Özgeçmiş yazmak konusuna geçmişte iki önemli yazım olmakla beraber, konu üstünde sürekli şu dört cümleyi söze başlarken kurarım;
1. Özgeçmiş bir kişinin pazarlama enstrümanıdır. Aynen bir ürün ambalajı gibi, bünyesinde bazı başlıkları barındırması gerekmekle beraber, tümüyle kişisel özel bir üretimdir.
2. Özgeçmişin tasarımının kanun niteliğinde bir standartı yoktur.
3. Birey özgeçmişi ile kendisini ifade eder. Şekil itibariyle ve içerik olarak baştan savma hazırlanmış, yazım hataları dolu, kötü/ciddiyetsiz bir fotoğraf ile yapılan bir tanıtım kimsenin hoşuna gitmez.
4. Özgeçmişin uzunluğu ve içeriği tecrübe durumu ve amaç ile birlikte değişkenlik gösterir. Özgeçmişin içeriğinin detaylanması, uzamalası ile kısaca “CV” dediğimiz Cirriculum Vitae formatına geçilir.
Aşağıda başlangıç/yeni mezun/az tecrübeli seviyesindeki bir adayın, benim beğeneceğim nitelikteki örnek özgeçmişi yer almaktadır. Bu özgeçmişin içeriği tecrübe arttıkça değişecektir. Bir sonraki özgeçmiş şablonu tecrübeli bir adayı özgeçmiş içeriğine ait olacak. Bekleyiniz. 🙂
Yeni mezun durumda olmak aslında baya zor bir durum, ben de yeni mezunum. İnternette özgeçmiş şablonlarını incelediğimizde ik danışmanları arasında o kadar çelişkiler var ki. Örnek olarak yeni mezun bir adayın özgeçmişinin 1 sayfayı geçmemesi kesinlikle öneriliyor, ik yetkililerinin çook yoğun olduğu gerekçesiyle (!). Öte yandan üstteki özgeçmiş 2 sayfaya yakın. Bir diğer çelişki; yeni mezunların özgeçmişlerinde eğitim bilgilerini staj-iş deneyimlerinin üstüne yazması gerekliliği (kişinin yeni mezuniyetinden dolayı dinamizmini ve yeni şeyler öğrenebilme kapasitesini ön plana çıkarıyor olması gerekliymiş). Üstteki özgeçmişte tersi bir durum söz konusu. Bir diğer konu, özgeçmişin en önemli kısmının ilk sayfanın ilk 1/4’lük kısmının olduğu. Üstteki özgeçmişte kocaman bir resim (ik yetkililerini bu konuda hiç anlamam, abd ve avrupa’da resim istenmesinin neredeyse suç olduğu biliniyor) özgeçmişin en önemli kısmını kaplamış vaziyette. Son olarak da (şahsi görüşüm) “Yetkinliklerim” başlığı. Bu kısmı herkes kendi kafasına göre doldurabilir; sabırlıyım, iyi takım oyuncusuyum, analitik düşünce yapısına sahibim vs vs. Dolayısı ile tamamen öznel yorumlar bütünü. Şahsi kanaatim bu başlığın gereksiz olduğu yönünde. Tüm bunların ışığında biz kimi/neyi referans alacağız özgeçmiş konusunda?
Sevgili Eren,
Özgeçmiş ismi üstünde kişinin “öz” geçmişini aktarır. Bu anlamda aslında kimse, bir diğerine “öz” geçmişini nasıl aktarması gerektiğine üzerine kurallar koyamaz. Bu kişisel özgürlük alanı. Bu nedenle biz İK’cılar yönlendirici olması amacıyla sadece bir özgeçmiş içinde neler görmek istediğimizi sıralayabiliriz.
Sözün özü, şekile bakmak; elbette çarpuk çurpuk işler özensizlik göstegesidir, aslında özgeçmişe çok yüzeysel yaklaşmak olur. Özgeçmişin içeriği beni tatmin ettikten sonra okulu sona yazmış, başa yazmış hiç umursamam. Yetkinlikler ise kişinin kendisini daha iyi anlatabilmesi için bir enstrumandır. İsterseniz bu enstrumanı kullanmazsınız.
Dediğim gibi özgeçmişini kişinin nasıl oluşturacağı tümüyle kendi seçimidir. Çeşitli şablonlar sadece süreci kolaylaştırmak için ortada durur. Biz İK’cılar “yaratıcı özgeçmişler” bekliyoruz. Ama önümüze çok nadiren geliyor. Kimse özel bir iş çıkarmaya çalışmıyor. Herkes biribirine benzemeye çalışıyor. İşin özünü sorgulamıyor.
Benim örnek olarak hazırladığım şablon bir “kural” değildir. Benim tercihimdir. Ve işe yarar.
Fotoğrafa gelince, uluslararası standartlarda fotoğraf kimi ülkede, örneğin A.B.D. de kullanılmaz. Bunu insan hakları çerçevesinde değerlendirir. Biz de böyle tip uygulama standardı adaylar tarafından tepki olarak geliştirilmiyor. A.B.D. de iş arayanlar kendi haklarını korumuşlar ve fotoğrafın ayrımcılığa neden olduğu konusunda Federal mahkemeyi ikna etmişlerdir. Aynı durum medeni hal, din, doğum tarihi konularında da geçerlidir. Avrupa standart şablonları fotoğraf ister. Fotoğraf koymamakta özgürsünüz. Kimse “koymadan olmaz” diyemez size. Ben koymayı tercih ediyorum. Bu yine benim seçimim. Faydalarını bildiğim için.
Özgeçmişinizi ister eğitim bilgileri altta, ister üstte, ister fotoğraflı, ister fotoğrafsız, ister yetkinlikleri yazarak, ister yazmayarak yapın. Kendinizi nasıl anlatmak istiyorsanız öyle anlatın. Öznel olun. İstenilen niteliklerde ve tecrübede olduktan sonra görüşmeye çağırılırsınız. Merak etmeyin.
Çok yoğun talep geldiği için hazırladığım bu şablon dışında blogun “hakkımda” sayfasından benim özgeçmişime de ulaşabilirsiniz. Meslekdaşlarım baktı, beğendi. Yani sınıfı geçtim. İsterseniz bir göz atın 🙂
Öncelikle yanıt için teşekkürler. Kendi özgeçmişimi hazırlama sürecinde birçok Türk ve yabancı web sayfalarını gezdiğimde çeşitli uzmanlar arasında ciddi çelişkiler olduğunu gördüm şimdiye dek. Birisinin “böyle olmalı” dediğine diğerinin “yok öyle olmaz şöyle yapacaksın” şeklindeki yaklaşımlarından dolayı yakındım aslında biraz. En sonunda düzgün olduğunu düşündüğüm bir şablonda çeşitli değişiklikler yaparak, kendi mesleğime ve deneyimime de uygun hale getirmeye çalıştım. Maddeler halinde, rahat okunabilir ve daha da önemlisi şimdiye kadar neler yaptım & neleri hedefliyorum, yetkinliklerim neler, özgeçmişimde net biçimde anlatmaya çalışıyorum. Sürekli de güncellemeye gayret ediyorum en düzgün hale getirmek için, umarım doğru yapıyorumdur, neyse.
Bir de özgeçmişte yaratıcılık meselesini tam anlamadım, örneğin bir Bilgisayar Mühendisliği mezunu özgeçmişinde ne gibi yenilikçi, dikkat çekici unsurlar kullanabilir? Bu ve benzeri konulardan ekstra tavsiyeleriniz varsa merakla bekliyorum.
Sizin de özgeçmişinizi inceledim. Bu kadar derin deneyimlere sahip birisinin özgeçmişi beni aşar, ukalalık etmek istemem tabi 🙂 Kendime pay çıkarmaya çalışacağım elbette.
Sevgili Eren,
İşte işin kırılma noktası burası, neden yaratıcı özgeçniş diyoruz? çünkü olmayanı yarattığı için. Bu tip özgeçmişler Kaynağım İnsan’ın “Özgeçmiş” kategorisinde çeşitli yazılarda bulunuyor.
Bir bilgisayar mühendisi olarak bilgi ve tecrübe seviyeni herkesten farklı sunabilirsin. Ama nasıl? … işte bunu sen düşüneceksin. Ben düşünürsem “benim yaratıcılığım” olur 🙂