İster internette, isterse basılı mecrada adaylara iş görüşmeleri esnasında yapmaları ve yapmamaları gerekenlere dair uyarılar, listeler çıkıyor. Hepsi doğru, hepsi özenle uygulanması gereken noktalara dikkat çekiyor.
Bense bu yazıda bir konuya çok dikkat çekmek istiyorum:
Aday başvuru formuna yazmış ‘Araştırmayı çok severim, çok meraklıyımdır‘
Böyle bir tanıtım sonrasında ben de hemen sorumu soruyorum:
“Firmamıza bakabildiniz mi? Neler okudunuz, aklınızda neler kaldı? Biz ne yapıyoruz?”
Cevap geliyor:
“Pek bakamadım. Beni dün aradınız, çok işimlerim vardı, incelemek için zaman bulamadım”
Biraz dudak büküyorum hayal kırıklığı ile, soruyorum:
“Ne zaman aradık sizi dün?”
Cevap:
“Öğlenden sonra 14:00 gibi”
Hayal kırıklığım artıyor ve o zaman saptamamı yapıyorum:
“Şu an çalışmıyorsunuz değil mi? … evet (adaydan onay geliyor)…. başvuru formuna meraklı ve araştırmacı olduğunuzu yazmışsınız, o zaman ben de anlıyorum ki, bizi hiç merak etmediniz, o nedenle de beş dakikanızı bile ayıramadınız”
Adaydan ses çıkmıyor.
Adayı eliyorum.
Yukarıda anlatığım örneğin versiyonları ondört kişilik görüşmeci listemde onbir defa tekrarlanıyor. Sadece üç aday dersini çalışmış ve gelmiş.
Sevgili adaylar lütfen bir mülakata giderken açın Google’ı, yazın firma ismini ve ne bulursanız okuyun. Bu sizin olsa olsa yarım saatinizi alır. Firmanın ana faaliyet alanını bile bilmeyen “sanırım siz ….. üretiyorsunuz” diyerek bana soru işareti dolu gözlerle bakan ve elediğim adaylardan biri olmayın.
Oysa ki, şirketi çok güzel anlatabilen, hatta sadece kurumsal web sitesi değil, biraz daha detaya inebilenler ülkemizde “fark yaratan” aday konumuna oturabiliyor. Kısacası yarım saatlik emeğiniz dahi hemen karşılını buluyor.
‘Biz gerçekten bu kadar tembel olabilir miyiz?’ diye soruyorum hep kendime yıllardır ama ümidimi hiç yitirmiyorum… üç kişi de olsa VAR.
Daha iş görüşmesi aşamasında, gittiği şirketi merak etmeyen, araştırmayan adayın işe girdiğinde de şirket için artı değer üretme yönelik hiçbir çabası, araştırması, yaratıcılığı olmuyor. Tecrübe ile sabitlenmiştir.
İşe girmek için yapacağım her görüşmeden önce nerdeyse bir günümü çalışmaya aday olduğum firmayı araştırmak için harcarım. Firmaların açıklarını yakalayabilmek için didinirim. Çoklarının da bulurum. Ve mülakatlarda paylaşırım. Sonuç ne mi olur? Kaç lira istediğimi söyleyince; ki bu da satın alma sorumlusu pozisyonu için 1500 liradır, mülakat biter. Mülakatlarda IK uzmanlarından çok daha fazla mülakat tekniklerini bilir ve uygularım. Ve 2 yıla yakın zamandır işsizim. Tavsiyeleriniz hangi ülke için uygunsa bana söyleyin de oraya gideyim. Burda işe yaramıyor zira.
Sevgili Dawn,
Mülakat öncesinde şirketi araştırmanız çok güzel ama sonrasında şirkete gidip sizin şuyunuz eksik, buyunuz bozuk demeniz bir o kadar kötü. Hiçbir şirket karşısında kendsisini kötüleyen adayt istemez. Baştan menfi gelen, hep menfi gider. İçeride sürekli olumsuz enerjisini yansıtır ekibe. Biz bu tip ekip arkadaşlarını istemiyoruz aramızda. Olumlu enerjisi ile yapıcı profesyoneller ile çalışma çabası içindeyiz. Size tavsiyem gittiğiniz firmaların eksikleri üzerine değil, yaptıkları güzel işler üzerine odaklanmanız.
Ayrıca eğer rakam telafuz edince olumsuz sonuçlandığını düşünüyorsanız, rakam söylemeyin. Size uyacağım deyin. İsrar edilirse bir aralık verin.
Sevgilerimle,had