Kategori arşivi: Haberler

İnternet Sansürüne Karşı Protesto Yürüyüşü

Günlük hayatımın önemli bir bölümü bilgisayar başında ve internette geçiyor. Ama gerek iş, gerekse hobilerimi yürütmek için internet başında severek harcadığım dakikalar için artık kaygılıyım.

Neden?

İçinde özgürce dolaşmaktan büyük zevk aldığım internete devlet eliyle uygulanmaya başlayan yoğun sansür nedeniyle.

Devletin başlangıçta internet kullanıcısını koruma amacıyla devreye aldığı sansür mekanizmalarının birkaç önemli gerekçesi vardı. Benim de hassas olduğum çocuklara yönelik cinsel istismar bunlardan biriydi. Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti’ne hakaret içerikli yayınlar ise gerekçelerden bir diğeri. Konu üzerine çok tartıştık, YouTube’u bu yolda ‘kaybettik’.

Fakat son dönemde bir bakıyoruz, farklı kamu otoriteleri de kendi sorumluluk alanları çerçevesinde site kapatma yetkisine sahip kılınmış. Örneğin Diyanet İşleri veya Polis Teşkilatı. Çok net görülüyor ki, olay bambaşka yerlere gidiyor. Devlet ve hükümet “ben ne istersem sen ona bakabilirsin” diyor bize. Ne haddine ?! Yakında Maliye Bakanlığı da bu yetkiye sahip olursa hiç şaşırmayacağım. Hükümetin icraatlerini eleştiren herhangi bir ekonomi yazısı anında yayından alınacak örneğin. Sansür yeme korkusuyla yazı yazma hürriyeti sindirilecek, susturulacak.’ Tele kulak ile yaratılan korku ortamı internet üzerinde de mi yaratılmaya çalışılıyor?’ diye bir soru geliyor aklıma.

Ben, giderek artan ve beni ‘yetersiz insan’ yerine koyma çabasındaki devlet eliyle sansür politikasından çok rahatsızım. Benim iyi ile kötü, doğru ile yanlışı ayıracak bir beynim var. Üstelik sözde ‘yanlış’ olanı da okumak hakkına sahip olmalıyım. Bu benim vatandaş olarak özgürlüğüm. Devlet benim ne okuyup okumayacağım üzerinde söz sahibi olamaz, olmamalıdır. “Vatandaş anlamaz, o yeterince bilgili değil, onu korumalıyım” şeklindeki faşizan, kibirli tutum, bu ülke vatandaşlarının olgunlaşmasını kasıtlı olarak istemeyen zihniyetin bir ürünü olabilir ancak.

Şu an İstanbul’da değilim. Eğer olsaydım yarın beni nerede bulabileceğiniz belliydi: Taksim.

Yapacağım duyuru şöyle:

İnternet’te uygulanan sansürü protesto etmek için 17 Temmuz 2010 Cumartesi günü Taksim Meydanında saat 17:00’de buluşuyor, temel hak ve özgürlükler için yürüyoruz.

http://www.sansurekarsiyuruyus.com/

Bedenim değil ama aklım ve yüreğim yarın Taksim’de olacak.

.

İnternet’te sansüre karşı ortak platform deklarasyonu:

Temel Hak ve Özgürlükler Engellenemez

1. Internet kullanıcılarının düşünce özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı engellenemez.

2. Türkiye’de bireylerin, kurumların, ve şirketlerin bilişim alt yapılarını istedikleri şekilde oluşturmaları ve istedikleri servislerden yararlanmaları engellenemez. Sansür ülke ekonomisine de kabul edilemez bir bedel yüklemektedir.

Hukuka Aykırı, Ölçüsüz ve Keyfi İdari İşlem Demokratik Hukuk Devletinde Kabul Edilemez

3. 03 Haziran 2010 tarihinden beri Google servislerine uygulanan dolaylı sansür Anayasa’ya ve hukukun temel ilkelerine aykırıdır. BTK ve TİB tarafından alınan karar ve uygulama ölçüsüz ve tutarsız bir uygulamadır. Bu konuya ilişkin yapılan açıklamalarda, idarenin böyle bir yetkisinin olmadığı vurgulanmıştır. Nitekim, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı talebi ile Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 17.06.2010 tarihinde YouTube sitesine erişim sağlayan 44 IP adresini engelleme kararı daha önce yapılan işlemin yetki bakımından hukuka aykırı olduğunu ispatlanmıştır.

4. 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 17.06.2010 tarihinde verdiği ek karar, yetki sorununu çözmüş bulunmakla birlikte, kullanıcıların anayasal haklarını dikkate almadığı için yanlıştır ve en kısa sürede kaldırılması gerekir.

Sansür Amaçlı Kullanılan 5651 Sayılı Kanun Kaldırılmalıdır

5. Erişim engelleme hukuka aykırı içeriği engellemede yetersiz bir yöntemdir. Mevcut engelleme yöntem ve araçlarının hiçbiri hukuka aykırı olduğu veya çocuklar açısından uygun olmadığı iddia edilen içeriğe ulaşmayı engelleyecek etkili bir çözüm sunmamaktadır. Erişim engelleme ile iddia edilen suçu işleyenden ziyade tüm Internet kullanıcıları cezalandırılmaktadır. Eğer filtre kullanımı gerekli görülüyorsa, bu kullanım bireyler tarafından kendi kişisel bilgisayarları üzerinde gerçekleştirilmelidir.

6. Ayrıca, engelleme kararları sadece hukuka aykırı olduğu iddia edilen içeriğe değil, bu sistemlerin tümünün çalıştığı tek bir alanın içeriğinde bulunan milyonlarca yasal sayfa ve dosyaya da erişimi imkânsız kılmaktadır. Bu nedenle, 5651 sayılı Kanun ve uygulaması, Anayasa’da öngörülen ve AİHM tarafından geliştirilen zorunluluk ve orantılılık testlerinin gereğini yerine getirememektedir.

7. 5651 Sayılı Kanunun uygulanması sansürle aynı kapıya çıkmaktadır. Türkiye’de mahkeme kararları ve idari engellemelerle 5000’den fazla web sitesi şu anda erişime kapatılmış bulunmaktadır. Yüzlerce web sitesi de 5651 Sayılı Kanun’un kapsamı dışında engellenmiştir. Mevcut rejimin taşıdığı esasa ve usule dair eksiklikler ifadeyi sansürleyen ve susturan bir yapı oluşturmuştur. Kanun ve uygulamasının etkileri geniştir, yalnızca ifade özgürlüğünü değil, özel yaşamın gizliliğini ve adil yargılanma hakkını da ihlâl etmektedir. Demokratik bir toplumda sansürün bu ölçüde yaygınlaşması kabul edilemez.

8. 5651 Sayılı Kanun Kaldırılmalıdır. 5651 Sayılı Kanun, çocukları hukuka aykırı ve zararlı İnternet içeriğinden korumak amacıyla hazırlanmıştır. Fakat benimsenen engelleme politikası, hükümetin çocukları koruma amacının çok ötesine geçmektedir. Uygulamada yaygın olarak görünen sonuç, hukuka aykırı olmayan içeriğin ve 03 Haziran 2010’dan itibaren Google şirketinin Türkiye’den milyonlarca kişi tarafından kullanılan 40’a yakın servisine yetişkinlerin erişiminin ve bu servislerin kullanılmasının yasaklanması olmuştur.

Çocukların Zararlı İçerikten Korunması için Öngörülen Devlet Politikası Yetişkinleri Etkilememelidir

9. Hükümet, mevcut politikası yerine çocukları gerçekten zararlı İnternet içeriğinden korumak için yeni bir politikayı katılımcı bir şekilde geniş kamuoyu desteği (sivil toplum, akademi, ve özel sektör) ile geliştirmelidir. Ancak bu yeni yapılanma, çoğunluğun ahlaki değerlerini diğerlerine dayatacağı bir çalışma olmamalıdır. İnternet düzenlemesine ilişkin yeni politika, ifade özgürlüğüne ve yetişkinlerin her türlü İnternet içeriğine erişim ve tüketim haklarına saygı temelinde geliştirilmelidir. Bu ilkeleri içeren yeni politika, şeffaf, açık, katılımcı, ve çoğulcu bir yöntemle belirlenmeli ve hayata geçirilmelidir.

10. Vatandaşların Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerini korumak hükümetin ve idarenin asli görevidir. Bu güvencenin sağlanmaması halinde sorumluların istifa etmesi demokratik bir toplumun zorunlu sonucudur. Bu nedenle, yukarıda sayılan önlemleri en kısa sürede almamaları halinde gelişmelerden sorumlu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı İnternet Daire Başkanlığı Başkanı Sayın Osman Nihat Şen, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Sayın Tayfun Acarer ve Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’ın istifa etmesi acil bir zorunluluk haline gelecektir.

Yürüyüşe destek veren siteler:

ankara.net
bildirgec.org
bobiler.org
engellerikaldir.com
fizy.com
hafif.org
oyungezer.com.tr
inci.sozlukspot.com
istanbul.net
itusozluk.com
izmir.net
komikaze.net
penguen dergisi
seslisozluk.com
sozluk.sourtimes.org
uludagsozluk.com
uzman.tv
tomshardware.com.tr
zargan.com
zaytung.com

Kaynağım İnsan Halk Oylaması Birincisi !!

Bu öğleden sonra günüme ayrı bir güzellik, ayrı bir coşku geldi.

E-Posta kutumu açtığımda Altın Örümcek Web ödüllerinden gelen “bilgi” mesajımı hemen dikkatimi çekti. Tıkladım.

” …

Bu sene 8.si düzenlenen organizasyonda finale kalan siteler arasından halk ve jüri oylaması birbirinden ayrılarak jürinin değerlendirmeleri sonucunda dereceye giren sitelerin yanında, sadece internet kullanıcılarının kullandığı oylar ile her kategoride Halkın Favorileri de belirlenmiştir. Bu şekilde internet kullanıcılarının kendi beğenilerini ortaya koyabilecekleri bir platform sağlanmıştır. Halk Oylamasında, http://kaynagiminsan.com sitesi Seri İlan/Kariyer/İK Kategorisinde Halkın Favorisi olarak seçilmiş olup, başarılı projenizden ötürü sizi tebrik ederiz.

….”

İlk başta şaşırdım. Mesajı baştan aşağı bir defa daha okudum. Hiç beklemediğim bir anda gelen bu habere ilk üç beş dakika ekran başında tepki veremedim. Sonrasında benim için cep telefonları aracılığıyla oy mesajı atan tanıdığım, tanımadığım herkesi düşündüm ve o an Kaynağım İnsan’a gösterilen bu takdirin büyüklüğünü yüreğimde hissettim.

Sevgili Kaynağım İnsan Okurları,

Herbirinize verdiğiniz destek, yazılarıma yaptığınız yorumlar ve ziyaretleriniz için sonsuz teşekkür ederim.

Takdir ve ilginize layık olmak için hep çok çalışacağım.

😀

Tatil Zamanı

5 Temmuz itibariyle bir ay sürecek yaz tatilimize başlıyoruz. Yaprak’la birlikte istikamet Datça Aktur. İkinci memleketimi çok özledim, dakikaları tek tek geriye doğru sayıyorum.

Yaz tatili deyince elbet yan gelip yatmak olmuyor. Sağolsun teknoloji önümüze bir dizüstü bilgisayar ve mobil internet hizmeti veriyor artık. Halihazırda yürütmekte olduğum iki şirketime ait danışmanlık hizmeti süreçlerimi de beraberimde götürüyorum. Bol bol okuma, tarama, inceleme, veri takibi, raporlama var. Ve Kaynağım İnsan yazılarım. Yazmaya devam 🙂

Uzun süredir ilk defa bir yaz tatilimi böylesine iple çektim. Yönetsel danışmanlık yapmak çok zevkli, geliştirici ve verimli olmakla beraber, bir o kadar da stresli ve yorucu. Her sabah elimde akşama kadar bitirilmesi gereken yoğun bir programla gidiyorum ofislere ve program tamamlanmadan kendimi mutlu hissedemiyorum. Oysa ki, herhangi bir şirkettin kadrosunda olunca haftanın iki üç günü çok yoğun olsa, gerisi hafif geçer. Veya bir iki ay tansiyon tepedir, gerisinde iner. Proje bazlı yönetsel danışmanlık yaparken işte böyle rahat, sakin zamanlar olmuyor. Hep bir şeylerde eksiklik, hep bir yerlerde geri kalmışlık kaygısı, riski var. Termininde iş yetiştirmeye çalışmak insanı zihnen gerçekten çok yoruyor.

Hızlı ve riskli sporları yapmak insanda adrenalin düzeyinin yükselmesini nasıl sağlıyorsa, danışmanlık yapmak da ben de aynı etkiyi uyandırıyor diye düşünüyorum. Her sabah zihinsel bir yarış parkuruna giriliyorum ve yapabileceğim en küçük strajetik karar hatası geri dönüşü olamayabilecek hasarlara neden olabiliyor. Her an tetikteyim, her an bütün algılarım açık. Her an coşkulu, her an SMART hedefimin peşindeyim.

Sonuç olarak yarın sabah uçaktayken de, denizde kulaç atarken de aklımın yarısı projelerim ve Kaynağım İnsan’da olacak. Bizimkisi asla mola veremeyecek sevdalar cinsinden 😀

Türk Müzeciliğinde Farklı Bir Soluk Ve Canlanan İşkolu

Bana göre bir ülkedeki müzeler, o toplumun gelişmişlik düzeyinin, kendi kültürüne verdiği önemin aynasıdır. Yıllardır gerek ülkemde, gerekse ziyaret ettiğim memleketlerde onlarca müze gezmek imkanım oldu. Benim gözlemime göre eğer yurtiçi ile yurtdışı müzeleri kıyaslamak gerekirse, aradaki en önemli farklardan biri, müzeden ayrılmadan önce uğranılan son nokta, satış mağazalarındadır. Yurtdışındaki müze satış mağazaları ziyaretçisinin elini kesinlikle boş bırakmazken, ülkemizdekilerde ziyaretçi ülkesine götürebilecek makul bir kültürel anı veya bilgi kaynağı bulabilmekte bayağı zorlanır.

İşte sonunda bu açığı Bilkent Kültür Girişimi görmüş ve aradaki farkı hızla kapatabilmek için projelerine hızlıca başlamış.

Bugün Topkapı Sarayı’nda Bilintur CEO’su Orhan Hallik ile paylaştığımız, söyleştiğimiz dakikalarda kendisinden Bilkent Kültür Girişimi’ni dinledim. Duyduklarım ve ardından da gördüklerim beni çok mutlu etti.

Bilintur CEO’su Orhan Hallik’den dinlediklerimizden birkaç anektot;

“Bilkent Kültür Girişmi sosyal sorumluluk bilincinin sonucu olan bir sivil toplum hareketi niteliğinde. Çıkılan yolda, öncelikli olarak ülkemizdeki müze ve ören yerlerinin ziyaretçileri için birer cazibe merkezi olması, kültürel zenginliğimizin doğru yaşatılabilmesi için, yılsonuna kadar Türkiye çapında 62 müzede satış mağazaları açılacak. Bu mağazalarla beraber 33 tane Müze Kahvesi hizmete girecek”

“Müze ve ören yerleri satış mağazalarında alıcıya ulaşacak kültürel ürünlerin sağlanmasında birçok el sanatkarı ve atölye çalışılıyor. Bu, yokolma tehlikesi ile karşı karşıya olan kimi el sanatımız ve sanatçılarımıza çok önemli bir gelir kaynağı sağlamak anlamına geliyor. Şu an BKG 100 el sanatçısı ve 60 firma ile kültürel ürünler hakkında çalışma yürütüyor. BKG Türk El Sanatları’na verdiği bu destekle dolaylı olarak 2000-3000 insana iş imkanı sağlayacağını öngörüyor.”

“BKG, önümüzdeki günlerde Kültürel Ürün Tasarım Yarışması açarak kültürel mirasımızın farkındalık seviyesini arttırmayı, canlı tutmayı ve yeni nesiller tarafından da öğrenilmesine destek vermeyi planlıyor”

“BKG, sanal mağazası ile ziyaretçisine 24 saat satınalma yapma imkanı veriyor”

“BKG, geleneksel Türk lezzetlerine de sahip çıkıyor. Türk kahvesi ve lokumunu en üstün seviyede standardize edilmiş kültürel ürünler olarak müze ve ören yeri satış noktalarında ziyaretçilerine sunuyor”

“BKG’nin kültür projeleri kapsamında Noel Baba Projesi ve  Türkiye’nin kültürel zenginliğini yansıtan belgeseller çekmek bulunuyor”

“BKG, müze ve ören yerlerindeki Türk ve yabancı ziyaretçilerine Türkiye’nin kültürel zenginliğine en doğru kaynaklardan ulaşabilmeleri için çok dilde hazırlanan yayınları sunuyor. Satış noktalarıda çok geniş bir kitap bölümü bulunmakta.”

“BKG’nin konusunda uzman, çok değerli bilim insanlarından oluşan büyük bir danışman kadrosu bulunuyor.”

Evet, benim bu sabah çok da detaya girmeden tutabildiğim notlar bunlar. Ama eğer siz yazdıklarımın gerçek hayata yansımasını görmek istiyorsanız lütfen en kısa sürede İstanbul’da Topkapı Müzesi’nde açılan Satış Mağazası ve Türk Kahvesi’ne gidin.

Emin olun, damağınızda enfes kahvenin tadı ile eliniz kolunuz dolu mekandan çıkacaksınız.

🙂

Kaynağım İnsan 8. Altın Örümcek Web Ödülleri’nde İki Kategoride Finalist !!

Kaynağım İnsan blogum ile 8. Altın Örümcek Web Ödülleri’ne iki kategoride katıldım.

İki ay süren elemelerden sonra bugün itibariyle hem ‘Blog’, hem de ‘Seri İlan / Kariyer/ İK’ kategorilerinde finalistler arasına kaldığımı öğrendim.

Şimdi halk oylaması zamanı !

Kaynağım İnsan için oy kullanarak onu ilk üçe taşıyabilirsiniz.

Oylamaya katılmak için cep telefonunuzun mesaj bölümüne girip Blog kategorisi için ALTIN yazıp bir boşluk bırakarak 33 (ALTIN 33), İlan/Kariyer/İK kategorisi için ALTIN yazıp bir boşluk bırakarak 73 (ALTIN 73)yazıp, 3969‘a kısa mesaj olarak yollayın.

Oylarınızı bekliyorum, desteğiniz için çok teşekkür ederim.

😀

Böyle Sıkıntılı Günler

Her anlamda çok sıkıntılı bir gündü.

İlk başta iş için sabah saat 06:40’da bineceğim Kocaeli fabrika servisi beni almayı unuttu. Mecidiyeköy E-5 çıkışında servisin ön koltuğunda oturan Depo Şefini gördüm araç hızla önümden geçerken. Araç uzaklaşırken umutsuzlukla izledim, el sallamak sadece çaresizliğimin ifadesiydi.

Sonrasında eve döndüm. Kocaeli’ye programım Çarşamba’ya ertelenince günümü evde çalışarak geçirmeye karar verdim. Bilgisayar başına oturduğumda hiç yapmadığım bir şekilde elim televizyona gitti. Neler oluyor yeni haftayla beraber merakı işte. Karşılaştıklarım şok ediciydi. İsrail abluka altındaki Gazze’ye İstanbul’dan hareketle gitmekte olan yardım gemilerini uluslararası sularda durdurmuş, işgal etmiş, silah kullanış ve en az on kişiyi öldürmüştü.  Sonrasında gün bu gündem çevresinde döndü. Sosyal medyada tartışmaların biri bitti, diğeri başladı. Görüşler birbirine girdi, insanlar da. Kötü sözler, haklı düşünceler, ölçüsüz ifadeler, abuk subuk yaklaşımlar … insan bu, her türlü üretime rastlayabilirsiniz yazışmalarda.

Böyle zamanlarda Kaynağım İnsanı dikkatle izliyorum. Anlamaya, öğrenmeye, ders çıkarmaya çalışıyorum. Günün özeti bir yana, ortada olan tek gerçeklik var; küfrederek, seviyesiz sözler sarfederek hiçbir yere varılmıyor. Önce dinlemeyi öğrenmek, sonra düşünerek, kendini kontrol ederek konuşmak ve bu üçünün olmadığı yerden de derhal uzaklaşmak gerekiyor kanımca.

Yardım konvoyunda hayatını kaybeden on kişi için Allah’tan rahmet, ailelerine de sabır diliyorum.

🙁

5. Dünya Gençlik Kongresi / 31 Temmuz-13 Ağustos 2010


5. Dünya Gençlik Kongresi Uluslararası Barış Çocuğu ve E-Gençlik Derneği organizatörlüğünde ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı destekleriyle, 31 Temmuz – 13 Ağustos 2010 tarihleri arasında Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul’da düzenlenecektir. Önceki 4 kongre Havai, Fas, İskoçya ve Kanada’da gerçekleşmiştir. Şimdi, imece teması ile, delegeler atölye çalışmalarına ve çeşitli kültürel aktiviteye dünya üzerindeki bütün ırklara ve uluslara sürdürülebilir mutluluğu getirecek olan açlığı tarih yapmak, barışı, insan haklarını, demokrasiyi, güveni ve gönüllülüğü sağlamak için katılıp çalışmalar yapacaklar.

Kongreye katılan 1000 delege aktivist, eğitmen, sanatçı, girişimci ve gazeteci olmak üzere 5 gruba ayrılacaklar. Kültürel zenginlik içindeki eşsiz bir ortamda çalışırken aynı zamanda delegeler kongreye katılan akademisyenlerle, gelişim uzmanlarıyla, politikacılarla, bürokratlarla, diplomatlarla, sanatçılarla ve deneyimli gazetecilerle tanışıp fakir alış-verişi yapma şansına sahip olacaklar.

Bu kongreye ev sahipliği yapmak Türkiye için kültürünü tanıtmak ve 2 hafta boyunca dünyanın kalbi olmak açısından çok büyük önem teşkil etmektedir.

*

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun

🙂

Yerin 540 Metre Altında 30 Can Var !!

Dün haber bültenlerine Zonguldak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun Gelik Beldesi’ndeki Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait taş kömürü madeninde yaşanan grizü patlamasında 30 işçinin yerin 540 metre altında kaldığı haberi düştü. İçim buruldu, tenim acısı, gözlerim yaşardı. 540 metre altında kalmış 30 işçiye bugün de ulaşılamadı.

Bana göre Gelik’teki patlama şu an Türkiye’nin ana gündemi olmalıydı, siyasetin gölgesinde kaldı. Kaset, başkan, parti derken birçok kişi kazayı belki duymadı, dinlemedi.

Yetkililerin söylediği herhangi bir iş güvenliği zaafiyeti olmadığı. Son kontrol Ekim 2009’da yapılmış. Taşaron firmanın çalıştırıldığı maden ocaklarında zaafiyet olmadığına inanmak bana bir parça saflık gibi geliyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer patlamayı ve gelişim sürecini şöyle aktarmış: “Patlama grizudan kaynaklandı. Tam tespit yapıldı, 30 arkadaşımız aşağıda. 30 kişiye ulaşılmaya çalışılıyor. Saat 13.28’de kaza meydana gelmiş. Kaza meydana gelişiyle ilgili henüz elimizde bilgi yok. Saat 12.59’da ölçüm yapılmış. Otomatik ölçüm cihazlarında gaz oranı normal görünüyor. Saat 13.03’te aşağıda galeri açarken dinamit patlatılıyor. Dinamit patlatıldıktan sonra ölçüm yapılıyor. Metan gazı oranı yüksek çıkıyor. Çalışma bırakılıyor. Elektrik kesiliyor ve bekleniliyor. 13.24’-te tekrar ölçüm yapılıyor. Değerler normal çıkıyor. Ama 13.28’de patlama oluyor.

Ben halen bekliyorum ümitle, bir nefes çıkar diye … ümitlerimin boş çıkacağını bile bile 🙁

20.05.2010 – 30 Madenciyi kaybettik. Allah rahmet eylesin. Ailelerine sabır diliyorum. Bu trajedinin sorumlusu “kader” değil, işin başında oturanlardır, hükümettir, işletmedir. Sorumluların, nedenlerinin net olarak bulunup gerekenlerin yapılması istiyorum.

Kaynağım İnsan Hürriyet İK’da

16 Mayıs Pazar sabahım ayrı keyifli başladı.

Geçen haftasonu gerçekleşen 2010 Blog Ödülleri Ödül Töreni’nde Zeynep Mengi ile yaptığımız röportajı Hürriyet İK ekinde görünce yüzüme kocaman bir gülümseme yerleşti. İlk üçte yer aldığım haberi gelince ve ilk üçte kimlerin olduğunu öğrendiğimde de çok sevinmiştim. Geliştrend’in yazarlarındandım, Chatterbox’da da İK yazım yer alıyor. Aynı durum sevgili Ömer Ekinci için de geçerli. Kaynağım İnsan Profesyoneller bölümünde Ömer’in profiline ulaşabilirsiniz. Aslında biz bogcular tatlı rekabet içinde birbirimizi besliyoruz, destek oluyoruz. Bu ekip çalışması anlayışını seviyorum.

Benim en büyük dileğim Türkiye’deki iş blogları sayısının artması ve profesyonellerin meslekleri üzerine yazı da üretir hale gelmesi, bilgi ve tecrübelerini paylaşmaları. Bilgi paylaşarak büyüyor. Yazarken ve sonrasında aldığım iyi, kötü tepkiler bana o kadar çok yeni pencere açtı ki, mesleki gelişimimde aldığım blog açma stratejik kararının yerindeliğinin onanması olarak algılıyorum aldığım ikincilik ödülünü de. Sosyal medyayı aktif olarak kullanmak gerek bireysel gelişim, gerek iş süreçlerini geliştirmek, gerekse PR açısından çok faydalı, dengi başka bir enstrüman şu an için ben bilmiyorum.

Fotoğraftan rahat okunmadığını düşünerek Hürriyet İK ekinde yer alan röportajın derlenmiş metnini eklemek yerinde olacak 😀

İpek Aral Kişioğlu: Kaynağım İnsan 9 Ekim 2009’da açıldı. 2005’den beri blog yazıyorum, 2006’dan beri de İK alanında yazılar yazıyordum ama kişisel blogumda yer alıyordu. Kaynağım İnsan’a bu içeriği taşıdım. Ömer Ekinci Geliştrend.com için bana yazı yazmamı teklif edince ilk defa sistemli bir şekilde İK yazısı yazma fikri belirdi kafamda. Türkiye’de elle tutulur bir İK blogu olmadığını farkettim. Yabancı blogları araştırdım ve sonrasında yazmaya bşaladım. Yazdıkça farklı kategoriler ekledik. Son olarak iş ilanları bölümünü ekledik. 30’un üstünde kategori var. İçerik üretmeyi bir disipline koydum. Kaynağıminsan’a başlarken kendime bir hedef koydum ve her gün en az 1 yazı gireceğim dedim. En çok ziyaretçi profesyoneller, mülakat ve görev tanımı konularındaki yazılara geliyor. Üniversite öğrencileri ve iş arayanlar ziyaret ediyor en çok. Günlik 300-500 arası ziyaretçimiz var.”

2010 Blog Ödülleri Naklen Pozitif TV’de

Kaynağım İnsan’ın 2010 Blog Ödülleri Garanti İş Dünyası kategorisinde ilk beşe girdiğini bugün metrobüste öğrendim. Hiç beklemediğim bir anda aldığım haber beni gerçekten çok mutlu etti. İlk üç ise yarın, yani 6 Mayıs’da açıklanacak. Hayırlısı diyelim … birinci olursam kanatsız uçan bir kuşa dönüşürüm herhalde. 😀

2010 Blog Ödülleri Ödül Töreni ise 8 Mayıs Cumartesi günü yapılacak. Günün programı çok yüklü ve davetli sayısı da sınırlı. Blog Ödülleri organizasyonuna katılmak isteyen kişilerin fazlalılığı ile birlikte, bu yoğun talebe çözüm de hızla geliştirilmiş;

Blog Ödülleri Töreni canlı yayınla Pozitif TV Live’da!

İnternet kullanıcısının ilgiyle takip ettiği internetin en pozitif kanalı Pozitif TV bir yeniliğe daha imza atıyor ve bu yıl 3. kez düzenlenen, Blog Ödül Töreni’ni kurduğu canlı yayın platformu Pozitif TV Live üzerinden canlı yayınlıyor.

8 Mayıs günü gerçekleşecek olan Blog Ödül Töreni’ni 14:00 – 20:00 saatleri arasında http://live.pozitiftv.com/ adresinden canlı olarak izleyebilirsiniz.

Kimbilir, belki beni de ödülümü alırken naklen takip edebilirsiniz 😉