Sevgili iş arkadaşım Nevra Işık’ın uzun süre önceki bir sitemiydi Kaynağım İnsan’ın E-Bülteni’nin olmayışı. Her zaman bloga girip bakacak vakit olmuyordu. İçerikleri takip edebilecek bir bültenin varlığı blogun takipçisinin işine çok yarayabilirdi.
Hizmette sınır yok elbette, Kaynağım İnsan teknik ekibi E-Bültenimizi hazırladı ve 14 Ağuston 2011 Pazar günü sistemde kayılı 498 e-posta adresine ilk E-Bültenimizi gönderdik. Hayırlı olsun. 🙂
Halen Kaynağım İnsan E-Posta Listesine kayıt olmayan takipçiler anasayfa sağ sütundaki liste için belirtilen alana e-posta adreslerini bırakabilirler.
İlk E-Bültenimizi görüntülemek için ise buraya tıklayınız.
Bu aralar internette çok fazla Microsoft ile ilgili kaynağa ulaşıyorum. Hepsi çok ilgimi çekiyor, beğeniyorum. Yukarıdaki dokuman da İK Stratejisi olarak güzel bir örnek çalışma.
Elbette İK fonksiyonlarına Microsoft kadar para yatırabilecek kurumlarda çalışmıyor %99’umuz. Ama böyle kapsamlı stratejileri okumak, başarısı dünya tarafından tescillenmiş Microsoft da İK işlerinin nasıl yürütüldüğünü anlamamızı sağlıyor.
Microsot’ta yürütülen Performans Kültürü Modeli şirketin başarısının ana nedeni olarak kabul ediliyor. Şirketin İK Gelişimi pramidi dahilinde performans metrikler-ölçütleri aşağıdaki gibi kategorize edilmiş:
1. Organizasyon: Organizasyon büyüklüğü(size), açık pozisyonlar, İK oranları (line HR ratios) 2. Organizasyon Sağlığı: İş Grubu Sağlık Endeksi ( Workgroup Health Index), Microsoft Tempo Endeksi (Pulse Index), Microsoft Kültür Endeksi 3. İşe Yerleştirme: İşe Alım İstatistikleri – işe alım çeşitleri, kanal bazlı işe alım istatistikleri, içten kapatılan pozisyonlar, işe alım harcamaları, süresi, işe alım planı %’si, net ilanlar, teklif kabul oranları, teklif red nedenleri. 4.Yetenek Yönetimi: Olumlu yıpranma, Olumsuz yıpranma, YOY ve Qtr‐on‐Qtr takibi, Olumsuz yıpranmanın nedenleri, üst pozisyonları elde tutma oranı, terfi %leri , Başarı planı göstergesi, başarı planı kullanımı 5. Çeşitlilik: Kadın yüzdesi (hedeflenene karşı mevcut), işe alınan kadın %’si, yetenekli kayıp kadın %, olumsuz yıpranma nedenleri, liderlik başarı sıralamasındaki kadın %si, % of Managers and employees completing MS Diversity training programs, diğer çeşitlilik işe alım %si 6. Yönetici Becerileri: Kontrol Aralığı, Organizasyon derinliği, Yönetici %si 7. Öğrenme ve Gelişme: Alan hazırolma Endeksi, Çalışan geliştirme programlarında eğtime alınan çalışan syısı, yönetici mükemmeliyet çalışmalarına katılan yönetici sayısı (kariyer içerikli aktiviteler, sürekli öğrenme ve büyüme bağlantıları) 8. Liderlik Gelişimi: lider işe almları %’si, liderlik yıpranma %’si, başarı planı endeksi(liderlik rolü için hazır olan başarılılar %’si 9. Ödüller: Bütçede ödüller için kullanılan %
Microsoft İK Stratejisinde dört konu üzerine titizlenildiğini görüyoruz: yetenek kazandırma ve gelişimi, yönetici gelişimi, liderlik gelişimi, Microsoft kültürel evriminin yönetimi. Şirketin İK tepe yöneticisinin 2005 yılından beri bir kadın olması-Lisa Brummel- yapıda kadınlar üzerinde hassasiyetle durulmasının belki bir nedeni. Ayrıca Microsoft’un İK’sının SWOT analizi de incelemeye değer.
Bugün sosyal güvenlik konularına dair harika bir bilgi kaynağı keşfettim: Alo SGK.
Alo SGK, sosyal güvenlik ile ilgili aklınıza gelebilecek her noktaya, her uzmana, her konuya ulaşmış. Bilgiyi başarıyla kategorize etmiş. Ayrıca sosyal güvenlik ile ilgili çeşitli hesaplama araçları ve linkler sunulan diğer faydalı hizmetlerden birkaçı.
Alo SGK sosyal güvenlik ile ilgili verebileceği bütün hizmeti bonkörce sunuyor, gerisi size de kalıyor: takip etmek.
Alo SGK aracılığı ile elinizin altına gelen birkaç kategoriyi sayayım:
– Türkiye’deki en yetkin uzmanların farklı web sitelerinde sosyal güvenlik ile ilgili yayınlanan yazıları,
– Gazeteler ve internet medyasında sosyal güvenlik ile ilgili çıkan haberler,
– Sosyal güvenlik ile ilgili yargı kararları,
– Sosyal Güvenlik Kurumu,
– Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
– Sağlık Bakanlığı,
– İŞKUR,
– KOSGEB,
– SSS
– Sosyal güvenlik ile ilgili bölgesel haberler,
– Sosyal güvenlik ile ilgili Bakanlar Kurulu ve Danıştay kararları.
Yetenek Yönetimi İK’cıların son zamanlarda ana gündemi.
Yetenekleri bulmalıyız, işe almalıyız, onların yeteneklerini işleyip geliştirmeliyiz, onları elde tutabilmek için çalışma yol, yöntem, çeşitlerimizi geliştirmeliyiz, onları mutlaka memnun etmeliyiz. Bunları yapmalıyız ki, gitmesinler ve kurumumuzun vizyonunu hayata geçirebilsinler, geleceğin liderleri, sürükleyici güçleri olsunlar.
Buraya kadar yazdıklarımı onlarca yerde okudunuz. Peki, bu bahsettiğimiz yetenekli kişileri bulurken veya mevcuttaki insan kaynağınızın yetenek analizlerini yaparken hangi araçları kullanıyorsunuz?
… veya kurumları bir tarafa bırakalım.
Siz, belki iş arayışında olan bir kişisiniz, belki de hali hazırda çalışıyorsunuz. Kendinizi, yeteneğinizi analiz etmek istiyorsunuz. Etrafınızdaki yönetici, iş arkadaşı, öğretmenlerinizin sizin hakkınızda ne düşündüğünü merak ediyorsunuz. Bu bilgiye sistematik ve bilimsel bir şekilde nasıl ulaşacaksınız?
İşte sorularınızın cevabı olacak A.B.D’de son günlerdeki en popüler yetenek keşfetme ve geliştirme aracı Checkster
Checkster’a kişisel veya kurumsal olarak üye olabiliyor ve sitenin sunduğu formlar aracılığı ile arayışınıza cevap bulabiliyorsunuz. Ben 19.50 $ ödeyerek kişisel hesabımı açtım ve ilk formumu halen çalışmakta olduğum 11 çalıştığım yöneticiye gönderdim. Toplamda 60 kişiden görüş alma hakkı veriyor Checkter. Sonrasında ise analizleri yaparak üyesine detaylı raporunu gönderiyor.
Checkter’a kurumsal olarak üye olursanız işe alım süreçleri ve mevcut kadronuzun yetenek analizleri için sunulan araçları kullanabiliyorsunuz. Checkster’la çalışan kurumlara ve insanlara baktığımda etkilendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.
Böyle uygulamalarda genelde en büyük eleştiri Amerikan ve Türk iş kültürü ve zihniyet farklılıklarıdır. Sorulan soruların pek çoğunun bizim insanımıza hitap etmediği belirtilir. Ancak ben Checkster’da böyle bir içerik görmedim. Uluslararası İK’nın ön planda olduğu günümüzde dünya ile homojen bir analiz sürecinden geçmek kişilerin ve kurumların yetenek algılarının gelişmesi adına çok daha faydalı olacaktır.
6 Ağustos tarihli “Hack Günü De Nesi?” yazımı yayınladıktan bir saat sonra Kaynağım İnsan’da garip şeyler olmaya başladı. Hangi linke tıklasam beni boş bir sayfaya ve ilgisiz bir domaine atmaya başladı blogum. “Eyvah!” dedim içimden, “işe bak! hacklendim”.
İki gündür pek çok kişiden Kaynağım İnsan’a giremediklerine dair masej alıyorum. İşin ilginç yanı aynı sayfaya beş dakika ara ile bir girebiliyor, bir giremiyor olmanız. Dolayısıyla “yapılan temizleme müdahaleleri işe yaradı” demenize kalmadan halen içerinin temizlenmediğini görüyorsunuz. Sayfalar işlemez oluyor. Yazdığım yazı kaydedilmiyor.
Bugün Kaynağım İnsan’a yapılan saldırının içerini öğrendim. WordPress ve Joomla tabanlı sitelerin şifrelerini çalarak .htaccess dosyalarını modifiye ediyor ve bu modifikasyon sonucu siteye girmek isteyenleri çoğunluğu .ru uzantılı domainlere yönlendiriyorlarmış. WordPress tabanlı Kaynağım İnsan da maalesef ki bu saldırı mağdurlarından biri oldu.
Sağolsun sevgili teknik ekibim bu akşamüstü problemi tümüyle giderdi. Hepsine ve FF‘de konu ile ilgili yazışan herkese teşekkür ederim.Aman siz bloglarınıza dikkat edin.
Yarattığı Dilbert karakteri ile iş hayatına dair nefis kara mizah yapıyor Scott Adams. Ellerine, aklına sağlık. Böyle istikrarlı üretken bir mizah insanına hayran olmamak elde değil. 😀
Dilbert, yöneticileri ve ekip arkadaşlarının aralarındaki diyaloglar özellikle bazı karikatürlerde mesajı tam kalbinden verirken karikatürlere gelen yorumlarsa neredeyse karikatürler kadar komik, enteresan.
Not: Karikatürlerin İngilizce olması birçok kişinin takip olanağını imkansız kılıyor belki. Yılmayın, bırakmayın lütfen, yine de okuyun, okumaya çalışın. !!
“Hack Günü” tanımlamasını ilk okuduğumda şaşırmış, doğal olarak “bu da nedir?” diye meraklanmıştım. Benim bildiğim ‘hack-hacklemek-hacker’ pek de hayırlı şeyler değildi. Şimdi de koskoca teknoloji firmaları bu müsibet fiilin gününü düzenliyor olamazlardı herhalde ?!
Tabii ki HAYIR !!
Biraz araştırdığımda İngilizce hack kelimesinin sadece ‘site çökertmek, sitelerin veri tabanına girip, sistemi alt üst etmek‘ olarak kullanılmadığını gördüm. Bu tanım bardağın boş tarafıydı. Bardağın dolu tarafı ‘sitelerin veri tabanına entegre yeni uygulamalar üretebilmek‘ti. Üstelik hack kelimesi sadece bilişim teknolojileri için değil, her alandaki üretim için kullanılabiliyordu. Sanayi, bilim, müzik, reklam …
Hack Günü, bir uzmanlık alanının öğrenci, profesyonel ve meraklılarının bir araya gelerek birbirinden yaratıcı fikirleri ile kısıtlı zamanda farklı, orijinal işler üretebildikleri aktivite anlamına geliyor. Bu aktiviteleri ilk olarak 2005 yılında Yahoo iç yapısında düzenlemiş, 2006’da ise halka açmış.
Hack Günü katılımcıları kendilerine verilen kısıtlı süre içinde (48 veya 24 saat) bilgi ve yaratıcılıklarını masanın üstüne koyuyor. Rekabetten sinerji ve kalite doğar derler. Verilen süre sonunda bitebilen projeler jüri tarafından değerlendirilyor ve kazanan açıklanıyor. Ödüller sembolik. Önemli olan böylesi bir ortamı, stresi, üretkenliği, rekabeti, işbirliğini ve olabilirse ‘zaferi’ yaşamak.
Hack Günü aktivitelerine tarih olarak verilebilecek en yakın örnek Linkedin Açık Stajyer Hack Günü 2011. 29-30 Temmuz 2011 tarihlerinde düzenlenen aktivitede Amerika’nın en iyi üniversitelerinden gelen 170 öğrenci yarışmış. Günün özeti için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Tablet Seminerler, Eğitişim Kariyer Enstitüsü, Keynotes Speakers Agency ve M-Gen işbirliğinin bir ürünü. İsmi üstünde bilgiye ulaşmanın tabletleştirilmiş hali. Sinemaya gitmek gibi… Süresi kıvamında, fiyatı uygun, erişimi kolay!
Ben de Ağustos ayından başlamak üzere Tablet Seminerlere her ay mesleki bir konu ile katılacağım. Bu ayın konusu Sosyal Medya ve İK. 23 Ağustos 2011 Salı günü, saat 19:00-22:00 arasında gerçekleşecek tablet seminerde son dönemin en popüler konusu sosyal medyanın İK süreçlerine olan yansıması, sıcak gelişmeler ve örneklerden bahsedeceğim.
Eğer tablet seminerim ilginizi çekiyorsa veya bir arkadaşınıza farklı bir hediye vermek istiyorsanız katılım koşulları için buraya tıklayın.
Prof. Dr. Acar Baltaş‘ın İnsana Ve İşe Değer Katan Yeni İK kitabı hakkındaki yazıma bir itiraf ile başlayacağım. Kitabı 2010 yılında kütüphaneme katmış olmama rağmen okuyabilmem 2011’in ikinci yarısını buldu. Şimdi ise çok net yazabiliyorum, bu sadece herhangi bir gecikme değil. Elimin altındaki böylesi kıymetli bir kaynağı aylarca sadece uzaktan seyretmek ciddi bir hata.
Prof. Dr. Acar Baltaş’ın on bölüme ayırdığı kitabındaki her bölüm başlığı İK zincirinin bir halkası niteliğinde. Ve biliyoruz ki, bir zincirin kuvveti zinciri oluşturan en zayıf halkanın kuvvetine eşittir. Kanımca kitabı bu derece kıymetli kılan da her bölümündeki bilgi, anlatım, örnek kuvvetlerinin birbirine denk olması. Dolayısıyla kitabın her sayfasını büyük bir istek ve merakla çeviriyorsunuz.
Üniversitelerde okutulan İK ders kitapları genellikle çok sıkıcıdır. Yeni İK, üniversitelerde okutulan İK ders kitaplarındaki hemen hemen bütün konuları ele alıyor. Tek farkı kitabın dilindeki pratiğe yatkınlık. Hele tecrübeli bir İK iseniz, sık sık ‘bunu ben de rahatça projelendirebilirim’ diyorsunuz. Kısacası kitap, size hem yol gösteriyor, hem de ilham veriyor.
Kitabın her bölümünü özetlemek istemiyorum. Sadece bölüm başlıklarını yazmam içerik zenginliğini anlatmamda yeterli olacaktır sanırım;
1. Bölüm / Krizde İnsan Kaynakları Yönetimi
2. Bölüm / İnsan Kaynaklarını Harekete Geçirmek: Motivasyon
3. Bölüm / Saygınlık ve Sürdirilebilir Karlılık İçin: Etik
4. Bölüm / İK’nın Vazgeçilmezi: Yetkinlik
5. Bölüm / Doğru İnsanı Bulmak: İşe Alım
6. Bölüm / Performansı Öngömek: Değerlendirme Merkezi
7. Bölüm / Çalışanı Geliştirme: Eğitim
8. Bölüm / Ölçerek Yçnetmek: Performans Yönetimi
9. Bölüm / Çalışanı Bir Üst Basamağa Taşımak: Koçluk
10. Bölüm / Adalet Duygusunu Yaşatmak: Kariyer Planlama ve Ücretlendirme