Bu hafta içinde Belçika kaynaklı bir haber internet dünyasına yayıldı. Haberin kaynağı Belçika’nın aşırı sol çizgisindeki PVDA partisi web sitesi.
Habere göre Adecco Belçika, kendisinden işe alım süreçlerinde destek alan ve aralarında Benetton, Swatch, Interbrew, C&A gibi büyük kuruluşların olduğu müşterileri için ayrımcılık içeren çeşitli aday listeleri hazırlıyormuş. Örneğin ‘BBB’ olarak kısaltılan liste ‘Blanc, Blue, Belge”a karşlılık geliyor. Yani ‘Beyaz, Mavi, Belçikalı’. Bu etiketi olan firmalar %100 Belçikalı adaylar istiyor anlamına geliyor. Büyük firmaların aday listelerinin yanına başka tanımlamalar eklenebiliyormuş; “BBB, diğer azınlıklar ama araplar olamaz”, “sık sık polisle çalışır”, “ayak takımı olamaz” gibi.
Adecco Belçika ve Lüksemburg Başkanı Mark De Smedt, böyle listeler hiç görmediğini ve bu listelerin nasıl internete ulaştığını anlamadığını söylemiş. Ancak Adecco’nun bu tip listelemelerine yönelik şikayet aslında yeni de değil, on yıllık geçmişi bulunuyor.
Doğrudur veya değildir bilemeyiz ama olay adli mercilere taşınmış.
İşe alım süreçlerinde ayrımcılık büyük bir sorun. Ülkemizde de etnik, cinsel, dinsel ayrımcılık olayları yaşanıyor. Hatta bu öyle bir konu ki; “dokunan yanar” !!!
İpek Hanım bende bugün ayrımcılığın türleri hakkında blogumda yer verdim. Adecco ile bu yeni çıkan haberi gözden kaçırmışım sanırım.
İşletmelerin stratejik girdisinin insan olduğunu düşünürsek bu tür yaklaşımlar insan israfına yol açmaktadır aynı zamanda. Ve hangi sebeple olursa olsun demokrasi içerisinde ayrımcılığa yer verilmemeli. Yoksa bunun ciddi sonuçları vardır hem topluma hemde ekonomi üzerine.
Sevgili Aydan,
“Meslek hayatımda hiç ayrımcılıık yapmadım” diyebilecek İK’cı yoktur kanımca :/ ama pratikte yaşanılan konular üst yönetimin tercihlerinin İK’cılar tarafından hayata geçirilmesidir. Ben üst yönetimin bu tercihlerine uymadığım bir işe alım sürecinde yöneticim ile büyük problem yaşamıştım. Mesleki açıdan utanç verici bir tecrübeydi.