Etiket arşivi: staj

Üniversite’de Ne Yapmak Gerek?

Üniversite öğrencilerine tek bir şey söylemem gerekse herhalde hayallerinin peşinden gitmelerini söylerdim.

Eğer bunun için derse girmemeniz gerekiyorsa girmeyin, eğer bunun için sabahlara kadar batak oynamamanız gerekiyorsa oynamayın, eğer bunun için havaalanlarında ya da otobüs terminallerinde uyumanız gerekiyorsa veya otostop çekmeniz gerekiyorsa hiç durmayın, hemen yola çıkın arkadaşlar. Çünkü hepinizin aslında çok iyi bildiği gibi o dört sene o kadar hızlı geçiyor ki  mezun olduğunuzu anlamıyorsunuz bile. Zaten asıl mesele üçüncü sınıfın yazı ile son sınıfta başlıyor. Staj koşturmacası, mezuniyet de yaklaştı ben olacağım kaygısı alıp başını gidiyor. Nacizane bir kaç tecrübemi paylaşmak isterim sizlerle. Hepinizin girdiği her derste sorduğu “bu öğrendiklerim iş hayatında ne işime yarayacak” sorusunu inanın bende kendime soruyordum ve cevabım sizinkinden farklı değildi. Gerçek hayatta kullanmayacağımız onlarca şey öğreniyoruz derslerde. Biliyorum çok sıkıcı, biliyorum sadece vize ve final öncesi ezberleyip geçiyoruz dersleri. Maalesef okullarda gerçekte var olmayan meslekler için hazırlanıyoruz. Avukat ya da doktor olmayacaksanız işiniz zor çünkü dünya o kadar hızlı değişiyor ki bir bakmışsınız geçen sömestr duyduğunuz bilgi atık geçerli değil. Peki eğer iş hayatında ihtiyacımı olan bilgileri derste öğrenemeyeceksek nereden öğreneceğiz biz bu işleri? Ya da okulda ne öğrenirsek en çok işimize yarar? İkinci sorunun cevabı basit: Eğer değişimi yönetmeyi öğrenebilirseniz her şey daha kolay olacaktır.

Üniversitenin bizi hayata hazırladığını değil, hayata hazırlanmak için bir alan oluşturduğunu düşünüyorum. Yani eğer ben okulumu 4 senede bitiririm hatta birde 3’ün üzerinde ortalama yaparsam süper bir kariyer beni bekliyor diye düşünüyorsanız yanlış yere bakıyorsunuz demektir. Şirketler akademik olan verilen bilgiyi ne kadar iyi bildiğinizle tahmin ettiğinizden daha az ilgileniyor. Unutmayın ki sizi işe alacaklar kişiler de aynı sıralarda okudu ve okulda ne öğrenildiğini de vize-final öncesi sabahlayarak alınan notları da gayet iyi biliyorlar. İyi güzel de ne yapmak gerek diye içinizden geçiriyorsunuz sanırım. Öncelikle iyi bir kariyer için bize derslerin değil ders dışı yaptıklarımızın daha çok yardımcı olacağını anlamamız gerek. Buda sivil toplum örgütlerinde, öğrenci topluluklarında daha fazla vakit geçirmek demek. Çünkü öğrenci kulüpleri iş hayatının ufak bir simülasyonu gibidir, başarıyı, başarısızlığı, sorumluluk almayı hatta terfi etmeyi, kulis yapmayı ve daha nice şeyi orada öğrenirsiniz.  Bu faaliyetler sırasında tanıştığınız insanlar sayesinde staj yapabilir ve hatta işinizi bile ayarlayabilirsiniz. Diğer bir nokta trendleri takip etmeniz. Yüksek ihtimalle derslerde fil tarihinden kalma teorileri okuyup duruyorsunuzdur. Bunları öğrenmekle birlikte güncel versiyonlarını takip etmeniz gerekli. Ekonomi nereye gidiyor, Hindistan’da olan sel niye Bursa’da bir tekstil fabrikasını batırıyor diye kafa yormakta fayda var. Penguen okumaya devam ama arada Capital’de okumak lazım. Bana bunu öneren kişi zamanında üniversiteye konuşmacı olarak davet ettiğim Hakan Alp’dir. Kendisi o zamanlar Finansbank’da IK grup yöneticisiydi. Aradan yıllar geçti ben Management Centre Türkiye’de çalışmaya başladım ve bir toplantıda Hakan bey ile karşılaştık. O genel müdür yardımcısı olmuş ben çalışmaya başlamıştım ve bana Capital okumamı tavsiye eden kişi olduğu için teşekkür ettiğimde gerçekten ilginç bir sohbet ortaya çıkmıştı.

Gelelim şu hayal meselesine. Steve Jobs ne güzel söylemiş “Aç kal, budala kal” diye. Öğrencilik hayatında aç kalmakta budala kalmakta size hiçbir şey kaybettirmez tam tersine kazandırır. Yapacağınız yanlışların en rahat tolere edileceği yerdesiniz. Bu yüzden hata yapmaktan korkamayın, tam tersine bol bol hata yapın, işleri batırın. Üniversite 2. Sınıftayken staj için başvurduğum uluslar arası bir şirkete yaptığım yanlışlar, başvurduğum ama seçilmediğim yerler ve diğer hatalarımla dolu bir CV gönderdim. Bir süre sonra IK müdürleri arayarak dalgamı geçiyorsunuz bizimle diye sorduğunda “hayır efendim olur mu hiç, sadece neleri öğrendiğimi ve bildiğimi göstermeye çalıştım” demiştim. Tabi sonuç olarak orada stajyer olamadım :) ama aradan 3 sene geçti ve bu olayı şirketin global IK yöneticisine anlattığımda bana yaptıkları iş teklifi için artık çok geçti.

Üniversite hayatım boyunca öğrenci faaliyetleri, kongreler, seminerler, eğitimler ve toplantılar vs bahanesiyle onlarca ülke ve memleketin onlarca şehrini gördüm. Bir sürü şey öğrendim, çok güzel dostluklar edindim. 3 farklı üniversite de okudum, her yaz staj yaptım ve daha mezun olmadan çalışmaya başladım. Bütün bunların başlangıç noktası ise hayal etmekti. Önce hayal ettim ve inanın bu hayallerin nasıl gerçekleşeceği ile ilgili en ufak bir fikrim bile yoktu. Fakat bir kere yola çıkınca sizin gibi insanları buluyorsunuz ve her şey daha kolay oluyor.

Baturay Özden
Araştırmacı/Analist
Management Center Türkiye
www.baturayozden.com

 

Tek Bir Gün

Yıl 1990

Endüstri Meslek Lisesi, ikinci sınıfta okurken: Ben ve sınıf arkadaşlarım,

Staja başladık,

Renkli fotoğraflarımızın yer aldığı mavi SSK kartlarımızı dağıttılar.

Artık sigortalıydık, ne güzel…

Öğretmenlerimiz de böyle söylemişti:

Sigortalısınız: Erken yaşta sigortalı olmanız sizin için avantaj

Üç gün çalışıyor, iki gün okula gidiyorduk,

Derslerimizi az da olsa görüyor,

Üç gün çalışıyorduk…

Gerçekten çalışıyorduk,

Canla başla, staj defterlerimizi doldurmak için de değil ama: Çalışmayı öğrenmek, sosyalleşmek, sorumluluk almak ve çalıştığımız kuruluşa da faydalı olmak üzere çalışıyorduk. Kuralları da asla bozmadan: firmanın personeli nasıl çalışıyorsa yoktu farkımız.

Bir de maaşımız vardı, asgari ücretin üçte biri: Bize yetiyor da artıyordu 🙂 ,  harçlığımız çıkıyor, okul kantininden aldığımız çikolatayı “kendi maaşımla aldım” diyerek gururlanıyor, sevdiklerimize aldığımız hediyelerle de mutlu oluyorduk.

Mutluyduk işte,

16 yaşında okul, iş hayatı hepsi birden 🙂

Hatta çabamızı gören işletme, ikinci staj yılımızda bize “Tam Asgari Ücret” ödemeye başlamıştı.

Ne sevinç: Vergi iadesi bile alıyorduk. (Belgelerini hala saklıyorum.)

Okul bitti…

Yıllar geçti, kimimiz okula devam, kimi evlendi, kimi çalışmaya devam etti…

————–

İnternet devri 🙂

SSK dökümlerime bakmak istiyorum, “Başlangıç tarihim gerçekten 1990 görünüyor. Şanslıyım” diyorum.

Ve bir süre sonra öğreniyorum ki, aslında dahil olduğumuz sigorta emeklilik hesabında 1990 yılı başlangıç olarak alınmıyor,

Nasıl ?

Olamaz…

Biraz daha araştırınca: “Gerçekmiş”

Aynı SSK numaramı kullanıyorum,

O halde burada bir yanlışlık yok mu?

Başlangıcım görünüyordu, o ne demekti peki?

Keşke bir gün normal sigorta primi ödeseymişiz.

–Tek bir gün–

Bilmiyorduk ki,

Kimse söylemedi, yol göstermedi ki,

Bugün öğrendiklerimiz ise;

Stajyerlik ve çıraklık döneminde, uzun vadeli sigorta kolları olarak adlandırılan ve sigortalıyı emekli eden, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına prim ödenmediğinden, bu dönemde yapılan sigorta emeklilik açısından başlangıç sayılmaz. Bu dönem de hastalık, iş kazası ve meslek hastalığı gibi kısa vadeli sigorta kollarına prim ödenir. Hastalanma, iş kazası ve meslek hastalı riskleri sigortalanmış olur. Ayrıca bu dönemde alınan sigorta kartı ve sigorta sicil numarası emekli olana kadar kullanılır.

——————

O gün bugündür,  benim gibi mağdur olan arkadaşlarımın çabalarını bir blog üzerinden takip ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na, Teknik Elemanlar Derneği’ne dilekçe gönderdim.

Cevap yok,

Sosyal Medyada konu ile ilgili gruba üye oldum.

Bugün de toplu mail gönderdik,

Resmi kurumlara, gazetecilere,

Bekliyoruz,

Umutla…

———————–

Bu  satırları paylaşmamı sağlayan

Sn İpek Aral Kişioğlu’na teşekkürlerimle,

Arzu Hüsrev
Kalite Güvençe Şefi

İlgili Facebook Grubu: Stajlar Sigorta Başlangıcı Sayılsın

Stajın Varsa Gel

Yeni mezun bir genç, karşımda oturuyor, temiz bir özgeçmiş yazmış, ellerine sağlık. Ama arıyorum, arıyorum, dört yıllık üniversite hayatı boyunca uzun geçen yaz tatillerinde neler yaptığını göremiyorum, okuyamıyorum. Soruyorum “Stajlarınızı yazmayı mı unuttunuz?

Hayır, karşımdaki bu genç stajlarını yazmayı unutmuş değil, dört yıl boyunca tatillerde hiç staj yapmamış.

Mühendislik bölümlerinde okuyan öğrencilerin lanet ettikleri bir zorunluluktur stajlar, onlarsız okuldan mezun olunamaz. Keşke aynı zorunluluk sosyal ve idari bilimlerde okuyan öğrencilere de getirilse. O zaman etrafta “ben ne yapacağım?” diye dolanan bir sürü genç görmezdik.

Eğitim şart” der gibi sürekli tekrarlıyorum yakınıma gelen gençlere “Staj şart“.

Neden?

Stajlar, bir gencin kariyeri adına ne istediğini değil, ne istemediğini anlamasını sağlar.

Stajlar, bir gencin kurumsal ortamdaki atmosferi ilk kez soluduğu zaman dilimidir. İşyerleri, iş ilişkileri okul hayatına benzemez. Stajlar bu gözlemi yapmak, ortamla, iş arkadaşları, yöneticiler ile empati kurmak için en mükemmel fırsattır.

Staj süreçleri bir gencin yetkinlikleri, kişilik özellikleri bakımından kendisini sorgulayabileceği çok önemli bir süreçtir. Gerçek hayata atılmış bu yarım adımda aslen kişi hayatının geri kalanının nasıl olacağını da sezinleyebilir. İş varsa çalışıp, iş yoksa boş oturmayı mı tercih ediyorsunuz? Aman dikkat ! Kariyeriniz boyunca da aynı tutum içinde olma ihtimaliniz yüksektir.

Mühendislik bölümlerindeki zorunluluk dışında, bireysel tercih ile staj yapmış olmak bir gencin işe, iş hayatına duyduğu hevesin göstergesidir.

Staj yapmış bir genç ile staj yapmamış olanın mülakatları birbirinden çok farklı seyreder. Staj yapan genç sanki yarın işe başlasa hemen üretken olacakmışcasına kendisine güvenlidir. Diğerinin işe karşı ürkekliğini hissetmek içinse İnsan Kaynakları profesyoneli olmanıza bile gerek yoktur.

Son söz olarak,

lütfen gençler, yaklaşan uzun yaz tatili boyunca yan gelip yatmayın, kendinize staj yapacak şirketler bulun ve bireysel gelişiminize yatırım yapın.

lütfen işverenler, işlerinizin verimliliğini arttırmak için staj yapmış gençleri tercih edin.