2014 Ücret Artışları Anketi

Sevgili Emre Kavukçuoğlu, blogu İK Gündemi vasıtasıyla insan kaynakları uygulamaları üzerine yaptığı anketler ile son iki yıldır bizlere çok değerli veriler ulaştırıyor. Buradan tekrar kendisine katkısı için teşekkür ediyorum.

Eğer şimdi İK Gündemi’ne gidecek olursanız 2014 ücret artış oranlarına dair yeni bir anketin yayında olduğunu göreceksiniz. 2014 yılına iki ay kala şirketler zam oranları üzerine çalışmaya başladı, bazıları belirledi bile. Sizler de şirketiniz adına 2014 Ücret Artışları Anketi‘ne katılarak sonuçlara etkide bulunabilir, veri oluşumuna katkı sağlayabilirsiniz.  Ve elbette anketi sosyal medyada yayabilirsiniz.

Ankete ulaşmak için lütfen tıklayın. 

HR Venue Kullanarak Dijital İş Görüşmesi Yapmak

Ekim ayı hayatımda mesleki olarak pek çok ‘ilk‘i yaşattı bana. İlk defa televizyona çıktım, PERYÖN’ün ilk kez düzenleğini Blog Ödülleri 2013’de yarışıyorum (oylarınızı bekliyorum ! ) ve ilk defa HR Venue sayesinde dijital iş görüşmesi yaptım.

Dijital iş görüşmesi yapmanın aday üzerindeki etkilerini, bana yaşattıklarını soracak olursanız; birincisi, cevap için verilen süreyi iyi kullanmak için ciddi çaba harcıyorsunuz. Bir çeşit asansör mülakatı gibi. İkincisi, kişinin karşısında kendisini görerek konuşması başlı başına bir gelişim aracı. Duruşunuzun, mimiklerinizin nasıl olduğunu takip ederek, daha iyisini yapmak için uğraşıyorsunuz. Üçüncüsü, hem aday, hem de şirket için büyük bir kaynak tasarrufu. Çok lokasyonda ve İstanbul gibi büyük şehirlerde işe alım süreci yürüten şirketlerin ve mülakat daveti alan adayların, ilk aşama yapılandırılmış iş görüşmeleri için ideal bir platform HR Venue.

HR Venue‘nun diğer güzel tarafı, adaylarla yapılan dijital iş görüşmesinin birden çok değerlendirici tarafından incelemeye alınabilmesi. Bu adayların tek bir İK uzmanının onay veya red insiyatifinden çıkmaları demek. Ayrıca dijital iş görüşmesi sürecinde adaylar “karşımdaki İK uzmanı ile hiç kanım uyuşmadı, hiç sevmedim” probleminden kurtulmuş oluyorlar.

Bana yöneltilen üç soruya cevap verirken oldukça heyecanlandığım dijital iş görüşmesi tecrübesini bana yaşatan HR Venue‘ye çok teşekkür ederim.

HR Venue’nun bana yönelttiği sorular:

1. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
2. Dijital iş görüşmelerinin Türkiye’deki geleceğini nasıl görüyorsunuz?
3. Bir İK profesyoneli olarak blog yazmanızın nedenleri nelerdir?

Şimdi ben size soruyorum, verdiğim cevapları dinlediniz, sizce ilk aşama görüşmeyi geçebildim mi? 🙂

Stratejik Planlama Nedir?

Stratejik planlama, iş yönetimi ve liderlik literatüründeki en popüler tanımlamalardan biri. “Stratejik planlama yapmayan şirketler başarılı olamaz”, “stratejik planlama yapayan yöneticinin liderlik yetkinliği düşüktür” gibi cümleleri hepimiz defalarca okumuşuzdur.

Eğitimlerimde katılıcımlara yöneltmeyi en sevdiğim sorulardan biri budur:

Stratejik planlama nedir?

Fazla uzatmadan cevabı yazayım. Stratejik planlamanın ne olduğunu anlamak için tanımlamayı oluşturan iki kelimenin ne anlama geldiğini açmalıyız.

Strateji, işimizi mikro ve makro anlamda etkileyen koşulları inceleyerek (ekonomi, sektör, pazar, müşteriler, işgücü, vs.) neler yapacağınıza dair seçimlerinizi belirlememizdir. Strateji, şirketlerimizin vizyon ve amaçlarını kavrayarak, karşımıza çıkabilecek problemleri sezme ve aşma yolumuzdur.

Planlama ise, saptadığımız stratejinizi hayata geçirmek için, hangi kaynakları, nasıl kullanacağımız ve ne gibi aksiyon(lar) alabileceğinize dair ölçümlenebilir seçimlerinizi yapmanızdır.

Peki, bu yazdıklarımı biz İK’cılar neden bilmeliyiz?

1. İK bölümünün stratejik planlamasını doğru yapabilmek,

2. Şirketlerimizin stratejik planlama sürecinin bir parçası olmak konusunda net tutum sergileyebilmek için.

Çünkü eğer İK bölümleri olarak şirketimizin stratejik planlamasında aktif şekilde yer alamazsak kurumsal performans ve iş süreci ölçümlemelerinin neye dayandığını anlayamayız. Kurumsal performans ve iş süreci başarı göstergelerinin nelere dayandığını anlamazsak, stratejik planlamanın en önemli değeri olan insanın performansını ölçecek sistemimizi doğru kuramayız.

 

 

Bu Blog PERYÖN İK Blog Ödülleri’nde Yarışıyor !!

Kaynağım İnsan olarak PERYÖN İK Blog Ödülleri 2013‘e başvurum kabul edildi ve yarışmanın web sitesinde oylama süreci başladı.

Birbirinden değerli İK bloglarının yarıştığı PERYÖN Blog Ödülleri 2013’de oylarınıza talibim. Tek yapmanız gereken yarışma sitesindeki oylama sayfasına giderek 21 blog arasından Kaynağım İnsan’ı bulmanız ve solda yer alan kutuçuğu işaretlemeniz. 

Vereceğiniz destek için şimdiden çok teşekkür ederim.

😀

#ikblogödülleri2013 #peryonkongre

.

Not: Yazı başlığı yarışma kuralları gereği yerleştirilmiştir.

Kaynağım İnsan 4 Yaşında !

4

 9 Ekim 2009 Cuma günü büyük bir heyecan ile açtığım Kaynağım İnsan, bugün 4. yaşını doldurdu.

Bir iş görüşmesi esnasında adaydan meslek hayatını 1-2 cümle ile tanımlamasını isterseniz, aday masaya kariyer yolundaki değerlerini ve önceliklerini koyacaktır. Eğer bana aynı soruyu soracak olursanız size kuracağım iki cümleden biri Kaynağım İnsan ve blogumun iş hayatımdaki her geçen gün sağlamlaşan yeri üzerine olurdu.

Kaynağım İnsan, benim bireysel üretim, gelişim ve kitlesel iletişim aracım, ar-ge platformum, kariyer haritamdaki en önemli stratejik amaçlardan biri ve hobim. Hayatımdaki varlığından çok memnunum, daha nice yaşgünlerini eşimin teknik desteği ile kutlamayı planlıyorum, hedefliyorum.

Kaynağım İnsan’ı takip eden, yorumlarını ve beğenilerini eksik etmeyen herkese teşekkür ederim.

😀

 

İK’da Bir İlk: PERYÖN İK Blog Ödülleri 2013

PERYÖN bir ilk’e imza atıyor: İK Blog Ödülleri 2013

Bu ödül organizasyonu eminim mesleğimizi sosyal medyada içerik üreterek tanıtmaya, yaşatmaya çalışan bütün İK bloggerlarını benim kadar çok heyecanlandırdı, mutlu etti.

Mesleki blog yazmanın ana amacı, bilgimizi, tecrübemizi, araştırmalarımızı, görüşlerimizi sosyal medyada paylaşmak,  birlikte düşünmek, tartışmak, birlikte gelişmek, büyümek.

PERYÖN, İK Blog Ödülleri organizasyonu ile kanımca üç büyük çarkı mesleğimizin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak işletmeye başlıyor:

1. Serbest zamanını mesleki içerik üretmek için harcayan, mesleği için çaba gösteren İK blog ve bloggerlarını tanıtmak,

2. Mesleğimizin gelişimine büyük faydası olan blogları ve bloggerları daha kaliteli ve sık içerik üretmek konusunda motive etmek,

3. İK mesleğinde nefes alıp veren bütün İK profesyonelleri, yöneticileri ve danışmanlarını İK blogları açmaya teşvik etmek.

Bu yarışmaya yeni, eski bütün İK bloggerları olarak katılmalı ve bütün İK dünyasının İK blogları farkındalığını arttırmalıyız. Ödül organizasyonunun sürdürülebilirliği için sayısı çok da fazla olmayan İK bloggerları olarak bize düşen katılım payını gerçekleştirmeliyiz.

Haydi İK Bloggerları, yarışmaya 1-10 Ekim 2013 tarihlerini kaçırmadan kayıt olarak tatlı rekabete girme zamanıdır. 🙂

The Little Book Of Talent – Daniel Coyle

Daniel Coyle’un The Little Book Of Talent adlı kitabı ‘küçük’ gibi görünen, içeriği itibariyle ise ciddi araştırmalar sonrasında yapılandırılmış bir eser. Kitap, bir insanın becerilerini geliştirmek için uygulayabileceği elli iki ipucundan oluşuyor.

Coyle, bu kitabı hazırlayabilmek için Moskova’da iddialı bir tenis okulunda, çocukların bir yılda öğrenebileceği müzik eğitimini yedi haftada veren bir müzik kampında, A.B.D’de en başarısız konumundan en başarılı haline gelen bir lisede, milyon dolarlar değerindeki yeteneklerle çalışan bir müzik stüdyosunda ve son kırk yılın en başarılı kayakçılarını yetiştiren bir kayak okulunda uzun süren araştırmalar yapmış. Ayrıca yetenek geliştirme üzerine deneyler yapan laboratuvar ve araştırma merkezleri ile çalışmış.

Bütün deney ve araştırmaların sonucu Daniel Coyle’u tek noktaya getirmiş: Beyin bir kastır. Eğer kendinizde veya çocuğunuzda bir yetenek geliştirmek istiyorsanız, bunun tek yolu planlı ve yoğun çalışma ile beyni yeniden şekillendirmektir.

Bu süreç üç aşamalı ilerleyebilir:

1. Başlangıç; geliştirmek istediğiniz becerinin altyapısı oluşturmak ve motivasyonunu sağlamak

2. Beceriyi geliştirmek; beceriyi geliştirici metot ve teknikler

3. Sürecin sürdürülebilirliği; motivasyonu yüksek tutabilmek ve uzun vadeli başarı için alışkanlığa dönüştürmek

Kitapta bahsi geçen elli iki ipucu bu üç aşamaya dağılmış durumda ve her biri şaşırtıcı, düşündürücü ve ikna edici.

The Little Book Of Talent, kişinin kendisini, İK ekiplerinin ve yöneticilerin çalışanları geliştirmesi yanında, benim gibi küçük çocuğu olan ebeveynlerin özellikle okuması gereken bir kitap. Tavsiye ederim.

.

Not: Aşağıda yer alan “Yorumlar” bölümde sevgili Gökhan Yılmaz’ın kitap ve yazar hakkında paylaştığı linkleri incelemenizi tavsiye ederim.