İşveren markası son iki yıldır benim üstünde çalıştığım bir konu. Özellikle işverenlerin sosyal medya üzerinde işveren markası uygulamalarını yakından takip ediyor, çeşitli ortamlardaki konuşmalarımda konuya yer veriyorum.
Prof. Dr. Türker Baş‘ın geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkan İşveren Markası eseri ise konu hakkındaki Türkçe bilgi açığını gerçekten doldurur nitelikte. Artık her İK’cının birer pazarlamacı olması gerektiğini ısrarla tekrarladığımız iş kolumuzda, işveren markası yönetim süreçleri adına neyin, nasıl, ne zaman, kimlerle yapılması gerektiğini Prof. Dr. Türker Baş adım adım çok net bir şekilde anlatmış. Bu derece formule edilmiş bir çalışmayı hayata geçirmek için İK’cıların tek yapması gereken şirketin her bölüm ve kademesinden insanlarla iyi bir takım kurup, organize bir şekilde çok ve istikrarlı çalışmak.
Yetenek Yönetimi bildiğimiz gibi işverenlerin strateji ve hedeflerini hayata geçirmek için gerekli yetenekli insan kaynağını işe almaları, onları geliştirmeleri ve elde tutma süreçlerini ifade ediyor. Bu noktada aslında işveren markası uygulamalarının Yetenek Yönetimi süreci ile eşgüdümlü işlediğini, birbirini tamamladığını da söyleyebiliriz.
Bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum demeyeceğim. Bu kitabı okumak zorundasınız şeklinde düşüncelerimi ifade edeceğim. Çünkü eğer bir İK’cı iseniz ‘İşveren markası benim işim değil’ demek gibi bir şansınız yok. İsteseniz de, istemeseniz de sorumluluğunu üstlendiğiniz işverenin hem çalışanlarınız, hem de yetenekli adaylarınız nezninde bir işveren imajı, işveren kimliği ve işveren marka değeri bulunuyor. Bu kavramların altlarını doldurmak elbette uzun, oldukça zahmetli, sabır isteyen bir iş. Dolayısıyla ‘erken kalkan yol alır’ 🙂
Kitabın Sunuş bölümünü yazan işveren markası konseptinin yaratıcısı Simon Barrow’un belirttiği gibi ‘İşveren Markası işverenin SÖYLEDİKLERİYLE değil, YAPTIKLARIYLA oluşturlur’. Yani, İşveren Markanızı doğru yönetmek şimdi ilk adım olarak en yakınınızdaki kitapçıda hangi kitabı arayacağınızı biliyorsunuz.
🙂