Yanlış Mülakat Sorularına Örnekler

Bugün sevdiğim bir iş arkadaşım bana bir arkadaşının başına gelenleri anlattı. Dinledikçe afalladım, afalladıkça sinirlendim, sinirlendikçe -güldüm- ve sonunda tek bir yorum yaptım : PES

Olay aşağıda yazacaklarımdan ibaret, okuyalım, düşünelim…

Söz konusu iş arkadaşımın arkadaşı iş görüşmesi için dıştan bakıldığında normal görünüp, içten dindar değil, “dinci” olan bir şirkete görüşmeye gidiyor. Mülakat sırasında sorulan sorulardan bazıları aşağıda sıralanmıştır, yorumu size bırakıyorum. Belki siz de benim “kibar” yorumuma katılırsınız.

1. Akşamları eve en geç kaçta dönersiniz ?
2. Sizi mahallenizde araştırsak sizin için ne derler ?
3. Hep böyle dar şeyler mi giyersiniz ?
4. Neden boşandınız ?
4. Anneniz tesettürlü mü ?
5. Anneniz evde ne yapar ?
6. Hayatta kendinizi en kötü hissettiğiniz an hangisi ?
7. Farzedelim sizi bir sapık telefon ile aradı, nasıl konuşursunuz ?
8. Eşinizden neden boşandınız ?

Bunlar kadını meta yerine koyan, sadece cinselliği düşünen sapkın beyinlerin üretebileceği sorulardır. Görüşmeye giden kişiye işi yapıp yapamayacağı hakkında hiçbir soru sorulmamıştır. İş üzerine sadece sabah saat 08:30’dan 19:30’a kadar çalışılacağı ve 15 dakikalık bir yemek arası olacağı belirtilmiştir. Arkadaşım bu olayı anlattıktan sonra kendisine rica ettim. ” Lütfen arkadaşına söyle, bana ona sorulan soruların hepsini yazsın “.

Bu bir insanlık dramı ve ayıbıdır. İşte ucunu bırakırsak Türkiye gittiği noktaya çok güzel bir örnektir olay. Körler gözünü açsın. Kökten dinciliğin erkeklerin gündelik hayatlarını etkilemiyor olması nedeniyle, erkeklerin bu tip sapkın davranışlara maruz kalan kadınlara karşı duyarsız ve durumu umursamaz davranmaları bence en büyük problemdir.

Mülakat sırasında sorulan en esaslı soru ise şu : Size nasıl güvenebiliriz, dürüst müsünüz ? ?

Sözü geçen mülakatı yapan zatı tanıyorum. İlk karşılaşmamızda -güvenilirlik ve dürüstlük- konusunda ona gülerek şu soruyu soracağım :

Bana baktığında ne görüyorsun ? Sence ben nasıl biriyim ?

Ben onun bana baktığında ne gördüğünü kendi adımdan iyi biliyorum. Bakalım ne cevap verecek ? Bakalım dürüstlük ve güvenilirlik kavramı bu kişi için neymiş ?

Ben aydın bir Türk kadını olarak ne mi yapacağım ? “Allah” kavramına yakışmayan bu adamlarla sonuna kadar savaşacağım.

Nasıl mülakat yapılır ?

Bana mesleğim hakkında en çok sorulan soru ise “Nasıl mülakat yapıyorsun?” dur.

Nasıl mı ?

Hazırlık aşaması : Mutlaka adayların elinden çıkmış CV’lerini görmek isterim. Hareket noktasında web siteleri kanalı ile gelen formatları kabul etmem. CV adayın ambalajıdır. Ambalajına özenmeyen insanlar mülakata 1-0 yenik başlarlar ve mutlaka CV’leri üzerine olan olumsuz görüşlerimi söylerim.

1. Hiçbir mülakatım birbirine benzemez. Hiç kimseye aynı soruyu sormam. Klişe İK sorularını asla kullanmam. Her insan farklıdır. İnsanlara makina muamelesi yapmak saygısızlıktır.

2. Asla karakter analiz testleri kullanmam. Karakter analiz testlerini mülakat yapmayı beceremeyenler ve tembeller kullanır.

3. Mülakat sürecinde genel itibariyle beğendiğim bir aday beni herhangi bir şekilde kızdırırsa bunu açık açık söyler ve tartışırım.

4. Teslim olmayan adayla asla uğraşmam.

5. İşi bilen adayla sohbet ederim, işi bilmeyen, vasat adayla mülakat yaparım. ( soru-cevap)

6. İngilizce soruları kolaylarından seçerim.

7. Adayların yüz, el, beden yapılarına ve el yazılarına bakarım. (Özellikle kulaklar, burun, eller.)

8. Birebir şirket pazarlaması yapma mantığından hareketle şirketi çok iyi ve özenle anlatırım. Asla savsaklamam.

9. Mutlaka ve mutlaka maaş beklentisini öğrenirim.

10. İstersem bir gün içinde 40 kişi ile görüşeyim, adayları gülerek karşılar, gülerek uğurlarım.

Final : Adaylara cevap süresi belirtirim. Telefon almazlarsa olumsuz olduğunu bilmelerini isterim.

Mesela yüz hatlarına baktığımızda beni dehşete düşüren iki lider var : Bush ve Ahmedi Nejad. Ahmedi profesyonel yalancı, kendini adayan, zeki ve genel yapı olarak pozitif biri ( gözler – çok tehlikeli ), Bush’un ise yıkıcı, aşırı uçların insanı olduğunu çok net söyleyebilirim. ( gösterilmeye çalışıldığı gibi aptal olmanın tam tersi zeki, aşırı sinirli, negatif bir tip: burun, çene, kulak, kemik yapısı.) . İkisinin ortak özelliği tek başlarına kaldıklarında ikisi de son derece korkaklar ve korktuklarında direkt yalana başvuruyorlar. Bu aşamada ikilinin tarz farkı ortaya çıkıyor. Ahmedi Nejad organize ( yapılandırılmış, öncesi ve sonrası belirli ), Bush adi yalancı ( anı kurtarmaya yönelik ) . Bu nedenle Ahmedi Nejad gibilerini ben profesyonel yalancı olarak nitelendiririm. Kendi yalanlarına kendileri de inanır, zekiliği sayesinde herkesi inandırır ve bu yalanlar üzerine yaşam sistemini kurar. Bush kendi yalanına kendisi de inanmadığı için sürekli komik duruma düşer. Rusya – Putin Ahmedi Nejad ile Bush arasındaki ilişkinin kilit noktasında durmaktadır. Allahtan bizimkinin ( Erdoğan ) kafası bu tip dünyevi ( ! ) işlere çalışmamaktadır !!! . Ama karısı için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim ! Emine Erdoğan’nın birgün kulaklarını görebilirsem ( imkansız herhalde ! ) tam tespitlerimi yapabilirim.

İşe özellikle yüzü dengeli insanları almaya özen gösteririm. Her insanın yüzünün bir baskın noktası vardır. Örneğin benim yüzümde doğuştan değil ancak sonradan olan izler baskın noktadır. İşini bilen bir İK’cı bu baskın özellikten hareketle beni çok rahat çözebilir. ( zor tabii 🙂 🙂 ) Mesela şu an önümde cd’si duran Paul Weller’ın kulakları çok ilginç, sıradışı, en çarpıcı hatta bence hipnotize edici yeri. ( böyle bir kulak yapısı saatlerce oturulup izlenebilir) Cılız kirpik yapısı duyarlılıktır.