İnsanlar hukuk karşısında birbirine eşittir. Ancak insanların her alanda, her koşulda %100 eşit olması gerektiğini savunmak yanlış olur. İş hayatında performansı düşük bir kişi ile performansı yüksek bir diğerine aynı muameleyi yaparsanız, siz aslında performansı düşük olanı mülakaflandırmış, performansı yüksek olanı cezalandırmış olursunuz.
Aynı durum iş hayatındaki anneler için de geçerlidir. Annelik kutsaldır. Anne olan kadının hayata, işe bakışı değişir. Daha üretken ve istikrarlı olur. Çünkü yaptığı işten çok daha önemli bir sorumluluğun farkına varmıştır. Anne olmak özünde çalışmayı kösteklemez, destekler.
Biz çalışma hayatındaki anneler istiyoruz ki, iş dünyası da kadının bu kutsal sorumluluğunu işletmelerinin kanatları altına alsın. “Sağlıklı gelecek nesiller yetiştirmek” amacını organizasyonunun büyük manzarasına eklesin. Anne olan çalışanlarına farklı çalışma koşulları uygulasın, esneklik getirsin, kimi durumda da pozitif ayrımcılığa gitsin. Bu yaklaşım hem işletmecilik, hem de sosyal bakımdan orta ve uzun vadede işletmelerin lehine önemli gelişmelere neden olacaktır.
A.B.D.’deki özellikle belirli ölçeğin üzerindeki firmalar çalışan anneelere sağladıkları imkanlar üzerinden listeleniyor, ödüllendiriliyor. Hatta sırf bu amaçla açılmış bir araştırma/anket sitesi bile bulunuyor. Working Mother Media beş ana başlık üzerinden ülkedeki büyük firmaları değerlendiriyor: Kadınlar için en iyi hukuk firmaları, 2012’nin çalışan anneler için en iyi 100 şirketi, Kadın Yöneticiler Birliği, saat üzerinden çalışan anneler için en iyi şirketler, çok kültürlülük bakımından çalışan anneler için en iyi şirketler.
Yaptıkları her bir araştırmada katılımcılarına yüzlerce soru soruyor site. Çıkan sonuçları ise farklı mecralarda yayınlıyor. En iyiler listelerinde yer almak şirketler için büyük prestij kaynağı sayılıyor. Örneğin A.B.D’nin en büyük hukuk firması olarak kabul edilen Baker & McKenzie bünyesindeki kadın avukatlara esnek çalışma saatleri imkanı sağladığı için yıllardır Kadınlar İçin En iyi Hukuk Firmaları lstesinin ilk üçünde.
Dilerim bizim büyük şirketlerimizde de kadınlara, özellikle de annelere yönelik farklı esnek çalışma modelleri geliştirilir. Aslında bu modelleri geliştirebilecek bilgi, tecrübe ve ikna gücü İnsan Kaynakları bölümlerinde. İnsan Kaynakları profesyonelerinin de ağırlıklı olarak kadınlardan oluştuğunu düşünürsek esnek çalışma modellerini tasarlayarak hayata geçirebilmek öncelekli işlerimizden biri olmalı.
En azından iş görüşmelerinde “yakında evleniyorsunuz, ne zaman bebek sahibi olmayı düşünüyorsunuz?” gibi yanlış soruları ısrarla sormayı bırakmak bile iyi bir başlangıç olabilir. 🙂