Yetenek Ve Kariyer

Yetenek ve Kariyer blogunun sahibi Cengiz Çatalkaya’yı sosyal medya aracılığıyla üç yıl önce tanıdım. Yetenek ve Kariyer, Türkiye’nin en eski İK bloglarından biri olarak benim sosyal medya hafızamda yerini almıştır.

Cengiz Çatalkaya’nın Yetenek ve Kariyer’de birbirinden değerli yazılar buluyor. Örneğin Kaynağım İnsan’da da yayınladığım Yeşil İşler başlıklı yazı mesleki açıdan önemli bir kaynak niteliğindedir. Yalnız son dönemde yazı yazma temposunun biraz düştüğünü görüyorum sevgili meslekdaşımın, iş yoğunluğundan olsa gerek.

Sevgili Cengiz, yazı aralıklarını çok açmaman dileğimle 🙂

İK’cılar İçin Sosyal Medya Eğitimi – 28 Eylül 2011

Entelektüel sermaye ve teknolojinin başrol oyuncuları olduğu 21. yüzyıl iş piyasasında artık hiç kimse sosyal medyanın İnsan Kaynakları fonksiyonlarına olan büyük etkisini reddetmiyor. Bu kabullenme önemli bir gelişme. Bir sonraki adım ise mevcut önemli gelişmelere ve yeni bilgiye kucak açmak ve ardından geleceği tasarlayabilmek.

Sosyal medyanın iş piyasası, insan kaynakları ve iş süreçleri üzerindeki yoğun ve yönlendirici etkisini, konu üzerine yaptığım takip ve çalışmaları 28 Eylül 2011 Çarşamba günü Business Network Center Türkiye’nin organize ettiği “İK’cılar İçin Sosyal Medya Eğitimi“nde katılımcılar ile paylaşacağım.

Eğitime katılım koşulları BNC Türkiye’nin web sitesinde detaylı olarak verilmiştir. Bir tam gün boyunca zengin örnek incelemeleri, anlatımları, ana ve alt başlıkları ile aşağıdaki konuları konuşacağız, tartışacağız.

* 21.Yüzyıl’da İK Nereye Gidiyor?
* Çalışma Hayatında Kuşaklar Ayrımı ve Sorgulaması
* Dünyada İK ve Sosyal Medya
* Türkiye‘de Verilerle İK ve Sosyal Medya
* Dünyada İK‘cılar Sosyal Medya Hakkında Neleri Tartışıyor?
* Kurumsal Sosyal Medya Politikalarının Oluşturulması
* Hangi İK Fonksiyonları İçin Sosyal Medya Kullanılmalı?
* İşe Alımda Sosyal Medya
* Kurumsal İtibar Yönetimi ve Sosyal Medya ilişkisi
* İşveren Markası ve Sosyal Medya
* Yetenek Yönetimi ve Sosyal Medyaya Yansıması
* Sosyal Medya Uygulama Örnekleri
* Sosyal Medya ve İK Uygulamarının Bilişim Teknolojileri Boyutu
* Sosyal Medya Kurum İçi Tutundurma Çalışmaları
* Sosyal Medya Yatırımının ve Etkisinin Geri Dönüşünün Ölçülmesi (ROI)

Bütün meslekdaşlarımı eğitime beklerim 😀

Nesin Matematik Köyü, 2011 Yaz Kampına Destek Olalım !!

9 Haziran 2010 tarihli Kaynağım İnsan yazımın başlığı Ali Nesin’den TÜBİTAK’a Açık Mektup idi. Ali Nesin, 1997 yılından beri düzenlediği Matematik Yaz Kampını 2007 yılından itibaren halkın katkısı ile kurulan Matematik Köyü bünyesinde düzenlemeye devam ettiğini yazıyordu mektubunda. Matematik Köyü’nde toplam 11 proje yürüyordu ve Nesin bunlardan 7’si için TÜBİTAK’dan destek istemişti. TÜBİTAK projelerin hepsini reddetmişti. Ali Nesin mektubuna kurum ile yaşadığı diyalog sürecini aktararak devam etmişti. Ben mektubu okurken hem sinirlenmiş, hem üzülmüş, hem de isyan etmiştim.TÜBİTAK bilim için kurulmuş, mevcutta ise bilimden uzak bir yapılanma sıfatını almıştı benim neznimde.

Aradan tam bir yıl geçti. Dün televizyonda Nesin Matematik Köyü‘nün 2011 Yaz Kampına dair haber dinledim. Habere göre yaz kampı maddi sıkıntı içindeydi. TÜBİTAK kampa destek vermemişti. Geçen yıl kamp yine sivil destekler sayesinde 30.000 TL gibi bir bütçe ile yürütülebilmişti. Ama bu yıl borçlarla birlikte ihtiyaç duyulan rakam daha yüksekti: 120.000 TL.

Türkiye’de benzeri olmayan, yüzlerce matematik tutkunu lise ve üniversite öğrencisinin bedelsiz katılabildiği böylesine faydalı bir organizasyonu ayakta tutabilmeliyiz. Bilime hizmet etmesi beklenen bir devlet kurumu projeden elini çekmiş olabilir. BU ONLARIN AFFEDİLMEZ HATASI VE AYIBI.

TÜBİTAK’ı boşverelim. SİVİL TOPLUM NE GÜNE DURUYOR. Biz kendi yapabileceklerimize bakalım.

Nesin Matematik Köyü’nü hayatta tutmaya destek vermek istiyorsanız Ben Varım sitesine girin. Bağış Yap kutucuğuna tıklayarak destek olacağınız miktarı yazın. Ardından kredi kartınızdan gerekli çekim işlemini yapacak ekranla karşılaşacaksınız.

Şimdi ellerimizi cebimize atma ve bu sosyal sorumluluğumuzu üstlenme zamanı !!

İşe Alım Ve Mülakat Teknikleri Zirvesi – BNC Türkiye

Business Network Center Türkiye, 21 Eylül 2011 Çarşamba günü Sheraton İstanbul Maslak’da İşe Alım ve Mülakat Zirvesi düzenliyor.

BNC Türkiye yöneticisi sevgili Selçuk Aylar Haziran ayı içindeki görüşmemizde işe alım üzerine bir zirve düzenlemek istediğini söylediğinde bunun harika bir düşünce olduğunu ve zirve programında büyük mutluluk duyarak yer alabileceğimi belirtmiştim. ‘Giriş Seviyesi ve Üst Düzey Pozisyonlar için Uygulamalı Mülakat Örnekleri‘ konu başlığı ile katılımcılara faydalı ve harekerli dakikalar yaşatmayı planlıyorum.

Geçtiğimiz günlerde de zirvenin zengin konuşmacı portföyünü ve programını BNC Türkiye web sitesine yerleştirdi:

09:15 – 10:00 İşe Alım ve Mülakatın Esasları ve Mülakat Çeşitleri
Ayşegül Davutoğlu – İK Danışmanı – HumanResources Management

10:00 -10:30 Doğru Adaylara Ulaşım ve Seçimi İçin Gerekli Etkin Mülakat Stratejileri Neler Olmalı?
Seçil Varal Kılıçoğlu – İşe Alım Müdürü – Yıldız Holding

10:30 -11:00 Etkili ve Başarılı Mülakatçı Davranışları ve Becerileri Neler Olmalı?
Tuba Özbilen – İnsan Kaynakları Direktörü – THY DO&CO İkram Hizmetleri A.Ş.

11:00 – 11:15 Çay Kahve – Network Arası

11:15 -11:45 Mülakat Sürecinde Yapılan Hatalar ve Hataların Mülakat Sürecine Etkisi
Pınar Akkaya – İK Direktörü – Leroy Merlin

11:45 -12:15 İşe Alım Başarısının Artırılmasında Hedefe Yönelik Seçim Simülasyonu Uygulaması
Tansel Alpan – Genel Müdür –  Taurus Group Consulting

12:15 -13:15 Öğle Yemeği Network Arası

13:30 -14:15 İşe Alım ve Mülakatlarda Stratejik Yardımcı Araçlar: Kişilik ve Psikolojik Testler
Yasemin Şener – Genel Müdür – Performia

14:15 -14:45 İşe Alım‘da Yeni Trend: Sosyal Medya Üzerinden Yetenek Yönetimi ve İşe Alım
Özlem Çobankara – Yönetici Ortak – Comea Talent

14:45 -15:30 Giriş Seviyesi ve Üst Düzey Seviye için Uygulamalı Mülakat Örnekleri
İpek Aral Kişioğlu – Kaynağım İnsan

15:30 -15:45 Çay Kahve – Network Arası

15:45 -16:15 İşe Alım Sürecinin Diğer İK Süreçlerine Etkisi
Emine Karan – Proje Yöneticisi – Prometheus Danışmanlık

16:15 -16:45 İK’cı Olmayanlar için İşe Alım ve Mülakat Tekniklerinin Püf Noktaları
Cenk Akgöl – Genel Müdür – Develor Türkiye

16:45 -17:30 İşe Alım Sürecinin İş Kanunu Boyutu:  İşe Alım Sırasında Yapılan Mülakatlarda İşveren Açısından Dikkat Edilmesi Gereken Yükümlülükler ve Sınırlar
Av.Cüneyt Danar – İş Hukuku Uzmanı ve Bilirkişi

Konuşmam öğleden sonra olmasına rağmen zirvenin başlangıcından itibaren salondaki yerimi alacağım. Eminim bütün konuşmacılardan öğrenecek pek çok bilgi, ilham alacak pek çok tecrübe olacak. 😀

Zirvede yer alacak konuşmacılar hakkında kapsamlı bilgiyi ve zirveye nasıl katılabileceğinizi BNC Türkiye resmi sitesinden öğrenebilirsiniz.  

 

Yıllık İzninizi Kaç Gün Kullandınız?

Ben çocukken aileler en az 15 gün kesintisiz yaz tatiline çıkarlardı. Bu sayede düzenli olarak gittiğimiz tatil beldelerinde yıllara yayılan arkadaşlıklar kurduk. Yaz aylarındaki anıların çok değerli olduğunu otuz yıldır tanıdığım yazlık arkadaşlarımla bugünlerde karşılaştıkça tekrar tekrar anlıyorum.

Ancak şimdilerde yaz tatillerinin görüntüsü değişti. Çalışan insanların yıllık izinlerini yaz aylarında kesintisiz kullanabildiklerini nadiren görebiliyorum.

İş Kanunu diyor ki, eğer işvereninizde bir yılınızı tamamlamışsanız beşinci yılınıza kadar (beşinci yıl dahil olmak üzere) 14 işgünü, altıncı yılınızdan on beşinci yılınıza kadar 20 işgünü, on altı yılın üstünde ise 26 işgünü yıllık izninizi kullanabilirsiniz.

Peki, kullanabiliryor musunuz?

Cevap, sıklılıkla “hayır”.

İş Kanunu, ‘taraflar anlaştığı taktirde yıllık izin üçe bölünerek kullanılabilir’ diyor. Burada kilit kelimeler “taraflar anlaştığı taktirde“. Ülkemizde taraflar yok. Pek çok işletmede sadece bir taraf var: Üst Yönetim/patron. Üst Yönetim hiçbir çalışanın yıllık iznini toplu olarak kullanamayacağını deklere ediyor ve çalışanlar da bunu bir Üst Yönetim kararı olarak algılıyor. Ortada bir anlaşma, uzlaşma yok, sadece yaptırım var. Bu hukuk dışı.

Üst Yönetimlere buradan sesleniyorum:

Çalışanlarınızın en önemli motivasyon, rahatlama, dinlenme kaynağı olan yıllık iznini toplu kullanma hakkını ellerinden almayın. Bu hakka sahip değilsiniz. İnsanların aileleri ile birlikte zaman geçirmeye, iş ortamından uzaklaşmaya, zihinlerini sıfırlamaya ihtiyaçları var.

İşverenler kendi üstlerindeki en basit kanuni ve insani sorumlulukları bile yerine doğru düzgün getirmezken nasıl kadrolarından verimlilik, artı değer üretimi, bağlılık beklerler gerçekten anlamak zor.

Yıllık izinlerin yaz aylarında toplu kullanılmamasına gerekçe olarak gösterilen iş yükünün fazlalılığı ve işgücü yetersizliği çalışanın değil, üst yönetimin problemidir. Üst yönetimler kendi çözemedikleri problemin faturasını ne zaman çalışana kesmeyi bırakacak, o zaman ülkemizdeki çalışma standartları yükselecek. Taraflar arasında güven ilişkisi kurulacak. Verimlilik ve bağlılık artacak.

İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi / HRIS 3 – Dış Kaynak Örneği

Dört bölümlük İnsan Kaynakları Bilgi Sistemleri / HRIS yazı dizimin ilk iki bölümünde teknoloji girdisinin İK süreçlerine neden ve nasıl entegre olması gerektiğinden bahsetmiştim. Yazı dizimin üçüncü bölümünde ise konuyu bir örnek ile daha anlaşılır hale getirmek istiyorum: Success Factors

Yıllardır gelişimini takip ettiğim ve başarılı bir İK çözüm ortağı olduğunu düşündüğüm Success Factors kurumların HRIS dış kaynak kullanımı için çok yerinde bir seçim olabilir. Neden mi?

Success Factors’ın büyük ölçekli kuruluşlar için İş Yönetim Çözümleri olarak olarak sunduğu 20 ayrı çözümü, küçük kurumlar ise ayrı açılımları bulunuyor. İş analizinden, işgücü planlamasına, işe alımdan, performans yönetimine, kariyer planlamasından başarı yönetimine, İK metriklerinden raporlamasına, mobil uygulamalardan sosyal medya çözümlerine, yetenek kıyaslamalarından ücret yönetimine, eğitimden hedef yönetimine bir İK’cının isteyebileceği her fonksiyonu yıllar içinde geliştirdi Success Factors.

Elbette bir yazılımda bu fonksiyonların varlığından ziyade fonksiyonların içeriğinin kurumun ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamayacağı çok önemli. İşte bu aşamada İK bölümleri kendi çıkardıkları işi ve ötesini düşünebilmeli. HRIS’ın bir kurumun en önemli yapı yaşlarından biri olduğunu belirtmiştim. Dolayısıyla tercih edilen dış kaynağın kullanımda belki de önemli ölçütlerden biri de kurumsal İK’yı olumlu yönde geliştirebilmesi olmalı.

Success Factors sitesinin sağ üst köşesinden dil seçimi yapabiliyorsunuz ama ne yazık ki seçenekler arasında Türkçe yok. Bence büyük eksiklik. Yazılımlarını Türkçeleştirseler eminim ülkemizden de pek çok kurumun ilgisini çekebilirler.

.

Diğer yazılar:

İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi / HRIS 1

İnsan Kaynakları Bilgi Sistemi / HRIS Teknolojisi 2

İşveren Markası – Prof. Dr. Türker Baş

İşveren markası son iki yıldır benim üstünde çalıştığım bir konu. Özellikle işverenlerin sosyal medya üzerinde işveren markası uygulamalarını yakından takip ediyor, çeşitli ortamlardaki konuşmalarımda konuya yer veriyorum.

Prof. Dr. Türker Baş‘ın geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkan İşveren Markası eseri ise konu hakkındaki Türkçe bilgi açığını gerçekten doldurur nitelikte. Artık her İK’cının birer pazarlamacı olması gerektiğini ısrarla tekrarladığımız iş kolumuzda, işveren markası yönetim süreçleri adına neyin, nasıl, ne zaman, kimlerle yapılması gerektiğini Prof. Dr. Türker Baş adım adım çok net bir şekilde anlatmış. Bu derece formule edilmiş bir çalışmayı hayata geçirmek için İK’cıların tek yapması gereken şirketin her bölüm ve kademesinden insanlarla iyi bir takım kurup, organize bir şekilde çok ve istikrarlı çalışmak.

Yetenek Yönetimi bildiğimiz gibi işverenlerin strateji ve hedeflerini hayata geçirmek için gerekli yetenekli insan kaynağını işe almaları, onları geliştirmeleri ve elde tutma süreçlerini ifade ediyor. Bu noktada aslında işveren markası uygulamalarının Yetenek Yönetimi süreci ile eşgüdümlü işlediğini, birbirini tamamladığını da söyleyebiliriz.

Bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum demeyeceğim. Bu kitabı okumak zorundasınız şeklinde düşüncelerimi ifade edeceğim. Çünkü eğer bir İK’cı iseniz ‘İşveren markası benim işim değil’ demek gibi bir şansınız yok. İsteseniz de, istemeseniz de sorumluluğunu üstlendiğiniz işverenin hem çalışanlarınız, hem de yetenekli adaylarınız nezninde bir işveren imajı, işveren kimliği ve işveren marka değeri bulunuyor. Bu kavramların altlarını doldurmak elbette uzun, oldukça zahmetli, sabır isteyen bir iş. Dolayısıyla ‘erken kalkan yol alır’ 🙂

Kitabın Sunuş bölümünü yazan işveren markası konseptinin yaratıcısı Simon Barrow’un belirttiği gibi ‘İşveren Markası işverenin SÖYLEDİKLERİYLE değil, YAPTIKLARIYLA oluşturlur’. Yani, İşveren Markanızı doğru yönetmek şimdi ilk adım olarak en yakınınızdaki kitapçıda hangi kitabı arayacağınızı biliyorsunuz.

🙂

Bir İnsan Fark Yaratmak İçin Yeter

Bir haftadır Kaynağım İnsan’a yazı yazamadım. Nedeni turistik. Rüzgar bizi Rodos’a attı kısa bir tatil için ailece. Yanımda bilgisayarımı götürmemeye karar verdim yolculuk öncesinde. İlgim, algım sadece keşif üzerinde olsun istedim.

Ama huylu huyundan vazgeçmiyor. Meslek İK olunca da, zihninizin bir köşesi etrafınızda arı gibi koşuşturan insanların işlerini nasıl yaptıklarını takip etmekle meşgul oluyor.  Büyükadalı Rum adamın adayı keşif hakkındaki tavsiyeleri, Arnavut tezgahtarın kandaşlımızı öğrenmesi sonrasındaki paspas hediyesi, Bulgar Türk’u şefin masamızı insiyatifi ele alarak donatması, İzmir’de okumuş Rodos Türk’ü kızın güler yüzü ve yemek tavsiyelerini asla unutmayacağım.

Ama bütün bu mutluluk veren anılar arasında bir kişi vardı ki adeta tatilimizin güzel başlayıp ve bitmesinin en önemli nedeni oldu: otelimiz Achillion’un ismini öğrenemediğim işletmecisi. İnternet sitesinin yanlış rezervasyon bildirimini bizi otelin en büyük odalarından birine  yerleştirerek telafi eden, Rodos’tan ayrılış günümüzde taksilerin greve gitmesi nedeniyle otelin yük minibüsünü sadece bizim için kaldıran sevimli kadın.

Bir insanın işini gerçekten iyi yapmaya çalışması ve hizmet verdiği insanları mutlu edebilmek için elinden gelen her çözümü sunabilmesinin bütünüyle içten gelen bir sorumluluk duygusu olduğuna inanıyorum. İşletmeci kadın bizi ‘odamız yok’ diyerek gönderebilirdi veya elimiz kolumuz dolu, kücük çocuğumuzla limana zamanında yetişemediğimiz için feribotu kaçırabilirdik. Ama hiçbiri olmadı. Bir kadın bizim tatilimizin rengini, Rodos anılarımızı baştan sona değiştirdi. Teşekkürler sana ismini bilmediğim işinin ehli profesyonel.

Böyle örneklerle tekrar ve tekrar yaşayarak öğreniyorum ki, BİR İNSAN FARK YARATMAK İÇİN YETER.

Tatile Üç Gün Kala

Son yaz tatilimin üstünden on bir ay geçti. On bir aylık çalışma, öğrenme, gelişme, değişme maratonuna ara vermek zamanı geldi. Buna ihtiyacım var.

Her yaz tatili öncesi engellenemez şekilde bir vicdan muhasebesi başlar içimde; bu tatili ne kadar hak ettim, yıl boyunca daha fazlasını yapabilir miydim? Neler daha iyi olabilirdi?

‘Ölçemediğini yönetemezsin’ prensibi sadece işletmelerde uygulamak  için değildir. Dolayısıyla insanın hayatını daha planlı geliştirebilmesi, yeni stratejiler üretebilesi için aklında kendisine birkaç performans ölçütünü tespit edebilmesi çok faydalıdır .  Örneğin benim yıl boyunca mesleki performans ölçütlerimden birkaçını iş zaman planımın aksamadan devamı, okuduğum iş kitabı, yazdığım yazı, eğitime aldığım öğrenci, cevaplaığım mesleki e-posta mesajı sayısı şeklinde sıralayabilirim. Hepsi kendime ve çevreme fayda sağlayabildiğim, bana iş tatmini yaşatan ölçütler.

Bazılarına yazdıklarım çok mekanik, itici gelebilir. Haklı olabilirsiniz elbette. Ama durun, siz daha gerisini dinlemediniz !!

Acaba hiç bu güne kadar tatil performans ölçütlerinizi düşündünüz mü?

Ben şimdi düşünüyorum ve aklıma gelen ilk beşini sıralıyorum:

  1. Günde ortalama yüzme suresi : 1 saat
  2. Günde ortalama bisiklete binme süresi : 1 saat
  3. Bir ay boyunca okunacak kitap sayısı: 4
  4. Bir ay sonunda verilecek toplam kilo: 1,5
  5. Bir ay boyunca üretilecek blog yazı sayısı: minimum 15

Temmuz ayını yani tatilimi verimli geçirmemi sağlayacak zihinsel programlamamı da bu metodoloji ile yaptıktan sonra sıra artık uygulamaya geliyor.  Haydi, rastgele !!

Bunca kontrolümüz dışında girdinin olduğu hayatımızda belirsizlikler ile başedebilmenin en sağlıklı yolu bireysel belirsizliğimize son vermek olacaktır. Eğer gününüzü, hayatınızı daha dolu, anlamlı, istikrarlı ve verimli geçirmek istiyorsanız zihninizde yukarıdakine benzer performans ölçütlerini  farklı durumlar, konular, süreçler için tespit etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Zaman içinde size yaşatacağı sonuçlarından pişman olmazsınız.

Bu yazım Martı Dergisi Temmuz-Ağustos sayısında yayınlanmıştır.