Dün Kariyerimi Yönettim

plantDün öğlen saatlerinde beklemediğim bir telefon geldi.  Arayan danışmanlık firması çalışanı çok seri şekilde bana neden ulaştıklarını özetledi:

Tekirdağ tarafında açılacak, 1500 kişinin çalışması öngörülen, yabancı sermayeye ait ve dünya çapında dev bir Bilişim Teknolojileri markasının üretimini gerçekleştirecek fabrikanın İnsan Kaynakları Müdürü pozisyonu için görüşmek

Şaşırdım.

Heyecanlandım.

Elbette çok hoşuma gitti.

Ve … teşekkür ederek kibarca reddettim.

🙁

İşte böyle ani gelişen durumlarda bir iki saniye içinde çok önemli kararlar vermek zorunda kalırız hayatımız, kariyerimiz ile ilgili. O birkaç saniye içinde kafamızdan onlarca cümle akar, cümleler arasında bağlantılar kurulur veya kurulamaz. Kariyer hedefleri gözden geçirilir, olası değişikliklere ne derece açık olunabileceği tartılır ve son nokta müspet veya menfi olarak konur. Geri dönüş de yoktur.

.

İşte telefon konuşması esnasında “görüşmeye gelir misiniz?” sorusu sonrasındaki iki saniye içinde benim kafamdan akan pozisyona yönelik olumlu düşünceler:

Pozisyon benim en cazip bulduğum iki sektör Bilişim Teknolojileri ve Üretimi kavrıyor. Üretilecek marka bir dünya devi. 1500 kişiden sorumlu olmak, hele ki bu kadroyu, kadromu sıfırdan kurmak mükemmel bir tecrübe. Yabancı sermaye, Uzakdoğu, Avrupa ve  Amerika merkezli.

Ama iki durum var ki, onlar için farklı bir yöntemlerle organize olamam:

Birincisi fabrikanın yerinin Tekirdağ olması. Çok uzak, hergün gidip gelmek temposu için kızım Yaprak henüz çok küçük. İşte böyle zamanlarda kadın ile erkek arasındaki fark ortaya çıkıyor. Ben bir anne olarak henüz iki yaşında olan kızımı bu boyutta bırakmaya hazır değilim. Eğer erkek olsaydım bu düşünce, içgüdü aklımın ucundan bile geçmezdi.

İkinci durum ise büyük keyif alarak çalışmakta olduğum İnsan Kaynakları ve Stratejik İş Yönetimi Danışmanlık Projem. Yapacak çok işim, gidecek çok yolum var. Projemi yarıda bırakamam

Pozisyon için üçüncü derecede olumsuz nitelikteki faktörler ise bireysel üretim hedeflerimle ilintili:

2010 yılı içinde açmayı planladığım Kadın Blogları portalı ve kendi işimi yapmaya devam etmek hedefim.

.

Sonuç itibariyle başvurmadığım bir pozisyon için, güncel olmayan bir özgeçmişim üzerinden beğenilerek aranmış olmak gururumu çok okşadı. Benzer durumlarla son bir yıl içinde bu üçüncü karşılaşışım. Ama diğer iki Türk devi beni bu derece heyecanlandırmamıştı. Ne diyelim kısmet …

Bugün olmaz belki ama geleceğinde ne getireceğini kimse bilemez.

😉

İtalya’nın En Popüler Kariyer Portalı: Trovolavoro.it

Offerte di lavoro, annunci lavoro- cerca e trova lavoro su Trovolavoro_1264146490663

Türkiye’deki kariyer portallarının beni çok sıktığını sıklıkla dile getiriyorum. On yıl önce ne yapıyorlarsa, üç aşağı, beş yukarı aynı içerikle, sunumla devam ediyorlar. Biz İK profesyonelleri de daha fazlasını, farklısını araştırmadığımız, farklılık talepleri ile portallara gitmediğimiz için olanı kullanmaya devam ediyoruz. Mevcut durum benim içinse tam bir mahkümiyet.

Halihazırdaki yapılar hem adayı, hem de işvereni robotlaştırmaya, tembelleştirmeye hizmet ediyor kanımca. Bireysel veya kurumsal yaratıcılığa imkan vermeyen sıkıcı ekranlarla işlemlerimizi yapıyoruz. Yıllardır aynı alt yapı ile taş üstüne taş koymadan ilerliyoruz. Aday veya işveren için hayatı kolaylaştırmak mı amaç olmalı, yoksa onları iş/işgören aramak konularında düşündürmek, geliştirmek mi? Ben ikincisini tercih ederim ama bu beklentime karşılık bulamıyorum.

Bunca eleştiri sonrasında “sen ne gibi birşey istiyorsun?” diye sorulabilir. İşte ben bunu istiyorum; Trovolavoro.it

Trovolavoro.it İtalya’nın en popüler kariyer portallarından ve Corriere Della Serra Gazetesi’ne ait. Trovare kökünden trovo  “bul”, lavorare kökünden lavoro ise “iş” demek. Yani sitenin adı İş Bul 🙂

Portalın kolay üyelik açma işleminden sonra sisteme kendi üretiminiz olan özgeçmiş(ler)i ve önyazı(lar)ınızı yüklüyorsunuz. Ardından mesleğinizi, çalışmak istediğiniz sektör(leri)ü, çalışabileceğiniz lokasyon(lar)ı seçiyorsunuz. İşlemi tut yerleştir modeli ile yapatığnız için sınırsız seçim hakkı veriyor portal. Sonrasında sistemden alt ölçüt kırılımlarınızı istediğiniz gibi değiştirerek farklı ilan listelemeleri yapabiliyor ve açık pozisyonlara başvurabiliyorsunuz.

Trovolavoro.it’in diğer hizmetleri arasında formasyonu geliştirecek eğitim duyurularının yapılması ve test hizmetlerinin verilmesini sayabiliriz. Üniversitelerde açılan yüksek lisans programları veya özel şirketlerin verdiği eğitim paket duyurularına portaldan ulaşabilir,  İngilizce ve diğer konularda portal üzerinden kendinizi teste tabii tutabilirsiniz.

Ayrıca özgeçmiş yazılması ve iş hayatına dair bilgilere ulaşabileceğiniz rehberler de portalın içeriğinde mevcut.

Kısacası Trovolavoro.it’in çok dinamik bir yapısı var. Adayları belirli şablonlara ve seçenek sayılarına mahküm etmiyor. Adayların öz üretimleri olan özgeçmişlerini işveren nezninde ön plana çekiyor.

Benzer yapıda bir portalın Türkiye’de açıldığı takdirde tutma olasılığını yüksek buluyorum. Çünkü iş arayanlar portalların hazır şablonlarını doldurmaya çok üşeniyorlar ve karşımıza çarpuk çurpuk işler çıkıyor. Diğer taraftan “neden kendim bir özgeçmiş yazayım ki?” deyip bu hazır ve eksik  şablonları direk özgeçmiş olarak kullananların sayısı da azımsanmayacak kadar çok. O zaman ben soruyorum: nerede kaldı yaratıcılık, öz üretim kavramı?. Bunun ötesinde hazır şablonlardaki içerik eksiklikleri adayın kendisini ifadelendirmede çokça yetersiz kalmasına neden oluyor. Ben bundan dolayı her zaman eğer klasik özgeçmiş yüklenmişse onu kullanmayı tercih ediyorum.

Dilerim önümüzdeki günlerde girişimciler Trovolavoro.it yapısında bir insan kaynakları portalına yatırım yaparlar.  😀

Ödüllendirme Uygulamaları Üzerine Sohbet

ik-da-odullendirme

Geçen Cumartesi günü Astoria’daki Buluştrend’de Tanya Hazar Kaysoydu ile gerçekleştirdiğimiz röportajlardan daha önce bahsetmiştim. Ödüllendirme uygulamaları üzerine olan ilk çekim dün yayına girdi. Genel olarak akıcılık göstermekle berabar konuşmamın 1:33. saniyesinde büyük bir hata var. Çekimi ilk izleyişimde “ne demişim, ne demişim ben?” diye şok içinde videoyu durdurdum ve geri aldım. KORKUNÇ. Bir daha olmasın İpek ! 😀

Ödüllendirme uygulamaları videosunu özetleyecek olursak;

* Ödüllendirme uygulamalarının ana amacı şirkete strateji ve hedeflerine ulaşmada destek olması ve çalışanların motivasyonunun arttırılmasıdır.

* Ödüllendirme uygulamaları maddi (ör; parasal ödüller), manevi (ör; topluluk önünde başarı sertifikası verilmesi) ve güç (ör; ünvan, terfi, yeni sorumluluk verilmesi) odaklı olabilir.

* Ödüllendirmeleri uygulamalarının performansını etkileyen üç unsur vardır; istikrarlı uygulanması, dinamik yapılar olması ve kişiselleştirilebilmesi

İstikrar: Sistem hayata geçirildiğinde keyfi şekilde uygulamaların kesintiye uğratılması, vaadedilen ödüllerin verilmemesi gibi kritik büyük hataların yapılmaması gerekir.

Ödüllendirme uygulamaları dinamik yapılar olmalı, çeşitlilik göstermelidir. Çalışanlar ve ihtiyaçların yakından takip edilmesi yoluyla uygulamalar zenginleştirilmeli, değiştirilebilmelidir. Ödüllendirmeler standart performans değerlendirilmesi sonuçlarına bağlanabileceği gibi, anlık üstün başarılar karşısında çalışanlara beklemedikleri ödüller verilebilmelidir.

Ödüller kişiselleştirilebilmelidir. Her çalışanın motive ve tatmin edilme yolları farklıdır. Bu farklılıklar mümkün olduğunca kayıt altına alınmalı, çalışanların hoşlandıkları, tercihleri, ihtiyaçları yakından takip edilmelidir. Olası ödüllendirme uygulamalarında çalışana özel muameleler geliştirilebilmedir.

Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

EKRANLI ARAÇLARLA ÇALIŞMALARDA SAĞLIK VE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, ekranlı araçlarla çalışmalarda alınacak asgari sağlık ve güvenlik önlemlerini belirlemektir.

Bu Yönetmelikte belirtilen daha sıkı ve özel önlemler saklı kalmak kaydı ile 4 üncü maddede tanımlanan ekranlı araçların kullanımında, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği hükümleri de uygulanır.

Kapsam

Madde 2 — Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren ve ekranlı araçlarla çalışmaların yapıldığı tüm işyerlerini kapsar.

Ancak, bu Yönetmelik hükümleri:

a) Hareketli makine ve araçların kumanda kabinleri ve sürücü mahallinde,

b) Taşıma araçlarındaki bilgisayar sistemlerinde,

c) Toplumun kullanımına açık bilgisayar sistemlerinde,

d) İşyerinde, kullanımı sürekli olmayan taşınabilir sistemlerde,

e) Hesap makineleri, yazar kasa ve benzeri, data veya ölçüm sonuçlarını gösteren küçük ekranlı cihazlarda,

f) Ekranlı daktilolarda,

uygulanmaz.

Kanuni Dayanak

Madde 3 — Bu Yönetmelik, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 78 inci maddesi uyarınca hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4 — Bu Yönetmelikte geçen;

a) Ekranlı araç : Uygulanan işlemin içeriğine bakılmaksızın ekranında harf, rakam, şekil, grafik ve resim gösteren her türlü aracı,

b) Operatör : Ekranlı aracı kullanan kişiyi,

c) Zorlayıcı Travmalar : Göz yorgunluğu, kas gücünün aşırı kullanımı, uygun olmayan duruş biçimi, uzun süre ekranlı araç karşısında ara vermeden çalışma, aşırı iş yükü duygusu, zihinsel yorgunluk ve stres ile gürültü, ısı, nem ve aydınlatmanın neden olduğu olumsuzluklarının tümünü,

d) Çalışma merkezi : Operatörün oturduğu sandalye, ekranlı aracın konulduğu masa, bilgi kayıt ünitesi, monitör, klavye, yazıcı, telefon, faks, modem ve benzeri aksesuar ve ekranlı araçla ilgili tüm donanımların tamamının veya bir kısmının bulunduğu çalışma yerini,

ifade eder.

*

İKİNCİ BÖLÜM

İşverenin Yükümlülükleri

Çalışma Merkezleri

Madde 5 — İşveren, çalışma merkezlerinde, ekranlı araçların kullanımından kaynaklanan zorlayıcı travmalara neden olabilecek riskleri belirleyecek ve bu riskleri ortadan kaldıracak veya en aza indirecek sağlık ve güvenlik önlemlerini alacaktır.

Çalışanların Bilgilendirilmesi ve Eğitimi

Madde 6 — Ekranlı araçlarla çalışmalarda, çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi ile ilgili olarak aşağıdaki hususlara uyulacaktır:

a) İşveren, işçilere ve temsilcilerine çalışma yerlerinde sağlık ve güvenlik ile ilgili bütün konularda ve özellikle bu Yönetmeliğin 5, 7 ve 9 uncu maddelerinde belirtilen hususlarda bilgi verecektir.

b) İşveren ekranlı araçlarla çalışanlara, işe başlamadan önce ve çalışma koşullarında önemli bir değişiklik olduğunda gerekli eğitimi verecek ve bu eğitimler periyodik olarak tekrarlanacaktır.

Eğitim, özellikle aşağıdaki konuları içerecektir;

1) Zorlayıcı travmalar ve korunma yolları,

2) Doğru oturuş,

3) Gözlerin korunması,

4) Gözleri en az yoran yazı karakterleri ve renkler,

5) Çalışma sırasında gözleri kısa sürelerle dinlendirme alışkanlığı,

6) Gözlerin, kas ve iskelet sisteminin dinlendirilmesi,

7) Ara dinlenmeleri.

Günlük Çalışma Düzeni

Madde 7 — İşveren, ekranlı araçlarla yapılan çalışmalardan kaynaklanan iş yükünü ve etkilenmeyi azaltmak amacıyla, uygun çalışma planı yaparak, operatörlerin periyodik olarak ara vermesini veya dönüşümlü olarak başka işlerde çalışmalarını sağlayacaktır.

Çalışanların Görüşlerinin Alınması ve Katılımlarının Sağlanması

Madde 8 — İşveren çalışanların ve temsilcilerinin bu Yönetmelik ve ekinde belirtilen konularda İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nde belirtildiği şekilde görüş ve önerilerini dikkate alacak ve katılımlarını sağlayacaktır.

Gözlerin Korunması

Madde 9 — Ekranlı araçlarla çalışmalarda işçilerin gözlerinin korunması için uyulacak hususlar aşağıda belirtilmiştir:

a) Aşağıdaki durumlarda işçilerin göz muayeneleri yapılacaktır;

  • ekranlı araçlarla çalışmaya başlamadan önce,
  • düzenli aralıklarla ve
  • ekranlı araçla çalışmalardan kaynaklanacak görme zorluğu olduğunda.

b) Yukarıda belirtilen muayene sonuçlarına göre gerekiyorsa işçiler oftalmolojik testlere tabi tutulacaktır.

c) Yukarıda (a) ve (b) bentlerinde belirtilen muayene ve test sonuçlarına göre gerekiyorsa işçilere yaptıkları işe uygun araç ve gereç verilecektir.

d) Bu madde uyarınca alınacak önlemler işçilere herhangi bir maddi yük getirmeyecektir.

*

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli Hükümler

Yönetmelik Hükümlerine Uyum

Madde 10 — Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten sonra açılacak çalışma merkezleri bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak kurulacaklardır. Yönetmeliğin yayımlandığı tarihte faaliyette olan çalışma merkezleri ise 2 yıl içinde Yönetmelik hükümlerine uygun hale getirilecektir.

*

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı, Yürürlük, Yürütme

İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı

Madde 11 — Bu Yönetmelik 29/5/1990 tarihli ve 90/270/EEC sayılı Konsey Direktifi esas alınarak hazırlanmıştır.

Yürürlük

Madde 12 — Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 13 — Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.

*

EK – 1

EKRANLI ARAÇLARLA ÇALIŞMALARDA ARANACAK ASGARİ GEREKLER

1.1. Ekipman

    a) Genel hususlar

    Bu tür ekipmanın kullanımı işçiler için risk kaynağı olmayacaktır.

    b) Monitör

    Ekranda görünen karakterler kolayca seçilebilecek şekil ve formda, uygun büyüklükte olacak, satır ve karakterler arasında yeterli boşluk bulunacaktır.

    Ekran görüntüsü stabil olacak, görüntünün titremesi ve benzeri olumsuzluklar bulunmayacaktır.

    Parlaklık ve karakterler ile arka plan arasındaki kontrast, operatör tarafından kolaylıkla ayarlanabilecektir.

    Ekran, operatörün ihtiyacına göre kolaylıkla her yöne döndürülerek ayarlanabilir olacaktır.

    Ekranın ayrı bir kaide veya ayarlanabilir bir masa üzerinde kullanılması mümkün olacaktır.

    Kullanıcıyı rahatsız edebilecek yansıma ve parlamalar önlenecektir.

    c) Klavye

    Klavye, operatörün el ve kollarının yorulmaması ve rahatça çalışabilmesi için ekrandan ayrı ve hareketli olacaktır.

    Klavyenin ön tarafına, operatörün bileklerini dayayabileceği özel destek konulacaktır.

    Operatörün elleri ve kolları için klavyenin önünde yeterli boşluk olacaktır.

    Klavyenin rengi mat olacak ve ışığı yansıtmayacaktır.

    Klavye karakterlerinin yerleri kullanımı kolaylaştıracak şekilde düzenlenmiş olacaktır.

    Çalışma pozisyonuna göre, tuşlar üzerindeki semboller kolaylıkla seçilebilecek, düzgün ve okunaklı olacaktır.

    d) Çalışma masası veya çalışma yüzeyi

    Çalışma masası veya çalışma yüzeyi; ekran, klavye, dokümanlar ve diğer ilgili malzemelerin rahat bir şekilde düzenlenebilmesine olanak sağlayacak şekilde ve yeterli büyüklükte olacak ve yüzeyi ışığı yansıtmayacak nitelikte olacaktır.

    Operatörün rahatsız edici göz ve baş hareketleri ihtiyacını en aza indirecek şekilde yerleştirilmiş ve ayarlanabilir özellikte doküman tutucu kullanılacaktır.

    Çalışanın rahat bir pozisyonda olması için yeterli alan olacaktır.

    e) Çalışma sandalyesi

    Sandalye dengeli ve operatörün rahat bir pozisyonda oturabileceği ve kolaylıkla hareket edebileceği şekilde olacaktır.

    Oturma yerinin yüksekliği ayarlanabilir olacaktır.

    Sırt dayama yeri öne-arkaya ve yukarı-aşağı ayarlanabilir, sırt desteği bele uygun ve esnek olacaktır.

    İstendiğinde operatöre uygun bir ayak dayanağı sağlanacaktır.

    1.2. Çalışma ortamı

      a) Gerekli alan

      Operatörün oturma şeklini değiştirebilmesi ve rahatça hareket edebilmesi için çalışma merkezi yeterli genişlikte olacak ve uygun şekilde düzenlenecektir.

      b) Aydınlatma

      Operatörün gereksinimleri ve yapılan işin türü dikkate alınarak uygun aydınlatma şartları sağlanacak, arka planla ekran arasında uygun kontrast bulunacaktır.

      Yapay aydınlatma kaynaklarının yeri ve teknik özellikleri ekrandaki ve diğer ekipmanlar üzerindeki parlama ve yansımaları önlenecek şekilde olacaktır.

      c) Yansıma ve parlama

      Pencereler, açıklıklar ve benzeri yerler, saydam veya yarı saydam duvarlar ve parlak renkli cisim ve yüzeylerden ekran üzerine direk ışık gelmeyecek ve mümkünse yansımalar önlenecektir.

      Ekrana gelen gün ışığının kontrol edilebilmesi için yatay ve dikey ayarlanabilir perdeler kullanılacaktır.

      d) Gürültü

      Çalışma merkezlerinde kullanılan ekipmanların gürültüsü çalışanların dikkatini dağıtmayacak ve karşılıklı konuşmayı engellemeyecek düzeyde olacaktır.

      e) Isı

      Çalışma merkezindeki ekipmanlar çalışanları rahatsız edecek düzeyde ortama ısı vermeyecektir.

      f) Radyasyon

      Çalışma merkezindeki görünür ışık dışındaki tüm radyasyonların sağlığa zarar vermeyecek düzeylerde olması için gerekli önlemler alınacaktır.

      g) Nem

      Çalışma ortamındaki nemin uygun düzeyde olması sağlanacak ve bu düzey korunacaktır.

      1.3. Bilgisayar programları

        İşveren, ekranlı araçlarla yapılacak işin düzenlenmesinde ve kullanılacak programların seçiminde aşağıdaki hususlara uyacaktır.

        a) Programlar işe uygun olacaktır.

        b) Programlar kolay kullanılabilir ve eğer uygunsa operatörün bilgi düzeyine ve deneyimine göre ayarlanabilir olacaktır. Operatörün bilgisi dışında programlara müdahale edilemeyecektir.

        c) Sistemler çalışanların verimini artıracak ve kolaylık sağlayacak şekilde geri beslemeli olacaktır.

        d) Sistemler operatöre uygun hız ve formatta bilgi verecek şekilde olacaktır.

        e) Programlar, özellikle verilerin algılanması ve kullanılması konusunda ergonomi prensiplerine uygun olacaktır.

        Çıldırmamak Elde Değil !!

        stopŞu an özgeçmiş okuyorum.

        Okuyorum “hiç mi umursamıyorlar” diye sinirleniyorum,

        okuyorum “nasıl olabilir?” diye şaşırıyorum,

        okuyorum ve sonunda “ben ne yapabilirim? her koyun kendi bacağından asılır” diye kestirip atıyorum.

        Bu yazıyı okuyan ve iş aramakta olan değerli arkadaşlar, lütfen:

        1. Özgeçmiş iş tecrübeleri bilgileriniz eksiksiz olsun.

        – İş tecrübelerinizi yazmayı “unutmayın“. Okuldan mezun olmuş beş yıl önce, iş tecrübesi bölümü boş. Ne yapıyorsunuz? Beş yıldır boş mu geziyorsunuz ? Yoksa kariyer portalındaki hazır şablonu doldurmaya mı üşendiniz? Eğer siz üşendiyseniz, ben de sizi işe almaya üşenebilirim.

        – Belirttiğiniz iş tecrübelerinizin altına o işte ne yaptığınızı özet şeklinde belirtin. İşinin detayını yazan ile yazmayan arasında bir fark illa ki gözetiyoruz.

        1. Özgeçmiş teknik bilgileriniz eksiksiz olsun.

        Teknik niteliklerinizi lütfen belirtin. Mühendislik mezunu bir insan eğer hiçbir teknik nitelik belirtmiyorsa o kişi ya hiçbirşey öğrenmemiştir, ya da kariyer portalının hazır şablonunu dolduramayacak kadar tembeldir. Her iki durumda da iyi bir şirkette zaten işe giremezsiniz. Sözkonusu durum diğer bütün meslek dalları için geçerlidir.

        3. Bir tatil anısından kesilmiş, özensiz fotoğraflarla form doldurmayın.

        O kadar kötü fotoğraflar var ki başvurularda insanın kanı donuyor. Ya unursamıyorlar diyorum, ya gerçekten iş aramıyorlar. İş başvuru yapmak hakkında nereyi okusanız bu cümleyi görürsünüz “resmi, ciddi kıyafetle çekilmiş vesikalık”.

        Ortalama, elenmeye yakın bir aday, hele ki fotoğrafında manzaraya karşı ağzı on karış açık kahkaha atıyor veya kravatı gevşemiş, üst düğmesi açık, yarı baygın özgeçmişten bana bakıyorsa (muhtemelen iş esnasında yakalanmış bir fotoğraftan kesilmiş) kusura bakmasın benim mülakat listeme giremiyor.

        4. Önyazı yazmayı ihmal etmeyin.

        Eğer yüz özgeçmiş okuyorsam sadece on tanesinde önyazıya rastlıyorum.

        Özyazı bir adayın başvurduğu ilana, pozisyona, şirkete olan ilgisini gösterir. Bir kere hazırlanır, kariyer portalı üzerinde saklanır ve başvurularda üstünde ufak değişiklikler yapılarak ilanlara gönderilir. Daha bir önyazı yazmaya üşeniyoruz, yapmayın bunu lütfen.

        5. Kariyer portallarının hazır şablonları yanında orijinal özgeçmişlerinizi de sisteme ekleyin.

        Bugüne kadar Türkiye’nin önde gelen bütün kariyer portallarını işveren tarafında kullandım. Şablon olarak hiçbirini yeterli bulmuyorum. O nedenle de eğer sisteme yüklenmişse mutlaka orijinal özgeçmişi açıyorum. Birçok insanın sadece yüklemeye üşendiği için sisteme dahil etmediği dosyacık, orijinal özgeçmişini yüklemeye üşenmemiş bir başka aday tarafından geçilmesine neden olabiliyor. Çünkü orijinal özgeçmişte hazır şablonda göremediklerime, detaya ulaşabiliyorum çoğu zaman.

        6. Bazı bilgileri gizleyebilirsiniz ama lütfen ortadan yokolmayın.

        ‘Bu ne demek?’dediniz kesin. Bugün birkaç başvuru vardı, isim yok, resim yok, iş tecrübesi yok. Hepsi gizli. Bir tek okul var.

        “Sevgili aday, in misin, cin misin, bir ipucu ver, sen kimsin?

        Bazen kendi kendime “İpek” diyorum, “yaz hepsine –çocuğum bu özgeçmiş çok kötü, bununla hiçbir iyi şirkete giremezsin-.” sonra da duruyorum, “Hayatı boyunca ebeveynleri, yakın çevresi tarafından taşınmaya alışmış, tembelleşmiş bu gençleri bir de ben mi taşıyacağım?”

        Hayır, elbette ki taşımayacağım.

        Kendisini taşımayı bilmeyeni de işe almayacağım NOKTA

        İşin kötü tarafı bu gençler ebeveynlerine iş aradıklarını söylüyorlar … ah ahhh, ne arama ama ?!


        İnsanlık Adına Haiti’ye Yardım Eli


        Geçen Salı günü Haiti’de gerçekleşen 7.0 büyüklüğündeki depremin ardından akan fotoğraflar dehşet verici, yaşanan büyük bir insanlık dramı.

        Böyle korkunç fotoraflara uzun süre bakabilmek için mazoşist olmak lazım diyorum içimden. Fakat gerçekliğin kendisi ile karşı karşıyayız. Depremden 3,5 milyon insanın etkilendiği, bunun ise toplam Haiti nüfusunun 1/3’ü olduğu söyleniyor. 1,5 milyon kişi evini kaybetti. 200 bine varabileceği belirtilen ölü sayısı, açlık, hastalık tehlikesi, hapisanelerden kaçan 400 bin tutuklu, ülkedeki suç oranlarındaki artış … aklımdan istemsizce geçen bir soruya varıyor bütün bu olumsuzluklar: Depremde hayatını kaybetmiş olmak çok daha mı iyi?

        İstanbul deprem kuşağında. Her an biz de sallanabiliriz. Yetkililer yıllardır uyarıyor. Eğer Haiti’dekine benzer bir deprem İstanbul’da olursa farklı manzaralar mı yaşayacağız? … hayır, 15 milyonu aşan nüfusu düşünürsek, hatta çok daha kötüsü kanımca.

        haiti9Haiti’de ne gibi problemler yaşanıyor diye haberleri araştırdım;

        1. Altyapının büyük zarar görmesi nedeniyle yardım çalışmaları aksıyor, yardımlar yerine ulaşamıyor.

        3. Yardım çalışmalarındaki koordinasyon problemleri

        3. Cesetler toplanamıyor, gömülemiyor, depremzedeler sokaklarda ölülerle yanyana yaşamaya çalışıyor.

        4. Yoğun ilaç ve doktor sıkıntısı yaşanıyor.

        5. Depremin beşinci gününde kurtarma operasyonunda canlı depremzedeye ulaşma ihtimalleri sıfırlanıyor.

        6. Açlık, susuzluk, tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle yağmaların yaşanması. Nitekim bu haber hızlı ulaştı internete.

        7. Binlerce tutuklunun hapisanelerden kaçması nedeniyle suç oranlarında hızla tırmanma

        8. Sıcak hava hayatı ve kurtarma operasyonlarını zorlaştırıyor.

        Peki, dünya neler yapıyor?

        * Dünyanın her yerinden Haiti’ye maddi, erzak ve insangücü yardımı yağıyor. BM dünya çapında 270 milyon dolar toplayabildiğini bildirdi. Sadece Google tek başına 1 milyon dolar bağış, kurtama ekiplerine teknolojik destek verdi.

        * T.C. ilk atapta 1 milyon dolarlık nakit para yardımı ile Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı koordinasyonuyla, Sağlık Bakanlığından temin edilen bir mobil hastane, 2 adet sağlık tarama aracı, 20 kişilik sağlık ekibi ve 10 ton ilaç ile tıbbi malzeme ile Kızılaydan sağlanan 20 ton ağırlığında çadır, battaniye, gıda ve mutfak setinin bu ülkeye gönderildi. Genelkurmaya ait iki uçak ile AKUT (Pazartesi öğlen saatlerinde Haiti’ye varmaları bekleniyor)ve Türk Silahlı Kuvvetleri Özel Kuvvetler Depremde Arama-Kurtarma (DAK) Tabur Komutanlığında görevli 30 kişilik bir TİM ve teknik malzeme de gönderilecek.

        * Fransa acilen Haiti’ye yardım konferansı toplanmasını istedi.

        * Obama, Clinton ve George Bush Haiti’ye yardım kampanyası düzenlemek üzere bir araya geldi.

        * Sosyal medya en hızlı haberleşme aracı olarak milyonlarca dolar yardım toplanmasına ön ayak oldu. Twitter yine öncü.

        * Diğer taraftan A.B.D ‘de FBI Amerikan vatandaşlarını doğal felaket mağdurlarına yardım kampanyalarındaki olası sahtekarlıklar nedeniyle uyarıyor. Global platformdaki kampanyaları aşağıda verdim. İnternette Türkiye’deki yardım kampanyaları için arama yaptım, kayda değer bir sonuca ulaşamadım. Kanımca biz de bu konuda çok dikkatli olmalıyız. Deniz Feneri yardım toplamaya kalkarsa “Aman dikkat !!!! ” diyorum, toplanan paralar ortadan kaybolursa “Beklenen İstanbul depremi için sakladık” diyebilirler  ?! …

        Haiti’de yaşanan insanlık dramından büyük dersler çıkarmamız lazım. Olası bir İstanbul depreminde üst yapı ile paralel çökecek sistem şehrin alt yapısı olacak tahmin edilebileceği gibi. Ardından suç oranlarında patlama bekliyorum. Ne yalan söyleyeyim nihayetinde ne yerel yönetimler, ne de hükümet, ben yine ordudan medet umuyorum kurtarılabilmek için.

        UNICEF Amerika üzerinden yardım kampanyasına katılabilmek için tıklayınız.

        Sınır Tanımayan Doktorlar Teşkilatı üzerinden yardım kampanyasına katılmak için tıklayınız.

        Google Üzerinden Yardım Kampanya linkleri için tıklayınız.

        haiti8100115120901_haiti7100115120818_haiti5100115121048_haiti13100115121012_haiti11

        Fotoğraflar: BBC

        Buluştrend Ocak 2010’un Ardından

        Tanya ve İpek Buluştrend Ocak 2010’un ardından Yaprak’la beraber eve döndük. Hareketli, bol paylaşımlı, röportaj çekimli 3. buluşmadan pek memnun ayrıldım doğrusu.

        Ömer Ekinci Buluştrend’in normal başlangıcından bir saat erken Cafe Nero’da olmamı istemişti, çekim yapacaktık. Çekim öncesi ise bir sürpriz beni bekliyordu; röportajı Ömer’le değil, Tanya ile yapacaktık. İlk başta biraz tereddüt ettiysem de Tanya Endüstri Mühendisliği eğitiminin verdiği altyapı ile çok rahat aramızdaki diyaloğu geliştirdi. ‘Ödüllendirme’ ve ‘İşe Alım Süreci’ üzerine konuştuğumuz çekimlerde çok eğlendik. Eğer kamera arkası görüntüler diye bir montaj yaparca Pozitif TV’nin kurucusu Cem Evren Ateş, cümle aleme eğlence kaynağı olabileceğim kadar çok malzeme var elinde.

        Çekimleri önümüzdeki hafta yayına alacaklar. Ben de Kaynağım İnsan’da linklerini vereceğim.

        Çekimler sonrasında ise telefonla bayağı süredir sohbet ettiğimiz meslekdaşım Eva Çiton ile sonunda yüzyüze tanışabildik. Meslekten, çocuklardan, danışmanlıktan bol bol sohbet ettik. FF’de ilk günden beri takip ettiğim İsmail Emrah Demirayak ve kardeşi Ece ile birebir görüşmek de apayrı keyifti. Ayrıca Uğur Özmen, Yasemin Sungur, İbrahim Katırcı, Murat Esenli, Nurettin Özdoğan, Onur Atahan, Şahin Toprak, Berna Mutlu Aytekin, Murat Can Demir, Cihan ve Seviye Kaloğlu, Göze Sencer, Arzu Cihangir, Cevdet Aykan Demir, Funda Şen, Osman Üngür, Sevil Soyyiğit, Açelya Akpınar ve şu an ismini sayamadığım birçok tanıdığı görüp, sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.

        Akşamüstü İlhan ve Yaprak’da Buluştrend’e katılınca Yaprak hanım da sanal bebek konumundan birçok kişi için gerçek hayata taşınmış oldu. Herkes onunla çok ilgilendi, Yaprak da bu ilgi yoğunluğu nedeniyle çok mutlu etrafta kucaktan kucağa dolanıp durdu.

        Buluştrend Subat 2010’u iple çekeceğim doğrusu.

        Not: Yukarıdaki fotoğrafı çeken Onur Atahan‘a da teşekkür ederim. Daha “eli sopalı” bir poz olmazdı herhalde 😀

        2009’un En İyi 50 İngilizce İnsan Kaynakları Blogu

        Yukarıdaki bannera tıklarsanız Evan Carmicheal’ın ‘Motivation ve Strategies For Entrepreneurs’ blogundaki çok faydalı bulduğum 2009’un En İyi 50 İngilizce İnsan Kaynakları Blogu listesine ulaşabilirsiniz.

        Evan Carmicheal hizmette sınır tanımamış, bir de listedeki 50 blogu kategorize etmiş;

        * Kariyer Gelişimi (9 adet blog)

        * Çalışma Hayatı (4 adet blog)

        * İşe Alım, Yetenek Yönetimi ve Ücretlendirme (9 adet blog)

        * İnsan Kaynakları 101  (7 adet blog)

        * Liderlik (7 adet blog)

        * Organizasyonlar Hakkında (4 adet blog)

        * İş (İK) Hukuku (2 adet blog)

        * Yaşamda Bir Gün (4 adet blog)

        * İnsan Kaynakları Teknolojileri (4 adet blog)

        Aktif ve potansiyel meslekdaşlara, İK meraklılarına, İK öğrencilerine bu blogları takip etmelerini şiddetle tavsiye ederim. Gerek bireysel, gerekse kariyer gelişimi adına mesleğimiz üzerine dünya ne konuşuyor, ne araştırıyor, geliştiriyor bilmekte ve esinlenmekte büyük fayda var.

        Bu arada bu listede olmayıp, benim severek takip ettiğim bazı bloglar var ama yazının konusunu dağıtmamayı tercih ediyorum.

        😉

        Not: Ayrıca Evan Carmicheal’ın ana blog sayfasına giderseniz girişimcilik üzerine çok güzel videolar var, tavsiye ederim.