Sevgili Dostum,
“Gücün bittiği yerde kader başlar” demiş bir usta.
Sen güçlüsün. Güçlü olmasan bilim gibi en çok sabırı isteyen bir sürecin içine atmazdın kendini. Ben senin kadar sabırlı ve güçlü değilim, çabuk sonuç istiyorum.
Diğer taraftan hayatın kendisi her ne iş yaparsan yap çoklukla pazarlamaya bağlanıyor. Ben İK mesleğimi, bir diğeri güzelliğini, sen ise bilimini beğeniye sunacak, satmaya çalışacaksın. Elindeki içeriği allayıp pullamak belki de asıl beceri şimdilerde. Senin işin bu tarafına odaklanman lazım biraz. Senin sadeliği, doğallığı sevdiğini biliyorum ve bu aşırı makyajlı dünyada belki de kendini çok bulamıyor, kendini kendini hissedemiyorsun ama bana göre yanılgı sen de değil, makyajda. Özgüvenin sarsılmasın.
Ben bir İK uzmanı olarak herkese “fark yaratın” diyorum. Ve seni örnek veriyorum. Bir bilim kadını, biz İstanbul’da keyfimizi seçip, önümüze gelene burun kıvırırken, yerleştiği dağ başında deneyler yapıp, ince detaylar arasından bambaşka idealist gerçeklikler yaratıyor. Sen bir kahramansın ve biliyorum ki, her kahramanın ara sıra da sigortaları atar. 😉
Hemen toparlan. Benim sana yüklediğim misyonun büyük, yola devam 😀
İpek