Çağın İK, sevgili genç İK’cı Aydan Çağ’ın mesleki blogu. Güncel İK bilgi ve haberlerini bütün coşkusu ile paylaşıyor Aydan. Takip etmeyi seviyorum. Ellerine, aklına sağlık. 🙂
Geçen gün Aydan’dan bir mesaj aldım. Mesajında başına gelen sevimsiz ve ürkütücü bir olayı anlatıyordu. Ondan izin alarak mesajını paylaşıyorum:
“İpek Hanım Merhaba,
Sadece size sorabileceğim için sizi yine rahatsız ediyorum. Blogda Capital Dergisi’nin hediye olarak okuyucularına vermiş olduğu Kariyer Kavşağı adlı kitapta yer alan firmaların sosyal ve yan hakları ile ilgili bölümü 3 başlık altında paylaşmıştım. Bugün Yemek Sepeti’nden şu şekilde bir mesaj aldım.
Merhaba Aydan Hanım, sizden http://www.aydancag.com/sirketlerin-sosyal-ve-yan-haklari-3-2/ yazınızdaki Yemeksepeti.com bölümünü çıkartmanızı rica ediyoruz. Bu ricamızın sebebi; metnin direkt bir başka yerden alıntı olması ve blogunuzda kırpılmış-eksik haliyle yer almasıdır. Anlayışınız için teşekkür ederiz, iyi günler.
Açıkcası kaynak ve atıf göstermeden hiçbir şey yayınlamayan ben yazıyı olduğu gibi de eklemiştim. Kırpma sözkonusu bile değildi. Yazıyı çıkardım anlamadığım şey kitap içerisinde sunulan şeyin internette olması neden rahatsız ediyor. Bu konuları paylaşmak etik midir bunu öğrenmek istedim.
Sevgilerle
Aydan”
Etik olmayan birşey yaptığı korkusu, kaygısı ile Aydan yazının Yemek Sepeti ile ilgili bölümünü kaldırmış. Evet, Yemek Sepeti’nin Aydan’a uyguladığı baskı ilk etapta hedefine ulaşmış. Ama Yemek Sepeti İK ekibinin düşünemediği bir önemli girdi var: Netdaşların bu olaya tutumunun ne olacağı yani internet vatandaşlarının tepkisi. Lütfen linkteki yazışmaları okuyun.
Aydan Çağ’ın yazısı tümüyle uygundur. Kaynak belirtilmiştir. “Sosyal ve yan haklara” dair de hiçbir kırpma yapılmamıştır. Çarpıtılma yoktur. Dergide ne yazıyorsa o aktarılmıştır.
Aydan bana “Etik olamayan birşey mi yaptım?” diye sorduğumda cevabım “Hayır, sen değil, Yemek Sepeti sana karşı etik olmayan birşey yaptı”oldu.
Yemek Sepeti bir blogcunun yazı yazma özgürlüğünü, kendi işine gelmediği için, büyüklüğünü ortaya koyarak, hiçbir hukuki dayanağı olmadan engellemeye kalkmıştır. İnternet üzerinden kurumsal zorbalık uygulamıştır.
Bu önemli bir olay çünkü eğer blogcular kurumların işine gelmediği durumlarda böyle zorbalıkları ile uğraşmak ve savaşmak zorunda kalacaksa işveren markaları çok fazla zarar görecek. Aynen şu an Yemek Sepeti’nin yaşadığı gibi.
NOT: Yemek Sepeti İK ekibinin en kısa sürede “Sosyal Medya Kullanımı”, “Sosyal Medyada İtibar Yönetimi” ve “İşveren Markası” eğitimlerini almalarını şiddetle tavsiye ederim.