İşte 8 Mart Kadınlar Günü, hala şu aşağıdaki gibi sözleri söyleyenler, makaleleri kaleme alanlar için var. Lütfen okuyun. Aslında bu sözleri/makaleyi İngilizceye çevirip “bizdeki durum bu” diye dünyadaki bütün önde gelen gazetelere göndermek lazım !
Türk sanayisinin %99’unun KOBİ olduğunu ve toplam istihdamın %80’ini sağladıklarını düşünürsek, KOBİ’lerin kurduğu bir derneğin genel başkanının kadınlar hakkında sarfettiği bu ilkel nitelikteki sözler çok ürkütücü ve aşırı ayrımcıdır. Acaba ‘Bu sözler, ülkemizdeki erkeklerin genel düşünce yapısına bir aynadır’ diyebilir miyiz?
(başlığa tıklayarak orijinal makeleye ulaşabilirsiniz)
KOBİDER: Kadın Erkek Eşitliği Safsatadan İbarettir
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç; son yıllarda gündemi oldukça meşgul eden “kadın- erkek eşitliği” adı altında ileri sürülen görüşleri, temennileri veya önerileri dikkate aldığımız zaman, bu konuda birbirleriyle çelişen birçok görüşün olduğunu ve kavram karmaşasının yaşandığını söyleyebiliriz. Kadın erkek eşitliği realiteye bakılarak yapılması mümkündür.Çünkü eşitliğin adil bir düzlemde tanımlanması demek, eşitliğe getirilecek olan tanımın teori ve pratikte adil olması, tatbik edildiği zaman tarafları haksızlığa değil, hak ve adalete götürmesidir. Kadın erkeğe eşit değildir, denilince niçin bundan, erkeğin değil de kadının küçük görüldüğü anlamı çıkarılıyor. İki şeyin birbirine eşit olmadığını söylemek, birinin diğerinden üstün olduğu anlamına gelmez.
Eşit olan şeylere adil davranmak hak ve adalet iken, aynı olmayan şeylere eşit davranmak hak ve adalet değildir. Dolayısıyla eşitliğin adil bir düzlemde tanımlanması demek, farklı olan şeyler arasında değil, aynı olan şeyler arasındaki dengesizliğin önlenmesi, aynı olan şeylere aynı değerin ve hakların verilmesidir.
Özgenç; aynı hammadden yapılmış olan cam bir ürün olan bardak ve tabağın nasıl ki farklı işler gördükleri gibi kişilerde insan olarak iki ayrı cinsiyette doğar ve farklı işler yaparlar. Eşitlik, erkeklik ve kadınlık gibi durumlarda ve değişik cinsiyette… Akıl ve anlayış gibi hususlarda ve farklı kabiliyette… Bilgi ve beceri konularındaki değişik seviye ve yetenekte olan insanları aynı kalıba koymak ve eşit saymak, hem yanlıştır hem de böyle mutlak bir eşitliği sağlamak zaten imkânsız olduğu kanaatindeyim.
Aslında “Eşitlik” safsatasını savunanlar realitede, bunun böyle olduğunu kendileri de bilmekteler. Lakin bu gerçeği inkar etmenin amacının ne olduğunu anlamış değiliz. Bu konuda bariz örnek vermek gerekirse;kadın erkek aynı lokantada,aynı çatal bıçakla yemek yerken neden ayrı tuvaletleri kullanırlar.Bu durum, kadın ve erkek arasında bir eşitsizlik değil midir? Ebetteki eşitsizliktir! Kadın erkeğe eşit değildir, denilince niçin bundan, erkeğin değil de kadının küçük görüldüğü anlamı çıkarılıyor.İki şeyin birbirine eşit olmadığını söylemek, birinin diğerinden üstün olduğu anlamına gelmez.
Fiş priz ile aynı işi göremez
Özgenç; fiş prize eşit değildir. Ama hangisi daha üstündür? Bir hüküm verilebilir mi? Ya da ikisinin görevi de aynı mıdır? Kadının, hayatın zorluklarına tahammül edecek, ağır işleri görecek, makineleri ve yükleri indirip bindirecek gücü var mıdır? Bu işler kadına yaptırılırsa, fıtrata, yani tabii ve doğal olana karşı çıkılmış olunmaz mı? Zerafette, duygusallıkta, nezakette, şefkat ve merhamette erkek kadına yetişemez. Aklî muhakemede, soğukkanlılıkta, fikri tahlil, yani çözümlemede de kadın erkeğe yetişemez. Bazı kadınların erkeklere ait bazı işleri başarıp birçok erkeği geride bırakması, tamamen istisnaî durumlardır. Ayrıca öne geçmekle öne geçirilmeyi birbirine karıştırmamak gerekir. Erkeklerin bir kadına ileri bir görev verip te, bakın işte, kadınlar da bu makamlara yükselebiliyor demeleri, kandırmacadır.
Kadının erkeğe eşit olduğunu savunan feministler iddialarını ispatlama gücüne bir türlü kavuşamıyorlar İhtiyaç giderme yerleri neden farklıdır.Niçin hastabakıcılar, hemşireler, çocuk yuvaları gibi şefkat ve merhamet isteyen kurumlarda çalışanların çoğu kadındır? Demek ki kadın ile erkek görev ve misyon açısından da birbirinden farklıdırlar. Tıpkı fiziksel ve psikolojik bünye açısından farklı oldukları gibi. kadınla erkek arasında mutlak bir eşitlikten söz etmek imkânsızdır. Bunu savunmanın amacı farklı olduğunu düşünüyoruz.
Özgenç; feminist düşünceye sahip olanlar eşit yapacağız diye sokaklara döktükleri bazı kadınları erkek yapamadılar fakat, kadınlığından da çıkarmışlar ve maskaraya çevirmişlerdir. Bazı kadınlar, bu gayretlerle kartala özenen papağan durumuna düşmüşlerdir.
.
Kobider yetkililerine şu mesajı maalesef sitelerinin iletişim formu çalışmadığı için gönderemedim, ama belki bir şekilde okuyabilirler:
Sayın Kobider Yetkilileri,
Genel Başkanınızın sözleri ve bu makaleniz; “Kadın Erkek Eşitliği Safsatadan İbarettir”, derneğiniz adına bir utançtır. Biraz daha düşünerek, dünyayı, insan olmak kavramını ve kadını tanıyarak sözler sarfetmenizi, makalelerinizi yayınlamanızı öneririm. Şiddetli ayrımcılık içeren bu ilkel sözleri/makalenizi Kaynağım İnsan blogumda kınıyarak yayınlıyorum.
Saygılarımla,
İpek Aral Kişioğlu
Makalenin varlığı hakkında bilgilendiren Sevgili Müge Çerman’a teşekkür ederim.