Talent Masters – Bill Conaty / Ram Charan

Değerli Kaynağim İnsan Okurları,

Amerika’da General Business Management adlı bölümde bir yüksek lisans öğrencisiyim ve derslerimi İnsan Kaynaklari Yönetimi üzerine alarak eğitim hayatıma devam etmekteyim. Almiş olduğum bir derste bir kitaptan sunum hazırlanmamız istendi ve kitap seçimi bize bırakıldı. Hedeflerim dogrultusunda bir kitap seçmek istedim ve bizim ülkemizde eksik olarak gördüğüm yönlerden birisi olan Yetenek Yonetimi ve Gelişim üzerine bir kitap seçtim. “Talent Master by Bill Conaty and Ram Charan” adlı kitabı seçmemin nedenleri ise;

1. Kitabin yazarının General Electric’teki engin tecrübesi.
2. Kitap hakkındaki yorumların son derece mükemmel olması.
3. Kitabın geçmişten çok günümüz problemlerine ışık tutması.
4. Birden fazla global sirket hakkinda raporlar ve stratejiler sunması.
5. Gelişime ihtiyaci olan organizasyon yada şirketler icin bulunmaz bir araç olduğu icin.
6. Teoriden cok uygulamaya yönelik ifadeler taşıması.

Bu nedenlerden dolayı bu kitabin bana ve düşüncelerimi paylaşacağım kişilere yararlı olacağını düşünmemden ötürü seçtim. Umarim sizin de düşünceleriniz ve hedefleriniz açısından katkıda bulunur ve gelişiminize yada geliştirmek istediğiniz kişi ve kurumlara kitaptan yararlanarak hazırlamış olduğum sunum katkı sağlar. Soru ve önerileriniz olursa hiç çekinmeden sorabilirsiniz.

Metin Kilinc

[email protected]

.

Kitap ile ilgili İpek Aral Kişioğlu’nun yazısını okumak için tıklayın. 

İlaç Sektöründe Kariyer Yapma Kılavuzu – Tom Ruff

Aslında siz ilaç sektöründe çalışmayı aklınızın ucundan bile geçirmiyor olabilirsiniz. O nedenle de kitapçı reyonlarında rastlayabileceğiniz Tom Ruff’un “İlaç Sektöründe Kariyer Yapma Kılavuzu, Sektörde ilk adım: Tıbbi Satış Temsilcisi Olmak” isimli kitabı hiç ilginizi çekmeyebilir.

DURUN ! … ve bir kere daha düşünün, çünkü bu kitabın içeriği başlığından çok daha kapsamlı ve bilgilendirici.

İlaç sektöründe satışta kariyer yapmayı hedefleyen bir adayın adım adım nelere dikkat ederek, neleri yapıp, neleri yapmaması gerektiğini Tom Ruff o kadar güzel, örneklendirerek ve akıcı şekilde aktarmış ki, ben okurken büyük keyif aldım, notlarımı tuttum, derslerimi çıkardım.

Toplam ondokuz bölümden oluşan kitabın özellikle özgeçmiş ve mülakat aşamalarını inceleyen sayfaları bütün sektörlerdeki İK uzmanlarına ve iş arayan her yaştan adaya yol gösterebilecek nitelikte çok değerli bilgileri içeriyor.

Bu kitabı kütüphanemin kolay ulaşabileceğim bir yerine yerleştirirken, bütün mesledaşlarıma ve iş arayanlara da aynısını yapmalarını tavsiye ediyorum. 🙂

İşte Bizde Varız Yarışması

İşte Biz de Varız Yarışması, üç yıldır düzenleniyor. Amacı girişimcilik ve yenilikçilik kavramları ile kız meslek liselerinde okuyan gençleri tanıştırmak. Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yaşayan genç kızları üretken kılmak, dünyaya bakışlarını geliştirmek için hayata geçirilmiş harika bir proje diye de özetleyebilirim kısaca.

Bu yıl geçen yıllara göre bir farklılık yaratılmış projede. Yarışmaya katılan öğrenci takımlarına onların yönlendiricisi, koçu görevi ile öğretmenleri de eşlik ediyor.

Bense “İşte Biz de Varız” projesinden iki ay önce haberdar oldum. Projenin İstanbul’da gerçekleşecek üç günlük etabında öğretmenler ile girişimcilik üzerine sohbet etmem teklif edildiğinde tereddütsüz cevabım “elbette” oldu. Böyle büyük bir mutluluk ve heyecanı yaşama fırsatını kaçıramazdım, birbirinden değerli öğretmenler ile bir araya gelmek, fikir fırtınası yapabilmek imkanı insanın her zaman karşısına çıkmıyor.

İki ay hızla geçti ve bugün öğretmenler ile buluşmak üzere Irmak Okulları‘na gittim. Kaynağım İnsan üzerinden şekillendirdiğim ve girişimciliğe bakış açımı paylaştığım konuşmamda sevgili öğretmenlerin sorularıma verdikleri cevaplar, kendi bakış açılarını istekle paylaşmaları beni çok etkiledi. Keşke süre biraz daha uzun olsa ve sözü tümüyle öğretmenlere bırakabilseydim. Hatta keşke bir atölye çalışması yapabilseydik.

Özellikle kız meslek liselerinde okuyan genç kızlarımızın lise yıllarından hayata cesaretle bakabilmelerini sağlamak için İşte Biz de Varız Yarışması gibi projelerin sayılarının artmasıni diliyorum. Buradan duyuruyorum: Ben her projede sonuna kadar gönüllü olamaya hazırım 🙂

Hayatı Doldur – Muğla Üniversitesi

20.04.2011 Çarşamba günü Hayatı Doldur Mini MBA Eğitim programı ile Muğla Üniversitesi‘ndeydik. Muğla Üniversitesi kampüsünün doğa ile içiçe güzelliği şaşkınlık vericiydi. Burada okuyanlar ve öğretim görevlilerinin çok şanslı olduklarını düşündüm.

Çukurova Üniversitesi’nde yaşadığımız imtihan dönemi olumsuzluğunu Muğla Üniversitesi’nde de tekrarladık. Öğleden sonra saatlerine katılımın aynen devam etmesi hatta bir miktar artması ve öğrencilerin eğitime istekli katılımı beni çok memnun etti.

İlk eğitim takvimi itibariyle Mart sonunda bitmesi gereken Mini MBA eğitim programının Nisan ayına kesinlikle kaymaması gerektiğini Muğla Üniversitesi tecrübesi ile netleştirmiş olduk.

Hayatı Doldur – Çukurova Üniversitesi / Adana

12 Nisan 2011 Salı günü Hayatı Doldur Mini MBA Eğitim Programı Adana Çukurova Üniversitesi’ndeydik. Eğitimin imtihan dönemine denk gelmesi nedeniyle katılımın diğer üniversitelere kıyasla düşük olması ihtimali bulunuyordu.

Eğitim başladığında ihtimalin gerçekleştiğini gördük. Diğer üniversitelere kıyasla katılım düşük olsa da öğrencilerin eğitimi takibi eksiksizdi. Öğrencilerin sınavlarına hazırlanması gerekliğine rağmen tüm günlerini Mini MBA’de geçirmiş olmaları benim adıma çok sevindirici oldu doğrusu. Dilerim hepsinin notları iyi gelmiştir. 🙂

Avrupa Gençlik Derneği İle Bedava Eğitim İmkanları

Avrupa Gençlik Derneği” gençler tarafından ve gençler için kurulan, AB Projeleri vasıtasıyla gençlere eğitim ile projeler alanında fırsatları yaratan ve gençlik projeleri hakkında rehberlik yapan bir gençlik bilgi ve tecrübe paylaşım merkezi. Bu tanımı kendi sitelerinden aldım.

Avrupa Gençlik Derneği’nden üç dört ay önce haberdar olmuştum. Üniversiteli gençler ile olan diyaloglarımda, özellikle Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde sıklıkla duydum Dernek çalışmalarını ve gençlerin bu çalışmalardaki gönüllü aktivitelerini. Sonrasında biraz daha araştırayım dedim kendi kendime. Karşıma Derneğin resmi sitesi ve duyuru blogu çıktı.

Özellikle duyuru blogunda okuduklarım beni çok heyecanlandırdı. Takip ettğim süre boyunca yayına giren eğitim duyurularına başvuramıyor olmanın acısını için için yaşadım, yaşıyorum desem yalan olmaz.

Gençlere sunulan bu eğitim imkanlarını kullanmamak, eğitimlere başvurmamak bence büyük kayıp, hatta hata. Bir taşla birkaç kuşu vurabileceğiniz programlarda yabancı kültürleri tanımak, İngilizcenizi geliştirmek, vizyonunuzu ve algınızı genişletmek fırsatlarını bulabilirsiniz.

Avrupa Gençlik Derneği’ni Facebook üzerinden de takip edebiliyor olmak ayrıca güzel. Kimbilir belki birgün bana da uyan bir program açılır, yani takibe devam  😉

İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi

Sosyal medyanın insan kaynakları süreçlerini ne kadar değiştirdiğini, zenginleştirdiğini sıklıkla her platformda dile getiriyorum. Nihayetinde Kaynağım İnsan da sosyal medyanın bir meyvesi. Benim mesleki gelişimimi şekillendirebildiği gibi pek çok gencin de hayatına etki edebilen bir güce sahip artık Kaynağım İnsan. Sosyal medyanın etkilerini bu kadar derinden yaşamam belki de ona olan inancımın ana nedeni.

Sosyal medya teknolojilerinin kariyer ve insan kaynakları uygulamalarına yansımalarını meslekdaşlarımla konuşabilmek, tartışabilmek ise benim en büyük özlemlerimden biriydi. Geçen ay Business Network Center – BNC yöneticisi Selçuk Aylar ile yaptığım görüşme bu özlemimi gidereceğimin habercisi oldu. Selçuk Aylar 26 Mayıs 2011 Perşembe günü düzenlemeyi planladıkları “İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi” üzerine fikir alışverişi yapmak ve zirvede yer almam teklifini getirdiğinde hiç düşünmeden “elbette” dedim.

Açılış konuşmasını yapacağım ve panelinde moderatörlük görevini de üstlendiğim zirvenin konuşmacıları birbirinden değerli kurumların İK yöneticileri, akademisyenleri, profesyonelleri. Bir saat sürecek açılış konuşmamın hazırlıklarına başladım. Konuşmacıların paylaşacakları örnekleri, projeleri ise merakla bekliyorum. Panel bölümüne gelince benim açımdan akan sular duruyor. Panelistlerin uzmanlık alanları, geldikleri kurumlar çok önemli. Zirve katılımcılarından çok ben panelistleri soru yağmuruna tutabilirim.

Çok verimli geçeceğini düşündüğüm zirveye bütün meslekdaşlarımı, İK meraklılarını, sosyal medya uzmanlarını davet ediyorum. Kaçırmayın 🙂

Pazarlamanın 22 Kuralı – Al Ries / Jack Trout

‘İnsan Kaynakları blogunda pazarlama kitabı tanıtımının işi nedir ki?’ diye sormayın. Kaynağım İnsan’ın pazarlamasını daha bilimsel yapabilmek, düşünce üretimimi geliştirebilmek için benim de pazarlama bilgisine şiddetle ihtiyacım var.

Doğrusu Al Ries ve Jack Trout’un 1993’de yayınladığı ve 2006’da MediaCat’den çıkan ‘Pazarlamanın 22 Kuralı’ adlı eseri arayışı içinde olduğum pazarlama bilgilerini bana derli toplu bir şekilde örnekleriyle birlikte sundu. Elbette okunması gereken tek kitap değil ancak birden yirmi ikinci maddeye kadar algoritma o kadar kolay anlaşılır kurulmuş ki, okumamak kayıp olur.

Kitapta yetersiz buluduğum, yoğun şekilde sorguladığım iki nokta da aslında eserin kaleme alınma tarihinden kaynaklı. 22 kuralı açıklamak için kullanılan örneklerin 15-20 yıl öncesine ait olması ve başarısız pazarlama örneği olarak verilen pek çok markanın bugün belki o günlerdeki konumlarından çok daha ileri seviyelerde bulunmaları kurallara olan güveni sarsıyor.

Pazarlamanın 22 Kuralına gelince;

1. Liderlik kuralı: İlk olmak, üstün olmaktan iyidir.
2. Kategori kuralı: Eğer kategoride ilk sırayı kapamadıysanız, ilk olabileceğiniz yeni bir kategori yaratın.
3. Zihin kuralı: Zihinlere ilk girmek, piyasalarda ilk olmaktan daha iyidir.
4. Algı kuralı: Pazarlama ürünlerin değil, zihinlerin savaşıdır.
5. Odak kuralı: Pazarlamada en güçlü kavram, müşterilerin zihninde yer etmiş bir kelimedir.
6. Teklik kuralı: Tüketicilerin zihnindeki bir kelimeyi birden fazla şirket sahiplenemez.
7. Merdiven kuralı: Stratejini, merdivendeki hangi basamaktaysan ona göre belirlemelisin.
8. İkilik kuralı: Uzun vadede her pazarda iki marka öne çıkar.
9. Zıtlık kuralı: İkinciliğin peşindeysen, stratejini lidere göre belirlemelisin.
10. Bölünme kuralı: Kategoriler zaman içersinde bölünerek çoğalır.
11. Perspektif kuralı: Pazarlama faaliyetlerinin etkileri, zamanla ortaya çıkar.
12. Genişlemeler kuralı: Marka özvarlığını artırmanın cazibesi, pazarlamacıyı ürün grubunu genişletmeye zorlar.
13. Fedakarlık kuralı: Bir alanda başarıyı yakalamak için bazı şeylerden vazgeçmeniz gerekebilir.
14. Nitelik kuralı: Her niteliğin karşıt bir niteliği vardır.
15. Samimiyet kuralı: Olumsuz bir yönünüzü kabullenmeniz, tüketici tarafından olumlu karşılanacaktır.
16. Tekillik kuralı: Her durum için, başarıyı getirecek tek bir hamle söz konusudur.
17. Bilinmezlik kuralı: Rakiplerinizin stratejisini siz belirlemediğinize göre, geleceği tahmin etmeniz imkansızdır.
18. Başarı kuralı: Başarı kibire, kibir de başarısızlığa yol açar.
19. Başarısızlık kuralı: Başarısızlık da olasıdır ve yeri geldiğinde başarısızlığı kabullenmek lazımdır.
20. Reklam kuralı: Çoğu zaman, basına yansıyanların aksi doğrudur.
21. İvme kuralı: Geçici heveslerin değil trendlerin üzerine inşa edilen programlar başarılı olur.
22. Kaynaklar kuralı: Kaynaklar yeterli değilse fikir de iyi bir çıkış yakalayamaz.