Son yaz tatilimin üstünden on bir ay geçti. On bir aylık çalışma, öğrenme, gelişme, değişme maratonuna ara vermek zamanı geldi. Buna ihtiyacım var.
Her yaz tatili öncesi engellenemez şekilde bir vicdan muhasebesi başlar içimde; bu tatili ne kadar hak ettim, yıl boyunca daha fazlasını yapabilir miydim? Neler daha iyi olabilirdi?
‘Ölçemediğini yönetemezsin’ prensibi sadece işletmelerde uygulamak için değildir. Dolayısıyla insanın hayatını daha planlı geliştirebilmesi, yeni stratejiler üretebilesi için aklında kendisine birkaç performans ölçütünü tespit edebilmesi çok faydalıdır . Örneğin benim yıl boyunca mesleki performans ölçütlerimden birkaçını iş zaman planımın aksamadan devamı, okuduğum iş kitabı, yazdığım yazı, eğitime aldığım öğrenci, cevaplaığım mesleki e-posta mesajı sayısı şeklinde sıralayabilirim. Hepsi kendime ve çevreme fayda sağlayabildiğim, bana iş tatmini yaşatan ölçütler.
Bazılarına yazdıklarım çok mekanik, itici gelebilir. Haklı olabilirsiniz elbette. Ama durun, siz daha gerisini dinlemediniz !!
Acaba hiç bu güne kadar tatil performans ölçütlerinizi düşündünüz mü?
Ben şimdi düşünüyorum ve aklıma gelen ilk beşini sıralıyorum:
- Günde ortalama yüzme suresi : 1 saat
- Günde ortalama bisiklete binme süresi : 1 saat
- Bir ay boyunca okunacak kitap sayısı: 4
- Bir ay sonunda verilecek toplam kilo: 1,5
- Bir ay boyunca üretilecek blog yazı sayısı: minimum 15
Temmuz ayını yani tatilimi verimli geçirmemi sağlayacak zihinsel programlamamı da bu metodoloji ile yaptıktan sonra sıra artık uygulamaya geliyor. Haydi, rastgele !!
Bunca kontrolümüz dışında girdinin olduğu hayatımızda belirsizlikler ile başedebilmenin en sağlıklı yolu bireysel belirsizliğimize son vermek olacaktır. Eğer gününüzü, hayatınızı daha dolu, anlamlı, istikrarlı ve verimli geçirmek istiyorsanız zihninizde yukarıdakine benzer performans ölçütlerini farklı durumlar, konular, süreçler için tespit etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Zaman içinde size yaşatacağı sonuçlarından pişman olmazsınız.