Sosyal Medya ve İK Zirvesi, Mayıs 2012

Bugün BNC Turkey’in ikinci kez düzenlediği ‘Sosyal Medya ve İK Zirvesi’ çok bilgilendirici ve keyifli geçti. Her ne kadar sabah gerçekleşen Mehmet Taha Doğruyol’un Linkedin sunumu tümüyle ve OptimePlus’dan Emre Haliloğlu’nun paylaşımlarını kısmen kaçırsam da, video kayıtlarından bu eksikliği de giderebileceğimi düşünüyorum.

Türk Telekom’un ‘Wantted’ ve Yapı Kredi Bankası’nın ‘Heroes’ projelerinden aldıkları sonuçlar bütün katılımcıları sosyal medyanın İK tarafından kullanılmasının gerekliliği konusunda %100  ikna eder nitelikteydi.

Sosyalmedyaccı.com’un sahibi Özenç Kılıçoğlu’nun Domino’s Pizza üstünden şekillendirdiği sosyal medyada kriz yönetimi sunumunu dikkatle dinledim.

Prometheus Genel Müdürü Yücel Atış, sosyal medyanın çalışanların kullanımına açılması sürecindeki hassas noktaları ve sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğini paylaştığı konuşmasını dinlemeye doyamadık.

Son olarak sıra sosyal medyanın biz İK’cılar için çok hassas ama en bilinmez ve en teknik ayağı olan hukuğa geldiğinde mikrofonu Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Erdem Özdemir aldı. Erdem Özdemir, internetteki paylaşımları nedeniyle İnsan Kaynakları ile bağlantılı gerekçelerle mahkemelere yansıyan önemli vakaları İş Kanunu, Borçlar Kanunu, Yargıtay kararları ve Fransa’daki uygulama/sonuçları ile paylaştı ve yorumladı. Açıkçası benim için günün en bilgilendirici konuşmacısı oldu.

Benim konuşmama gelince … zirvede kullandığım sunumuma yukarıda ulaşabilirsiniz. Diliyorum zirve katılımcıları içerikten ve çrneklerden memnun kalmıştır. 🙂

Sosyal Medya & İK Zirvesi 2

BNC Turkey 10 Mayıs 2012 Perşembe günü Sosyal Medya & İK Zirvesi’nin 2.sini düzenliyor. Geçen yıl konuşmacı olarak katıldığım zirvede bu yıl da yer alıyor olmak benim için büyük mutluluk kaynağı.

Teknoloji ve sosyal medya nasıl bir yıl içinde pek çok gelişime yaşadı ise İK’cılar da sosyal medyaya entegrasyon konusunda bir o kadar yol katetdi. İnsan Kaynakları dünyası artık sosyal medyaya bir bilinmez olarak değil, İK iş süreçlerini, işveren markasını geliştirecek, güçlendirecek bir araç olarak görüyor. Artık İK’cılar en doğru sosyal medya araçlarını fark yaratacak şekilde nasıl kullanabileceklerini araştırıyorlar.

10 Mayıs Perşembe günü benim konuşma konuların oldukça kapsamlı:

Sosyal Medya Başarı Ölçümleme Kriterleri Nelerdir?

Çalışanlarımızı Birer Marka Elçisi Haline Nasıl Dönüştürebiliriz?

Şirketimizin Kurum Kültürünü Sosyal Medya Üzerinde Nasıl Yaşatabiliriz?

Aşağıdaki programı incelerseniz biz İK’cılar için parlayan yıldız olan Linkedin Kurumsal Çözümlerden Mehmet Taha Doğruyol’unda zirveye konuşmacı olarak katılmakta olduğunu görürsünüz. Yanılmıyorsam bu Linkedin için de Türkiye’de bir ilk. Böyle bir zirvede ilk defa bir Linkedin temsil ediliyor olacak.

Bence bu zirve kaçırılmaz 🙂

Zirveye katılım için tıklayın.

Zirve Programı:

09:30 – 10:30

İK ‘cılara yönelik Şirkete ve Sektöre Uygun Başarılı Sosyal Medya Politikası
Nasıl Dizayn Edilebilir?

Mehmet Taha DOĞRUYOL – Account Executive // LinkedIn Corporate Solutions HQ Sosyal Ağlara Erişim ve Kullanım Detaylarını İçeren Politikların Oluşturulması
“İK Fonksiyonlarının (İşe Alım, Performans, Eğitim, Kariyer, İşveren Markası
Yönetimi) Sosyal Medya ile Entegrasyonunda Dikkat Edilmesi Gerekenler”
Şirketlerde Sosyal Medya İletişimini Düzenleyen Prosedürlerin Belirlenmesi

10:30 -11:30

Sosyal Medya’da İK’ya Yönelik İçerik Üretimi:
Türk Telekom “Wantted” Projesinin Sosyal Medya Entegrasyonu ve Vaka Analizi
Emre HALİLOĞLU – Yönetici Ortak // OptimePlus
Gökhan GÜNAY – HR Partner Takım Lideri // Türk Telekom “İnsan Kaynakları Neden ve Nasıl Sosyal Medyayı Kullanmalı?”
“İK’cılar için İzlenecek Yol Haritası Ne Olmalı? ”

11:30 -11:45

Çay Kahve – Network Arası

11:45 – 12:30

Sosyal Medya ve Yetenek Yönetimi:
Mine YÜCESOY – İK Uygulama Geliştirme Müdürü // Yapı Kredi Bankası

Örnek Uygulama

“Sosyal Medyada Yetenek Stratejiniz Mevcut Mu?”
“Sosyal Medyada Şirketiniz için Uygun Yeteneği Nasıl Bulabilirsiniz?  ”

12:30 -13:30

Öğle Yemeği – Network Arası

13:30 -14:15

Çalışandan Kaynaklanan Sosyal Medya Krizlerini Nasıl Yönetebiliriz?
Özenç KILIÇCIOĞLU – Sosyal Medya Stratejisti // Sosyal Medyacci

“Sosyal Medya ile İlgili Kriz Planlaması Nasıl Yapılır? ”

“Sosyal Medya Kaynaklı Risklerden Şirketler Kendilerini Nasıl Korumalı?”
“İK Temelli Yaşanabilecek Olası Soyal Mecra Krizleri Neler Olabilir?

14:15 -15:30

İK’cılar için Sosyal Medya’da Başarı Ölçümleme Kriterlerinin Belirlenmesi (ROI)
Ve Sosyal Medya’nın İşveren Markası ve Kurum İtibarı Açısından Yönetilmesi
İpek Aral KİŞİOĞLU // Kaynağım İnsan

“Sosyal Medyada Başarı Ölçümleme Ktriterleri Neler? ”
“Çalışanlarınızı Birer Marka Elçisi Haline Nasıl Dönüştürebilirsiniz?  ”

“Şirketinizin Kurum Kültürünü Sosyal Medya Üzerinde Nasıl Yaşatabilirsiniz?”

15:30 – 15:45

Çay Kahve – Network Arası
15:45 -16:15 Sosyal Medyayı Yasaklamadan Çalışanlara Açmak, Peki ama Nasıl ?Yücel ATIŞ-Genel Müdür-Prometheus Danışmanlık

16:15 -17:15

Sosyal Medyanın Hukuksal Boyutu
Doç. Dr. Erdem ÖZDEMİRMarmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

“Sosyal Medyada Hukuki Olarak Suç Oluşturacak Konular ve Yorumlar Neler?

“Kurum Olarak Nelere Dikkat Etmek Gerekir?”
“Sosyal Medya ve Çalışan Hakları”
“Yargıtay Kararları” “Türkiye ve Dünyadan Örnekler”

 

1 Mayıs Geçerken

1 Mayıs üreten ve emeğine sahip çıkan kitlelerin bayramı.

Çalışmanın dünyada en gurur duyulabilecek faaliyetlerden biri olduğunu düşünüyorum. İş yapmak, katma değer yaratmak benim için ibadet etmektir. 1 Mayıs bu ibadetin taçlandırıldığı gün özü ile.

Patron kesimi ile işçiyi bir köprünün iki ucu gibi değil, aynı köprüyü eş zamanlı geçmek zorunda olan iş ortakları gibi görmek gerek. Bu diyalektik ilişkide gönül isterdi ki, işçi kesiminin yaşam standartları daha yüksek, gelecek kaygıları ise yok olsun. Maalesef mevcut görüntü böyle değil.

Diğer taraftan kamu kuruluşlarında sendikal haklarını sonuna kadar kullanan işçilerin yaşam standartları özel kesimdeki işçilere göre çok daha ileri seviyede. Sendikaların özel kesimdeki güç kaybını patron kesiminden çok sendikacıların kendisine bağlıyorum. İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda sendikacılar sanayi çağı söylemlerini bırakıp yenilikçi – inovatif yaklaşımlarla masaya oturmalı, farklı çalışma modellerini işverenin önüne sunabilmeli.

Çalışanların artık şirketlerinde birer paydaş, kar ortağı olabildiği bugünün iş dünyasında sendikalar sadece maaş zamları, sosyal hak artışları üzerinden talepler geliştirmemeli. Artık sendikaların iş süreçlerinde yaratabilecekleri sürdürülebilir katma değerler ile işverenlerinin yönetiminde nasıl söz sahibi olabilecekleri noktasında düşünce egzersizi yapmalarının zamanı. Sendikalar bu hedeften hareketle algılarını, emeklerini, eğitimlerini hızla güncellemeli, yönlendirmeli, geliştirmeliler.

Bütün büyük düşünen emekçilerin 1 Mayıs’ını kutlarım 🙂