İpek Aral tarafından yazılmış tüm yazılar

Hayatı Doldur – Çanakkale 18 Mart Üniversitesi

Dün Hayatı Doldur Mini MBA Ağitim programının yedinci durağı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’ndeydim.

Eğitim salonu dolu, katılımcılar çok ilgiliydi. Öğrencilerin bu ilgisi, soruları, paylaşımları, görüşleri eğitim gidişinde yol gösterici, herkes için öğretici oldu. Canlı mülakatlar esnasında bol bol güldük sevgili Oğuz sayesinde, onun medeni cesaretinden ilham aldık. Bu arada tüm salonla hemfikir olduğumuz konulardan bir tanesi de yabancı dil gelişimi üzerine idi, diğer üniversitelerde de olduğu gibi.

Eğitim sonunda verilen “Çanakkale Destanı” hediyem ise  benim için çok önemli ve bilgilendirici bir kaynak olarak kütüphneme girdi. Buradan tekrar tüm 18 Mart Üniversitesi öğrencileri ve organizasyondaki müthiş çalışmaları ile Girişimcilik Kulübüne teşekkür ediyorum.

8 Mart 2011 Salı gibi Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ndeyim. Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin benim için önemi ayrı, çünkü çok sevgili dostum öğretim görevlisi Özlem Çevik ile birlikte olacağım orada, ne büyük mutluluk 🙂


Hayalleriniz Kadar İleriye

Kendimi bildim bileli büyük hayallerim oldu. Ben uzayda dolaşandım, ben milyonların önünde konuşandım, ben büyük işlerin altına imza atandım.

Hayal kurmak bir disiplin. Hayallerin aydınlığında düşünmek, hayallerin kılavuzluğunda işten işe koşmak, hayallere ulaştıkça coşmak ve onlara daha da fazla bağlanmak. Büyük veya küçük, hayaller, bireyin yegane gerçekleridir, kimliğidir, geleceğidir aslında. Bir insan kaynakları uzmanı olarak ben böyle yaklaşırım hayallere.

İş görüşmelerinde adaylarıma hayallerini sorarım. Çoğunluk bana “öyle büyük hayellerim yok” veya “ben gerçekçiyim, hayal kurmam” şeklinde cevap verir. Şaşırırım, üzülürüm. Elbette hayal kurmamak da bireysel bir seçimdir hayat adına. Ama, düşünüyorum da, iş görüşmelerinde genelde en beğendiğim adaylar, bu sorumu yönelttiğimde de en özgün, en iddialı cevapları üretip, beni kendilerine hayran bırakanlardır.

Hayaller sınırsızlıktır, özünde en büyük haslet ve hasretlerimizi biriktirirler içlerinde. Hayallerimiz gündelik hayatımıza değerlerimiz ve meraklarımız şeklinde yansırlar. Ve insanlar aslında yetenekli oldukları konularda meraklıdırlar. Çünkü bir konuda yetenekli olmak, o konuda herkes on birim enerji harcarken yeteneklinin bir birim harcayarak bütüne hakim olabilmesi gibi bir sonuç doğurur. Dolayısıyla, yetenek merakı, merak üretme motivasyonunu tetikler. Üreten insan başarır, hedeflerini tutturur ve adım adım hayallerine ulaşır.

Çok basite indirgeyerek aktardığım süreç ömüre yayılır. İşte bu yüzden bir bireyin hayallerinin içeriği gündelik yaşamının ve geleceğinin de aynasıdır.

Bana “hangi konu ile ilgileneyim, hangi konuda yetenekliyim bilemiyorum” diyenlere hayal kurma özgürlüklerini kullanarak kendilerini keşfedebileceklerini söylüyorum. Beynimiz bize hayal kurma yetisini elbette boşuna vermedi. Bu becerimizi kendimizi, hayatımızı, ilişkilerimizi, işimizi, çevremizi, dünyamızı geliştirmek için kullanalım, hayallerimizi yaşamımımızın baş besini haline getirelim.

Bu yazım Martı Dergisi Mart 2011 sayısında yayınlanmıştır.

Üniversiteliler !! UçArı’11 Ulusal Vaka Analiz Yarışması’na Başvurular Başladı!

İTÜ Endüstri Mühendisliği Kulübü (İTÜ EMK) tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenecek UçArı Ulusal Vaka Analizi Yarışması başvuruları başladı. Türkiye’deki tüm üniversite ve bölümlerden 3.- 4. sınıf lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin katılabilecekleri Anadolu Grubu’nun ana sponsorluğunda gerçekleşecek organizasyonun başvuruları 28 Şubat- 28 Mart 2011 tarihleri arasında devam edecek. Başvuruların ardından 28 – 31 Mart tarihleri arasında gruplar çözümlerini takım liderleri aracılığıyla çözümlerini iletecek. Çözüm önerileri değerlendirildikten sonra ilk 8’e kalan ekipler finalde yarışmaya hak kazanacaklar.

Gruplar 29 Nisan – 1 Mayıs tarihlerinde kamp havasında gerçekleşen final programının ilk gününde gerçek bir vaka üzerinde çalışacaklar. Her türlü bilgiye ulaşmanın (telefon, internet, kitap..vs ile) serbest olduğu 5,5 saatlik vaka çözümünden sonra hazırlanan sunumlar Anadolu Grubu üst düzey yöneticileri ve akademisyenlerden oluşan juriye sunulduktan sonra ilk 3’e giren ekipler belirlenecek.

Katılımcılara farklı bir deneyim imkanı sunan UçArı’nın ödülleri de oldukça farklı. Bu yıl da yine Para Ödüllerinin yanı sıra çok farklı ödüller verilecektir.

1. Gruba: 4.000 TL + Slovenya IEDC Bled School of Management yaz programı
2. Gruba: 3.000 TL + Haier’den notebok.
3. Gruba: 2.000 TL + Dedeman Bodrum’da Hafta Sonu Tatil

Diğer Ödüller

Kültür Turu: Tin Tin Tur’dan grupların tercih edecekleri bölgelerde hafta sonu konaklamalı yurtiçi tur

Sertifikalı Egitim: Eğitişim’den Kazanan gruplardan IK, Satis,Pazarlama, vb gibi grup üyelerinin tercih edecekleri bir alanda 6-8 hafta arasinda degisen egitim.

MP4: Teasan’dan kazanan gruplara MP4

Finale kalarak bu ödülleri kazanmak istemez misin? UçArı kendine güvenen tüm öğrencileri yarışmaya davet ediyor.

* Organizasyona katılım ücretsizdir.
* Organizasyonda okul ve bölüm kısıtlaması yoktur.
* 3.- 4.sınıf lisans ve yüksek lisans öğrencileri başvurabilir.
* Gruplar, 3 veya 4 üyeden oluşmalıdır.

Soru ve önerileriniz için [email protected] adresine e-posta gönderebilirsiniz.

Ayrıntılı bilgi ve Başvuru için:
www.ucari.itu.edu.tr

Hayatı Doldur – Konya Selçuk Üniversitesi

Dün Hayatı Doldur Mini MBA Eğitim Programı ile Konya Selçuk Üniversitesi‘ndeydim. Salon 1000 kişilikti ve bu sayede de şimdiye kadarki en kalabalık öğrenci grubu ile beraber oldum diyebilirim. Ne keyif, ne heyecan 🙂

Selçuk Üniversitesi öğrencilerinin eğitim boyunca sorularıma katılım seviyesi ve özellikle de canlı mülakata çıkma cesareti gösteren arkadaşların performanları beni çok etkiledi. Farkettim ki, Konya üniversite gençliği ciddi üretim içinde. Kim söz alsa çok özgün işlerinden, projelerinden bahsediyor. Dinledikçe gururlandım. Bir de yabancı dil bilgisi seviyeleri ilerlese kimse tutamaz Selçuk Üniversitelileri !!

Hayatı Doldur Mini MBA Eğitim Programının organizasyonunun Konya etabında coşku ile çalışan İstatistik Topluluğu ekibine çok teşekkür ederim.

Şimdi sırada 6 Mart 2011 Pazar günü 18 Mart Çanakkale Üniversitesi var, Çanakkale Merkez’e ilk defa gideceğim, merakla bekliyorum 😀

Hayatı Doldur – Hacettepe Üniversitesi ve O.D.T.Ü. / Ankara

Hayatı Doldur Mini MBA Eğitim Programının beşinci durağı Ankara Hacettepe Üniversitesi ve O.D.T.Ü idi. Mesleğim üzerine memleketimde eğitim vermiş olmak gerçekten çok güzel bir duygu.

Eğitim salonunda sadece Hacettepe Üniversitesi öğrencileri değil, O.D.T.Ü, Bilkent, Gazi Üniversitelerinden de gençler bulunuyordu. Eğitimine katılım seviyesi çok memnun ediciydi. Ankara’da gençler yönelttiğim sorulara çok rahat cevap verdiler, cevaplarındaki yaklaşımları çok akılcı, sorgulayıcı ve olumlu idi.

Bazen seminer sırasında “keşke şu an işe alım yapacak olsam” diye geçiriyorum. Öğrenciler arasında seminer süresince fark yaratan, bir işletmede çok verimli çalışabilecek gençleri çok rahat tespit edebiliyorum. Hepsi gelecek için potansiyel adaylarım benim 🙂

Hayatı Doldur Mini MBA Eğitim Programına organizasyonel olarak destek veren Hacettepe Üniversitesi İşletme Kulübü‘ne çok teşekkür ederim.

Bundan sonraki durağımız Konya Selçuk Üniversitesi, iş nedeniyle sık sık gittiğim Konya etabını merakla bekliyorum.

Kıbrıs Lefke Avrupa Üniversitesi’nde Gelecex İle


Dün, Gelecex‘in organizasyonu ile Kıbrıs Lefke Avrupa Üniversitesi‘ndeydim. Bu yolculuk benim için birçok açıdan ilkti. Kıbrıs’a ilk gidişimdi, Kaynağım İnsan üzerinden yapılandırdığım ilk konuşmaydı.

Cumartesi sabahı okulun kampüsünde dolaşmaya başladığımızda saat 08:30’dü ve kapıdaki güvenlik görevlilerinden başka hiçbir kimseye rastlamamamız beni biraz kaygılandırdı. Yoksa salon dolmayacak mıydı? Cumartesi günü öğrenciler tatil yapmayı mı tercih edecekti?

Konuşma saatim olan 13:00’e yaklaştıkça kaygımın yersizliğini gördüm. Salon dolmanın ötesinde, konuşmamı ayakta dinlemek zorunda kalan yüzlerce genç ile doldu. Böylesi bir ilgiyi etkinliğe toplamayı başaran Gelecex ekibini tebrik etmek isterim.

Konuşmamın başında Kaynağım İnsan öncesindeki profesyonel ve özel hayatımı kısaca özetledim. Blogu açmaya karar vermem ve sonrasında hızla değişen, büyüyen, zenginleşen son iki senem ise bir saati aşan konuşmamın geri kalan bölümünü oluşturdu. Öğrencilerin İnsan Kaynakları süreçlerine yönelik meraklı sorularını cevaplayarak da konuşmamı noktaladım.

Kıbrıs’daki öğrencilerin ilgisinden çok memnun kaldım, dilerim onlar da benden memnun kalmıştır. Dilerim bir daha görüşürüz.

🙂

İpek Aral Kişioğlu ve Dr. Marie Abak

Hayatı Doldur – Uludağ Üniversitesi / Bursa

Bugün Hayatı Dordur Mini MBA Eğitim programının Bursa durağı olan Uludağ Üniversitesi’ndeydim. Etkinlik salonu dolu, öğrenciler ilgiliydi.

Belirli periyodlarla verdiğim aralarda gelen sorular bazen eğitimi de şekillendiriyor. Bu sefer talep üzerine kendi özgeçmişimi paylaştım dinleyicilerle. Ayrıca işveren markası üzerine iki video göstermem, X ve Y kuşaklarından bahsetmek bugünün eğitiminin yeniliklerindendi.

Bakan ziyareti nedeniyle salonu bir saat kadar erken boşaltmak zorunda kalmamız, canlı mülakat örneklerini kısıtlamama neden olsa da, öğrencilerin genel olarak mülakatlar konusunda vermek istediğim mesajı alabildiğini düşünüyorum.

Hayatı Doldur Mini MBA eğitim programına organizasyon süresince destek veren Uludağ Üniversitesi İşletme Kulübü’ne ayrıca teşekkür ederim.

Bundan sonraki durak memleketim Ankara, heyecanla 28 Şubat 2011 Pazartesi gününü Hacettepe ve O.D.T.Ü buluşmasını bekliyorum.   😀

Sosyal Medyada İnsan Kaynakları ve İşveren Markası

Yukarıdaki sunumu bugün, yani 23 Şubat 2011 Çarşamba günü İTÜ İK Zirvesi’ndeki “Sosyal Medyada İnsan Kaynakları ve İşveren Markası” konulu konuşmam esnasında kullandım.

Sunumun 20. slaytında Intel, 24. slaytında Disney/ABC  Entertainment’a ait işveren markası videoları bulunuyor. Bu videolardan Intel’i daha önce Kaynağım İnsan’da paylaşmıştım. Disney / ABC Entertainment’a ait olanı ise bu hafta içinde paylaşacağım.

İTÜ İK Zirvesi’ne gelince, ben büyük mutluluk duydum katılımın fazlalığından, dinleyicilerin tam dikkat anlattıklarımı dinlemelerinden. İnsan sahne tarafında olunca öğrencilerin ne zaman ilgilerinin dağıldığını hemen farkedebiliyor ve böyle bir kopmayı İTÜ’de hiç hissetmedim. Keşke biraz daha fazla zaman olsaydı, bazı konulara daha detaylı değinebilseydim diyorum şu an. Belki gelecek sefere.

Teşekkürler İstanbul Teknik Üniversitesi 🙂

Fotoğraf: Melike Koca, teşekkür ederim 🙂