Yetenek Yönetimine Hazır Mısınız?

Son dönemde Yetenek Yönetimi söylemi ve uygulamaları ‘insan kaynakları’ söyleminin önüne geçti.

Neden?

Çünkü Yetenek Yönetimi dinamikleri İnsan Kaynakları uygulamalarını topluca kavramakla kalmadı, onlara daha büyük bir anlam, amaç ve değer kattı. Artık işe alım, performans değerlendirme, eğitim, ödüllendirme/takdir, ücretlendirme, kariyer yönetimi, yedekleme süreçlerimizi yetenekli aday ve çalışanlarımızı memnun etmek, sonrasında da kaybetmemek üzere baştan aşağı değiştiriyoruz, yeniliyoruz. Büyük hedefler peşinde koşan şirketlerimizin bu hedefleri gerçekleştirecek en önemli değeri olan insana her geçen gün farklı hizmetler, imkanlar sunması gerekiyor. Dolayısıyla yetenekli insanlar için bugün geliştirilen İK çozümleri hızla değişen iş dünyasında yarın atıl, etkisiz kalabiliyor.

Dünya ölçeğinde olay bu yönde ilerlerken ülkemizde de özellikle uluslarası şirketlerde ve birkaç yerli organizasyonda yetenek yönetimi adına güzel uygulamalar geliştiriliyor. Örneğin Turkcell ve Ülker yetenek yönetimine ciddi yatırım yapan yerel yapılardan.

Yetenek Yönetimi metodolojisinin yerel kuruluşlarda gereken hızda yapılandırılamamasının iki ana nedeni olduğunu düşünüyorum:

1. Yetenek Yönetimi maliyetli. Pek çok yerli kuruluş insan kaynağına sürdürülebilirliği olan büyük yatırım yapma konusunda isteksiz. Pek çok patron/yönetici insanlardan şirketlerini uçurmasını beklerken, onların uçmasını sağlayacak kanatları da kendi kendilerine inşa etmelerini bekliyor. Bu aslında patron/yöneticilerin entellektüel sermayesini kullanmakta olan çalışanlarına bilek gücünü kullanmakta olan işçi muamelesini yapmaları demek. ‘Biraz daha kuvvet harcarsa üç değil beş parça iş yapabilir!’. Hayır, entellektüel sermayesini kullananlar için çarklar öyle dönmüyor. Yetenekli zihinleri mutlu etmenin, kuvvetli pazuları memnun etmekten farklı olduğunu üst kademelerin anlaması gerekiyor.

2. Yetenek Yönetimi üzerine Türkçe kaynak eksikliği. Ülkemizde çıkan iş kitaplarını yakından takip etmeye çalışıyorum. Maalesef ki, Yard. Doç. Dr. Mehmet Altınöz’ün Yetenek Yönetimi kitabı halen piyasadaki tek Türkçe kaynakça. Hani zamanım olsa oturup ben çevireceğim yabancı kaynakları, ama zamanım yok. Aslında bu nokta da iğneyi yayıncılara, çuvaldızı biz İK’cılara batırıyorum:

Talep yok ki, arz olsun.

Yeterli bilginin olmadığı ortamda Yetenek Yönetimi uygulamaları nasıl gelişebilir ki?

Not: Yarın yayınlayacağım yazımda Berger & Berger’in ‘Talent Management Handbook‘ adlı eserini tanıtacağım.

“Yetenek Yönetimine Hazır Mısınız?” üzerine 9 yorum

  1. İpek hanım bu güzel paylaşım için teşekkür ederiz.Hakikaten Türkçe kaynak noktasında sıkıntılar mevcut.Var olan yabancı kaynaklar ise ülkemize uyarlanmamış hali.Umut edilir ki Yetenek Yönetimi konusunda akademik ve uygulamalı çalışmalar artarak devam etsin ve gelişsin.Evet haklısınız “Talep yok ki,arz olsun”..

    Sevgilerimle….

    1. Gökhan,

      Yarın tanıtmayı planladığım kitap Yetenek Yönetimi üzerine başarılı bir çalışma ancak TR’de bulunmuyor. Örneğin bu kitabı Tğrkçe okuyamamak bir eksiklik İK’cılar için.

  2. İpek Hanım,

    Yine oldukça keyifli ve bilgilendirici bir paylaşımda bulunmuşsunuz. Teşekkürler:)

    Umarım bu konuda bilgi ve tecrübe sahibi olan Yetenek Yöneticilerine de ulaşılır ve bilgi kaynağı yaratma konusunda gerekli motivasyon sağlanır.

    1. Sevgili Selin,

      Yetenek Yönetimi konusunda bilgili İK uzmanı sayısı arttıkça konu şirket üst yönetimnlerinin de masasına daha çok çıkacak. Diliyorum o günler yakın olsun.

  3. Sevgili Gülay,

    Bilgilendirdiğin için teşekkür ederim. Demek bütün İK’cılar kitaba hücum ediyor, bir türlü ben raflarda göremiyorum. Gidip isteyeyim çalışanlardan. Kitaplar beşli gruplar olarak gönderiliyor kitapçılara. Özellikle iş kitaplarında eğer kitap biter ve talep olmazsa yeni beşli gönderim keyfe keder gerçekleşiyor. 🙂

  4. Pek çok yazınız gibi bu yazınızı da hayran kaldım. Yetenek yönetiminin maliyetinden dolayı yöneticilerin/işverenlerin bu süreçten kaçındığını yazmışsınız. Çok doğru bende bu konuda size katılıyorum evet maliyetli bir süreç ancak bence de bu sürecin sonunda işyerine dolayısıyla işverene getirisi konusunda yöneticilerin bilinçlendirilmesi gerektiği sonucu çıkıyor ortaya. Üst düzey bir pozisyonda başarıya ulaşmış bir kaç yöneticinin zaman zaman personelin eğitimlerine bizzat katılması aslında bu ayıklamayı yapmalarını kolaylaştıracaktır dediğiniz gibi. Tıpkı henüz ilkokula giden çocuğunu gözlemleyerek yetenekleri doğrultusunda gelişmesine fırsat vermek eğitimini o yeteneklerine uygun vermek onu doğru işe yönlendirmek gibi algıladım bilmem yanlışmıyım ? Lakin bu gözlemleme sonucunda yetenek, performans ve potansiyellerine göre ayıklanıp uygun birimlerde görevlendirilen çalışanların, severek ve istekle işlerini yapmalarından doğacak olan faydaları yöneticilerin bilmesi gerekiyor herseyden önce bence kurum/ şirket içi eğitimlerde üst kademeleride dahil etmek gerekiyor.yeteneğin farkına varamayan bir insanın yetenek yönetimini tartışmak anlamsız kalacak haliyle.

  5. Pek çok yazınız gibi bu yazınızı da hayran kaldım. Yetenek yönetiminin maliyetinden dolayı yöneticilerin/işverenlerin bu süreçten kaçındığını yazmışsınız. Çok doğru bende bu konuda size katılıyorum evet maliyetli bir süreç ancak bence de bu sürecin sonunda işyerine dolayısıyla işverene getirisi konusunda yöneticilerin bilinçlendirilmesi gerektiği sonucu çıkıyor ortaya. Üst düzey bir pozisyonda başarıya ulaşmış bir kaç yöneticinin zaman zaman personelin eğitimlerine bizzat katılması aslında bu ayıklamayı yapmalarını kolaylaştıracaktır dediğiniz gibi. Tıpkı henüz ilkokula giden çocuğunu gözlemleyerek yetenekleri doğrultusunda gelişmesine fırsat vermek eğitimini o yeteneklerine uygun vermek onu doğru işe yönlendirmek gibi algıladım bilmem yanlışmıyım ? Lakin bu gözlemleme sonucunda yetenek, performans ve potansiyellerine göre ayıklanıp uygun birimlerde görevlendirilen çalışanların, severek ve istekle işlerini yapmalarından doğacak olan faydaları yöneticilerin bilmesi gerekiyor herseyden önce bence kurum/ şirket içi eğitimlerde üst kademeleride dahil etmek gerekiyor.yeteneğin farkına varamayan bir insanın yetenek yönetimini tartışmak anlamsız kalacak haliyle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir