İpek Aral tarafından yazılmış tüm yazılar

DILBERT

Yarattığı Dilbert karakteri ile iş hayatına dair nefis kara mizah yapıyor Scott Adams. Ellerine, aklına sağlık. Böyle istikrarlı üretken bir mizah insanına hayran olmamak elde değil. 😀

Dilbert, yöneticileri ve ekip arkadaşlarının aralarındaki diyaloglar özellikle bazı karikatürlerde mesajı tam kalbinden verirken karikatürlere gelen yorumlarsa neredeyse karikatürler kadar komik, enteresan.

Not: Karikatürlerin İngilizce olması birçok kişinin takip olanağını imkansız kılıyor belki. Yılmayın, bırakmayın lütfen, yine de okuyun, okumaya çalışın. !!

Hack Günü De Nesi?

Hack Günü” tanımlamasını ilk okuduğumda şaşırmış, doğal olarak “bu da nedir?” diye meraklanmıştım. Benim bildiğim ‘hack-hacklemek-hacker’ pek de hayırlı şeyler değildi. Şimdi de koskoca teknoloji firmaları bu müsibet fiilin gününü düzenliyor olamazlardı herhalde ?!

Tabii ki HAYIR !!

Biraz araştırdığımda İngilizce hack kelimesinin sadece ‘site çökertmek, sitelerin veri tabanına girip, sistemi alt üst etmek‘ olarak kullanılmadığını gördüm. Bu tanım bardağın boş tarafıydı. Bardağın dolu tarafı ‘sitelerin veri tabanına entegre yeni uygulamalar üretebilmek‘ti. Üstelik hack kelimesi sadece bilişim teknolojileri için değil, her alandaki üretim için kullanılabiliyordu. Sanayi, bilim, müzik, reklam …

Hack Günü, bir uzmanlık alanının öğrenci, profesyonel ve meraklılarının bir araya gelerek birbirinden yaratıcı fikirleri ile kısıtlı zamanda farklı, orijinal işler üretebildikleri aktivite anlamına geliyor. Bu aktiviteleri ilk olarak 2005 yılında Yahoo iç yapısında düzenlemiş, 2006’da ise halka açmış.

Hack Günü katılımcıları kendilerine verilen kısıtlı süre içinde (48 veya 24 saat) bilgi ve yaratıcılıklarını masanın üstüne koyuyor. Rekabetten sinerji ve kalite doğar derler. Verilen süre sonunda bitebilen projeler jüri tarafından değerlendirilyor ve kazanan açıklanıyor. Ödüller sembolik. Önemli olan böylesi bir ortamı, stresi, üretkenliği, rekabeti, işbirliğini ve olabilirse ‘zaferi’ yaşamak.

Hack Günü aktivitelerine tarih olarak verilebilecek en yakın örnek Linkedin Açık Stajyer Hack Günü 2011. 29-30 Temmuz 2011 tarihlerinde düzenlenen aktivitede Amerika’nın en iyi üniversitelerinden gelen 170 öğrenci yarışmış. Günün özeti için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Düşünce düşünceyi açıyor. Sorular geliyor akla:

“Acaba Türkiye’de hiç Hack Günü düzenlendi mi?”

Evet.

Benim bildiğim bir tane var.

Sevgili Uğur Özmen liderliğindeki Project House – Young Guns 😀

Dilerim başka örnekleri de yaşarız, duyarız, okuruz, yazarız …

İlk Tablet Seminer

Tablet Seminerler, Eğitişim Kariyer Enstitüsü, Keynotes Speakers Agency ve M-Gen işbirliğinin bir ürünü. İsmi üstünde bilgiye ulaşmanın tabletleştirilmiş hali. Sinemaya gitmek gibi… Süresi kıvamında, fiyatı uygun, erişimi kolay!

Ben de Ağustos ayından başlamak üzere Tablet Seminerlere her ay mesleki bir konu ile katılacağım. Bu ayın konusu Sosyal Medya ve İK. 23 Ağustos 2011 Salı günü, saat 19:00-22:00 arasında gerçekleşecek tablet seminerde son dönemin en popüler konusu sosyal medyanın İK süreçlerine olan yansıması, sıcak gelişmeler ve örneklerden bahsedeceğim.

Eğer tablet seminerim ilginizi çekiyorsa veya bir arkadaşınıza farklı bir hediye vermek istiyorsanız katılım koşulları için buraya tıklayın.

Görüşmek dileğimle 😀

İnsana Ve İşe Değer Katan Yeni İK – Prof. Dr. Acar Baltaş

Prof. Dr. Acar Baltaş‘ın İnsana Ve İşe Değer Katan Yeni İK kitabı hakkındaki yazıma bir itiraf ile başlayacağım. Kitabı 2010 yılında kütüphaneme katmış olmama rağmen okuyabilmem 2011’in ikinci yarısını buldu. Şimdi ise çok net yazabiliyorum, bu sadece herhangi bir gecikme değil. Elimin altındaki böylesi kıymetli bir kaynağı aylarca sadece uzaktan seyretmek ciddi bir hata.

Prof. Dr. Acar Baltaş’ın on bölüme ayırdığı kitabındaki her bölüm başlığı İK zincirinin bir halkası niteliğinde. Ve biliyoruz ki, bir zincirin kuvveti zinciri oluşturan en zayıf halkanın kuvvetine eşittir. Kanımca kitabı bu derece kıymetli kılan da her bölümündeki bilgi, anlatım, örnek kuvvetlerinin birbirine denk olması. Dolayısıyla kitabın her sayfasını büyük bir istek ve merakla çeviriyorsunuz.

Üniversitelerde okutulan İK ders kitapları genellikle çok sıkıcıdır. Yeni İK, üniversitelerde okutulan İK ders kitaplarındaki hemen hemen bütün konuları ele alıyor. Tek farkı kitabın dilindeki pratiğe yatkınlık. Hele tecrübeli bir İK iseniz, sık sık ‘bunu ben de rahatça projelendirebilirim’ diyorsunuz. Kısacası kitap, size hem yol gösteriyor, hem de ilham veriyor.

Kitabın her bölümünü özetlemek istemiyorum. Sadece bölüm başlıklarını yazmam içerik zenginliğini anlatmamda yeterli olacaktır sanırım;

1. Bölüm / Krizde İnsan Kaynakları Yönetimi

2. Bölüm / İnsan Kaynaklarını Harekete Geçirmek: Motivasyon

3. Bölüm / Saygınlık ve Sürdirilebilir Karlılık İçin: Etik

4. Bölüm / İK’nın Vazgeçilmezi: Yetkinlik

5. Bölüm / Doğru İnsanı Bulmak: İşe Alım

6. Bölüm / Performansı Öngömek: Değerlendirme Merkezi

7. Bölüm / Çalışanı Geliştirme: Eğitim

8. Bölüm / Ölçerek Yçnetmek: Performans Yönetimi

9. Bölüm / Çalışanı Bir Üst Basamağa Taşımak: Koçluk

10. Bölüm / Adalet Duygusunu Yaşatmak: Kariyer Planlama ve Ücretlendirme

Yetenek Ve Kariyer

Yetenek ve Kariyer blogunun sahibi Cengiz Çatalkaya’yı sosyal medya aracılığıyla üç yıl önce tanıdım. Yetenek ve Kariyer, Türkiye’nin en eski İK bloglarından biri olarak benim sosyal medya hafızamda yerini almıştır.

Cengiz Çatalkaya’nın Yetenek ve Kariyer’de birbirinden değerli yazılar buluyor. Örneğin Kaynağım İnsan’da da yayınladığım Yeşil İşler başlıklı yazı mesleki açıdan önemli bir kaynak niteliğindedir. Yalnız son dönemde yazı yazma temposunun biraz düştüğünü görüyorum sevgili meslekdaşımın, iş yoğunluğundan olsa gerek.

Sevgili Cengiz, yazı aralıklarını çok açmaman dileğimle 🙂

İK’cılar İçin Sosyal Medya Eğitimi – 28 Eylül 2011

Entelektüel sermaye ve teknolojinin başrol oyuncuları olduğu 21. yüzyıl iş piyasasında artık hiç kimse sosyal medyanın İnsan Kaynakları fonksiyonlarına olan büyük etkisini reddetmiyor. Bu kabullenme önemli bir gelişme. Bir sonraki adım ise mevcut önemli gelişmelere ve yeni bilgiye kucak açmak ve ardından geleceği tasarlayabilmek.

Sosyal medyanın iş piyasası, insan kaynakları ve iş süreçleri üzerindeki yoğun ve yönlendirici etkisini, konu üzerine yaptığım takip ve çalışmaları 28 Eylül 2011 Çarşamba günü Business Network Center Türkiye’nin organize ettiği “İK’cılar İçin Sosyal Medya Eğitimi“nde katılımcılar ile paylaşacağım.

Eğitime katılım koşulları BNC Türkiye’nin web sitesinde detaylı olarak verilmiştir. Bir tam gün boyunca zengin örnek incelemeleri, anlatımları, ana ve alt başlıkları ile aşağıdaki konuları konuşacağız, tartışacağız.

* 21.Yüzyıl’da İK Nereye Gidiyor?
* Çalışma Hayatında Kuşaklar Ayrımı ve Sorgulaması
* Dünyada İK ve Sosyal Medya
* Türkiye‘de Verilerle İK ve Sosyal Medya
* Dünyada İK‘cılar Sosyal Medya Hakkında Neleri Tartışıyor?
* Kurumsal Sosyal Medya Politikalarının Oluşturulması
* Hangi İK Fonksiyonları İçin Sosyal Medya Kullanılmalı?
* İşe Alımda Sosyal Medya
* Kurumsal İtibar Yönetimi ve Sosyal Medya ilişkisi
* İşveren Markası ve Sosyal Medya
* Yetenek Yönetimi ve Sosyal Medyaya Yansıması
* Sosyal Medya Uygulama Örnekleri
* Sosyal Medya ve İK Uygulamarının Bilişim Teknolojileri Boyutu
* Sosyal Medya Kurum İçi Tutundurma Çalışmaları
* Sosyal Medya Yatırımının ve Etkisinin Geri Dönüşünün Ölçülmesi (ROI)

Bütün meslekdaşlarımı eğitime beklerim 😀

Nesin Matematik Köyü, 2011 Yaz Kampına Destek Olalım !!

9 Haziran 2010 tarihli Kaynağım İnsan yazımın başlığı Ali Nesin’den TÜBİTAK’a Açık Mektup idi. Ali Nesin, 1997 yılından beri düzenlediği Matematik Yaz Kampını 2007 yılından itibaren halkın katkısı ile kurulan Matematik Köyü bünyesinde düzenlemeye devam ettiğini yazıyordu mektubunda. Matematik Köyü’nde toplam 11 proje yürüyordu ve Nesin bunlardan 7’si için TÜBİTAK’dan destek istemişti. TÜBİTAK projelerin hepsini reddetmişti. Ali Nesin mektubuna kurum ile yaşadığı diyalog sürecini aktararak devam etmişti. Ben mektubu okurken hem sinirlenmiş, hem üzülmüş, hem de isyan etmiştim.TÜBİTAK bilim için kurulmuş, mevcutta ise bilimden uzak bir yapılanma sıfatını almıştı benim neznimde.

Aradan tam bir yıl geçti. Dün televizyonda Nesin Matematik Köyü‘nün 2011 Yaz Kampına dair haber dinledim. Habere göre yaz kampı maddi sıkıntı içindeydi. TÜBİTAK kampa destek vermemişti. Geçen yıl kamp yine sivil destekler sayesinde 30.000 TL gibi bir bütçe ile yürütülebilmişti. Ama bu yıl borçlarla birlikte ihtiyaç duyulan rakam daha yüksekti: 120.000 TL.

Türkiye’de benzeri olmayan, yüzlerce matematik tutkunu lise ve üniversite öğrencisinin bedelsiz katılabildiği böylesine faydalı bir organizasyonu ayakta tutabilmeliyiz. Bilime hizmet etmesi beklenen bir devlet kurumu projeden elini çekmiş olabilir. BU ONLARIN AFFEDİLMEZ HATASI VE AYIBI.

TÜBİTAK’ı boşverelim. SİVİL TOPLUM NE GÜNE DURUYOR. Biz kendi yapabileceklerimize bakalım.

Nesin Matematik Köyü’nü hayatta tutmaya destek vermek istiyorsanız Ben Varım sitesine girin. Bağış Yap kutucuğuna tıklayarak destek olacağınız miktarı yazın. Ardından kredi kartınızdan gerekli çekim işlemini yapacak ekranla karşılaşacaksınız.

Şimdi ellerimizi cebimize atma ve bu sosyal sorumluluğumuzu üstlenme zamanı !!

İşe Alım Ve Mülakat Teknikleri Zirvesi – BNC Türkiye

Business Network Center Türkiye, 21 Eylül 2011 Çarşamba günü Sheraton İstanbul Maslak’da İşe Alım ve Mülakat Zirvesi düzenliyor.

BNC Türkiye yöneticisi sevgili Selçuk Aylar Haziran ayı içindeki görüşmemizde işe alım üzerine bir zirve düzenlemek istediğini söylediğinde bunun harika bir düşünce olduğunu ve zirve programında büyük mutluluk duyarak yer alabileceğimi belirtmiştim. ‘Giriş Seviyesi ve Üst Düzey Pozisyonlar için Uygulamalı Mülakat Örnekleri‘ konu başlığı ile katılımcılara faydalı ve harekerli dakikalar yaşatmayı planlıyorum.

Geçtiğimiz günlerde de zirvenin zengin konuşmacı portföyünü ve programını BNC Türkiye web sitesine yerleştirdi:

09:15 – 10:00 İşe Alım ve Mülakatın Esasları ve Mülakat Çeşitleri
Ayşegül Davutoğlu – İK Danışmanı – HumanResources Management

10:00 -10:30 Doğru Adaylara Ulaşım ve Seçimi İçin Gerekli Etkin Mülakat Stratejileri Neler Olmalı?
Seçil Varal Kılıçoğlu – İşe Alım Müdürü – Yıldız Holding

10:30 -11:00 Etkili ve Başarılı Mülakatçı Davranışları ve Becerileri Neler Olmalı?
Tuba Özbilen – İnsan Kaynakları Direktörü – THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş.

11:00 – 11:15 Çay Kahve – Network Arası

11:15 -11:45 Mülakat Sürecinde Yapılan Hatalar ve Hataların Mülakat Sürecine Etkisi
Pınar Akkaya – İK Direktörü – Leroy Merlin

11:45 -12:15 İşe Alım Başarısının Artırılmasında Hedefe Yönelik Seçim Simülasyonu Uygulaması
Tansel Alpan – Genel Müdür –  Taurus Group Consulting

12:15 -13:15 Öğle Yemeği Network Arası

13:30 -14:15 İşe Alım ve Mülakatlarda Stratejik Yardımcı Araçlar: Kişilik ve Psikolojik Testler
Yasemin Şener – Genel Müdür – Performia

14:15 -14:45 İşe Alım‘da Yeni Trend: Sosyal Medya Üzerinden Yetenek Yönetimi ve İşe Alım
Özlem Çobankara – Yönetici Ortak – Comea Talent

14:45 -15:30 Giriş Seviyesi ve Üst Düzey Seviye için Uygulamalı Mülakat Örnekleri
İpek Aral Kişioğlu – Kaynağım İnsan

15:30 -15:45 Çay Kahve – Network Arası

15:45 -16:15 İşe Alım Sürecinin Diğer İK Süreçlerine Etkisi
Emine Karan – Proje Yöneticisi – Prometheus Danışmanlık

16:15 -16:45 İK’cı Olmayanlar için İşe Alım ve Mülakat Tekniklerinin Püf Noktaları
Cenk Akgöl – Genel Müdür – Develor Türkiye

16:45 -17:30 İşe Alım Sürecinin İş Kanunu Boyutu:  İşe Alım Sırasında Yapılan Mülakatlarda İşveren Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Yükümlülükler ve Sınırlar
Av.Cüneyt Danar – İş Hukuku Uzmanı ve Bilirkişi

Konuşmam öğleden sonra olmasına rağmen zirvenin başlangıcından itibaren salondaki yerimi alacağım. Eminim bütün konuşmacılardan öğrenecek pek çok bilgi, ilham alacak pek çok tecrübe olacak. 😀

Zirvede yer alacak konuşmacılar hakkında kapsamlı bilgiyi ve zirveye nasıl katılabileceğinizi BNC Türkiye resmi sitesinden öğrenebilirsiniz.  

 

Yıllık İzninizi Kaç Gün Kullandınız?

Ben çocukken aileler en az 15 gün kesintisiz yaz tatiline çıkarlardı. Bu sayede düzenli olarak gittiğimiz tatil beldelerinde yıllara yayılan arkadaşlıklar kurduk. Yaz aylarındaki anıların çok değerli olduğunu otuz yıldır tanıdığım yazlık arkadaşlarımla bugünlerde karşılaştıkça tekrar tekrar anlıyorum.

Ancak şimdilerde yaz tatillerinin görüntüsü değişti. Çalışan insanların yıllık izinlerini yaz aylarında kesintisiz kullanabildiklerini nadiren görebiliyorum.

İş Kanunu diyor ki, eğer işvereninizde bir yılınızı tamamlamışsanız beşinci yılınıza kadar (beşinci yıl dahil olmak üzere) 14 işgünü, altıncı yılınızdan on beşinci yılınıza kadar 20 işgünü, on altı yılın üstünde ise 26 işgünü yıllık izninizi kullanabilirsiniz.

Peki, kullanabiliryor musunuz?

Cevap, sıklılıkla “hayır”.

İş Kanunu, ‘taraflar anlaştığı taktirde yıllık izin üçe bölünerek kullanılabilir’ diyor. Burada kilit kelimeler “taraflar anlaştığı taktirde“. Ülkemizde taraflar yok. Pek çok işletmede sadece bir taraf var: Üst Yönetim/patron. Üst Yönetim hiçbir çalışanın yıllık iznini toplu olarak kullanamayacağını deklere ediyor ve çalışanlar da bunu bir Üst Yönetim kararı olarak algılıyor. Ortada bir anlaşma, uzlaşma yok, sadece yaptırım var. Bu hukuk dışı.

Üst Yönetimlere buradan sesleniyorum:

Çalışanlarınızın en önemli motivasyon, rahatlama, dinlenme kaynağı olan yıllık iznini toplu kullanma hakkını ellerinden almayın. Bu hakka sahip değilsiniz. İnsanların aileleri ile birlikte zaman geçirmeye, iş ortamından uzaklaşmaya, zihinlerini sıfırlamaya ihtiyaçları var.

İşverenler kendi üstlerindeki en basit kanuni ve insani sorumlulukları bile yerine doğru düzgün getirmezken nasıl kadrolarından verimlilik, artı değer üretimi, bağlılık beklerler gerçekten anlamak zor.

Yıllık izinlerin yaz aylarında toplu kullanılmamasına gerekçe olarak gösterilen iş yükünün fazlalılığı ve işgücü yetersizliği çalışanın değil, üst yönetimin problemidir. Üst yönetimler kendi çözemedikleri problemin faturasını ne zaman çalışana kesmeyi bırakacak, o zaman ülkemizdeki çalışma standartları yükselecek. Taraflar arasında güven ilişkisi kurulacak. Verimlilik ve bağlılık artacak.