Hep İnsan Kaynakları bölümleri söyle yapmalı/yapmamalı, İnsan Kaynakları profesyonelleri böyle olmalı/olmamalı diye sıralıyoruz. Bir de masanın öbür tarafını düşünün ve sorun;
“Söyle İnsan Kaynakları Profesyoneli seni ne usandırır?”
… o kadar çok ki …
1. Üst yönetimin bölüme vermediği her türlü bütçe ve kadro. (eğitim, proje, yazılım), vadedip de verilmemesi daha da beter.
2. İnsan Kaynakları uygulamalarından bihaber yöneticiler
3. Performans değerlendirmelerin zamanında yapılmaması, bölümlerden istenen doküman veya raporların termininde gelmemesi
4. SMART tekniği kullanılmadan üretilen hedefler (net, ölçülebilir, zorlayıcı, zamanlı, uzlaşılmış)
5. Bireysel gelişimi için parmağını kıpırdatmayıp, sürekli “şirket benim için ne yapacak” beklentisi içine girilmesi
6. İşle ilgili sürekli şikayet edip hiçbir gelişim, değişim fikiri, projesi üretmeyenler
7. Kronik dedikoducular
8. Berbat hazırlanmış özgeçmişler
9. İş süreçleri ile ilgili bilgi saklanması veya manupüle edilmesi
10. Mülakata geleceğini söyleyip teşrif etmeyenler
11. Üst pozisyon için yeterliliği olmayıp habire terfi istiyenler
12. Sabah “Günaydın”, öğlen yemeğinde “Afiyet olsun”, mesai bitiminde “İyi akşamlar” demeyenler
13. Yetersiz yöneticilerin altına işe alım yapmak
14. Bozulan yazılım veya donanım
15. Belirli pozisyonlar için kadermişcesine istenilen nitelikte aday bulamamak
16. Yetersiz ve kötü İK yöneticisi
17. Mesai başlangıcı, bitişi, sigara molaları ve öğle tatili saatlerini istikrarlı şekilde “şaşıranlar/uzatanlar”
18. Mesai saatlerinde çalışmayarak (lak lak lak), mesai bittikten sonra işyerinde kalıp “çok iş var, çok çalışıyorum” izlemini yaratma çabasındakiler
19. “Şirkette hiç sosyal aktivite yok” deyip, olan faaliyetlere de bir lütüfmuşcasına zorla katılanlar
20. Tecrübesiz çalışanların daha hiçbir başarı/verimlilik göstermeden kapımızı “ben ne olacağım?” diye aşındırması, ardı arkası kesilmeyen talepleri (Burak Abidin Aksoy)
21. Kendi motivasyonsuzluğunu şirkete maledilmesi ve “şirkette motivasyon çok düşük” şeklinde negatif söylemler yaratılması
22. Şirket ortamının “cennet” olmasının beklenmesi
23. Aynı pozisyondayız, onun maaşı neden daha fazla arttı? diye sorulması … acaba neden?
24. Şirket içinde asık yüzle ve negatif enerjiyle dolanan insanlar
25. “İnsan Kaynaklarının daha insancıl olmasını beklerdim” denmesi, insancıl ne demektir?!
26. Üst yönetimin İK’ya danışmadan bol keseden dağıttığı ünvanlar
27. Organizasyonel gelişimdeki istikrarsız üst yönetim kararları (Olcay Cat)
28. İK ekibi içindeki uyumsuzluklar, çatışmalar (Nurdan Gencel)
29. İK’cı ile Personelci ayrımının yapılmaması, İK’dan hiç anlamayan Personelcilerin “İK’cıyım” demeleri.
30. İK’ nın haberi ve bilgisi olmadan işten personel çıkarılması veya işe personel alınması (Olcay Cat)
31. Gizli işsizliği destekleyecek tarzda gereksiz elemana görev yaratma çabaları, özellikle kamu kuruluşlarında (Evrim)
32. İşe başladığı gün istifa eden çalışanlar (Özgür Özkök)
33. Aile şirketlerindeki ‘aile’ fertlerinin şirket içinde estirdiği ünvan ve yetki terörü. İş bilmeden ve yapmadan üst pozisyıonlarda oturmaları. (Bu madde, 13. madde ile derin ilişkiler içindedir)
34.
Meslekdaşlardan katkı bekliyorum, sizi neler usandırıyor?
🙂
kesinlikle doğru..
İnsan Kaynakları departmanını İnsan Hakları, Halkla İlişkiler, Kurumsal İletişim departmanı sananlar.
Ofiste her neye ihtiyaç duyulursa (A4 kağıdı, zarf vs) İnsan Kaynakları departmanına sorulması.
Ücretlerin gizliliği kavramının unutulması, tüm ücretlerin ağızdan ağıza dolaşması.
Kişi işe alındıktan sonra son durumda bir değişiklik olduğunu söyleyip adaydan teklifin geri çekilmesini talep eden yöneticiler.