Çalışırken İş Aranır mı?

sit_on_it_6211P_A20_mediumBu soru bana çok soruluyor. “Çalışırken iş aramak etik midir, değil midir?”

Doğru cevap diye bir seçeneğin olmadığını düşünürüm her zaman. Çünkü her çalışanın yeni arayışlara yönlemesinin altında birçok neden olabilir. Örneğin kötü ve yetersiz bir yöneticisi vardır, şirket vaadlerini yerine getirmemiştir, çalışanın gelişime yönelik talepleri reddedilmektedir, mobbing, iş arkadaşları ile iyi geçinemiyordur, vs.

Ben bir İnsan Kaynakları uzmanı olmanın ötesinde  bir profesyonel olarak çalışırken iş arama kararı almış kişilere birkaç tavsiyede bulunacağım.

İlk başta probleminizi yöneticiniz veya İnsan Kaynakları bölümü ile konuşun. Çözüm üretilmesi için sabırlı olun.

Eğer cevap alamıyorsanız, sorunlarınız bütün sabrınıza rağmen giderilemiyorsa iş aramaya başlayabilirsiniz.

İyi ve akıllı bir İnsan Kaynakları Yöneticiniz varsa ve sizin iş aradığınızı farkederse size asla çirkin bir şekilde davranmayacaktır. Hele ki karşısındaki genç ve tecrübesi sınırlı bir çalışansa tutum çok daha sevecen olacaktır. Unutmayın, İnsan Kaynakları’nın amacı hiçbir zaman insan yok etmek değildir, amaç her zaman insan kazanmaktır.

Bana zamanında bir İnsan Kaynakları Müdürü “İş arayan birine artık güvenim kalmaz” tezini ileri sürmüştü, işten çok uygunsuz şekilde çıkardığı bir çalışan için. O zamanlar cevap üretememiştim. Ama şimdi bugünkü tecrübemle diyorum ki;

Ancak vasat ve kötü niyetli İnsan Kaynakları Müdürü iş arayan bir çalışanı direkt işten çıkarmaya kalkar. Nitelikli ve optimist İnsan Kaynakları Müdürü o çalışanı nasıl kazanabilirim? diye düşünür ve çözüm üretmek için çabalar.

Diğer taraftan eğer şirket veya yönetici sizi bir neden(ler)den dolayı işten çıkarabilmek için fırsat kolluyorsa ve sizin iş aradığınızı farkederse, elbette önüne gelen bu imkanı bayılarak kullanmakta hiç tereddüt etmeyecektir.

Sonuç olarak çalışırken iş arayıp, aramamak tümüyle kişisel bir karardır. Doğru veya yanlış şeklinde kesin yargılarla duruma yaklaşılmaması, iş arayışının alt nedenlerinin araştırılması gerekir.

İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı

maden_iscileriİş sağlığı ve güvenliği Türkiye’de henüz uygulanması itibariyle yeterince gelişmiş değil. Birçok işveren için önemsiz bir detay olarak görülüp, ihmal ediliyor. Oysa ki durum tam tersi olmalı. Daha geçen Aralık ayında Bursa’da yaşanan grizu patlamasını hatırlayalım. Yapılan incelemeler sonunda işverenin gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadığı ortaya çıkmıştı. Aynen Tuzla’da yaşanan dramatik iş kazalarında olduğu gibi.

İş sağlığı ve güvenliği bilincinin oluşması için işverenin bilinlenmesi elbette çok önemli ama bana göre ilk başta işgören durumun önemini kavramalı ve devletin mevzuat ile ona verdiği hakların peşine düşmeli, haklarını işverenden talep etmeli.

Peki nedir İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı? Mevzuat dahilindeki kanun, yönetmelik, tüzükler hangileridir? Sıralayalım;

* 4857 sayılı İş Kanunu

* Alt İşverenlik Yönetmeliği

* Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği

* Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

* Balıkçı Gemilerinde Yapılan Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

* Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik

* Çalışanları İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

* Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

* Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

* Elle Taşıma İşleri Yönetmeliği

* Gebe ve Emziren Kadınların Çalıştırılma Şartlarıyla Emzirme Odaları ve Çocuk Bakım Yurtlarına Dair Yönetmelik

* Geçici ve Belirli Süreli İşlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Hakkında Yönetmelik

* Gürültü Yönetmeliği

* Güvenlik ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliği

* Haftalık İş Günlerine Bölünemeyen Çalışma Süreleri Yönetmeliği

* Hazırlama, Tamamlama ve Temizleme İşleri Yönetmeliği

* İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği

* İş Güvenliği İle Görevli Mühendis Veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları İle Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik

* İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği

* İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma Ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği

* İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik

* İşçi Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü

* İşyeri, Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik

* İşyeri Kurma İzni ve İşletme Belgesi Alınması Hakkında Yönetmelik

* İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri İle Çalışma Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik

* İşyerinde İşin Durdurulması Veya Kapatılmasına Dair Yönetmelik

* Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılma Koşulları Hakkında Yönetmelik

* Kanserojen ve Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık Ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

* Kimyasal Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik

* Kişisel Koruyucu Donamın Yönetmeliği

* Kişisel Koruyucu Donanımların İşyerlerinde Kullanılması Hakkında Yönetmelik

* Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik

* Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük

* Patlayıcı Ortamların Tehliklerinden Çalışanların Korunması Hakkında Yönetmelik

* Postalar Halinde İşçi Çalıştırılarak Yürütülen İşlerde Çalışmalara İlişkin Özel Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

* Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedibuçuk Veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik

* Sanayi, Ticaret, Ortman ve Tarım İşlerinden Sayılan İşlere Yönelik Yönetmelik

* Sondajla Maden Çıkarılan İşletmelerde Sağlık Ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği

* Tarım ve Ormandan Sayılan İşlerde Çalışanların Çalışma Koşullarına İlişkin Yönetmelik

* Titreşim Yönetmeliği

* Yapı İşlerinde Sağlık Ve Güvenlik Yönetmeliği

* Yeraltı Ve Yerüstü Maden İşletmelerinde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği

Yukarıda sayılı olan Yönetmelik ve Tüzükleri zaman içerisinde Kaynağım İnsan arşivine almak amacındayım 🙂

İş Güvenliği Mühendis Veya Teknik Elemanları Hakkında Yönetmelik

İŞ GÜVENLİĞİ İLE GÖREVLİ MÜHENDİS VEYA TEKNİK ELEMANLARIN GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI İLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
(Danıştay 2006/2159 nolu kararı ile 4 nolu maddede İş Güvenliği Uzmanı Tanımı ile 5, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 15 ve 16ncı maddeleri iptal edilmiştir.)

Yürürlük Tarihi: 20 Ocak 2004
No: 25352

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 –Bu Yönetmeliğin amacı; iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanların nitelikleri, sayısı, görev, yetki ve sorumlulukları, eğitimleri ve çalışma şartları ile ilgili  usul ve esasları belirlemektir.

Kapsam

Madde 2 – Bu Yönetmelik, sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerini kapsar.

Hukuki Dayanak

Madde 3 – Bu Yönetmelik, 22/05/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 82 nci maddesine dayanılarak  hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4- Bu Yönetmelikte geçen;

Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,

Genel Müdürlük: İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünü,

İş Güvenliği Uzmanı: Bakanlık tarafından sertifikalandırılmış, iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanı,

Üniversitelerin kimya, makine, maden, jeoloji, metalürji, endüstri, elektrik, elektronik, inşaat, fizik, jeofizik, bilgisayar, tekstil, petrol, uçak, gemi, çevre, gıda mühendisliği ve mimarlık bölümleri ile ziraat fakültelerinin tarım makineleri bölümünden mezun olanları,

Teknik Eleman: Üniversitelerin; iş sağlığı ve güvenliği bölümleri, kimyagerlik, fizik, jeofizik ve jeoloji bölümleri ile Teknik Eğitim Fakültelerinden mezun olanları, ifade eder.

*

İKİNCİ BÖLÜM

İşverenin ve Çalışanın Yükümlülükleri

İşverenin Yükümlülükleri (iptal)

Madde 5 – İşverenler, işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının tesis edilmesi, sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve koruyucu hizmetlerin yürütülmesi için gerekli tedbirlerin belirlenmesi, bu tedbirlerin uygulanması ve uygulamaların izlenmesi işlerini yürütmek üzere; işyerinin risk grubuna ve işçi sayısına göre bir veya daha fazla iş güvenliği uzmanını görevlendirmek ve bu görevlerin yapılması için gerekli yer, araç-gereç ve personeli temin etmekle yükümlüdürler.

İşverenler, işyerinde görev yapan iş güvenliği uzmanının çalışma şartları ile yetki ve sorumlulukları konusunda çalışanları bilgilendirmekle yükümlüdür.

İşverenler, iş güvenliği uzmanının görevini etkili bir şekilde yapmasını sağlamak için işletme içinde gerekli planlama ve düzenlemeleri yapmasına imkan sağlar.

İşverenler, işyerinde başka bir görevi yürüten mühendis veya teknik elemanı iş güvenliği uzmanlığı sertifikasına sahip olması şartı ile iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirebilirler. İş güvenliği uzmanlarının, bu Yönetmelikte belirtilen görevlerini eksiksiz olarak yerine getirebilmeleri için bu konu ile ilgili yeterli çalışma süresi sağlanır. İş güvenliği uzmanları bu süre içerisinde başka bir işle görevlendirilemezler.

Çalışanın Yükümlülükleri

Madde 6 – Çalışanlar,  sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşması için bu konuda hazırlanan talimat ve prosedürlere uymakla yükümlüdürler.

*

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İş Güvenliği Uzmanının Nitelikleri

Madde 7 – İş güvenliği uzmanı olarak görevlendirilecek mühendis veya teknik elemanların Bakanlıkça verilen iş güvenliği uzmanlık sertifikasına sahip olmaları gerekir.

Sertifika Sınıfları

Madde 8 – İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifika sınıfları aşağıda belirtilmiştir:

A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası;

a) İş sağlığı ve güvenliği alanında en az üç yıl teftiş yapmış iş müfettişleri ile Bakanlık İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğünde iş sağlığı ve güvenliği alanında en az on yıl çalışmış mühendis veya teknik elemanlara istekleri halinde,

b) Kamu kurum ve kuruluşlarında veya özel sektörde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak en az sekiz yıl görev yaptığını belgeleyen ve Bakanlıkça açılacak sınavda başarılı olan mühendis veya teknik elemanlara,

verilir.

Sınavda başarılı olamayanlar ikinci kez sınava girme hakkına sahiptirler. Ancak, ikinci sınavda da başarılı olamayanlar üçüncü kez sınava girebilmek için sertifika eğitim programına katılmak  zorundadırlar.

B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası;

Kamu kurum ve kuruluşlarında veya özel sektörde iş güvenliği ile ilgili olarak en az üç yıl görev yaptığını belgeleyen ve Bakanlıkça açılacak sertifika eğitim programına katılan ve  sınavda başarılı olan mühendis veya teknik elemanlara verilir.

B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası ile en az üç yıl görev yaptıklarını belgeleyen mühendis veya teknik elemanlara, Bakanlıkça düzenlenen eğitime katılarak yapılacak sınavda başarılı olmak kaydı ile A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası verilir.

C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası;

Bakanlıkça düzenlenen sertifika eğitim programlarına katılan ve eğitim sonunda düzenlenecek sınavda başarılı olan mühendis veya teknik elemanlara verilir.

C Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası ile en az üç yıl görev yaptıklarını belgeleyen ve Bakanlıkça düzenlenen eğitime katılarak yapılacak sınavda  başarılı olanlara B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanlığı Sertifikası verilir.

İş güvenliği uzmanlarının sertifikalarını aldıkları tarihten itibaren, 5 yıllık periyotlarla, Bakanlıkça düzenlenen bilgi yenileme eğitimine katılmaları zorunludur. Bu eğitime katılmayan iş güvenliği uzmanlarının sertifikaları geçersiz sayılır.

Eğitim ve Sınav

Madde 9- Mühendis veya teknik elemanların, işyerlerinde iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirilebilmesi için gerekli olan sertifika eğitim programlarının hazırlanması,  uygulanması, sınav komisyonunun teşekkülü ve sınavın yapılış şekli ile ilgili usul ve esaslar, İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Komisyonu tarafından belirlenir. Eğitimin süresi, teorik ve pratik olarak 120 saatten az olamaz.

Komisyon; İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürünün başkanlığında, İş Teftiş Kurulu Başkanlığından iş sağlığı ve güvenliği alanında görevli bir müfettiş, İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezinden teknik branşta bir eleman, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ve en çok üyeye sahip işçi sendikaları konfederasyonundan birer üye ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından görevlendirilecek iş güvenliği konusunda çalışmaları olan bir öğretim üyesinden oluşur.

Komisyon, her yıl Ocak ayında ilk olağan toplantısını yaparak yıllık çalışma programını belirler. Bakanlık gerektiğinde Komisyonu olağanüstü toplantıya çağırabilir. Toplantıların gündemi üyelere toplantı tarihinden 15 gün önce  bildirilir. Komisyonun sekreterya işleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.

Komisyon, kararlarını salt çoğunlukla alır. Eşitlik halinde Başkanın oyu kararı belirler. Komisyon kararı, karar defterine yazılır ve üyeler tarafından imzalanır.

Komisyon tarafından belirlenen sertifika eğitim programı ve sınavı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) tarafından yürütülür.

Görev Alanları

Madde 10 – Sertifikaya sahip iş güvenliği uzmanlarından;

A Sınıfı Sertifikaya sahip olanlar bütün işyerlerinde,

B Sınıfı Sertifikaya sahip olanlar I inci, II inci, III üncü ve IV üncü risk gruplarında yer alan işyerlerinde,

C Sınıfı Sertifikaya sahip olanlar I inci, II inci ve III üncü risk gruplarında yer alan işyerlerinde,

görev yaparlar.

İşyerinde birden fazla iş güvenliği uzmanının görevlendirilmesi halinde, en az bir iş güvenliği uzmanında yukarıda belirtilen şartlar aranır.

*

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İş Güvenliği Uzmanlarının Çalışma Şartları, Görev, Yetki ve Sorumlulukları ve Görevlendirilmeleri

İş Güvenliği Uzmanının Hizmet Süresi

Madde 11- İş güvenliği uzmanları, bu Yönetmelikte belirtilen görevleri eksiksiz yerine getirmek için;

I inci     Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 1 iş günü,

II nci    Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 2 iş günü,

III üncü Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 3 iş günü,

IV üncü Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 4 iş günü,

V inci    Risk Grubunda yer alan işyerlerine; ayda en az 5 iş günü,

gitmek zorundadırlar.

Bir iş güvenliği uzmanı, yukarıda belirtilen sürelere uymak kaydı ile, en fazla on işyeri ile sözleşme yapabilir.

İşyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından hangi risk grubuna gireceği hususunda, 16/12/2003 tarihli ve 25318 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, İşyeri Sağlık Birimleri ve İşyeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 21 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca belirlenen risk grupları esas alınır.

İş Güvenliği Uzmanının Görevleri

Madde 12 – İş güvenliği uzmanı aşağıda belirtilen görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:

a) İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatına uygun olarak işyerinde gerekli çalışmaların yapılmasını sağlamak,

b) İşyerindeki tehlikelerin tanımlanmasını ve risk değerlendirmesinin yapılmasını, tehlikelerin ortadan kaldırılmasını ve risklerin kontrol altına alınmasını sağlamak için önerilerde bulunmak, bu hususlarla ilgili işverene rapor vermek,

c) İşin ve işyerinin özelliklerine uygun olarak tehlikeleri kaynağında yok etmeye yönelik tedbirlere öncelik vererek gerekirse ölçümlere dayalı değerlendirme yapmak, alınması gerekli güvenlik önlemleri konusunda, çalışanların veya temsilcilerinin görüşünü de alarak işverene önerilerde bulunmak ve uygulamaların takibini yapmak,

d) İşyerinde yapılacak periyodik kontrol, bakım ve ölçümleri planlamak, hazırlanan planların uygulanmasını sağlamak,

e) Risk değerlendirme sonuçlarını da dikkate alarak, ani veya yakın tehlike durumları ve kazaların potansiyelini tanımlayan ve bunlara ilişkin risklerin nasıl önleneceğini gösteren acil durum planlarını hazırlamak ve gerekli tatbikatların yapılmasını sağlamak,

f) Yangın ve patlamaların önlenmesi, yangın ve patlama durumunda önlemlerin alınması, yangından korunma teçhizatı ve araçlarının kontrol edilmesi, yangın ekiplerinin oluşturulması, yangın tatbikatı gibi yangından korunma ve yangınla mücadele çalışmalarını yönetmek ve ilgili kayıtların tutulmasını sağlamak,

g) İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu toplantılarına katılmak, kurula işyerinin sağlık ve güvenlik durumu ile ilgili bilgi vermek ve önerilerde bulunmak,

h) İşyeri Sağlık Birimi ile işbirliği içinde çalışarak işyerinin sağlık ve güvenlik durumunu, işyerinde olabilecek kaza ve meslek hastalıklarını işyeri hekimi ile değerlendirmek ve değerlendirme sonuçlarına göre önleyici faaliyet  planlarını yapmak ve uygulanmasını sağlamak,

i) İşyerinde meydana gelen kaza veya meslek hastalıklarının tekrarlanmaması için inceleme ve araştırma yaparak düzeltici faaliyet planlarını yapmak ve uygulanmasını sağlamak,

j) İşyerinde yapılan inceleme ve araştırmalar için yöntemler geliştirmek, bu yöntemlerle ilgili çalışanları bilgilendirmek, her incelemeden sonra inceleme formlarını doldurmak ve gereği için işverene bildirerek sonuçlarını takip etmek, formların değerlendirme ve izlenmesi amacıyla muhafazasını sağlamak,

k) İşyerine yeni bir sistem kurulması veya makine ya da cihaz alınması halinde; kurulacak sistem veya alınacak makine ya da cihaz ile ilgili olarak risk değerlendirmesi yaparak sağlık ve güvenlik yönünden aranan özellikleri belirlemek ve bu özelliklere uygun sistemin kurulması, makine veya cihazın alınması için işverene rapor vermek,

l) Uygun nitelikteki kişisel koruyucuların seçimi, sağlanması, kullanılması, bakımı ve test edilmesi ile ilgili bilgi ve önerileri hakkında işverene rapor vermek,

m) İşyerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının oluşturulması ve geliştirilmesi amacıyla verilecek eğitimin kimlere verileceği, kapsamı, kimlerin vereceği, süresi ve eğitimin sürekliliğinin sağlanması konusunda işverene önerilerde bulunmak.

İş Güvenliği Uzmanının Yetkileri

Madde 13 – İş güvenliği uzmanı, bağımsız çalışma ilkesi uyarınca bu Yönetmelik hükümlerini yerine getirirken hiçbir şekilde engellenemez, görevini yapmaktan alıkonulamaz.

İşyerinde çalışanların yaşamı ile ilgili yakın tehlike oluşturan bir husus tespit ettiğinde derhal üst yönetimi bilgilendirerek işin geçici olarak durdurulmasını sağlar.

Üretim planlamalarında karar alma sürecine katılır.

Görevi gereği işyerinin bütün bölümlerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda inceleme, araştırma ve çalışanlarla görüşme yapar.

Gerektiğinde konu ile ilgili kurum veya kuruluşlar ile işbirliği yapar.

İş Güvenliği Uzmanının Sorumlulukları

Madde 14 – İş güvenliği uzmanları;

a) Yönetmelikte belirtilen görevlerini yapmakla,

b) Bu görevlerini yaparken, işin normal akışını mümkün olduğu kadar aksatmamak, durdurmamak, güçleştirmemek, verimli bir çalışma ortamının sağlanmasına katkıda bulunmakla,

c) İşverenin ve işyerinin meslek sırları, ekonomik ve ticari durumları ile ilgili bilgileri gizli tutmakla,

sorumludurlar.

İş Güvenliği Uzmanının Görevlendirilmesi

Madde 15 –– İşverenler, bu Yönetmelikte belirtilen niteliklere haiz iş güvenliği uzmanı veya uzmanları ile sözleşme yaparlar. Yapılan sözleşmenin bir nüshası Genel Müdürlüğe gönderilir.

Sözleşme, ekteki örneğe uygun olarak düzenlenir.

I inci, II nci ve III üncü Risk Gruplarında yer alan ve 500 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde tam gün çalışacak en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilir.

IV üncü ve V inci Risk Gruplarında yer alan ve 300 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde tam gün çalışacak en az bir iş güvenliği uzmanı görevlendirilir.

Görevlendirilecek iş güvenliği uzmanlarının, işyerinde yapılan esas işin niteliğine uygun meslekten olmasına özen gösterilir.

Bildirim Yükümlülüğü

Madde 16- Sözleşmenin herhangi bir nedenle geçerliliğini yitirmesi halinde, bu durum taraflarca üç iş günü içinde Genel Müdürlüğe bildirilir.

*

BEŞİNCİ BÖLÜM

Son Hükümler

Geçici Madde 1-  (Değişiklik 26.01.2006 tarih ve 26061 nolu Resmi Gazete) Bu Yönetmelik kapsamındaki işyerlerinden 20/9/2006 tarihine kadar iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanlar için iş güvenliği uzmanlığı sertifikası şartı aranmaz ­

Yürürlük

Madde 17 – Bu Yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 18 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.

*

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLIĞI  SÖZLEŞMESİ

İşyerinin;

Ünvanı:

Adresi:

Tel:

Fax:

e-posta:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Sicil no:

SSK sicil no:

Faaliyet alanı:

Yer aldığı risk grubu:

Çalışan işçi sayısı:

İş Güvenliği Uzmanının;

Adı soyadı:

Mesleği:

Diploma no:

Sertifika  sınıfı ve no:

Çalışma süresi:

Adres:

Tel:

Fax:

e-posta:

Çalıştığı diğer işyerlerinin;

Ünvanı:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Sicil no:

SSK sicil no:

Özel Hükümler:

Tarih

İşveren                                                                       İş Güvenliği Uzmanı

İmza                                                                           İmza

Eledim, Pişman Değilim !

redBirçok firma mülakat öncesi çağırdığı adaya kurumun başvuru formunu doldurtur. Bu benim de başvurduğum bir uygulamadır. Formda özgeçmiş bilgilerinin istenmesi yanında farklı sorular da yöneltilebilir adaya. Forma girilen içeriğin niteliği yanında formun şekilsel olarak düzgün ve temiz doldurulması önemlidir. Hele benim gibi grafoloji ( yazı üzerinden karakter analizi) üzerine bayağı vakit harcamış biriyseniz adayın el yazısına ulaşmak ayrı kıymetli hale gelir.

Kurumun verdiği başvuru formunun düzgün, temiz, eksiksiz doldurulmasının önemini vurgulamaya çalışıyorum okuduğunuz üzere. Ama bazen öyle durumlar yaşarız ki biz İşe Alımcılar, adayın “amannnnn, offff” diye eline aldığı boş form dolduğunda onun elenmesine neden olabilir. Nasıl mı?

Mühendis arıyorum. İki, üç yıl tecrübe bana yetecek. Yani forma kimsenin destan yazmasına gerek yok. Siz deyin 10, ben diyeyim 8 dakikada rahatça doldurulabilecek bir başvuru formum var tasarladığım.

Aday görüşme odasından içeri girdiğinde el sıkıştık. Onu oturması için yönlendirdim. Her zaman ilk birkaç cümlem adayın olası gerginliğini almak içindir. Elimdeki özgeçmişe veya başvuru formuna bakmam.  Zaten bakıyorum aday da gergin değil. “İyi” diyorum içimden. İki yaprak olan başvuru formunun ikinci sayfasına ulaşmak üzere birinci yaprağı çeviriyorum. İkinci sayfada okul ve tecrübelerine dair kayıtlara ulaşmak çabası içindeyim.

Sayfayı çevirmemle gördüklerime üzülüyorum. Sevecen bakışlarım yerini donuk gülen bakışlara bırakıyor. Adaya soruyorum:

– Okul ve tecrübe bilgileri bölümüne “CV’ye bakın” yazmışsınız. Neden?

Aday cevap veriyor;

– Çünkü o bilgiler CV’imde var. Niye aynı bilgileri yazayım? CV’ime bakabilirsiniz.

Gülüyorum. Görüşmemiz beş, on dakika daha sürüyor. Olumlu olursa benden haber alacağını belirterek adayı kibarca uğurluyorum.

Bu aday elendi. Neden mi?

Eğer bir aday olarak siz daha işverenin sizden ilk talebini böyle geri çevirirseniz, bu olası işe girme durumunuzda da kafanıza uymayan, sizi sıkan her türlü işi yapmayacağınıza, kaytaracağınıza, umursamayacağınıza işarettir.

Aday benim için istediğim emeği sarfetmiyorsa, ben neden onun için emeğimi sarfedeyim ki?

😉

Yüksek Lisans Açmazım

UniSapienzaRomaÖzgeçmişinde yüksek lisans yapmış olduğunu gördüğüm adaylara farklı bir değer veririm. Eğitim her zaman çok kıymetli. Hele ki bu derece belirli bir süre çalıştıktan sonra alınıyorsa adayın bilinç düzeyine de bir işarettir. Lisansın bitişiyle hemen yüksek lisans, hatta doktora yapanlar çoğunlukla sonunda akademik kariyeri tercih ederler çünkü yıllar boyunca kitaplar arasına gömülerek gerçeklerden o kadar kopmuşlardır ki, iş hayatında öğrendikleri teorileri pratiğe dönüştürmekte çok zorlanırlar, mutsuz olurlar. Erkekler ise çoğunlukla askerlikten kaçmak için bir yöntem olarak kullanır yüksek lisansı.  Kısacası her adayla neden yüksek lisans yapıldığı iyice görüşülmelidir.

Ben dört defa yüksek lisans yapma girişiminde bulundum. 1999 yılında yüksek lisans amaçlı ODTÜ’ye defalarca gittim.

Birincisi girişimim ODTÜ Endüstri Mühendisliği bölümündeydi. Fakat görüştüğüm bölüm öğretim görevlileri bana yüksek lisansa başlamadan önce almam gereken temel matematik ve diğer bazı bölüm derslerini gösterince mühendislikten vazgeçtim. Halihazırda çalışırken beni çok fazla zorlar diye düşündüm.

İkinci girişimim ODTÜ Psikoloji bölümüne oldu. Bölümün çok değerli öğretim görevlisi Doç. Dr. Canan Ergin’le yaptığım görüşmelerde çok heyecan verici paylaşımlar yaşadım ve Canan Hanım beni yüksek lisans sınıfına özel öğrenci statüsü ile alabileceğini söyledi. Ancak yüksek lisansa başlayamadım çünkü şirketteki bölüm yöneticim haftada iki gün işten 1,5 saat erken çıkmama, her türlü ikna çabam ve sunduğum çözüm alternatiflerime rağmen izin vermedi. Bu, hayatımda “kötü” olarak nitelendirebileceğim bir anıdır.

Üçüncü girişimim ise 2003 yılında gerçekleşti. Ama bu sefer hedef İnsan Kaynakları değildi. O sıralarda çok yoğun çalışıyordum ve kendi mesleğimden farklı alanlarla serbest zamanı geçirmek ve kendimi geliştirmek istiyordum. Altı ay Sanat Tarihi kurslarına gittim ve sonunda kurs öğretmenim Doç .Dr. Uşun Tükel’e Sanat Tarihi üzerine yüksek lisans yapabilmek için ne gerektiğini sordum. Duyduklarım hiç iç açıcı değildi. İlk iki yıl zorunlu lisans derslerini almam gerekiyordu. Ardından ancak yüksek lisans derslerine girebilecektim. Bu arada da hayatımın hepsi kütüphanelerde geçeceğinden ( ! ) dışarıda çalışmama imkan olmayacaktı. Yani babamdan bana dört yıl boyunca bakmasını isteyecektim. Uşun Hoca bunları söyleyince sadece gülmüştüm. Vazgeçtim.

Dördüncü girişimim ise 2005’de oldu. Bu seferde hedef Türkiye değildi. İtalyanca kursuna gidiyordum ve İtalyancamı bayağı ilerletmiştim o dönem. Bir cesaret Roma La Sapienza Üniversitesine başvurdum iki yıllık burslu İngilizce “Humanities” programı için. Üniversite mesajıma hemen yanıt verdi, çok mutlu olmuştum. Bana burs için Ankara’da Büyükelçilik ile görüşmem gerektiğini, Türkiye için kontenjan olup olmayacağını onlarla yapılacak müzakereler sonrasında karar verilebileceğini belirttiler. Bilmem İtalya’daki bürokrasi ve bürokratları bilir misiniz? Türkiye’nin beş kat kötüsü. Defalarca Ankara’ya mesaj göndermelerim, açtığım telefonlara yanıt alamadım. İşi bırakıp Ankara’ya da gidemedim ve bu girişimim de tarihin tozlu sayfalarına karıştı.

Yıllar geçiyor. Kafamda hala yüksek lisans yapmak var. Ama ne zaman, nerede, nasıl, hangi konu üzerine olacak bilmiyorum. Atasözü “Niyet hayır, akıbet hayır” der. Ben de bekliyorum bakalım doğru zaman, yer, konu ve yöntemi 😀

İletişimin Altın Kuralı

sözlü iletişim İster iş, ister gündelik hayatımız, her gün, her yerde iletişim içindeyiz. Konuşuyoruz, yazışıyoruz, dokunuyoruz …

Peki, konuşurken, yazışırken, dokunurken anlatmak istediğimiz ile iletişim içinde olduğumuz kişi(ler) tarafından anlaşılan aynı mı? Bazen evet ama kanımca sıklıkla hayır.

Karakter yapısı olarak ben davranışlarımla olmasa bile özellikle konuşurken ve yazışırken çok net olduğumu düşünürüm. Kelimeleri yuvarlamamaya, bulanıklaştırmamaya, manipule etmemeye özen gösteririm. Hatta birlikte çalıştığım birçok kişi benim bu açık ve direkt tarzımdan rahatsız olur, alışmakta zorlanırlar. Yaptığım doğrudur, yanlıştır, tartışılır ama bu güne kadar yaşadıklarım bu netliğimin bile karşı tarafın söylediklerimi doğru algılamasında yeterli olmadığını bana çok net göstermiştir.

Bir toplantıda geliştirdiğiniz söylemlerin “kesin karar” olmadığını defalarca vurgularsınız ama ertesi gün “kesin karar” diye konuşulduğunu duyarsınız. Veya bir iş/projeyi detaylı açıklamasıyla ve terminiyle ekibe verirsiniz  ama siz başında durmadıkça, kontrol etmedikçe, dürtmedikçe kimse organize olmaz, çalışmaz, bahaneler havada uçuşur, ekip içi suçlamalar dağlar tepeleri aşar. Aslında bana göre ister iş, ister özel hayat, birçok kişinin ana amacı iletişim değil, iletişimsizliktir.

İşte bu nedenle özellikle sözlü ve yazılı iletişimde kesinlikle unutulmaması gereken altın kuraldır;

Sizin ne söylediğiniz değil, karşı tarafın ne algıladığı, ne algılamak istediğidir mühim olan.

Bazen diyorum Temel olsam, daha mı anlaşılır olurum?!

😉

İşlediği ağır suçtan ölüme mahkum olan Temel’e son sözönü sormuşlar:

– Ne diyeceksin?

– Ha, pu pağa, eyi pir ters olsun

Örnek Özgeçmiş Şablonu

özgeçmişÖzgeçmiş yazmak konusuna geçmişte iki önemli yazım olmakla beraber, konu üstünde sürekli şu dört cümleyi söze başlarken kurarım;

1. Özgeçmiş bir kişinin pazarlama enstrümanıdır. Aynen bir ürün ambalajı gibi, bünyesinde bazı başlıkları barındırması gerekmekle beraber, tümüyle kişisel özel bir üretimdir.

2. Özgeçmişin tasarımının kanun niteliğinde bir standartı yoktur.

3. Birey özgeçmişi ile kendisini ifade eder. Şekil itibariyle ve içerik olarak baştan savma hazırlanmış, yazım hataları dolu, kötü/ciddiyetsiz bir fotoğraf ile yapılan bir tanıtım kimsenin hoşuna gitmez.

4. Özgeçmişin uzunluğu ve içeriği tecrübe durumu ve amaç ile birlikte değişkenlik gösterir. Özgeçmişin içeriğinin detaylanması, uzamalası ile kısaca “CV” dediğimiz Cirriculum Vitae formatına geçilir.

Aşağıda başlangıç/yeni mezun/az tecrübeli seviyesindeki bir adayın, benim beğeneceğim nitelikteki örnek özgeçmişi yer almaktadır. Bu özgeçmişin içeriği tecrübe arttıkça değişecektir. Bir sonraki özgeçmiş şablonu tecrübeli bir adayı özgeçmiş içeriğine ait olacak. Bekleyiniz. 🙂

Özgeçmiş Şablonu II için tıklayınız.

Ööa_Page_1Ööb_Page_2

Sosyal Yaşamda İnsan Kaynakları Uygulamaları

1607_social

Dün Kaynağım İnsan’nın Soru/Cevap bölümüne okurum Cansu çok güzel bir soru bırakmış. Ona cevap verdikten sonra kendi kendime “neden bu konuyu blogumun ana bölümüne taşımıyorum?” diye sordum ve şu an okumakta olduğunuz yazıyı yazmaya karar verdim.

Genelde şirketlerde çalışanların bir türlü anlamadıkları veya anlamak için çaba göstermedikleri bir konudur İnsan Kaynakları Uygulamaları. Nedir bu uygulamalar, ne işe yarar? ve en önemlisi, Cansu’nun sorusu “Sosyal yaşamda karşılaştığımız İnsan Kaynakları Uygulamaları hangileridir?

Yazayım.

Başta İnsan Kaynakları uygulamalarını sıralayalım ve ardından beraber düşünelim;

İşe alım ve oryantasyon
Performans ve Hedef Yönetimi
Yetenek Yönetimi
Eğitim
Kariyer Yönetimi / Koçluk
Ödül Yönetimi
Ücret Yönetimi
Sosyal Hak ve Faydalar
İletişim
Motivasyon
Organizasyonel gelişim
Değişim Yönetimi

Sosyal hayatımızda sanırım karşımıza çıkan en önemli uygulama devletin vatandaşlarına sağlamak zorunda olduğu sosyal hak ve faydalar. Devlet vatandaşlarına sağlık, eğitim ve güvenlik hizmetlerini vermek zorundadır. Şirketlerde kendi bünyeleri, imkanları çerçevesinde çalışanlara farklı sosyal hak ve faydalar sağlıyor; özel sağlık sigortası, lojman, araba, cep telefonu, vs. gibi.

Bunun dışında iletişim ve motivasyon sosyal hayatımızda da her an kullandığımız, ihtiyaç duyduğumuz iki uygulama. Sosyal yaşamda da sağlıklı ilişkiler kurabilmek için iletişim kanallarımızı ve araçlarımızı doğru ve etkin kullanmak zorundayız. Sosyal hayatımızda da kendimi ve çevremizi motive edecek araçlar, yollar, yöntemler bulmak zorundayız hayatı yaşanır ve gelişir çizgide tutabilmek için.

Ve elbet eğitim sosyal hayatımızın bir vazgeçilmezi. Bilinçli birey hayatı boyunca kendini geliştirmek için bireysel eğitimi üzerinde titizlikle çalışmak zorundadır. Eğitim seviyesi arttıkça yaşam kalitesi ve beklentiler artar.

İşe alım, oryantasyon, performans ve hedef yönetimi bu terminolojiyle karşımıza çıkmasa bile aslında sosyal yaşamımızda da bizimledir. Bir arkadaş ortamına girdiğimizde o insan kitlesine kendimizi benimsetmeye çalışırız. Kabul edilmeyi isteriz. Bu aslında bir parça işe alıma benzetilebilir. Sonunda ücret yoktur elbet ama güzel paylaşımlar bu kabul edilmişliğin karşılıdır. Performans ve hedef değerlendirme ise zaten sosyal hayatlarımızda olmazsa olmaz iki uygulama. Her an ayna karşısında kendimizi sorgularız “ben ne yaptım, ne yapamadım, neler yapabilirim” … bunlar aslında başlı başına bireysel performansımızı ve hedeflerimizi sorgulamamızdır. Hedef koymak bir tek iş değil, sosyal hayatımızın bir parçası olmak zorundadır. Hedef çeşitleri üzerine Kaynağım İnsan’da iki yazım da var; Hedef Koymak I ve  Hedef Çeşitliliği ve Motivasyon

Kariyer Yönetimi/Koçluk ve organizasyonel gelişim ise belki ünvan yapılanmaları itibariyle sosyal hayatımızda yok ama onu çok etkiler. Bir genel müdür olduğunu duyduğumuz kişiye tutumumuz ile daha küçük ünvanlı bir tanışığa gösterdiğimiz ilgi düzeyi farklıdır. Genel müdürün gerek niteliksel, gerek yetkisel gelişmişliği kurduğu sosyal ilişkiler boyutuna da mutlaka yansır.

Yetenek Yönetimi sosyal hayatımızda kendini hobilerimiz, ilgi alanlarımızın çeşitliliği ve kişilerarası ilişkilerimiz olarak birebir gösterir. Yeteneklerimizi besleyen ana unsurdur iş harici ilgi alanları ve hobilerimizdir. Bilinçli İnsan Kaynakları Uzmanları bütün çalışanlara şiddetle birer hobi sahibi olmaları, ilgi alanlarını genişletmeleri, geliştirmeri yolunda telkinlerde bulunur çünkü yetenekler bireyin kendisini ifade edebilerek hayata pozitif yaklaşımındaki en önemli aktördür ve bizler kendimizdeki yeteneklerimizi keşfetmenin yollarını çoğunlukla başta sosyal yaşantımızda açarız.

Değişim yönetimi ise yine her bireyin sosyal hayatında da bir değişmezi. Hepimiz her an kendimizi iyi yönde değiştirecek, geliştirecek arayışlar, çalışmalar, eğitimler, ilişkiler içindeyiz.

Sözün özü, İK uygulamalarının birebir ücret yönetimi hariç hepsi ile günlük hayatımızda da birlikteyiz, onları görmemezlikten, bilmemezlikten gelmeyelim, bu disiplini benimseyelim, uygulamaların bir parçası olalım.

😀

Çince, Arapça, İtalyanca, Rusça Bilenler Buraya

languagesİşe alımlarda sıklıkla yabancı dil bilgisinin öneminden bahsediyorum.

Yabancı dil deyince elbette herkesin aklına ilk olarak İngilizce geliyor. Sonra Almanca ve Fransızca. Bu üçünü bile akıcı konuşabilen aday bulmakta sıklıkla zorlanırken, bir de siz düşünün Çince, Arapça, İtalyanca, Rusça, İspanyolca bilen nitelikli isgücü bulmak için hangi develere kaç hendek atlatıyoruz…

Bu sabah bir arkadaşımla İnsan Kaynakları üzerine sohbet ederken ülkemizdeki mevcut yabancı dil bilen işgücünün azlığından yakınıyordum. Derken aklıma bir fikir geldi;

Acaba neden sadece niş olarak adlandırabileceğimiz Çince, Arapça, İtalyanca, Rusça, İspanyolca gibi yabancı dilleri bilenlerin özgeçmişlerini bırakacakları ve bu niş yabancı dilleri bilen işgücü arayan işverenlerin faydalanabilecekleri bir kariyer sitesi yok ?

Veya yabancı dil niteliği bir portal açmak için yeterli olmasa bile mevcut bir kariyer portalının aynen sektörel ayrımlara gitmesi gibi “yabancı bil” kategorisi de açılabilir. Hatta yabancı uyruklu olup özgeçmiş bırakmak isteyenler için de bir kategori açılabilir. Ülkemizde bir sürü Avrupalı iş bulsa çalışacak. İşverenle, iş arayan bir türlü buluşamıyor.

Şimdi de kendi kendime soruyorum;

– İpek, maden aklına böyle bir fikir geldi, sen yapsana …

Bilemiyorum, Kaynağım İnsan’nın teknik ekibi ile görüşmem lazım … İlhan Bey, İlhan Bey, duyun sesimi 😉