Son yıllarda vatandaşların devlet, çalışanların şirket yönetiminde, gelişiminde, problemlerinin çözümünde daha aktif, üretken hale gelmesini konuşuyoruz. Birşeylerin olmasını sadece devlet ana/baba’dan veya patron/CEO/GM’den beklemek günleri kesinlikle geride kaldı.
O zaman nasıl bir mekanizma kurmalıyız ki, vatandaşın veya çalışanın katılım, üretim, yaratıcılık çabası artsın, sorunların giderilmesinde daha etkin paydaşlar olsunlar?
Hemen güzel bir örneğini yazayım: ABD devleti kendisine Challenge.gov’u açarak bir araç geliştirmiş.
Siteyi incelediğinizde aslında sadece tüzel değil, gerçek kişilere de açık bir çeşit “ihale duyurum alanı” olduğunu farkediyorsunuz.
ABD devletine bağlı farklı organizasyonlar iş yürütümlerinde ihtiyaç duydukları proje, fikir, yazılım, ürünleri siteye yerleştiriyorlar. Her duyurunun yanında da işi yapacak kişi veya kurumun emeği karşılığında kazanabilecekleri maddi tutar ve başvuru süresi yazıyor.
ABD devletinin böyle bir siteyi kurmasının bana göre üç önemli nedeni var:
1. Katılımcı ve şeffaf devlet yönetimi geliştirmek,
2. İnovasyon, yaratıcılık, üretimi desteklemek,
3. Bireysel girişimciliği ve toplumsal iletişimi desteklemek.
Aslında şirketlerin bu tarz siteler kurması devletten daha kolay. Çünkü mesela Türkiye’deki 4734 nolu Kamu İhale Kanunu ile böyle ileri bir uygulama şu an hayata geçiremezsiniz. … Oysa ki, insan üzülüyor, neden olmasın?
Diliyorum özel sektörümüz kendisine yenilikçi yaklaşımlar ulaştırabilecek Challenge.gov gibi siteler açarak sokaktaki yetenekli insana daha çok dokunabilir, pek çok yeni fırsatlar yakalayabilirler.