Halen Datça Aktur’da tatildeyim. Aktur sitesi bir yarım adanın iki kenarındaki kumsallar boyunca kurulmuştur. Binin üstünde hanesiyle yaz aylarında tam bir sahil kasabası görünümü sergiler. Sahil kasabamızın etrafı ise çam ormanları ile çevrilidir. Bu nedenle de yangına karşı önlenler azami seviyededir. Site içinde, ağaçsız bölgede bile mangal yakmak yasaktır. Orman alanı yangın söndürme sistemi ile donatılmıştır.
Ama bazen hiçbir önlem ve sistem üç beş gencin tedbirsizliğinin, bilinçsizliğinin önüne geçemiyor. İşte biz de bugün bu bilinçsizliklerden birini yaşadık, korkulu anlar geçirdik site sakinleri olarak.
Saat 19:00 civarı ablam “yangın çıktı” haberi ile eve geldi. Hemen bisiklete atladım ve hızla sahile sürdüm. Yıllar boyu tepesine defalarca tırmandığım yarımadanın tepeleri yanıyordu. Alevleri gören herkes sahile doluşmuştu. İçimde büyük bir korku belirti, kim bu tepelere ulaşabilir, yangın nasıl söndürülebilirdi? Tek bir olumlu durum vardı, rüzgar siteye ters yönde esiyordu.
Dumanlar yükselen tepeye bakarken aklımdan tek soru geçti:
Ben ne yapabilirim?
Hemen bisikletimin pedallerına yüklendim yangına nasıl müdahale edildiğini görebilmek, gerekirse yardım edebilmek isteği ile. Evden fırlarken bir refleks fotoğraf makinamı da almıştım. Ne doğru bir refleks.
Ben yarımadaya en yakın konuma ulaştığımda bir yangın söndürme helikopteri ile askeri helikopter gelmişti bile. Yangın söndürme halikopteri suyunu denizden alıp yükseliyor, yarımadanın etrafında tur atıp, konumu ayarladıktan sonra yangının üstüne kocaman küresindeki suyu boşaltıyordu. İlk küre boşalınca etrafımdaki sayısı birkaç yüzü geçen insan topluluğundan bir alkış yükseldi.
Bu arada üç tane yangın söndürme kamyonu , iki kamyonet dolusu itfaiyeci tepeye tırmanya başladılar.
Aradan on dakika geçmeden iki yangın söndürme uçağı ve iki helikopter daha operasyona katıldı. Site sakinlerinden tepeye tırmanmayı başaranlar ellerindeki çalı çarpılarla su serpilen bölgeleri soğutmaya çalışıyorlardı.
Yaklaşık bir saatlik bir çalışmadan sonra tepeye yayılmış alevler söndü. Herkes rahat bir nefes aldı. Herkes Orman Müdürlüğü’nün kullandığı uçak ve helikoplerlerinin çalışmasına hayran oldu. Ama eminim herkes çok daha büyük bir yangının tehlikesini yüreğinin en derininde hissetti.
Gelelim yangına neden olanlara:
Tepeye tırmanan site sakini gençler. Jandarma hemen yakalamış gençleri. Kimbilir ne yaptılar tepede? Hiçbir fikrim yok ama büyük suç işlediklerini ve binlerce insanın yaşamını tehlikeye attıklarını biliyorum.
İnsan hatasının nelere malolabileceğini her zaman düşünmeli ve hataları telafi etmenin mümkün olmayacağı durumların içine girmemeye özen göstermeliyiz.
Buradan da T.C Orman Genel Müdürlüğü’ne teşekkür ederim bütün Aktur site sakinleri adına.