Kategori arşivi: Seçme Yerleştirme

Stajın Varsa Gel

Yeni mezun bir genç, karşımda oturuyor, temiz bir özgeçmiş yazmış, ellerine sağlık. Ama arıyorum, arıyorum, dört yıllık üniversite hayatı boyunca uzun geçen yaz tatillerinde neler yaptığını göremiyorum, okuyamıyorum. Soruyorum “Stajlarınızı yazmayı mı unuttunuz?

Hayır, karşımdaki bu genç stajlarını yazmayı unutmuş değil, dört yıl boyunca tatillerde hiç staj yapmamış.

Mühendislik bölümlerinde okuyan öğrencilerin lanet ettikleri bir zorunluluktur stajlar, onlarsız okuldan mezun olunamaz. Keşke aynı zorunluluk sosyal ve idari bilimlerde okuyan öğrencilere de getirilse. O zaman etrafta “ben ne yapacağım?” diye dolanan bir sürü genç görmezdik.

Eğitim şart” der gibi sürekli tekrarlıyorum yakınıma gelen gençlere “Staj şart“.

Neden?

Stajlar, bir gencin kariyeri adına ne istediğini değil, ne istemediğini anlamasını sağlar.

Stajlar, bir gencin kurumsal ortamdaki atmosferi ilk kez soluduğu zaman dilimidir. İşyerleri, iş ilişkileri okul hayatına benzemez. Stajlar bu gözlemi yapmak, ortamla, iş arkadaşları, yöneticiler ile empati kurmak için en mükemmel fırsattır.

Staj süreçleri bir gencin yetkinlikleri, kişilik özellikleri bakımından kendisini sorgulayabileceği çok önemli bir süreçtir. Gerçek hayata atılmış bu yarım adımda aslen kişi hayatının geri kalanının nasıl olacağını da sezinleyebilir. İş varsa çalışıp, iş yoksa boş oturmayı mı tercih ediyorsunuz? Aman dikkat ! Kariyeriniz boyunca da aynı tutum içinde olma ihtimaliniz yüksektir.

Mühendislik bölümlerindeki zorunluluk dışında, bireysel tercih ile staj yapmış olmak bir gencin işe, iş hayatına duyduğu hevesin göstergesidir.

Staj yapmış bir genç ile staj yapmamış olanın mülakatları birbirinden çok farklı seyreder. Staj yapan genç sanki yarın işe başlasa hemen üretken olacakmışcasına kendisine güvenlidir. Diğerinin işe karşı ürkekliğini hissetmek içinse İnsan Kaynakları profesyoneli olmanıza bile gerek yoktur.

Son söz olarak,

lütfen gençler, yaklaşan uzun yaz tatili boyunca yan gelip yatmayın, kendinize staj yapacak şirketler bulun ve bireysel gelişiminize yatırım yapın.

lütfen işverenler, işlerinizin verimliliğini arttırmak için staj yapmış gençleri tercih edin.

Google’da İşe Girmek İçin Mülakat Soruları

11 milyar dolara yakın ciro, 3 milyar doları geçen net kâr… Hiçbir kullanıcısından hiçbir hizmeti için para istemeyen Google internet dünyasının en çok kazanan operasyonu olma özelliğini yıllardır koruyor.

Tepe takımın personel prensipleri ilk günden bu yana değişmiş değil: sadece en iyilerle çalışmak.

Firma işe alım öncesi yaptığı zorlu görüşmelerle meşhur. İşe alınabilmek içinse mülakatlarda bir kişinin bile hakkınızda olumsuz görüş bildirmemesi gerekiyor. Başta ABD olmak üzere birçok ülkede araştırmalarda gençlerin ilk çalışmak istediği şirket olarak çıkan Google’ın mülakat öncesi testleri bile yeteri kadar zorlu. İşte sizin için seçtiğimiz birkaç örnek:

Bir otobüse kaç golf topu sığar?

Bozuk para boyutuna ininceye kadar sıkıştırıldınız ve kütleniz orantısal yoğunluğunuzu koruyacağınız kadar ufaldı. Ardından bir kıyıcı (blender) içine atıldınız ve 60 saniye içinde çalışmaya başlayacak. Ne yapardınız?

Veritabanının ne anlama geldiğini sekiz yaşındaki kuzeninizin anlayacağı bir şekilde açıklayın.

Saatin akrep ve yelkovanı günde kaç kere üst üste gelir?

A noktasından B noktasına ulaşman gerek ama başaracağın kesin değil. Ne yaparsın?

Dolabında o kadar çok tişört var ki seçmekte zorlanıyorsun. Daha kolay seçim yapmak için ne yaparsın?

Bir köyde her 100 evli çiftin birinde koca, karıyı aldatıyor. Her kadın kendi kocası dışında hangi erkeğin aldattığını biliyor. Köyde zina yasak ve kadına kocasının aldattığını ispatladığı anda öldürme yetkisi veriyor. Hiçbir kadın bu kurala karşı koyamıyor. Bir gün kraliçe köyü ziyaret ediyor ve en azından bir erkeğin zina yaptığını söylüyor. Ne olur?

Hep erkek çocuk istenen bir köyde aileler erkek çocuk doğuncaya kadar doğurmaya devam ediyor. Erkek doğarsa da artık çocuk yapmıyor. Bu köyde kızların erkeklere oranı ne olabilir?

Bir otoyolda 30 dakika içinde bir araca rastlama oranı yüzde 0,95 ise
10 dakikada rastlama oranı nedir?

Kolundaki saat 03:15. Akrep ve yelkovanın açısı kaçtır? (Sıfır değil!)

Dört kişi gece karanlığında bir ip köprüden geçmek zorunda. Ancak sadece bir el fenerleri var ve içindeki pil 17 dakika yetecek. Köprü aynı anda iki kişiden fazla taşıyacak kadar sağlam değil ve el feneri olmadan geçmek için çok tehlikeli. Her kampçının geçiş hızı da farklı. Bir 1 dakikada, diğeri 2 dakikada, diğeri 5 ve en yavaşı 10 dakikada geçebiliyor. Nasıl olur?

Bir partidesin. Sen ve arkadaşınla birlikte 10 kişi var. Arkadaşın seninle aynı gün doğmuş her kişi için 1 dolar vermek üzere bahse giriyor. Ama bulamadıkların için de 2 dolar alacağını söylüyor. Bu bahse girer miydin?

Dünyada kaç piyano akortçusu var?

Aynı boyda sekiz topun var. Hepsi aynı ağırlıkta ancak bir tanesi biraz daha ağır. Bir terazide sadece iki defa tartarak hangi topun daha ağır olduğunu nasıl bulabilirsin?

5’ten 1’e doğru azalan rütbelerle beş korsanın var. En rütbeli korsan toplam 100 altının nasıl bölüşüleceğine karar verme hakkına sahip. Ancak diğerleri de onun kararına oy veriyor ve yarısından azından oy alırsa öldürülüyor. Kendi payını en fazla tutup hayatta kalması için nasıl bir paylaşım yapmalı? (İpucu: Korsanlardan biri altının yüzde 98’ini alır)

** Bu yazı Test Zevki‘nden alıntıdır.

Benim yukarıdaki sorular hakkındaki yorumuma gelince … ilginç…düşündürücü ve kesinlikle bilimsel. Kimi soru tümüyle yaratıcılığı, hayata bakış açısını, pratik zekayı, kimisi ise sayılarla ne kadar sıcak ilişki içerisinde olduğunu ölçüyor adayın.

Mesela “Dünyada kaç piyano akortçusu var?” sorusunu ben sorsam şöyle cevaplar gelebilirdi ve ben adayın karakter analizinde hepsini ayrı ayrı yorumlardım;

– Bilmiyorum
– Çok
– Az
– 3478
– Toplam piyano sayısının beşte biri.
– Yaklaşık 3000
– Gerektiği kadar
– Ne saçma soru, siz biliyor musunuz? Dünya Piyano Akortçuları Cemiyetine mi sordunuz?
– Lisanslı mı, lisanssız mı ? Yoksa hepsi birlikte mi?

veya fenerle köprüden geçme sorusunda ilk başta 1 ile 2 dakikada geçen iki kişi diğer tarafa ulaşır. (etti 2)Sonra 1 dakikada geçen geri döner(etti 3). Sonra 5 ile 10 dakikalıklar karşıya geçer (etti 13). Karşı tarafa ilk başta geçmiş olan 2 dakikalık feneri alır ve 1 dakikalığı geçirmek üzere geri döner ( etti 15 dakika). 1 ile 2 tekrar diğer tarafa geçerler. (etti 17) 🙂

Yetkinlik Bazlı Mülakat

Üst ve orta kademe işe alımlarda paylaşımın karşılıklı verimliliği ve mülakat yapılandırmak açısından bu tarzda sorular görüşme esnasında rahatça yöneltilebilir.

1. İLİŞKİ YÖNETİMİ : Uzlaşmacı ve sabırlı bir tavır sergilediğiniz bir deneyiminizi anlatınız.

2. İŞ SORUMLULUĞU : Özverili çalışmanız sonucunda şirket hedeflerine önemli katkı sağladığınızı düşündüğünüz bir deneyiminizi anlatınız.

3. KARAR VERME : Bir karar alırken kararın artı ve eksilerini değerlendirdiğiniz bir durumu anlatınız.

4. ANALİTİK DÜŞÜNME : Karmaşık, içinde bir çok birbirini etkileyen faktör barındıran bir olayı analiz ettiğiniz bir deneyiminizi anlatınız.

5. ORGANİZASYON & PLANLAMA & KOORDİNASYON : Aynı anda değişik yerlerden gelen farklı isteklere zamanında cevap vermek durumunda kaldığınız bir deneyiminizi anlatınız.

6. ZAMAN YÖNETİMİ : İşlerinizi doğru bir şekilde öncelendirdiğiniziden dolayı, kısıtlı zamana rağmen başarı ile sonuçlandırdığınız bir görevinizi anlatınız.

7. PROBLEM ANALİZİ VE ÇÖZÜMÜ : Ortaya çıkabilecek büyük bir problemi meydana gelmeden önlediğiniz son olayı anlatınız.

8. RİSK ALMA : İş bitiriciliğiniz sayesinde önemli ve zor bir görevi tamamladığınız bir deneyiminizi anlatınız.

9. STRATEJİK BAKIŞ AÇISI : Sektör ve piyasa ihtiyaçlarını takip ederek kurumunuzda oluşabilecek talepleri öngördüğünüz bir deneyiminizi anlatınız.

10 .TİCARİ ODAKLILIK : Şirketinize önemli fayda getireceğini sezdiğiniz bir iş fırsatını nasıl değerlendirdiğinizi anlatınız.

11. EN BÜYÜK BAŞARI : Bugüne kadarki iş hayatınızı değerlendirdiğinizde en büyük başarınızı nasıl tanımlarsınız ?

Human Resources Specialist

General Qualifications

  • University degree in Labour Economics & Industrial Relations, Business Administration, Industrial Engineering or Economics,
  • Minimum 4 years of experience in HR functions preferably in industrial companies,
  • Significant experience in ISO 9001 standarts and documentation
  • Knowledge of Labour Law is an asset,
  • Good command of both written and spoken English,
  • Proficiency in MS office applications,
  • No military obligation for male candidates.

Competencies

  • An analytical, practical and result oriented personality combined with strong communication and teamwork skills,
  • Creative, persuasive and self-motivated.

Job Description

  • Lead and execute the HR functions of the Company like HR planning, budgeting and statistics, organizational development, recruitment, orientation, performance management, training, career management, compensation and benefits, motivation, R&D of HR functions within corporate strategies and objectives.


.

Yanlış Mülakat Sorularına Örnekler

Bugün sevdiğim bir iş arkadaşım bana bir arkadaşının başına gelenleri anlattı. Dinledikçe afalladım, afalladıkça sinirlendim, sinirlendikçe -güldüm- ve sonunda tek bir yorum yaptım : PES

Olay aşağıda yazacaklarımdan ibaret, okuyalım, düşünelim…

Söz konusu iş arkadaşımın arkadaşı iş görüşmesi için dıştan bakıldığında normal görünüp, içten dindar değil, “dinci” olan bir şirkete görüşmeye gidiyor. Mülakat sırasında sorulan sorulardan bazıları aşağıda sıralanmıştır, yorumu size bırakıyorum. Belki siz de benim “kibar” yorumuma katılırsınız.

1. Akşamları eve en geç kaçta dönersiniz ?
2. Sizi mahallenizde araştırsak sizin için ne derler ?
3. Hep böyle dar şeyler mi giyersiniz ?
4. Neden boşandınız ?
4. Anneniz tesettürlü mü ?
5. Anneniz evde ne yapar ?
6. Hayatta kendinizi en kötü hissettiğiniz an hangisi ?
7. Farzedelim sizi bir sapık telefon ile aradı, nasıl konuşursunuz ?
8. Eşinizden neden boşandınız ?

Bunlar kadını meta yerine koyan, sadece cinselliği düşünen sapkın beyinlerin üretebileceği sorulardır. Görüşmeye giden kişiye işi yapıp yapamayacağı hakkında hiçbir soru sorulmamıştır. İş üzerine sadece sabah saat 08:30’dan 19:30’a kadar çalışılacağı ve 15 dakikalık bir yemek arası olacağı belirtilmiştir. Arkadaşım bu olayı anlattıktan sonra kendisine rica ettim. ” Lütfen arkadaşına söyle, bana ona sorulan soruların hepsini yazsın “.

Bu bir insanlık dramı ve ayıbıdır. İşte ucunu bırakırsak Türkiye gittiği noktaya çok güzel bir örnektir olay. Körler gözünü açsın. Kökten dinciliğin erkeklerin gündelik hayatlarını etkilemiyor olması nedeniyle, erkeklerin bu tip sapkın davranışlara maruz kalan kadınlara karşı duyarsız ve durumu umursamaz davranmaları bence en büyük problemdir.

Mülakat sırasında sorulan en esaslı soru ise şu : Size nasıl güvenebiliriz, dürüst müsünüz ? ?

Sözü geçen mülakatı yapan zatı tanıyorum. İlk karşılaşmamızda -güvenilirlik ve dürüstlük- konusunda ona gülerek şu soruyu soracağım :

Bana baktığında ne görüyorsun ? Sence ben nasıl biriyim ?

Ben onun bana baktığında ne gördüğünü kendi adımdan iyi biliyorum. Bakalım ne cevap verecek ? Bakalım dürüstlük ve güvenilirlik kavramı bu kişi için neymiş ?

Ben aydın bir Türk kadını olarak ne mi yapacağım ? “Allah” kavramına yakışmayan bu adamlarla sonuna kadar savaşacağım.

Nasıl mülakat yapılır ?

Bana mesleğim hakkında en çok sorulan soru ise “Nasıl mülakat yapıyorsun?” dur.

Nasıl mı ?

Hazırlık aşaması : Mutlaka adayların elinden çıkmış CV’lerini görmek isterim. Hareket noktasında web siteleri kanalı ile gelen formatları kabul etmem. CV adayın ambalajıdır. Ambalajına özenmeyen insanlar mülakata 1-0 yenik başlarlar ve mutlaka CV’leri üzerine olan olumsuz görüşlerimi söylerim.

1. Hiçbir mülakatım birbirine benzemez. Hiç kimseye aynı soruyu sormam. Klişe İK sorularını asla kullanmam. Her insan farklıdır. İnsanlara makina muamelesi yapmak saygısızlıktır.

2. Asla karakter analiz testleri kullanmam. Karakter analiz testlerini mülakat yapmayı beceremeyenler ve tembeller kullanır.

3. Mülakat sürecinde genel itibariyle beğendiğim bir aday beni herhangi bir şekilde kızdırırsa bunu açık açık söyler ve tartışırım.

4. Teslim olmayan adayla asla uğraşmam.

5. İşi bilen adayla sohbet ederim, işi bilmeyen, vasat adayla mülakat yaparım. ( soru-cevap)

6. İngilizce soruları kolaylarından seçerim.

7. Adayların yüz, el, beden yapılarına ve el yazılarına bakarım. (Özellikle kulaklar, burun, eller.)

8. Birebir şirket pazarlaması yapma mantığından hareketle şirketi çok iyi ve özenle anlatırım. Asla savsaklamam.

9. Mutlaka ve mutlaka maaş beklentisini öğrenirim.

10. İstersem bir gün içinde 40 kişi ile görüşeyim, adayları gülerek karşılar, gülerek uğurlarım.

Final : Adaylara cevap süresi belirtirim. Telefon almazlarsa olumsuz olduğunu bilmelerini isterim.

Mesela yüz hatlarına baktığımızda beni dehşete düşüren iki lider var : Bush ve Ahmedi Nejad. Ahmedi profesyonel yalancı, kendini adayan, zeki ve genel yapı olarak pozitif biri ( gözler – çok tehlikeli ), Bush’un ise yıkıcı, aşırı uçların insanı olduğunu çok net söyleyebilirim. ( gösterilmeye çalışıldığı gibi aptal olmanın tam tersi zeki, aşırı sinirli, negatif bir tip: burun, çene, kulak, kemik yapısı.) . İkisinin ortak özelliği tek başlarına kaldıklarında ikisi de son derece korkaklar ve korktuklarında direkt yalana başvuruyorlar. Bu aşamada ikilinin tarz farkı ortaya çıkıyor. Ahmedi Nejad organize ( yapılandırılmış, öncesi ve sonrası belirli ), Bush adi yalancı ( anı kurtarmaya yönelik ) . Bu nedenle Ahmedi Nejad gibilerini ben profesyonel yalancı olarak nitelendiririm. Kendi yalanlarına kendileri de inanır, zekiliği sayesinde herkesi inandırır ve bu yalanlar üzerine yaşam sistemini kurar. Bush kendi yalanına kendisi de inanmadığı için sürekli komik duruma düşer. Rusya – Putin Ahmedi Nejad ile Bush arasındaki ilişkinin kilit noktasında durmaktadır. Allahtan bizimkinin ( Erdoğan ) kafası bu tip dünyevi ( ! ) işlere çalışmamaktadır !!! . Ama karısı için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim ! Emine Erdoğan’nın birgün kulaklarını görebilirsem ( imkansız herhalde ! ) tam tespitlerimi yapabilirim.

İşe özellikle yüzü dengeli insanları almaya özen gösteririm. Her insanın yüzünün bir baskın noktası vardır. Örneğin benim yüzümde doğuştan değil ancak sonradan olan izler baskın noktadır. İşini bilen bir İK’cı bu baskın özellikten hareketle beni çok rahat çözebilir. ( zor tabii 🙂 🙂 ) Mesela şu an önümde cd’si duran Paul Weller’ın kulakları çok ilginç, sıradışı, en çarpıcı hatta bence hipnotize edici yeri. ( böyle bir kulak yapısı saatlerce oturulup izlenebilir) Cılız kirpik yapısı duyarlılıktır.

İlginç ve trajik ilan

Bir büyük şirket aşağıdaki pozisyonda müdür arıyor. Böyle bir pozisyon ismi, firmanın iç yapısı hakkında öyle çok bilgi aktarır ki insana. Bilgilerin hiç de olumlu yönde olmadığını da eklemeliyim herhalde.

İNSAN KAYNAKLARI KALİTE DENETİM ve PERSONEL MÜDÜRÜ (SIKKDPD03)

  • İş Kanunu, SSK ve bordro tahakkuku konularına hakim
  • İş ve Süreç analizleri, İK planlaması, seçme-yerleştirme oryantasyon
  • Bütçelendirme, ücret ve performans yönetimi deneyimli
  • Teşvik/Ödüllendirme ve sistem konularında becerikli
  • Koordinasyon sürdürme ve geliştirme becerilerine sahip
  • Tercihen Nebim programı bilen
  • Yazılı ve sözlü iletişimi güçlü
  • Aktif araç kullanabilen
  • Seyahat engeli olmayan
  • Askerlik hizmetini tamamlamış (Erkek adaylar için )

Tespit 1: İlanda şirketin üç fonksiyonu bulunmaktadır : 1-İK 2-Kalite Sistemi(leri) 3-Personel
Bu üç temel fonksiyonun, şirketin büyüklüğü düşünülürse tek elden çıkması, eğer söz konusu işler olması gerektiği nitelikte yapılıyorsa imkansızdır.

Tespit 1 – Sonuç 1. Belirtilen işler ehil olmayan kişiler tarafından yürütülmektedir.

Tespit 1 – Sonuç 2 : Bu işlere bakan bir kişi veya kişiler zaten bulunmamaktadır.

Tespit 1 – Sonuç 3 : Pozisyon içinde geçen “Kalite Denetimi” tanımlaması talep edilen özellikler kapsamında bakıldığında tam bir muammadır. Şirket acaba neyi kasdetmektedir ? Kaliteli insan kaynağı mı veya örneğin ISO gibi standartları net spesifik bir Kalite Yönetimi Sistemi içinde çalışan İnsan Kaynağı bölümünün denetimimi, eğer ikincisi ise acaba müdürümüz uygulayıcı mıdır, denetleyici midir ? Bizim müdürümüz ne iş yapacaktır ? İş Yönetiminde bir kişinin kendi işlerinin hem uygulayıcısı, hem de resmi denetleyicisi olamayacağı bilinmemekte midir ?

Tespit 1 – Sonuç 4 : Bu pozisyonu dolduracak kişi % 90 sadece Personel ayağını yürütecek, geri kalanını da “sanki yapıyormuş” gibi yapacaktır. İlandan da görüleceği gibi zaten olası müdürün aslında Personelci olması istenmektedir. -İnsan Kaynakları Kalite Denetimi- tanımlamaları aranılan Personel Müdürlüğü pozisonunu ‘yıkamak ve yağlamak’ için başa takılmıştır.

Tespit 2: İlanı veren kişi veya kişiler İş ve Süreç Yönetim teorisi ve uygulamaları konularında ciddi bilgi eksikliğine sahiptir.

Tespit2 – Sonuç 1 : Üst Yönetimin sözü edilen iş süreçlerine ait teoriler ve pratik yönetimleri hakkındaki bilgi eksikliği, varolan kadroyu iyi yönetememe, sağlıklı iş talep edememe, iş geliştirememe ve işleri denetleyememe durumunu bize çok net gösterebilir.

Tespit 2 – Sonuç 2 : Üst Yönetimin iş süreçleri ve pratikleri hakkındaki bilgi eksikliği bu pozisyona oturmaya cesaret edebilecek ( ! ) müdürden insan ötesi taleplerde bulunma sonuçlarını doğuracaktır.

Tespit 3 : Mevcut kadro Üst Yönetimin bilgi eksikliklerini kapatacak nitelikte değildir. Öyle olsalardı, firma bu tip tanlış yapılandırılmış bir ilan çıkmazdı. Eğer Don Kişot’luğa özenmiyorsanız, böyle bir iş yerinde çalışmak ehil bir kişi için mesleki intihardan başka birşey olmaz.

Tespit 3 – Sonuç 1 : Böyle bir pozisyona oturmak isteyecek kişinin ilk sorusu “ekibim kaç kişi? ” olmalıdır. Verilecek cevabın ne olabileceğini tahmin edebiliriz.!!!

Tespit 3 – Sonuç 2 : Bu pozisyona gözü kapalı, gönül rahatlığı ile oturabilen kişi de zaten iş bilmiyordur. İş bilmediği içinde şirkete hiçbir faydası olmayacaktır. Körler sağırlar birbirini ağırlar. Hatta “bir sürü fonksiyon bana bağlı” diye hava bile atacaktır. Mesela ben böyleleri ile konuşurken iki, üç soru sorarım, aldığım cevaplar sonrasında o kişiye karşı “vah vah vah” diyerek ebediyete kadar susarım.

Tespit 4 : Eğer İK gazete veya web sitelerindeki bütün ilanları inceleyecek olursak, maalesef Türkiye’deki dörtte üç kuruluşumuzun konusunu ettiğimiz şirketten pek de farkı olmadığını görürüz.

Tespit 4 – Sonuç 1 : Ben iş değiştirmeyi düşünsem, istediğim gibi bir ilan yılda 1-2 çıktığı için, bu ilanları hiç görememe ihtimalin çok yüksek olur.

Tespit 4 – Sonuç 2 : PATRON, ÜST, ORTA VE ALT KADEME …. EĞİTİM ŞART.

NOT : Türkiye’deki şirketlerin yapılanları ve işleri nasıl yürüttükleri hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız verdikleri iş ilanlarını takip edin. İlanlarda kullanılan bir kelime bile içinde birçok detay barındırır.