“Bir İK Profesyoneli Gözüyle Mustafa Kemal Atatürk” üzerine 64 yorum

1. Çok güzel bir yazı olmuş. Zaman ayırıp bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim.

   Yanıtla

2. Takdirin için çok teşekkür ederim Ömer Enis 🙂

   Yanıtla

3. bu yazıya çok güldüm, bu ne ya? bari bir kaçtanesini somut verilerle örneklerle destekleseydiniz. veya hepsinin sen süper kısmını boyayacağınızı bir iki tanesine 4 verseydiniz. çocuklar karnenelerini değiştirirken bile hepsini 5 yapmaz. biraz inandırıcı olsun diye, gerçekten çok güldüm.

   Yanıtla

   1. Ben de sizin somut örnek yaklaşımınıza tebessüm ettim doğrusu Ahmet bey. Somut örnek mi? .. hmmmm… bakayım bulabilecek miyim? 🙂 herhalde “birkaç tane” yazabilirim … takım çalışması …. sanırım Atatürk mükemmel bir takım kurarak (İsmet İnönü, Kâzım Karabekir, Fethi Okyar, Ali Fuat Cebesoy ve daha onlarcası) ve onlarla eldeki imkanları optimumda kullanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. …. Özgüven …. dünyanın en kuvvetli ülkelerinin gemileri İstanbul boğazında demir atmışken yanlış hatırlamıyorsam “Geldikleri gibi giderler” demişti, bu nasıl bir özgüven değil mi? Kendisine o gemilerin gitmesini başarı ölçütü olarak koymuş Atatürk o gün… bakın şu işe ki, o gemiler gittiler. .. diğerlerini motive edebilmek …… Acaba Atatürk kimi motive etti ki bu vatanı kurtarırken ? …. galiba benim gibi o günlerde bu vatan üstünde yaşayan ve belki yiyecek ekmeği, ayağına giyecek iskarpini bile olmayan bir milleti ….. acaba şu an sizin ayağınızda ayakkabı olmasa hangi güç sizi sokakta yürümeye ikna edebilir? … haydi, haydi empati kurun biraz….. bilmem ki devam etsem mi? ……. ama belki bu örneklerime de itiraz edersiniz … o zaman ben size Atatürk’ün kendisinin kaleme aldığıı “Nutku” okumanızı tavsiye ederim. Belki bu sizi ikna eder. …… etmezse …. yolunuz açık olsun diyebilirim sadece. Siz bunları “Uzman” seviyesinde başarı kabul etmiyorsanız insana sorarlar “Peki siz ne yaptınız şimdiye kadar?” … amacım sadece sizin ölçüt anlayışınızı kıyaslayabilmek amaçlı.

      Aslında bir de “Takdir etmek” yetkinliği var. Gördüğü açık başarılara karşı duyulan memnuniyeti farklı yollarla ifade etmek … ben bu yetkinlik açısından sizi pek parlak bulamadım. Ayrıca sizi ikna edebilmek için neden Atatürk’ün yetkinlik değerlerini düşüreyim? … Nasıl bir sahtekarlık anlayışı sizinki, beni ciddi düşündürdü … ?! Siz sakın kimsenin yöneticisi olmayın. Bu yaklaşım İK adına korkunç.

      Diğer taraftan bu yazı çocuklar için değil, profesyonel hayat içindeki veya profesyonel hayata girme arifesindeki erişkinler için yazılıyor. Birçok profesyonel söz konusu yetkinlik modelleri ile çalışmaktadır ve işaretlemelerini yaparken değerlendirdikleri kişilerin önüne somut örnekleri “yazmak” metodolojide yoktur. Bu yazı bir uygulama yazısıdır. Bir İK uygulaması olarak siz hiç Yetkinlik Değerlendirmesine dahil olmadınız sanırım. …

      Yanıtla

4. çok ikna olasamda somut örneklemler ile açıklama getirmeniz memnuniyet verici.
   Gerek mesleğiniz gerekse yaklaşımınıza bakarak kendinizi pozitivist olarak tanımladığını düşünüyorum. olaylara ve konuları muhtemelen bilimin ışığında bakmaya özen gösteriyorsunuz. Muhafazakar ve dogmatik bakışlara da gıcık olursunuz muhtemelen. Hatta ileri atatürk sevginizin arkasında da bu olduğunu düşünüyorum. Takdire şayan.
   Ancak tam bu noktada öyle bir şey yapıyorsunuz ki, her şeyi ile dogmatik, her şeyi ile bir insan üstü kişilk yaratma gayreti. Çevremde her geçen gün artan ve seviyesi gittikçe düşen bu oksimoron durumlar gerçekten kaygı verici. Bir üniversite rektörü çıkıp; atatürkçü düşüncenin matematiği diye bir çalışma yaşıyor ve atatürk’ün ne kadar büyük bir şahsiyet olduğunu matematik ile anlatmaya çalışıyo. bunu ciddi ciddi tez konusu yapabiliyor. bir IK uzmanı çıkıp tüm bilimsel yöntemlere göre atanın ne muhteşem olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor(?). yarın bir başkası çıkıp ata’nın IQ’sunun Einstein’ı bile geride bıraktığımı söyler(?). Bu şekilde hiç bir bilimsel gerçeğe dayanmadan yapılan atışların, atatürk’ü insan üstü gösterme gayretlerinin atatürk’e ne kadar zarar verdiğinin gerçekten farkında değil misiniz?
   Azıcık kafanızı yukarı kaldırıp bir kendinize bakın nasıl görünüyorsunuz? Kemalizm’i nasıl bir din, benzeri totaliter rejimlerde görünen atatürk’ü nasıl insan üstü bir varklık. haline getirmişsiniz bir görün.
   Bir uzman gözü ile iyi bir yönetici olamayacağımı belirtmişsiniz, yukarıdaki yazıyı yazabilmiş ve bunu körlemesine savunan bir uzman gözünde yüceltilmemem onur verdi. Profesyonellik dediğiniz böyle içi boş yazılarsa profesyonelliğinizi de istemiyorum. Herşeyin içini boşaltınız, iyice ucuz ve pespaye hale getirdiniz. birde utanmadan kendinizi ilerici aydın olarak pazarlamaya kalkıyorsunuz. Ama artık kimse yemiyor.

   Yanıtla

   1. Ahmet bey, dilerim siz de birgün çalıştığınız şirkette Yetkinlik Değerlendirmesine tabi olursunuz. O zaman yaptığım uygulamanın içeriğini, işleyişini kavrarsınız.

      Yetkinlik değerlendirmesi fen bilimleri kapsamında değildir. Sosyal bilimler kapsamındadır. O nedenle Yetkinlik Değerlendirmesine 2+2=4 eder yaklaşımınız, bu beklentiniz toptan yanlış.

      “Atatürk’ü körlemesine savunmak” gibi bir tanımlama kullanmışsınız. Ahmet bey, ben Türkiye’nin hangi noktadan nereye geldiğine bakıyorum ve görüyorum. Sizin nereye baktığınız da beni şaşırttı … aynı geçmişe, aynı millete ve vatana bakmıyoruz sanırım.

      Bu arada sizin bilimsel yaklaşımın çok ilginç. Sizi hoş tutmak için değerleri düşürmek … Allah için sizi hoş tutmak gibi bir kaygım yok. 🙂 Yoksa halimiz ne olurdu ? Sanırım değerleri 2-3’lerde tutsam beni alkışlayacaktınız … hatta 1’lerde falan … enteresan.

      Eğer benim İnsan Kaynakları yazılarımı da okumak istemiyorsanız bloguma bakmazsınız, size “lütfen okuyun Ahmet bey” demiyorum. Herkes istediği seçimi yapmakta özgür.

      Bir önceki yorumumda da yazdığım gibi “Yolunuz açık olsun”. …

      🙂

      Yanıtla

5. bilimsel yöntemleri de kendinize alet etmişsiniz. bu mudur yani?

   Yanıtla

   1. Evet, Canan hanım. Mustafa Kemal Atatürk’e Yetkinlik Değerlendirmesi yaptım bir İK profesyoneli olarak. Yaptığım tam anlamıyla budur. Neden, yapamaz mıyım? Atatürk Tanrı mı ki, değerlendirilemez mi?

      Yanıtla

6. Kupa As’ının \Eksi yazarı bir çok arkadaş var ff’de 🙂 Biri mutlaka ekler altına :)) \ yorumuna istinaden yazdım. Yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu ne komplextir bayan…

   Yanıtla

7. Nasıl? 🙂 … ‘bu ne komplektir bayan ?’ 🙂 … hay Allah, bu yazım nedeniyle daha neler duyacağım kimbilir?

   Yardımın için teşekkürler Fatih 🙂

   Yanıtla

8. İpeğim güzel bir çalışma olmuş, keşke okuduğunu anlayıp sindirebise herkes. Bu değerlendirmeyi, bizi yönetenlerden iki tanesine yapsak aradaki uçurum ortaya çıkacaktır. Tabii görmek isteyeneler görecektir o ayrı. Son yıllarda türeyen Atatürk’ü küçümseme modası, pek çok insanın da kafasını karıştıryor sanırım. Teşekkürler, yazdığın ve paylaştığın için.

   Yanıtla

   1. Takdiriniz için teşekkür ederim Müge hanım. Elbet değerlendirmenin sonuçlarını beğenmeyenler çıkacaktır. Atatürk’e çok farklı yaklaşımlar olduğunu hepimiz biliyorum. Bu benim yaklaşımım. Beğenmeyenler de kendi yaklaşımlarını yapmakta özgür. 🙂

      Yanıtla

9. Selamlar, değerlendirmeniz bana ilginç geldi. Tabii ki konunun uzmanı sizsiniz, değerlendirmenin sonuçları değil yöntemi üzerine bazı şeyleri merak ettim.

   Değerlendirme başlıklarının bir çoğunda değerlendirilen kişiyi en azından bir süredir kişisel olarak tanıyor ve gözlemliyor olmanız gerekiyor gibi geldi bana. En azından değerlendirilecek kişi ile bir mülakat yapılmalı değil mi?

   Yanıtla

   1. Sevgili Emir, bir şirket ortamında değerlendirmeyi 360 derece dediğimiz boyutta, çalışanın amiri, bölüm arkadaşı, iş arkadaşı, müşterisi yapabilir. Elbet çalışan kendi kendisini de değerlendirebilir. Dolayısıyla değerlendirme yapıldıktan sonra geri bildirim görüşmesi yapılır, değerlendirme esnasında değil. Sonuçta değerlendirmeyi yapanlar çalışan ile her gün vakit geçiren, onunla iş yürüten insanlardır.

      Yetkinlik değerlendirmesinde amaç bağcıyı dövmek değildir, üzüm yemektir. Kişiye yeterli, başarılı ve yetersiz olduğu yetkinlikler farklı gözler vasıtasıyla sunulur. Birey ve şirket çıkan sonuçları eğitim yönetimi ve kişisel gelişim uygulamalarında kullanır.

      Atatürk’e gelince … eğer hayatta olsaydı, onunla yüzyüze görüşerek değerlendirmemi yüzüne söyleyebilirdim. Hoşuna gidebilirdi veya “beni şişirmişsin” de diyebilirdi. O kadarını da siz hayal edin artık, Atatürk böyle bir değerlendirmeye ne yorum getirirdi ? 🙂

      Dilerim yeterli cevabı verebildim. 🙂

      Yanıtla

10. defalarca yaptım merak etmeyin. tahmin ettiğiniz gibi çok düşük sonuçlar da almadım.
    Allahtan yapılan değerlendirmeler sizin ki gibi kör gözü ile yapılmıyor.
    Aslında kime neyi anlatıyorum ki, yıllarca dogmalarla doldurulmuş bir beyin ne anlayabilir ki? Nutuk’a bakın demişsiniz. tek tarih kaynağı nutuk olan kişinin tarihi doğru değerlendirmesi nasıl beklenebilir ki? Bir bakın ya dışarıdan nasıl görünüyorsunuz? Koyunun olmadığı yerde keçilerin abdurrahman çelebi sayıldığı bu ülkede davranışınız rasyonel belki de.

    Yanıtla

    1. Ahmet bey, kusura bakmayın ama sizin yazdıklarınızdan çok dar bir bakış açınız ve kaynakça kullanım bilginiz olduğunu görüyorum.

       Yetkinlik Değerlendirmesinin ne olduğunu, amacını bile bilmediğiniz yazdıklarınızdan birebir ortaya çıkııyor. Şu cümleyi okuyun : Yetkinlik Değerlendirmesinin amacı bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir”. Dolayısıyla siz bağcıyı dövün dövebildiğiniz kadar, biz üzümleri bol bol yiyoruz merak etmeyin.

       Siz sağ, ben selamet, size iyi günler 🙂

       Ufak ek: Siz böyle bağcıyı dövecekseniz, hiçççç yönetici olmaya kalkmayın. Altınızda çalışanlar için üzülürüm.

       Yanıtla

11. bu kadar “zorlama” yöntemlerle neyi ispatlamaya çılışıyorsunuz anlayamıyorum. yani başka hiçbir işimiz kalmadı mı… 70 yıl önce ölmüş bir insanın İK performansını yapmak??? yani sonucu falan herşeyi bir kenara bırakalım, bütün ilkokul ve ortaöğretim kitaplarına göre zaten başka türlü bir sonuç çıkmasını elbette hiçbirimiz beklemiyoruz da…:) bu çaba neden? yeteri kadar ispatlamadık mı kendimize zaten Atatürk’ün ne kadar muhteşem, yüce, hatasız, insanüstü bir varlık olduğunu? daha neyin çabasındayız? şirinlik mi bu yoksa bilimsel bir çalışma mı? buradan çok komik görünüyor hatta Atatürk’le dalga geçiliyormuş gibi bir izlenim yaratıyor 🙂 cidden anlam veremiyorum ve sizin de yolunuz açık olsun diyorum. ayrıca böyle bir girişimde bulunmuş ve bunu insanlar okusun diye buraya yazmışsanız eleştirilere de tahammül etmek zorundasınız bence. ben yazayım, beğenen “ay çok muhteşem bir çalışma olmuş elinize sağlık nasıl da bilimsel yöntemlerle ispatlamışsınız Atatürk’ün büyüklüğünü” desin… “işine gelmeyen okumasın, mecbur değil” olmaz öyle… bunu yaptıysanız olumsuz elestirilere de göğüs germelisiniz.
    bilimsel ya da gerçekçi dediğiniz çalışma tamamen gerçekçilikten uzak bir içeriğe sahip üzgünüm. buradan öyle görünmüyor. mesela ben de reklamcıyım. çıkıp Atatürk’ün reklamcı pazarlamacı bakış açısıyla performans değerlendirmesini yapsam, ne müthiş bir ikna yeteneği olduğunu ispatlasam…ya da fotoğrafçı bir arkadaşım çıkıp onun ne kadar fotojenik bir insan olduğunu ispatlasa… oturup hep birlikte gülebiliriz. yani bunun sonu yok… çocukça yaklaşımlar bunlar.

    ayrıca vatanımızın geldiği noktadan bahsetmişsiniz. açıkça belli değil mi zaten diyerek. bu seviyede bir profesyonel olarak, okumuş aydın bir insan olarak, bunca yıldır, cumhuriyetin kurulmasından bu yana yaşamakta olduğumuz çok çok ciddi sorunları göremiyor ve lokum gibi bir cumhuriyetimiz olduğuna inanıyorsanız birazcık hayal dünyanızdan çıkın bir dışarıya bakın derim size…yıllardır ezilip üst üste katmanlaşmış acılar çeken insanlara bir bakın. zor gelebilir ama arada bir gerçek dünyaya da bakmakta fayda. var. 100 yıl öncesinde yaşamak kimseye fayda getirmiyor.

    zaman çook değisti. cağdaslık anlayışı çok değisti. benim gibi düşünenlerin ilericilik ve çağdaşlık anlayışı 100 yıl önceki kişi ve olayları son derece dokunulmaz ve tartışılmaz biçimde tekrarlamaktan ibaret değil. bu bilimsel de değil zaten. sizce de hiç yanlış birşey yok mu buralarda, bu memlekette? vardır tabi… ama onları da Atatürk düşmanları yapmıştır kesin. onu anlayamayan geri kafalı çağdışı yobazlar yüzündendir.
    başarılar dilerim size diger “bilimsel” çalışmalarınızda.

    Yanıtla

    1. Sevgili Dilek, eğer eleştirilere katlanamıyor olsaydım birincisi yorumlarınızı yayınlamazdım. Siz yazdıktan sonra yorumların yayına girmesi için benim onayımdan geçmesi gerekiyor. Yani istesem sizi sansürleyebilirdim. Niye böyle birşey yapayım?

       Tartışıyoruz sonuçta. Ben bir İK uygulamasını Mustafa Kemal Atatürk üzerinde uyguladım, siz buna öyle veya böyle tepkilisiniz. Yani ölümcül bir durum yok ortada.

       Münazara gibi. Münazara sonunda taraflardan biri diğerine “sen haklısın” demek zorunda değildir. Tartışılır ve biter.

       Görüşleriniz için teşekkür ederim. Ben kendi görüşlerimi yazımda ve diğer yorumlarımda belirttim. Daha uzatmaya gerek görmüyorum açıkçası.

       Siz yorumlarınızı lütfenyazın, yayınlamaya devam edeceğim. 🙂

       Yanıtla

12. İpek Hanım elinize ağzınıza sağlık çok güzel bir yazı olmuş. tebrikler

    Yanıtla

    1. Sevgili Funda Şen, yazıyı beğenmenize çok sevindim, takdiriniz için teşekkür ederim. 🙂

       Yanıtla

13. ahmet bey’e katılıyorum. dar bakış açısı var demişsiniz ama ikinizin de yazdklarını okuduğumda dar bakış açısı olanın Ahmet Bey olmadığını çok açık görebiliyorum. siz bütün olaylara sonuna kadar bağlı olduğunuz Atatürk sevginizle yaklaşıyorsunuz, örneğinizi bile onun Nutuk’u ile veriyorsunuz. resmi tarih ya da ilk-orta öğretim kitaplarının dışından da bakın olaya.

    hem zaten milyon tane test bulup en güzel şıkları işaretlemek hiç zor değil. bunun için İK uzmanı olmaya da gerek yok, ilkokul 1. sınf öğrencisine ödev olarak verseniz internetten bir performans değerlendirme testi bulup aynen sizin yaptığınız gibi en güzel şıkkı işaretleyerek bakın işte ispatladım gerçekten de çok muhteşemmiş haha! diyebilir. ispat olarak da güzel vatanı örnek gösterip işin içinden çıkar. ne yöntem ama bravo! Atatürk ya da başka her hangi bir konu/kişi…farketmez. bunun gerçekten çok komik olduğunu göremiyor musunuz? 🙂

    Yanıtla

14. sadece “beğenmeyen okumak zorunda değil” şeklindeki yaklaşımınıza karşılık yazdım ben elestirilere de göğüs germelisiniz diye. nedense bu bana “beğenmeyen gitsin” yaklaşımını çağrıştırıyor benzer şekilde.
    yayınlanmadan önce onay beklendiğinin tabii ki farkındayım ve teşekkürler bütün yorumları yayınladığınız için elbette.

    Yanıtla

15. –“birkaç tane” yazabilirim … takım çalışması …. sanırım Atatürk mükemmel bir takım kurarak (İsmet İnönü, Kâzım Karabekir, Fethi Okyar, Ali Fuat Cebesoy ve daha onlarcası)–

    e hanımefendi, sizin bu yüce bilginiz ile böyle bi değerlendirme yapmanız normal tabi.

    gerçi biz ismet inönü-atatürk, k.karabekir-atatürk çatışmaları oldu sanıyorduk, en azından onlarca tarihçi’den okuduğumuz buydu.
    ismet inönü’nün normal olmayan bi yolla görevden alınması mesela. k.karabekir’in cumhuriyet kurulduktan sonra hayatının bi kısmını istanbul’da sefalet içerisinde geçirmesi desem?

    yanlız şunu belirtmek isterim;
    bu yazınız yüzünden size dava açmayı düşünüyorum. zira “normal” insanlar için kullandığınız kıstaslarla sınırlamışsınız atamızı!? bari 5 üzerinden 10 falan verseydiniz?

    ha böyle bi yazı yazıp “ama atatürk tanrımıki?” demeyin rica ederim, o zaman yaptığınız popülizm sonucu çıkar, ki bu tabular içinde yaşıyor olmaktan daha kötü bişey sanırım.

    sağlıcakla kalın.

    Yanıtla

16. ben yazınızı okumadım. yorumları da okumadım ama bir göz gezdirdim. avatarınızdan dolayı sizin haksız olduğunuzu düşünüyorum.

    şaka şaka. yazınızı da, yorumları da okudum.(avatar konusu şaka değil.)

    o değil de bazı arkadaşların dediği gibi bu soruların bazılarına cevap verebilmek için ilkokul milli eğitim kitaplarını kaynak olarak almış olmanız gerekiyor. orası bana garip geldi.

    bir de canan nickli şahsa yazdığınız şu cevap;

    “Evet, Canan hanım. Mustafa Kemal Atatürk’e Yetkinlik Değerlendirmesi yaptım bir İK profesyoneli olarak. Yaptığım tam anlamıyla budur. Neden, yapamaz mıyım? Atatürk Tanrı mı ki, değerlendirilemez mi?”

    bende dalgalanmalar yarattı. yaptığınız “her yönden pekiyi” verme olayı(mecazi anlamda bu “pekiyi” tabi. ik’yı tanımlamayın.) birçok kez yapılan bir şey değil, hep yapılan bir şey. neden kendinizi bu kadar özel hissettiniz onu anlamadım?

    not : bu yorumumdan dolayı siz ya da okuyan başka biri tarafından olmadığım bir şekilde kategori edilebilirim; alakası yok. benim rahatsız olduğum tek konu subjektif yaklaşımlar.

    Yanıtla

17. üzerinde çok kafa patlatılmış başarılı bir çalışma zaten bir profesyonel tarafından kaleme alınmış. aksini düşünmek gericiliktir.
    İpek hanım aslında bu kadar çabalamanıza da gerek yoktu, atamızın yüce şahsiyetini ispatlamak için. zira biz zaten biliyoruz. ne yüce ne eşsiz olduğunu. Türkiye Cumhuriyeti’ne bakmak yeterli değil mi?
    Eleştiren arkadaşlar da iran’a malezya’ya gitsin.

    Yanıtla

18. ne kadar acaip… 🙂 içinde atatürk geçen her eleştiri ama her eleştiri nasıl da bu kadar kör bir sekilde kötülenebiliyor…
    mesela tugçe hanım yazmış; \biz onun üstün eşsiz olduğunu zaten biliyoruz, eleştirenler irana ya da malezyaya gitsin.\
    birincisi burada eleştirilen şey atatürkün üstünüğü yüceliği vesairesi değil, yapılmış olan bu performans değerlendirme işi.

    ikincisi size bizi bir yerlere gönderme hakkını kim veriyor? siz kimsiniz? buranın gerçek sahibi mi? 🙂 hiçbir yere gitmiyoruz ve de eleştiriyoruz da, bu kadar basit. içinde yaşadığımız ortamı eleştirmeye sonuna kadar hakkımız var. bu eleştirilere tahammül edemiyorsanız siz gidin çin veya rusyada yaşayın diyebilirdim ama buna haddim olmadığını gayet iyi biliyorum:) gözlerinizi ve kulaklarınızı kapatıp gürültü yapabilirsiniz belki duymamak için. ki zaten çoğunluğunuzun yaptığı da aşağı yukarı budur.
    (ha bir de meraklısına not: malezya türkiyeden kat kat daha fazla demokrat ve açık fikirli bir ülke.size yanlış anlatmışlar,sadece anlatılanları dinlemeyin bilgi edinmenin başka yolları da var inanın)

    Yanıtla

19. Şimdi bir reklam profesyoneli gözüyle sorun şudur ki, Atatürk’ü şuursuzca yüceltip komik duruma düştüğünüzün, bu bağlamda da aslında onun marka değerine darbe indirdiğinizin farkında değilsiniz. Yoksa Atatürk veya Cumhuriyet düşmanı kimse çıkıp da sizi eleştirmez. Çünkü yaptığınız, onların ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değil. Ben bir Atatürk düşmanı olsaydım, Atatürkçülerin düştüğü aciz durumu ve akıl tutulmasını örneklendirmek adına sizin bu çalışmanızı referans alırdım. Her tebrik edene teşekkür, her eleştirene bir kulp yazarken iğneyi biraz da kendinize batırmanızı tavsiye ediyorum. İyi niyetli olabilirsiniz. Ama bu sizin yanlış bir şey yaptığınız gerçeğini değiştirmiyor. Ayrıca profesyonel olduğunuzu iddia ettiğiniz bir konuda bu kadar acemice davranmanız ayrı bir tartışma konusu ki, buna hiç deyinmeyeceğim.

    Yanıtla

20. atamıza emotional intelligence testi yaptım. ultra, süper bir sonuç çıktı. buradan paylaşsam beni de like’lar mısınız ?

    Yanıtla

21. atamıza saldırmayı görev edinmiş kendini bilmezler burayada dadanmış. gidin, beğenmiyorsanız başka yazılar okuyun.
    bizi bizimle başbaşa bırakın, kendi aramızda takılıyoruz işte.

    Yanıtla

22. atamız olmasaydı değil böyle testler, internet bile olmazdı. uygarlık savaşımızda bayrağımızı taşıyan ipek hanımı selamlıyorum.

    Yanıtla

23. ipek hanım, 34. maddede yer alan, atatürk ün fikir birliği(konsensus) sağlayıcı özelliğinin tam puan almasını nedenleri ile savunabilir misiniz? teşekkürler.

    Yanıtla

24. Merhaba Halil Bey,

    Fikir birliği ile 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmiştir.

    Ben de ilginize teşekkür ederim.

    Yanıtla

25. Kemalizmin artık bir din olduğunu kabul etsin insanlar. Sanırım bu birçok sorunu çözmekle birlikte başka sorunları da yanında getirir.

    Yanıtla

26. kemalist cenahın saçmalama sınırı olmadığını gösteren bir çalışma olmuş. birileri de beğendiğini ifade etmiş.
    ne varki neyi beğendin, klasit bir test alınmış. hepsi beş denmiş konuşmuş ortaya. sonra adıda özenli çalışma olmuş. ipek hanım sorarım, burada cevaplamak zorunda değilsiniz. mesajımı yayımlamak zorunda da değilsiniz. ama kendi kendinize sorun, bu testi yaparken herhangi bir madde üzerinde gerçekten düşündünüz mü? yoksa atamız zaten süper teste ne gerek var ki, diye ortaya saldınız mı? bunu başbaşa kaldığınızda kendinize sorun. Eğer bu test bu kadar pespaye uygulanıyorsa teste olan güvenim de ortadan kalkacak. birde kendinize profesyonel demişsiniz. Profesyonellik buysa…

    Yanıtla

27. güzel bir noktaya parmak basmış halil bey, “fikir birliği” sanırım mustafa kemaldeki en zayıf yön budur. Muhaliflerinin başına geleni resmi tarih bile yazar. Ama görmek isteyene tabii, kör gözler için değildir. onlar o kadar ilericidir, o kadar yukarılara bakarlar ki(!), en basit gerçekleri bile göremezler.

    Atatürk’ün başkumandanlık yasa tasarı mecliste görüşülürken ki, konuşmasına bir bakın.
    veya muhaliflerine…
    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=213842

    off off..

    Yanıtla

28. Açıkçacı yazılan yorumları ilgi ile okuyorum ve herkese teşekkür ediyorum.

    Yetkinlik Değerlendirmesi İnsan Kaynakları teorisinde bireylerin mevcut beceri durumlarını belirleyip, gelişim süreçlerini şekillendirebilmek, yönlendirebilmek ve takip edebilmek için kullanılır. Bu tekniği birey kendisi için kendi kendine uygulayabileceği gibi, iş arkadaşı, yöneticisi, ailesi, arkadaşı için de kullanabilir. Yetkinlik Değerlendirmesi’nde amaç iyileştirmek, geliştirmektir.

    360 derece dediğimiz uygulama ile bir kişi hakkında birden çok insanın değerlendirmesini alarak, inceleriz ve ortalama sonuçlara ulaşırız. Değerlendirmeler arasında büyük farklar varsa nedenini anlamaya çalışırız.

    Şimdi ben Atatürk’ün benim algım ve takibimdeki Yetkinlik Değerlendirmesini yaptım. Bu bazılarını rahatsız etti. Bu kişiler Atatürk’ün performansını benim algıladığım gibi algılamıyor. Olabilir. Onlar da kendi değerlendirmelerini Atatürk için aynı Yetkinlik Değerlendirme tablosu üzerinden yapabilir ve rahatlayabilirler. Kendilerince uygun buldukları seviyeleri Atatürk için işaretleyebilirler.

    Çözüm bu kadar basittir. Sonuçta Atatürk şu an itibariyle aramızda fiilen bulunmadığı için kendisi ne benim, ne de başkalarının yapacağı değerlendirmelere kendi yorumunu getirememektedir. Bu tartışmalar Mustafa Kemal Atatürk’ü bulunduğu yerde ne büyütür, ne de küçültür.

    Tekrar herkese değerli yorumları için teşekkür ederim. 🙂

    Yanıtla

29. ATAM OLMASAYDI SEN BU TESTİ YAPARDIN AMA SONUCU BİLEMEZDİN!!!

    Yanıtla

30. Belki 44 maddeden birkaç tanesi 4 olabilirdi. Elbette bu biraz da değerlendirene göre değişen bir bakış açısı. Dikkat çeken bir çalışma olduğu aşikar.

    Ancak zaten değerlendirme hususuna körlemesine dalan veya mesela aynı cümle içerisinde özel isimleri kullanırken \Atatürk\ yerine \atatürk\ yazıp \Einstein\i gayet düzgün bir şekilde yazan birisinin değerlendirmesi hepsi için \1\ seçilmesi yönünde olacaktır. Bu \1\lerin karalanması esnasında kağıdın üzerine opsiyonel olarak korucuyu bir madde kaplanmasını tavsiye ediyorum, kağıt salyalardan dolayı yıpranabilir.

    Yanıtla

31. bi kere güvenilirlik konusunda yanıbaşında savaşmış kişilere sormak lazım..esneklik konusunda da şapka giymediği için şapka uzvunu itirenler itiraz edebilir..bana gelince işiniz gücünüz yok ne güzel uğraşıyosunuz boş işlerle bravo..

    Yanıtla

32. Ataturk’u severim. Ama sizin sevdiginiz gibi degil Ipek hanim. Zamaninin sartlarinda yaptiklariyla, hatalariyla, kisiligi, ihtiraslari ile degerlendiririm.
    Diktatoryal bir yoneticiyi, demokrasi icinde yasayan bireyler olarak hala eksikleri ve hatalariyla gorup degerlendiremememiz beni uzuyor.
    Ataturk sevgisi onu mukemmellestirmek degil, oldugu gibi anlayip sevmek olmali.
    Sizin acinizdan sorayim;
    Mukemmel erkegi sevmek, hayran olmak mi onemli bir olaydir, eksik ve kusurlariyla birini gercekten sevebilmek mi?

    Yanıtla

33. bu değerlendirmeleri yaparken doğru verilerle yapmazsanız doğal olarak da yanlış sonuçlar elde edersiniz.ben size hitler süper bir insandı,alman halkı için en iyisini istiyordu desem ve siz benim sözlerimi veri olarak alırsanız hitlerle ilgili yaptığınız değerlendirmenin çıkacak sonucu herhalde farklı olurdu değil mi ? özetle; türkiyede anlatılan tarih ve atatürk tamamen ideolojiktir ve çoğu da yalandır.yalanı veri olarak kabul ettiğiniz hiçbir değerlendirme itibar görebilecek bir değerlendirme de olmaz.uzun yıllar iktidarda kalmış bütün diktatörler kişisel olarak başarılı sayılabilirler örneğin ve siz değerlendirmenizde o kişinin başarısıyla ilgileniyorsanız o zaman tamam;bu kişi başarılıdır.ama onbinlerce insan katledilerek elde eldilmiş bir kişisel başarıyı insanlığın neresine koyacağınıza dikkat etmeniz gerekir diye düşünüyorum.yani değerlendirme penceresinin derinliği önemlidir.bu yapılan değerlendirme ise gerçekten gördüğüm kadarıyla ilkokul methiye kompozisyonlarının ötesine geçemeyecek bir değerlendirmedir.

    Yanıtla

34. Tembellik etmeyin de Yetkinlik Değerlendirmesini kendinize uygulayın lütfen 🙂

    Hayatınızı, koyduğunuz hedefleri, neyi başardığınızı, başaramadığınızı, yaptığınız takım çalışmalarını, kimi ikna edip, kimleri edemediğinizi, kendinize güveninizi, vs. … değerleri verin, sonra düşünün… ama iyi ve adil düşünün.

    Ben yorumları yazan kimsenin kendisine şu an itibariyle değerlendirmeyi uyguladığını zannetmiyorum. Ezbere yorum yazıyorsunuz, üzülüyorum. 🙁

    Yanıtla

35. Yuzyılın sıyaset adamı ATATURK u cok guzel anlatmıssın Ipek hanım.. kalemıne yuregıne saglık.

    Ataturk u tartısacak adamın ben zekasını tartısmayı tercıh ederım.. Acıları var galıba arkadasların..

    Fazla soze de ne hacet. Tekrar tekrar sana tesekkur edıyorum..

    Yanıtla

36. Değerlendirmeye siyasi, ideolojik değil, BİREYSEL performans olarak yaklaşılmasını rica ediyorum.

    Aynı değerlendirmeyi Cengiz Han, Kanuni Sultan Süleyman, Gandi ve Hitler için de yapabiliriz. Buyrun yapın …

    İşin komiği Atatürk’ün bireysel olarak ne kadar üst seviyede değerlere sahip olduğu ölümünden 71 yıl sonra bile bu kadar olumlu veya olumsuz tepki alabilmesinden direkt ortaya çıkıyor.

    Yanıtla

37. Bu tür yazılar her zaman paylaşılmıyor. Vaktinizi bu konular üzerine ayırdığınız ve bizlere de aktardığınız için teşekkür ederim.

    Yanıtla

38. Bir arkadaş “Çocuklar karnelerini değiştirirken bile biraz inandırıcı olsun diyehepsini 5 yapmaz.” yazmış ama hepimizin okul hayatında gördüğü, karnesinde tüm dersleri 5-10 ya da hepsi pekiyi olan öğrencilerin varlığını unutmuş ki onlar başarılarıyla, azimleriyle hem diğer öğrencileri, hem öğretmenleri şaşırtmayı başarırlar… Bağcıyı dövmeye çalışacaklarına onlar Atatürk için hangi maddeye 3-4 ya da artık kaç puan vereceklerse açıklasınlar tartışmaya daha faydalı olurlar.

    Yanıtla

39. Atamızın ölüm yıldönümünde çok güzel bir şükran yazısı olmuş aynı zamanda. Ben öyle algıladım. Eline yüreğine sağlık.

    Yanıtla

40. Gerçekten başarılı bir çalışma olmuş. Atatürk’ ü küçümseme modasına uymak yerine azıcık ders çıkarmaya çalışsaydı bu ülkenin gençleri, şu an daha iyi yerlerde olurdu bu ülke

    Yanıtla

41. ipek, yazını okudum. 10 Kasım için son derece manidar ve güzel, mesleğinle ilişiklendirilmiş, son derece zarif bir anma yazısıydı. Ne yazık ki hem ff ıyorumlarınıi hem de burdakileri sabırla okudum. açıkçası okurken ben de 5den düşük not vermemene biraz takıldım. ama sonra yeniden okudum. ben olsam hangi maddeye 5’den az puan verirdim diye. Ata’mı ne 5 verecek kadar ne de daha düşünüğü verecek kadar iyi tanımadığımı gördüm. Sıradışı bir insanı, bilimsel bir şekilde açıklamaya çalışmak çok doğru ve isabetli bir yöntem. sorun şu ki bunu yorumlayanlar o kadar sıradışı değil. öyle bir tabu ki atatürk, tam puan versen bir kesim az puan versen başka bir kesim rahatsız olacak. diyeceğim şu: sen içinden geleni yazmakla en iyisini yapmışsın. özellikle bu yazının atatürk karşıtlarının ekmeğine yağ sürdüğü ve onu idealleştirdiği, hatta daha da ileri gidip kemalizmin yeni din olduğunu söyleyenlerin eleştirisine hiç katılmıyorum. Yüreğine, emeğine sağlık arkadaşım.

    Yanıtla

42. Ahah, valla süper olmuş, ne muhteşem, ne görkemli! Kişinin Atatürk’ün senin benim gibi bir insan olduğuna inanası gelmiyor. Öyle ya, hangi insan böylesi bir testte full çeker? Ama 44 madde değil 440 madde olsa yine full çekerdi eminim.

    Sizi bilmem ama, ben buna mucize derim. Geçenlerde başka bir sitede bir mucizesini daha okudum:

    …batak oynarken karoya üç kez üst üste elden çakmışlığı vardır. o günü kahya mahmut denizbayır şöyle anlatır,”koz maça oynanacakken müdahele edip ihaleli batak oynanmasını istedi. kimsenin kimsede hakkı geçsin istemezdi. karoya üç el üst üste çakılınca malta dükü – hayret bişey ya böyle bir lideri olan millet her savaşı kazanır “diyerek masayı terk etti. ama o sadece gülümseyerek -bugün şanslı günümdeymişim, istikbal karoda değilmiş- diyerek herkesi kendine hayran bıraktı.”

    ayrıca bi keresinde okey oyunu sırasında kendine çift okey geldiğini görünce bunu oyun başında açıkça söylemiş, bitme şansı olmasına rağmen bitmemiş, çift okey atmaya gitmiştir. aynı oyunda eşinin “taşlıyım mı paşam, senin elin iyi” sözüne, “hayır, asla, ne gerek var buna, elini bozma, kırmızı 8 bekliyordum vazgeçtim, her yerden teke kalmama 2 taş var, işaretleşiriz” karşılığını vererek ne denli büyük bir lider olduğunu kanıtlamıştır. ingiliz seferi daniel smith yıllar sonra anılarında bu oyun için şöyle der “ben böyle ballı lider görmedim, ne attıysam aldı, iki sahte okeyi üst üste aldığında savaşı kaybedeceğimizi anladım, bi deha vardı karşımızda.”

    Yanıtla

43. Bu arada üstteki yorumuma ek olarak şunu belirtmek istiyorum: Komik bulduğum şey bu testin kendisi. Ben ne Atatürk’ün şahsiyetini, ne de onun kişisel vasıflarını alay konusu yapmıyorum. Asıl siz Atatürk’le dalga geçmişsiniz ama farkında değilsiniz sanırım. 🙂

    Yanıtla
44. Geri bildirim: ‘Birey’ Olgunlaşması | Kaynağım İnsan

45. bir ik cı olarak rahatlıkla söyleyebilirimki; hiçbir yetkinlik analizinde incelenen kişi bütün kriterlerden maksimum puan alamaz. o zaman ya bu analizi yapanda ya da sistemde bir sorun var demektir.

    Yanıtla

    1. Sevgili Gökhan,

       Kimse değil ama bir İK’cı olarak bunu sizin söylemenize üzüldüm. Lütfen analizi kendinize uygulayın. Sonra da Atatürk ve kendinizi düşünün. Bireysel performans olarak siz bugüne kadar ne yaptınız ve kendinizi nasıl değerlendirdiniz ? Sonra Mustafa Kemal Atatürk ne yapmış, ne hedef koymuş, koyduğu hedefleri ne derece tutturmuş? … eğer siz kendinize 3-4 ler veriyorsanız, bırakın da Mustafa Kemal Atatürk 5’leri alsın. Siz bir İK’cı olarak yetkinlik analizini neden kullanıyorsunuz? Eminimki olması gerektiği gibi gelişim amaçlı. Atatürk’ün ne konularda kendisini geliştirmesi gerektiğini eğer yaşasaydı, bana yazar mısınız?

       Yanıtla
46. Geri bildirim: 10 KASIM « Ahmet Turan Han

47. Bazı yetkinlik maddelerine kendimce 4,3,2,1’ler vereyim dedim ama gerçekten 4 dahi verecek bir madde bulamadım. Burada belki de maddelerin yetersizliği, sizi hazımsızlığı hiç bitmeyecek yığınların önüne attı çaresizce. Bence çok güzel bir çalışma olmuş, kör gözlerdeki perdeleri açmaya cesareti olmayanları biraz sinirlendirmiş ama, o da nazar boncuğunuz olsun 🙂

    “bir ik cı olarak rahatlıkla söyleyebilirimki; hiçbir yetkinlik analizinde incelenen kişi bütün kriterlerden maksimum puan alamaz. o zaman ya bu analizi yapanda ya da sistemde bir sorun var demektir.”
    bunu da bir ik’cıdan, meslektaşımdan duymak beni üzdü açıkcası, senin hedefin bu değil mi arkadaşım, senin orada işin ne buna inanmıyorsan demezler mi insana…

    Yanıtla

48. Tarihi bir kişiliğin ik testine sokulması değişik bir fikir olmuş. Ancak yazıyı ilk okumaya başladığımda hepsi pekiyi olacağını düşünmemiştim nedense. Aslında bu testin sonuçları atatürk’ü değil İk testlerini uygulayanları tartıştırmalı.

    Bazı tarihi incelemeler mesela “Mustafa” belgeseli, yada başka incelemeler bize farklı sonuçlar göstermiştir.
    örneğin:

    Madde 4. Açıklık ve esneklik, bu konuda Atatürk’ün 5 üzerinde 5 alması beni şaşırtı doğrusu.

    Örnek vermiştim ancak sildim daha sonradan konu çok dağılmasın diye. evet haklısınız bende olsam bu testte çoğuna yüksek puan verirdim. Ancak pro. yaklaşım olarak sizden daha farklı bir yaklaşım beklerdim.

    Aklıma şöyle iki soru geliyor:

    İkcılar göründükleri kadar profesyonel mi ?
    Karşılarına gelen insana kendilerinden ne kadar ayrılıp bakabiliyorlar.?

    Yanıtla

49. Ataturk ismi bile o kadar degerli ki …

    Elbette bir insan tum yonleri ile veya herkes icin mukemmel olamaz ama eger ona ATA denmişse, zaten bircogu icin mukemmel olmus demektir …

    Dolayisiyla tekrar ispata gerek olmadıgını dusunuyorum. Ote yandan sizin belirtmek istediginiz seyleri anlamadım sanmayın; sadece 5 vermek yere; keske biraz orneklerle anlatsaydınız.

    Ben ATAM’ı değerlendirmek yerine arkasında gitmeyi tercih ederim … Ornegin sizin yerinizde olsaydı o da mı boyle yapardı (derim) …

    Degerlendirmelerinizi yukarıda belirtiginiz açıklamalar sebebiyle eleştirmek istemiyorum. Ama aynı degerlendirmeyi TANRInız için yapmayı denerseniz ne demek istedigimi daha iyi anlayacaksınız. Orn: madde 15, 27, 37, 41

    Sonuc = Irrelevant …

    Iste bence ATAM icin de bircok maddeniz benzer sebeple Irrelevant …

    Yine de emeginiz için teşekkürler

    Yanıtla

50. Merhaba İpek hanım, her ne kadar üslubunu beğenmesemde Dilek hanımın sorduyu soruyu bende sormak isterim. Bu yazının amacını bizimle paylaşır mısınız? Bilimsel bir çalışma ve örnek gösterici bir makale mi yoksa Atatürk’ün mükemmel bir kişiliğe ve zekaya sahip olduğunu anlatmak istediğiniz bir yazı mı?

    Yanıtla

    1. Ahmet Bey,

       Ben bir İK profesyoneli olarak yazımın başında da belirttiğim gibi Mustafa kemal Atatürk’ün hayatı boyunca çıkardığı iş performansını ve sahip olduğu yetenek ve becerileri üst seviyede buluyorum. Çalışma bunu yansıtmaktadır.

       Yanıtla

51. İpek hanım ellerinize sağlık harika bir çalısma olmuş. Sizin sayenizde oluşturduğum blogumda kendi yetkinlik analizimi yapmaya çalışacağım bende… ve ayrıca sizi kısaca iyi bir yol gösterici olarak tanımlamak istiyorum, gelişirken geliştiriyorsunuz tesekkürler…:)

    Yanıtla

    1. Elif,

       Faydalı olmasına çok sevindim. Yetkinlik üzerine piyasada pek çok kitap ve internette kaynak da bulunuyor. Bu yazıyı yayınladığım günden bu yana pek çok yeni kaynak kullanıma sunuldu. 🙂

       Yanıtla

52. Harika bir yazıydı..Ellerinize ve emeğinize sağlık…İpek hanım aşağıdaki düşüncelerinize yorumlarınıza da ayrıca katılıyorum…Mustafa Kemal bir din bir dogma değildir.O Türk tarihinin ve Türk milletinin en aydınlık hafızasında asil bir şekilde durmaktadır..

    Yanıtla

    1. Gökhan, liderlerin büyüklüklerini tarih gösterir. Ölümünden sonra yıllarca bu ülke varlığını sürdürebilmiş ve her geçen gün güşlenmişse kim ne derse desin, bu Atatürk’ün çok büyük bir lider olduğunun göstergesidir.

       Liderlerin başarısını tarih gösterir. İçinde bulundukları an sadece bir girdidir.

       Yanıtla