Şirketlerin verimlilik çalışmaları esnasında değiştirmekte en çok zorlanılan girdi olumsuz alışkanlıklardır. Hatta olumsuz alışkanlıklar bir çok organizasyonda o kadar içselleştirilmiştir ki, artık kurum kültürünün bir parçası olmuştur. Örneğin saatler süren, birbirini seri şekilde takip eden ve hiçbir işe yaramayan toplatılar, bol keseden dağıtılan ünvanlar, hiçbir şekilde işe yaratacak şekilde sayısallaştırılmayan iş ve çalışan performansları gibi.
Eğer bulunduğunuz organizasyona makro düzeyde bakma yeteneğine sahip bir patron veya profesyonel iseniz, böyle kötü alışkanlara saplanıp kalmış bir şirketin ana probleminin ne olduğunu hemen adresleyebilmeniz gerekir: Liderlik zaafiyeti.
Kıdemli bir yönetim danışmanı bir gün bana “Hiçbir patron veya genel müdür kendi performansı hakkında kötü şey duymaktan hoşlanmaz, onlarla konuşurken dikkatli ol” demişti. Onun bu nasiyatını hiç unutmadım ama hiç de tutamadım. Durum neyse odur, ne ötesi, ne de berisidir.
Bugüne kadar karşılaştığım pek çok patron ve genel müdüre “lider kişi kimdir?” ve “liderlik süreci nedir, nasıl hayata geçirilir?” sorularını sordum. Hemen hemen hiçbirinden üzerine daha önceden düşünüldüğünü anlayabileceğim sistemli bir tanımlama alamadım. Zaten aslına bakacak olursanız şirketlerin gerçek problem de budur: tanımsızlık alışkanlığı. Eğer en tepe kişi iş ortamında kendi bireysel mevcudiyetinin içeriğini oluşturamıyorsa bu tanımsızlık alışkanlığı alt kadrolara da aynen yansır. Şirket içinde bir türlü aşılamayan motivasyon ve iş performansı istikrarsızlıkları da aslında bu tanımsızlığın doğal sonuçlarıdır.
Maalesef böyle “kriz” zamanlarında derhal sokaktan bulunan danışmanlar devreye alınır. Danışmanlara sorunlar ‘kendilerince’anlatılır ve acil çözüm üretmeleri istenir. Danışmanlar şirketi, iş süreçlerini, çalışanlarını didik didik ederler, havadan bile nem kaparlar, ölçerler biçerler ve uzun uzun raporlar yazarlar. Raporlarda neredeyse herşey, her insan vardır, bir kişi hariç: patron veya genel müdürün kendisi. Sayısı az olan cesaretli danışmanlar çuvaldızı şirket çalışanları ile iş süreçlerine, iğneyi patron veya genel müdüre batırabilirler.
Bu bir dram.
O zaman şimdi sıra bende. Sorum şu: şirketinizde verimsizlik problem yaşadığınızı düşünüyor musunuz? Cevabınız evet ise derhal aynanın karşısına geçin. Verimsizlik nedeni kanlı ve canlı bir şekilde karşınızda duruyor. Neden sizsiniz. Ve siz, şirketinizin biricik lideri olarak şu mevcut tanımsızlık alışkanlığınızı değiştirmediğiniz sürece bir adım bile ilerleyemeyeceksiniz. Ayrıca danışmanların şirket için karaladığı tedavi formulleri dua edin ilerleyen günlerde size daha da hastalandırmasın.
O zaman ne yapmak lazım?
Elinize bir kalem, önünüze boş bir sayfa alın. Sayfayı ortdan ikiye bölcek şekilde bir çizgi çizin. Şimdi bir lider olarak kendinizde en beğendiğiniz üç niteliğinizi birer örnekle kağıdın sol, geliştirmeniz, değiştirmeniz gerektiğini düşündüğünüz üç niteğinizi de örnekleri ile beraber sağ bölüme yazın. Bu çalışmayı lütfen yazarak yapın. Yazı kalıcı, düşünceler ve sözler ise uçucudur. Ben size sağ alan için yardımcı olabilirim: “Tanımsızlık alışkanlığım”.
Size tanımsızlık alıkanlığı aşmak için birkaç adımdan oluşan bir metod da verebirim:
* Bol bol liderlik ve iş kitap, dergileri, kaynakları okuyun, okuduklarınız arasında beğendiğiniz bölümleri, kelimeleri, örnekleri not alın.
* Hemen sonrasında yakın iş çevrenizle okuduklarınızı paylaşın, tartışın.
* Liderlik üzerine bol bol düşünün, düşüncelerinizi not alın. Bu yolla zaman içinde kendinizdeki gelişim, değişimi takip edebilirsiniz.
* Güvendiğiniz iş arkadaşlarınızdan sizi bir lider olarak değerlendirmelerini isteyin. (şeffaflık gerektiren soruları siz hazırlayın)
* Kendi “Liderlik Manifesto”nuzu özenle yazın. Sürekli güncelleyin, geliştirin.
* Bu metodolojiyi sizinle çalışan bütün yöneticilerinize uygulattırın ve sonuçları sizinle paylaşmalarını sağlayın.
İpek hanım yazınızla güzel bir başlangıç yaptınız.Sizi ve yazılarınızı tekrar görmek ve hissetmek güzel bir duygu…
Tanımsızlık alışkanlığı ve liderlik zaafiyeti çetrefilli bir konu olduğu için tamda bam telinden yakalamışsınız olayı…
Yazınızı büyük bir keyfle okudum ve notlarımı aldım…
Saygılar sunarım..
İpek hanım,
Elinize ve kaleminize sağlık.Tespit ve tavsiyeleriniz için çok çok Teşekkürler.
bilgilendirme için teşekkürler!
SEO