Yetenek yönetimi, bir avuç insana, çok özel uygulamalar geliştirdiğimiz, İK’nın en pahalı süreci. Hakkını tam anlamıyla vererek yapıyorum diyen ülkemizde kaç şirket/topluluk çıkar, bilemiyorum.
Ben, yetenek yönetimi ve “yeteneklileri” çok önemseyerek şimdilik bir kenara itiyorum ve size net bir teklifle geliyorum. Haydi, hep beraber şu aşağıda sıraladığım yedi maddeyi şirketlerimizde bütün çalışanlar için hayata geçirelim. Bakın, kısa süre sonra “yetenekli çalışan” tanımınız nasıl değişip, dönüşecek, sayısı jet hızıyla artacak:
1. Bütün çalışanların kişisel farkındalıklarını geliştirelim, (güçlü, gelişime açık yönlerim, ne yapmak istiyorum/istemiyorum, gelecekten ve şirketten ne bekliyorum, hayatımı ne anlamlı kılıyor?)
2. Çalışanları direktifler vererek yönetmeyi bırakıp, onları işler hakkında sorular sorarak yönlendirelim, (koçluk becerilerine sahip yöneticiler)
3. Bütün çalışanların bilgi, tecrübe, kariyer gelişimini sağlamak için yöneticilere mentorluk becerileri kazandıralım, (özellikle orta kademe yöneticilerin ülkemizde şiddetli şekilde çok yönlü -strateji, iş ve insan yönetimi- üzerine gelişmeye ihtiyacı bulunmaktadır. İK bütün iş süreçlerinde ana problemi bu kademe ile yaşamaktadır)
4. Bütün çalışanları yenilikçi düşünce süreçlerine, fikir fırtınalarına, projelere, rotasyona dahil edelim, (açık inovasyon, çok yönlü gelişim)
5. Şirketlerimizde esnek çalışma modelleri geliştirelim, (artık insanları nasıl çalıştıracağımızı düşünmek yerine, onlara nasıl çalışmak istediklerini sormalı, alternatifler sunmalı ve sonrasında onlara bu konuda da koçluk/mentorluk desteği vermeliyiz.)
6. Kurum içinde açık iletişim kültürünü oluşturalım, (bu konuda üst ve orta kademe yöneticilerin yeni kuşakları kapalı iletişim yöntemleri kullanarak kendilerine benzetmeye çalışmaları akıntıya kürek çekmektir çünkü artık teknoloji gibi bir gerçeklik var)
7. Altına yedeğini yetiştiremeyen insanları/yöneticileri terfi ettirmeyelim. (gerçek lider, altında lider(ler) yetiştirebilendir)
Gelelim işin en can alıcı noktasına; kim hayata geçirecek bu yedi maddeyi, kimler verecek kararı ?
Keşke İnsan Kaynakları bölümleri tek başına ayağa kalksa ve yapıyorum diyebilse. Ama diyemez, çünkü bu yedi maddenin sahibi, bu kültürel değişimi yaratacak, sürdürülebilirliğini sağlayacak olanlar şirketlerin patronları, yönetim kurulları, CEO’ları, genel müdürleri, üst ve orta kademe yöneticileridir, aynen yetenek yönetiminde olduğu gibi. İnsan Kaynakları ancak böyle blog yazıları ile insan yönetimi adına patrona/tepe yönetime vizyon sunmaya, vizyon açmaya çalışır.
Yukarıda yazdığım yedi madde bir şirkette hayatta değilse, o şirketteki yetenek yönetimi süreçleri hakkında da konuşmayı ben biraz gereksiz buluyorum.
Merhaba İpek hanım.Nefis bir yazı daha paylaşmışsınız teşekkür ederiz size.
Düzenlenen çeşitli etkinlerde,eğitimlerde ve blog yazılarında en çok işlenen ve üzerinde durulan konuların başında işe alım süreci, oryantasyon,eğitim,çalışan bağlılığı ve yetenek yönetimi gelmektedir.
Yetenek yönetimi sanırım başlı başına şirketler için bir ana gündem konusudur.
İK bölümünün ve ik yöneticilerinin şirket üst yönetimindeki konumu,bütçesi ve gücü ne kadar yüksekse önü o kadar açıktır.(Keza yazınızın son paragrafında harika bir şekilde uyarı/tavsiyelerde bulunmuşsunuz)
Yazınızı okuyunca konuyla alakalı olarak farklı tarihlerde değindiniz paylaşımlar aklıma geldi.
Kaynağım İnsan okurlarının hafızalarını tazelemek adına paylaşmak gerekirse;
* Yetenekli Olmak Yeter mi?
http://www.kaynagiminsan.com/2013/08/23/yetenekli-olmak-yeter-mi/
* Kariyeri Mi, Yeteneği Mi Yönetmek?
http://www.kaynagiminsan.com/2013/09/02/kariyeri-mi-yetenegi-mi-yonetmek/
* Potansiyeli Kurcalamak http://www.kaynagiminsan.com/2013/09/13/potansiyeli-kurcalamak/
* Yetenek Yönetimine Hazır Mısınız?
http://www.kaynagiminsan.com/2012/08/20/yetenek-yonetimine-hazir-misiniz/
* Farklı Bir Açı İle Neden Yetenek Yönetimi?
http://www.kaynagiminsan.com/2011/10/13/farkli-bir-aci-ile-neden-yetenek-yonetimi/
* Yetenek Gerçekten Kıt Kaynak Mı?
http://www.kaynagiminsan.com/2011/11/01/yetenek-gercekten-kit-kaynak-mi/
Sevgi ve saygılarımla 🙂
Sevgili Gökhan,
Hem yorumun, hem de geçmiş yazılarımın derlemesini yaparak okuyucunun işini kolaylaştırdığın için çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle,
Rica ederim İpek hanım ne demek 🙂