Her profesyonel kendi mesleğinin geleceği hakkında sık sık düşünce egzersizi yapar, yapmalıdır. Neden? Gelecek şekillenirken söyleyebilecek sözü, etki yaratabilecek fikirleri olsun diye. Yoksa ‘etkili uygulamacı‘ değil, ‘ezberin seyircisi‘ olmaktan ileri gidemez.
Hatta bazı büyük topluluklar internet üzerinden yapılan başvurularda bir eleme unsuru olarak “İnsan Kaynaklarının geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusunu adaylarına yönelttiğini biliyorum. Günün birinde bana böyle bir soru gelirse ben ne derim, antreman yapmak ve hazırlıklı olmakta bir sakınca yok.
Dünyada İnsan Kaynaklarının geleceği başlığı altında bana göre incelenmesi gereken çok fazla başlık var. Üstelik bu başlıkların sayısı ekonomik, siyasal, demografik, işgücü niteliği ve beklentilerindeki değişimler nedeniyle hızla artıyor. Özünde “Gelecek Tasarımı” diyebileceğim düşünce egzersizim için saptadığım alt başlıkları tek tek bağımsız yazılar halinde incelemenin daha uygun olacağını kanaatindeyim. Hatta başlıkları haftalara bölmek gibi bir yol izleyeceğim.
İşte alt başlıklar;
- Şeffaf İK
- Süreç Yönetiminde İK
- Yetenek Yönetimi
- Ödül Yönetimi
- Girişimcilik
- Derin Uzmanlaşma/ Ünvan Çeşitliliği
- Robotlar
- Yeşil Meslekler
- İşgücü Mobilitesi
- Çalışma Çeşitleri
- Esnek Çalışma Saatleri
Önümüzdeki günlerde şeffaf İK başlığı ile seriye başlayacağım.
İster hizmet sektörü olsun, ister başka bir sektör. İnsan yönetmek, daha doğrusu doğru yönetmek; sanıldığının aksine oldukça zor bir konudur. Her biri, uygulamada karşılaşılan bir çok sorunun çözümüne katkı sağlayacak nitelikteki bu başlıklar; bir çok yönetici ve yönetici adaylarına rehber olacaktır. İlgiyle takip edeceğim.
Doğrusu beni de zorlayacak bir yazı serisi olduğu için ben de çok heyecanlıyım 🙂