5 Temmuz itibariyle bir ay sürecek yaz tatilimize başlıyoruz. Yaprak’la birlikte istikamet Datça Aktur. İkinci memleketimi çok özledim, dakikaları tek tek geriye doğru sayıyorum.
Yaz tatili deyince elbet yan gelip yatmak olmuyor. Sağolsun teknoloji önümüze bir dizüstü bilgisayar ve mobil internet hizmeti veriyor artık. Halihazırda yürütmekte olduğum iki şirketime ait danışmanlık hizmeti süreçlerimi de beraberimde götürüyorum. Bol bol okuma, tarama, inceleme, veri takibi, raporlama var. Ve Kaynağım İnsan yazılarım. Yazmaya devam 🙂
Uzun süredir ilk defa bir yaz tatilimi böylesine iple çektim. Yönetsel danışmanlık yapmak çok zevkli, geliştirici ve verimli olmakla beraber, bir o kadar da stresli ve yorucu. Her sabah elimde akşama kadar bitirilmesi gereken yoğun bir programla gidiyorum ofislere ve program tamamlanmadan kendimi mutlu hissedemiyorum. Oysa ki, herhangi bir şirkettin kadrosunda olunca haftanın iki üç günü çok yoğun olsa, gerisi hafif geçer. Veya bir iki ay tansiyon tepedir, gerisinde iner. Proje bazlı yönetsel danışmanlık yaparken işte böyle rahat, sakin zamanlar olmuyor. Hep bir şeylerde eksiklik, hep bir yerlerde geri kalmışlık kaygısı, riski var. Termininde iş yetiştirmeye çalışmak insanı zihnen gerçekten çok yoruyor.
Hızlı ve riskli sporları yapmak insanda adrenalin düzeyinin yükselmesini nasıl sağlıyorsa, danışmanlık yapmak da ben de aynı etkiyi uyandırıyor diye düşünüyorum. Her sabah zihinsel bir yarış parkuruna giriliyorum ve yapabileceğim en küçük strajetik karar hatası geri dönüşü olamayabilecek hasarlara neden olabiliyor. Her an tetikteyim, her an bütün algılarım açık. Her an coşkulu, her an SMART hedefimin peşindeyim.
Sonuç olarak yarın sabah uçaktayken de, denizde kulaç atarken de aklımın yarısı projelerim ve Kaynağım İnsan’da olacak. Bizimkisi asla mola veremeyecek sevdalar cinsinden 😀