Neden Başarısız Oluruz?

İster iş, ister özel hayatımızda hemen hemen her gün irili ufaklı yeni girişimlerimiz, projelerimiz oluyor. Bu girişim veya projelerin kimisi hüsranla sonuçlanıyor. Acaba hiç düşündünüz mü kesinlikle başarılı olacağını öngörüdüğünüz bir girişim veya projenizin neden başarısız olduğunu? Yeterince çalışmadığınız için mi?, Yoksa kaynaklar mı yetersizdi? Belki de yolun yarısında isteğinizi kaybettiniz …

O zaman size söyleyeyim: Siz girişiminizin veya projenizin başında sormanız gereken soruyu sonunda sorduğunuz için başarısız olduğunuz:  Neden? …. (neden olmadı?)

Genelde insanlar yeni bir fikrin verdiği yoğun heyecanla hemen kolları sıvamak, zaman kaybetmemek ister. Bir sinerji yakalanmıştır, fikri hayata geçirebilecek prosesler hızla oluşturulur. Herkes işini biliyordur. Prosese dahil olan insanlar koşarak sorumluluklarını yerine getirirler, herşey mükemmel gitmektedir. Ancak proses bitip, sonuç nktasına gelindiğinde hemen hemen hiçbirşey öngörüldüğü, hayal edildiği gibi gerçekleşmez.

Aktardığım bu akışta “NE? – fikir/proje” kişi/ekip için çıkış noktasıdır. Sonra nasıl sorusunun cevabı oluştırulur ve sonunda “neden olmadı?” diye sorulur.

Oysa ki, bir girişim veya bir proje fikri aklınızda belirdiğinde kendinize veya şirketinize “neden bu girişimi/projeyi yapalım?” diye sorsak ve konuyu etraflıca sorgulasak, büyük ihtimalle ilk anda yaşadığınız büyük heyecanı azaltacak pek çok engeli farkedecek veya heyecanı besleyecek pek çok farklı unsuru daha bulacağız.

Sevgili yönetim danışmanı Oktay Bora Yağız bana “Önce düşün, sonra koş, en son coş” derdi.

Düşün (neden) + Koş (nasıl) = Coş (ne- başarı)

Örneğin son iki yıldır insan kaynakları kitabı yazmaya yönelik içimde büyük bir istek var. Kısmen de olsa hayata geçirebildiğim (Sosyal Medya 101, İETT Performans Gelişim ve Kariyer Yönetimi Kitabı) bu isteğim peşini bırakmayı düşünmüyorum. İki yıldır düşünüyorum, kurguluyorum, içeriğini geliştirmek için araştırma yapıyorum.

Yukarıdaki formülü benim kitap yazma isteğim için hayata geçirecek olursam ilk başta size neden kitap yazmak istediğimi sıralamam gerekir çünkü nedenleri yazmak benim isteğimi güçlendirebilir de, zayıflatıp vazgeçmeme de neden olabilir :

1. Bilgimi ve tecrübemi paylaşmak ve ilgilisine fayda sağlamak.

2. Kitap yazabilmek için çok fazla kaynak okuyacağım ve bu beni daha çok geliştirecek.

3. Mesleğim adına İK dünyasına kalıcı bir ürün bırakabilmek.

4. Kişisel tatmin.

5. Gençlere örnek olmak.

6. Başladığım bir işi bitirdiğimi tekrar onamak.

7. Eğlenmek. (çalışmak benim en büyük eğlencem.)

8. Bir pratisyenin klavyesinden İK teorisinin nasıl uygulamaya döküldüğü, neler yaşandığı, nerelerde zorlandığı, nelere dikkat edilmesi gerektiğini sistematik bir şekilde toparlamak .

9. Kaynağım İnsan’nın Soru/Cevap bölümüne sıklıkla gelen güzel soruları ve cevaplarını kitaba taşımak.

10. Özellikle üst yönetimin  stratejik yönetim ve insan yönetimi konusundaki vasatlığını İK uygulamaları çerçevesinde adım adım anlatabilmek.

11. Ailemin benimle gurur duyması.

12. Teknolojinin İK uygulamalarındaki vazgeçilmez önemini vurgulamak.

13. İK profesyonellerine yönelik eleştirilerimi paylaşmak.

14. Kariyerimi, kariyerim boyunca yaşadığım iniş, çıkışları paylaşmak.

15. Sosyal medyanın İK üzerine güncel ve gelecekteki etkileri hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak.

16. İş yaşamındaki farklı kuşaklara yaklaşımımı anlatmak.

17. İK’nın geleceği hakkındaki düşüncelerimi aktarmak.

18. İK’nın neden dünyanın en zor işi olduğunu anlatmak.

19. İK’cıların hangi yetkinliklere sahip olması gerektiği üzerine olan görüşlerimi paylaşmak.

20. Büyük ile küçük şirketlerde İK uygulamalarının yapılandırılmasındaki farklılıkları, birbiri ile kıyaslandığındaki avantaj ve dezavantajları belirtmek.

21. Bir İKY sistemi nasıl kurulur anlatmak.

21. Sektörel farklılıkların İK uygulamalarına yansımalarını incelemek.

22. Kitabımın İngilizceye çevrilerek dünyada da yayınlanmasını sağlamak.

23. Mutlu olmak.

Sanırım bu nedenler benim birden çok kitap yazmam gerektiğini gösterecek kadar fazla. Ne mutlu bana. Yola devam.

Neden sorusuna verilen cevapların niteliği, ikinci aşamadaki “nasıl” sorusununa verilecek cevapların sağlıklı yapılandırılmasını sağlar.

“Nasıl” sorusunu hedef yönetimi yaklaşımı olan S.M.A.R.T. ile ele alırsam, yani ne yazacağımı netleştirir ve yazacaklarımı ölçümlenebilir, gerçekçi, zorlaycı, zaman sınırlı hale getirirsem sonuca varma yolunda kaybolmam.

.

İlk kitabım önümüzdeki iki yıl içinde kitapçıların raflarında yer aldığı ilk gün bu yazımı tekrar yayına alacağım ve yazının bitimine de kocaman “BAŞARDIM” yazacağım. 🙂

 

 

“Neden Başarısız Oluruz?” üzerine 10 yorum

  1. Kaleminize, düşüncenize sağlık İpek Hanım. Gerçekten çok faydalı bir yazı olmuş. Bu konuda az biraz benim yaram olduğumdan benim için faydalı bir yazı oldu. 🙂

    1. Sevgili Gökhan,

      Yazıyı beğendiğin için çok sevindim. Hepimiz “tez canlılık” diyerek kendimizi zaman zaman başarısız kılıyoruz. Umuyorum, ben de bu Akdenizlilik damarımı kontrol edebilirim. 🙂

  2. Bu düşünce yapısının çıkış noktası neresi merak ediyorum. İnternette yabancı birkaç kaynakta da aynı konu üzerinde konuşmalar dinlemiştim. Bu üç sorunun bulunduğu çemberi altın çember olarak isimlendirmişlerdi genelde.

    1. Sevgili Umut,

      Ben danışman olarak çalışıyorum. Ve bir tepe yönetici davet edip, örneğin “performans değerlendirme sistemi kurmak istiyorum” dediğinde “neden?” diye sorarım. Bu soru çok şaşırtır kişiyi. “neden mi? diye başlar ve verdiği cevaplar aslında performans yönetimini çok da bilmediğini gösterir. Neden sorusu aslında farkındalığın analizidir. Ne istediğinin farkında olmayan biri, bir şirket ile çalışmaya başlarsan projenin “nasıl? bölümüde yani projenin yapılandırılması ve hayata geçirilmesi sürecinde pek çok çatışma yaşarsın.

      Neden sorusu sorgulama, farkındalık, nasıl sorusu süreci ifade eder. neyin içine girdiğini bilmeden süreç yapılandırırsan sonunda “neden olmadı?” diye sorarsın.

      Senin altın çember olarak sıfatlandırdığın (güzel bir isim) Neden- nasıl – ne akışını sana da hayatının her boyutunda (özel ve iş hayatı) kullanmanı tavsiye ederim.

      Neden bu iş yerinde çalışayım?
      Neden bu kadınla evleneyim?
      Neden üç çocuğum olsun?
      Neden tatile gitmeliyim?
      Neden çalışmalıyım?

      Eğer bu ve bunun gibi neden sorularını felsefi boyutuyla da cevaplayabilirsen, hepsinin nasıl bölümünü çok daha rahat, hızlı, sağlıklı yürütürsün.

    1. Umut,

      Özü determinizmdir. Kısacası bütün olaylar maddi ve manevi çeşitli nedenler sonucu gerçekleşirler. Çıkış noktası nedenlerdir. Oysa ki, insanlar bir noktaya “neden” sorusunu sormadan ilerlemeye çalışırlar, yani nasıl’ın cevabı üzerinden hareket etmeye başlarlar ve yolda kaybolur giderler.Odaklanamazlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir