Hayatı Doldur Mini MBA Sunumu

Hayatı Doldur Mini MBA İK Eğitim Programı boyunca katılımcı öğrencilere not alarak dikkatlerini dağıtmamalarını, sunumu Nisan başında Kaynağım İnsan’a yükleyeceğimi söylemiştim. Dilerim bütün öğrenciler pırıl pırıl özgeçmişler hazırlar, su gibi akan başarılı mülakatlar geçirirler. 😀

Sunum boyunca iki video kullandım; Intel ve Disney / ABC Television.

AB-Türkiye İlişkileri’ Karikatür Yarışması

Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS), Hacettepe Üniversitesi Avrupa Birliği Araştırmaları Merkezi ile birlikte, Türk halkını AB-Türkiye ilişkileri hakkında bilgilendirmek amacıyla “AB-Türkiye İlişkileri: Somut Katkılar – Yersiz Korkular” konulu karikatür yarışması düzenliyor.

Yarışmaya katılım koşulları;

a. Yarısmacıların Türkiye Cumhuriyeti vatandası olması zorunludur.
b. Yarısma gönüllülük esasında yapılacaktır.
c. Yarısma, amatör-profesyonel herkesin katılımına açıktır.
d. Yarısma kapsamında sunulan tüm eserler Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS) ve Hacettepe Üniversitesi Avrupa Birliği Uygulamaları ve Arastırmaları Merkezi (HÜAB) tarafından teslim alınacak ve saklanacaktır.

Son başvuru tarihi 29 Nisan 2011 olan yarışmanın detaylı bilgisi için lütfen tıklayınız.

Not: Karikatür sahibinin ad soyadını bulamadım.

2011 Olmuksa Mukavva Ulusal Öğrenci Yarışması

Olmuksa 2011 Oluklu Mukavva Ulusal Öğrenci Yarışmasının amacı, Türkiye ve KTTC’de tasarım eğitimi alan Türk öğrencilerin ambalaj tasarımı konusunda teşvik edilmesi, oluklu mukavva malzemesinin algısının yükseltilmesi, ambalaj sektörüne ilginin artırılması, endüstri ile tasarım öğrencileri arasında ilişkinin oluşturulması ile yetenekli tasarımcıların Olmuksa’ya ve sektöre kazandırılmasıdır.

Ülkemizde üretilen yurtiçi ve yurtdışı piyasalara sunulan ürünlerin piyasada yer edinmesine doğru ambalaj çözümleri ile faydalı olmak, rekabet gücünü artırmak ve katma değer kazandırmak amaçlı endüstrinin geliştirilmesi, desteklenmesi amacıyla düzenlenmiştir.

Yarışmaya katılmak için:

a. Türkiye ve KTTC’de tasarım eğitimi verilen üniversitelerin Endüstri Ürünleri Tasarımı ile Grafik Tasarımı lisans veya yüksek lisans düzeyinde eğitim görmek,

b. Yarışmacılar, yarışmaya tasarımcı olarak bireysel veya ekip olarak katılabileceklerdir. Adı geçen bölümler dıĢında okuyan öğrenciler yarıĢmaya bireysel olarak katılamazlar; ancak, ekip lideri Grafik Tasarım ile Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümlerinde eğitim gören öğrenciler olmak kaydıyla bu bölümlerde okuyan öğrencilerle birlikte grup oluĢturarak katılabilirler.

Yarışmanın son başvuru tarihi 15 Nisan 2011. Dolayısıyla ilgilenenlerin ellerini çabuk tutmalarını tavsiye ederim.

Detaylı bilgi için tıklayınız.

Vodafone Fikir Yıldızları Yarışması

Vodafone Fikir Yıldızlarını arıyor !

Bir mobil uygulama ile hayatı değiştir. İster en iyi mobil uygulama fikrini bul, istersen parmaklarını çalıştırıp en popüler uygulama platformu Android uygulamasını geliştir ve mobil dünyada adından söz ettirme şansını yakala!

Fikir Yıldızları’na katılarak, geleceğin mobil dünyasını şekillendirmeye aday olabilir, kariyer fırsatları yanında HTC’den süper telefon ve tablet ödüllerini kazanma şansını elde edebilirsiniz. Üstelik “Fikir yıldızları özel ödülü”nü alacak proje grubu, dünyaya açılmalarını sağlayacak ve mobil dünyaya bakışlarını değiştirip ufuklarını açacak Apps World Series’e katılacak.

Yarışmaya katılabilmek için genel koşullar;

* Parlak Fikir kategorisine katılacak gruplardaki tüm üyelerin Türkiye’de bulunan üniversitelerin lisans ya da yüksek lisans programlarına tam zamanlı kayıtlı olması gerekiyor.
* Android Uygulama kategorisine katılacak gruplarda en az bir üyenin Türkiye’de bulunan üniversitelerin lisans ya da yüksel lisans programlarına tam zamanlı kayıtlı olması gerekiyor.
* Uygulama ve fikrin fikri sınai hakları ihlal etmemesi gerekiyor.
* Uygulama ve fikirlerin başka bir yarışmada dereceye girmemiş ya da ödül almamış olması gerekiyor.
* Katılım şartları (başvuru tarihleri, yarışma süreci, ödüller, vs.)  ile ilgili detaylı bilgileri katılım şartları metninde bulabilirsiniz.

Bosch Live 2011

Bosch mühendislik fakültelerindeki yaratıcı beyinleri desteklemek için “yaşam için teknoloji” adında bir yarışma düzenliyor.

Mühendislik konusunda yaratıcı beyinleri keşfetmenin yanı sıra ekolojik sorunlara çözüm getirmek amacıyla düzenlenen yarışmanın konularını enerji tasarrufu, atık yönetimi ve alternatif/yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı oluşturuyor. Mühendislik fakültelerinin lisans ve tüm yüksek lisans öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen yarışma, 01  Mart- 31 Ekim 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Bosch Grubu Türkiye yöneticilerinden oluşan jüri; projeleri yenilik boyutu, sağladığı tasarruf miktarı, sürdürülebilirlik, uygulama alanı ve yaygınlaştırılabilirlik özelliklerine göre değerlendirecek.

Yarışma sonucunda mühendislik bilgisini en iyi kullanabilen ve eko yaşam – çevre için etkin çözümler sunulabilen projelerin sahipleri Bosch tarafından ödüllendirilecek. Yarışmanın birincisi, yurtdışında İngilizce ya da Almanca yabancı dil eğitimi imkanı, ve Bosch mühendislik bursu  ikincisi Türkiye’de yabancı dil eğitimi imkanı ve bilgisayarlı çizim kursu ,üçüncüsü ise Türkiye’de yabancı dil eğitimi . kazanacak. Bosch’un teknoloji dünyasını daha yakından tanıma fırsatı bulacak olan ödül sahibi öğrenciler, bu sayede mesleki kariyerlerine de büyük katkı sağlayacaklar.

Yarışma ile ilgili tüm iletişimlerde;
Tel: 0 212 335 0703 / 0 224 219 2358
Faks: 0 212 346 0051
e-posta: mailto:[email protected]

Başvuru formuna yönlendirilen sayfadan ulaşabilirsiniz.

ING Bank Practica’11

ING Bank’ın ilk kez 2009 yılında düzenlediği ING Practica’da üniversiteli gençlerin yetenekleri ve yaratıcı fikirleri değerlendiriyor. Bu yılın konsepti ise “Business Life- İş Yaşamı”.

Yarışmaya nasıl mı dahil olabilirsiniz?

Üniversitelerin üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencisi iseniz ve yarışmanın başlangıcı olan 1 Nisan ile kayıt için son gün 14 Nisan 2011 tarihleri arasında, yarışmanın Facebook sayfasınıbeğenerek’ ve bu sayfada bulunan katılım formunu eksiksiz bir şekilde doldurursanız, yarışma süreciyle ilgili tüm bilgileri buradan takip edebilecek ve okullarının seçilme şansını arttıracaklar.

Facebook başvurularından sonra okul elemelerinde yarışacak 12 üniversite, facebook üzerinden yapılan toplam başvuru sayısı, üniversitelerin fakülte/bölüm çeşitliliği, bölgesel dağılım gibi alanlarda ING Bank yetkilileri tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda belirlenecek.

Kısa listeye kalan okullar başvuru sürecinden iki hafta sonra yine Facebook sayfasında açıklanacak. Okul elemelerine başvuru sürecinde ne yapılması gerektiği ve 4 kişilik takımın nasıl oluşturulacağının tüm detaylarını adaylara okullardaki ING Practica 2011 temsilci kulübü anlatacak. Öğrenciler bu kulüpler aracılığı ile de yarışmaya katılabilecekler.

Ekibiyle birlikte elemeyi geçen 12 üniversitedeki gençler Temmuz ayında, kıyasıya yarışacakları iki günlük eğlenceli bir kampa girecekler. Final kampında kazanan 4 kişilik ekip ise Ağustos ayında ING’nin merkezinin bulunduğu Hollanda’nın başkenti Amsterdam’a 4 günlük bir gezi kazanacak. Ayrıca, finalde jürinin dikkatini çeken ekip üyeleri 2 aylık Premium Kariyer Akademisi staj programına katılmaya hak kazanacaklar.

Okul elemeleri aşamasında ekipler profesyonel iş hayatına dair çeşitli kimlikler üstlenerek  bir iş simulasyonunda yer alacaklar. Böylece, ING Practica üniversiteli gençlerin gerçek iş hayatına dair farklı bir deneyim kazanıp yeteneklerini sergileyebilecekleri eğlenceli bir yarışma olacak.

Bu yarışma ile ING Bank’ın hedefi, üniversiteli genç kitleye bankacılığın renkli ve gülen yüzünü tanıtmak. İlerleyen süreçte ekiplerden sosyal medyanın ve web dünyasının tanıtım gücünü projelerinde kullanmaları beklenecek.

GençİK

Geçtiğimiz günlerde genç meslekdaşlarımın kurduğu İnsan Kaynakları Genç Profesyoneller Platformu‘nun misafiriydim. Sosyal medyanın insan kaynakları uygulamalarına olan etkileri üzerine konuştuk, tartıştık, paylaştık. Benim için çok verimli geçen saatlerdi.

GençİK, varlığından haberdar olduğum andan itibaren beni heyecanlandıran bir oluşum. Genç meslekdaşlarımın mesleki tecrübe ve bilgilerini bulundukları kurumlardan, sektörlerden öteye taşıma çabaları sonuna kadar desteklenmeli kıdemli İK profesyonelleri tarafından.

GençİK‘nın beni en etkileyen taraflarından biri oluşumun altyapısını oturtmuş, vizyon, misyon ve değerlerini belirlemiş olması. Eğer bir de aralarındaki endüsrti mühendisliği kökenli arkadaşlar platformun performans karnesini (perpektifler;amaç, hedef, ölçütler) kurgularlarsa kanımca muhteşem bir örnek olacaklar benzer çalışmalara. 😉

GençİK’nın ne olduğunu ben daha fazla aktarmayayım, onların elinden çıkmış tanıtımı paylaşayım:

GençİK

İnsan Kaynakları Genç Profesyoneller Platformu, Türkiye ve dünyada İnsan Kaynakları alanındaki gelişmelere katkıda bulunan profesyonelleri paylaşım ve değişime öncülük için aynı çatı altında toplamayı ve birlikte gelişime zemin hazırlamayı amaçlayan bir platformdur. Platforma katılım gönüllülük esasına dayalı ve çalışılan şirketlerden bağımsızdır.

Oluşturduğumuz bu platform ile, İnsan Kaynakları alanında edindiğimiz ortak bakış açısını, kendisini bu alanda geliştirmek isteyen, insana ve insan kaynağına önem veren, alanında uzmanlaşmak isteyen genç İnsan Kaynakları çalışanlarına ve üniversitelere ulaştırmayı hedefliyoruz.

(Platform üyeleri, İnsan Kaynakları alanında yenilikler yapmayı, uygulamaları olumlu yönde geliştirmeyi ve başarılı olmayı hedefleyen, 18-30 yaş arası genç yetişkinlerdir.)

Platformu oluşturan değerlerimiz;

  • İletişim ve Paylaşım
  • Birlikte gelişim
  • Değişime öncülük ve yenilikçilik
  • Amatör ruhun verdiği dinamizm
  • Profesyonelliğin gerektirdiği disiplin
  • Eşitlik

Vizyonumuz;

Türkiye ve dünyadaki İnsan Kaynakları Yönetimi perspektifini paylaşımlarımızla güçlendirmek, birlikte geliştirmek, daha ileriye taşımak için gereken değişime öncülük etmek ve bu alanda en etkin platform olmak.

Misyonumuz;

  • Platform katılımcıları arasında iletişimi ve bilgi ağını güçlendirmek; düzenli olarak ortak faaliyetlerde bulunarak, platformun kalıcı olmasını sağlamak
  • İnsan Kaynakları uygulamalarını paylaşarak birlikte geliştirmek, yeni bir değer üretmek ve bu değeri tekrar paylaşmak,
  • Yenilikçi ve yaratıcı fikirlerle İnsan Kaynakları alanında ve iş dünyasında değişimlere öncülük etmek,
  • İş dünyası profesyonelleri ile bir araya gelerek değer odaklı bir perspektif geliştirmek ve gelişimi sürekli kılmak,
  • İnsan Kaynakları Yönetimi kavramını üniversite öğrencilerinden başlayarak akademik dünyada ve iş dünyasında tanıtmak, İnsan Kaynağının önemini vurgulamak ve profesyonelleri bilinçlendirirken genç yetenekleri İnsan Kaynakları alanına kazandırmak, onları geleceğin temsilcileri olmalarını yardımcı olmak
  • Ve tüm bunları sosyal sorumluluk projelerine vereceğimiz destekle birleştirerek topluma kattığımız değeri maksimize etmek.

GençİK Facebook sayfası için tıklayınız.

Trendeki Ben Ve Sen

Otomobil kullanmayı hiç sevmedim, sevemedim. Hatta “Çağın olmazsa olmazı, zor durumlarda ne yaparsın?” diyenlere sadece omuz silktim. Kısacası direksiyonun fiziki anlamda elimde olmadığı bir hayatı bilinçli olarak seçtim.

Geçenlerde bir arkadaşıma anlatıyordum yine dört tekerlek ile hiç başlamayan maceramı. Bana baktı ve “sen insanları çok seviyorsun” dedi. “Onlara yakın olmak hoşuna gidiyor. Farklı beyinler, farklı kültürler, farklı yaşamlar. Toplu taşıt araçlarını bu yüzden seviyorsun… bence”. Şaşırdım. İlk defa bir arkadaşım basit bir seçimden yola çıkarak benim hakkımda bu derece doğru bir tespit yapmıştı.

Evet, insanları, onların çeşitliliğini çok seviyorum. Her birinde bir dokumu, bir duygumu, bir algımı buluyorum. Onlara yakınken daha iyi düşünüyorum, daha iyi hissediyorum, daha iyi yaşıyorum. Onlara ihtiyacım olduğunu bilmek, bu farkındalık, beni onlardan kopartabilecek hiçbir girdiyi hayatıma kabul etmemek gibi bir sonuca götürüyor. Otomobil kullanmak da işte bu girdilerden biri. İstanbul trafiğinde bir kutu içinde, tek başınıza geçirdiğiniz egzoz dolu tüketici saatler … bu bana göre değil.

Peki, hiç insanların birbirine neden ihtiyaç duyduğunu düşündünüz mü? Ben düşündüm. İnsanın diğer insanlara duyduğu ihtiyacın gerisinde aslen bilgisizliği, yani bilgisizliğim var. Bilgisizlik nedeniyle bizler sıkıntılar, çaresizlikler, acılar, kaygılar içinde yaşarız. İnsana, bilime, yaşama, doğaya dair bilgilerden bahsediyorum. Sınırsız ve sonsuz bilgiden. Bu sonsuzluğun ve sınırsızlığın kudreti o kadar büyüktür ki, bizi birbirimize mecbur kılar, birbirimize kenetler.

Kanımca tarihinin en başından beri yaşamış milyarlarca insanın en ortak meşguliyeti bilgi üretmektir. İnsan bilgiyi üretir, bilgi değişimi yaratır. Değişim, bilginin artışı ile hızlanır ve biz insanlar birbirimize daha mecbur hale geliriz. Ben bu diyalektiği bindiğim trende, otobüste, vapurda, dolmuşta her gün düşünüyorum, her gün kutluyorum. Kalabalıklara sevgi ve şükran ile bakıyorum.

Ya siz, siz en son ne zaman yanınızda oturan hiç tanımadığınız kadına, adama veya çocuğa içinizden “İyi ki varsın, seninleyken daha güçlüyüm” dediniz? Demediyseniz, hiçbir zaman geç değil, dayanışmanın gücünü hissetmek bir düşünmek payı ötede.

Bu yazım Martı Dergisi Nisan sayısında yayınlanmıştır.

275 Milletvekili Kadın


Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KADER), “Eşit temsil, Gerçek demokrasi, Yeni anayasa ve Engelleri aşmak için 275 kadın” sloganı ile 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak Genel Seçimlere yönelik kampanya başlattı.

Kampanyanın net hedefi 24. dönem Milletvekili Genel Seçiminde T.B.M.M.’ne 275 milletvekili kadın sokabilmek.

Hangi partiden, hangi ideolojiden olursa olsun, Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınların ülkenin yasama  gücüne sahip T.B.M.M.’de hakkı olan temsil sayısına ulaşmalı.

Bu nedenle biz kadınlar ne yapmalıyız?

1. Seçim sürecinde milletvekili kesin aday listelerine daha fazla kadın adayın yer alabilmesi için siyasi partilere baskı yapmalıyız.

2. Oy kullanırken iki, hatta üç kere düşünmeliyiz. Seçim bölgelerinde kadın milletvekili adaylarını seçilemeyecekleri kadar geri sıralara iten partilere tepkimizi vereceğimizin mesajını farklı yöntemlerle iletmeliyiz.

3. 275 Milletvekili Kadın Kampanyasını bloglarımızda, Facebook, Twitter, Linkedin, vs. gibi sosyal ağlarda duyurmalıyız. 1,5 ayımız var önümüzde !!

4. Bu seçimde olmasa da gelecek seçimlerde milletvekili adayı olmayı düşünmeye başlamalıyız.

5. Bölgemizde bağımsız kadın milletvekili adayları varsa, onlara oy vermeliyiz.

Kurumsal İK Blogu; Microsoft JobsBlog

Geçenlerde Linkedin’de dolaşırken Microsoft’un sosyal ağ üzerindeki kurumsal sayfasına, oradan da kurumsal İK blogu JobsBlog‘a ulaştım.  İşe alımcılar, çalışanlar ve işe alım süreçlerine dahil olmuş adayların Microsoft hikayelerini, ipuçlarını ve görüşlerini okuyabileceğiniz nefis bir İK blogu Microsoft JobsBlog.

Blogda üç ana kategori bulunuyor; ‘Microspotting‘ kategorisinde Microsoft’da çalışan profesyoneller tanıtılıyor. Çok bilgilendirici bulduğum ‘DearJobsBlog‘ kategorisinde ise işe alım süreçlerine dair okuyuculardan gelen sorulara yanıt veriliyor. Bits & Bytes kategorisinde de Microsoft’ta kariyer yapmanın ne demek olduğu, kurum kültürünü, sosyal sorumluluk, çeşitlilik gibi çok önemli İK unsurlarına vurgu yapılmış.

Ana menüde yer alan Apply – Başvuru seçimi okuyucuyu Microsoft Kariyer portalına ulaştırıyor. Şu anda global olarak açık olan pozisyonların bilgilerine erişebildiğiniz portala özgeçmişinizi bırakarak kayıt olunca da Microsoft Yetenek Ağı’na (Talent Network) dahil ediliyorsunuz.

Blogun profesyonel geçmişleri farklı toplam 16 yazarı var. Yazar bilgilerine About-Hakkında seçeneğinden ulaşabilirsiniz.

Microsoft JobsBlog’u çok beğendim, içinde ciddi emek ve bilgi var. Eğer Trükiye’de de bu emeği ve bilgiyi vermeye hazır İK profesyonelleri var ise bence durmasınlar, onlar da kurumlarına ait İK uygulamalarını paylaşabilecekleri bir blog açarak İK pazarlaması ve işveren markası adına güzel bir çalışma gerçekleştirsinler.