Kaynağım İnsan’ı yakından takip edenler bloguma belirli hedefler doğrultusunda içerik ürettiğimi bilirler. Ayda en az yirmi gün yeni mesleki bilgileri, haberleri, videoları Kaynağım İnsan’a taşımaya özen gösteririm. Ancak hedef üç aydır aksıyor.
İş yoğunluğum, hemen hemen her gün farklı içerikteki bir proje veya iş sürecini danışman konumunda yürütüyor olmak beni akşamları bazen bilgisayar başına bile oturamayacak derecede yoruyor. Bu yorgunluk mutluluk dolu elbette. Üstlendiğim projelerin başarı ile ilerliyor olduğunu görmek motivasyonumu tepe seviyede tutmamı sağlıyor.
Kaynağım İnsan’ı açtığım ilk günden itibaren hayatımda meydana gelen değişiklikleri düşündükçe ben bile inanamıyorum. İK bilgimi danışmanlık sürecine taşıyarak maddi kazanç sağlıyor olmam, ödüller kazanmam, mesleki eğitim ve seminerler vermem, yüzlerce genç insan ile iletişim içinde bulunmam, pek çok meslekdaşım ile yakın ilişkiler kurmam aklıma ilk gelen gelişmeler. Dahasını gelecek gösterecek.
Bu yaz blog yazılarıma İngiltere’de katıldığım çalıştayı (üstteki fotoğraf) paylaştıktan sonra Eylül ayına kadar ara vereceğim. Neden? Çünkü şu an liderliğini yürütmekte olduğum büyük bir proje kapsamındaki bütün İK süreçlerini kitaplaştıracağım. Bu heyecan verici bir gelişme benim için. Mesleki kitap yazmak düşüncemi sıklıkla gerek Kaynağım İnsan, gerekse farklı platformlarda dile getiriyorum. Şimdi bu düşüncemi hayata geçirme imkanına sahip oluyorum. Kötü haber maalesef bu kitap piyasaya sürülecek bir çalışma olmayacak. Ancak beni blog yazarlığından kitap yazarlığına taşıyacak önemli bir deneyim olacağını düşünüyorum. Sonbahar aylarında da İngiltere’ye ait bir AB projesinin Türk ortağı olmak gibi bir gelişmeyi hayata geçirmek için uğraşacağım. Mevcut danışmanlık hizmetlerim ile birlikte bu gelişecek yeni AB projesinin yoğunluğunun Kaynağım İnsan’a nasıl yansıyacağını ise şu an kestiremiyorum.
Son üç aydır genç İK blogcusu arkadaşlarımdan aldığım “yazı yazın, yazılarınızı özledik” dönüşleri beni hem mutlu etti, hem de çok üzdü. Beklentilere karşılık vermiyor olmak insanı gerçekten hırpalıyor. Zihinsel olarak inanılmaz bir baskı ve bu baskı eski düzenimde yazı yazabilene kadar belki hiç gitmeyecek. Ama zamanın ne göstereceğini hiçbirimiz bilemeyiz. Kariyerlerimiz gereken emeği verdiğimiz, kendimizi sürekli geliştirdiğimiz zaman çok farklı noktalara gidebilir. Kıdemli bir İK’cı olarak aynı durum benim için de geçerli. Yolun belki başında değilim ama henüz sadece ortasındayım, daha gidecek pek çok mesafe, görecek pek çok manzara, yaşayacak pek çok an var.
Çalışın 😀