Kategori arşivi: Sosyal Medya

Kariyer Sitelerinin Mobille İmtihanı

Mobil, her geçen gün hayatımızda daha çok yer kaplayacak. Alışveriş yapmak, televizyon izlemek, sosyal ağlara bağlanmak derken artık iş başvurularını da mobil olarak yapar duruma geleceğiz.

Akıllı (smart) telefon kullanımının artması ve tabletlerin yaygınlaşmaya başlamasıyla her geçen gün artan hızda mobilleşiyoruz. Her an online olduğumuz bu yeni çağda “hız” yaşamımızda daha da önemli bir hale geliyor. (ABD’de 2014′e kadar her 3 internet kullanıcısından 1′i tablet sahibi olacak. Bu da yaklaşık 90 milyon ABD’linin tablet sahibi olması demek.)

Ülkemizdeki iş başvuruları dikkate alındığında henüz “mobil” pek etkin bir yol değil. Çoğu kariyer sitesinin mobile yönelik uygulaması olmamasına karşın mobile özel  bir sitesi dahi yok. Belki şuanda tam anlamıyla böyle bir talep yok diyebilirsiniz ancak işsizliğin bu denli yüksek olduğu bir ortamda iş arayan biri olsanız zaman kaybetmeden, otobüste yolculuk ettiğiniz sırada bir yandan iş ilanlarını görmek ve o anda başvurmak istemez misiniz?


Monster
, mobil kullanıcılara yönelik çalışmalarda bulunan, bu konuda en başarılı kariyer sitesi. Iphone ve Android için ayrı ayrı geliştirdikleri uygulamaları mevcut. Bu sayede cep telefonunda iş arama işlemi yapabilir ve başvurunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Monster global konumunun getirdiği avantajları hızlıca değerlendirebilirse, mobilde önemli bir avantaja sahip olacaktır. Ayrıca Monster’ın Facebook için geliştirdiği BeKnown uygulamasını da burada hatırlatmak isterim.

Secretcv‘nin mobil sayfası m.secretcv.com adresiyle cep telefonunuzla ilan arayıp, başvurunuzu gerçekleştirebiliyorsunuz. Böylelikle iş aramak cep telefonuna kadar inmiş oluyor! Secretcv’nin artan mobil kullanıcı sayısını baz alıp, bu yönde bir çalışma yapması önemli bir adım. Ayrıca Secretcv, iş yerinde çalışırken yeni bir iş için arayışta olan adayların da kişisel mobil cihazlarıyla rahatça iş arayabileceklerini vurguluyor. Bu nokta gerçekten de doğru (:

Kariyer.net ilanları Facebook’daki sayfasında zaman zaman paylaşıyor. Postun hemen altında “mobil kullanıcılar için” ibaresiyle ilan içeriği yorum olarak ekleniyor.  Ancak o anda cep telefonuyla ilan detayını okuyan ilgili aday, maalesef bu ilana o anda başvuruda bulunamıyor. Bir an önce bilgisayar bulmalısınız!

Kariyer.net’in mobile yönelik her hangi bir uygulaması bulunmuyor. Anlaşılan Facebook’u aşağıdaki şekilde kullanmak şimdilik işlerini görüyor!


Yenibiris.com
 ilan sayfasına link verecek şekilde Facebook’da ilan paylaşımı yapıyor. Bu da mobil kullanıcıların sayfayı kullanmasını imkansız hale getiriyor. Bugüne kadar yapmış olduğum araştırmalarda Yenibiris.com’un bir mobil servisi olduğu bilgisine ulaşmamıştım. Anasayfalarında dahi böyle bir bilgiye erişememiştim.

Ancak bu yazıyı yayımladıktan sonra aşağıda takip edebileceğiniz gelişmeler yaşandı ve Yenibiris.com’un 2010′un yaz aylarından bu yana mobil site üzerine çalışmalar yürüttüklerini öğrenmiş olduk. 28 Kasım tarihli basın bültenleriyle tam da benim yazıyı yazmış olduğum tarihte (büyük tesadüf) mobil sayfalarıyla ilgili yeni gelişmeleri duyurmuş oldular. Bu gelişmeler beni oldukça sevindirdi çünkü Yenibiris.com’n sahip olduğu mobil sayfalarının fonksiyonları tam da istediğim gibi olmuş.

Edit: 01.12.2011

Not-1: Detaylı inceleme ve araştırmalarda bulunarak yazıları hazırlarım. Dün Yenibiris.com’un iletişim ajansından aldığım mail ile bana Yenibiris.com’un m.yenibiris.com ve mobile.yenibiris.com adresleriyle erişilebilen mobil sayfaları olduğunu bildirdiler. Ben de kendilerine böyle bir bilginin Yenibiris.com’un sayfasında ve ve internette hiç yer almadığını bildirdim. Mail aldıktan sonra tekrar bir araştırma yaparak atlamış olduğum bir bilgi olabilir mi diye kontrol etmek istedim. Ardından

http://www.haberler.com/yenibiris-com-tum-mobil-cihazlarda-calisan-mobil-3155734-haberi/

bu linkteki haberi buldum. Haber (basın bülteni) benim yazıyı hazırladığım tarihte yani 28.11.2011 tarihinde yayına alınmış. Haberde Yenibiris.com’un mobil sitesini yenilediği geçiyor. Yenibiris.com bugüne kadar ciddi bir tanıtımda bulunmadı. Bundan sonra mobil sayfasını geliştiren Yenibiris.com mobilde daha etkin bir rol oynayacaktır. Elbette Secretcv gibi bunu iyi duyurabilirlerse…

Not-2: Yenibiris.com’dan Açıklama Geldi – 01.12.2011

“Yenibiris.com mobil sitesi 2010 yaz başında yayına açılmıştı. Ancak sadece ilan aramak üzerine kurguluydu. 2011 yaz aylarında ise eklenen yeni fonksiyonlar ile yenileyerek geçtiğimiz günlerde yayına alındı. Tüm mobil cihazlarda çalışan sitenin Iphone, Android ve Owi uygulamaları da yakın zamanda devreye alınacak.”

Sonuç olarak artık biliyoruz ki Yenibiris.com’un mobil siteleri mevcut ve özellikleri oldukça fonksiyonel. Bunlardan bazıları şu şekilde:

Bu mobil site sayesinde adaylar bulundukları her yerden mobil cihazları aracılığıyla iş arayabiliyor, ilanlar arasında detaylı arama yapabiliyor, seçtikleri ilanları detaylı olarak inceleyebiliyor ve niteliklerine uygun ilanlar yayınlandığında telefonlarına mobil uyarılar alabiliyor. Aynı zamanda adaylar ilanlara başvuru yapabiliyor

Kariyer sayfalarının her geçen gün niteliksiz, güncelliği sorgulanan ve yığın olmuş özgeçmiş havuzu, nitelikli adaylara ulaşmak isteyen şirketlerin ilk tercihi olma yolunda güç kaybedecektir. İşlevsellik açısından birçok riskle karşı karşıya olan kariyer siteleri, gelişen teknolojiyi okuyup, sistemlerine uyarlamakta geç kalmaları dahilinde bu risklerin daha hızlı ve daha etkili kendilerini etkilemelerine olanak tanımış olacaklar. Bu noktada LinkedIn’in de kariyer sitelerinin önüdeki en büyük rakip olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.

Artık sosyal ağlarda ve mobilde iş arama devrine giriyoruz…

 

Erman Akdeniz
www.ermanakdeniz.com

 

 

Sosyal Medya’nın İnsan Kaynakları’na Etkisi

İnsan, onun bilgisi, tecrübesi, yeteneği kurumların en değerliği  varlığı. Dolayısıyla kurum içindeki insanların performansına doğrudan veya dolaylı etki edebilen her faktör biz İK’cıların gündeminde en ön sıralarda yer alıyor. Son zamanlarda da Sosyal Medya çalışanlar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileriyle  İK’cıların en çok tartıştığı, anlamaya, öğrenmeye çalıştığı konu konumuna yükseldi.

Bugün teknoloji ve internet ile en barışık olmayan insanlar bile sosyal ağları kullanıyor. Türkiye’deki 28 milyon Facebook kullanıcısının %65’i aktif iş hayatındaki insanlar. Geçtiğimiz aylarda Türkçeleştirilen kariyer sosyal ağı Linkedin’de her geçen gün ülkemizden daha fazla nitelikli insanın özgeçmişini bulabiliyoruz. Böylesine büyük kitlelerin hayatlarını kavrayan sanal sosyalleşme sürecine İK’cıların mesleki olarak kayıtsız kalması, Sosyal Medya’nın içinde aktif olarak yer almamaları artık imkansızlaştı diyebiliriz. Ancak İK’cıların Sosyal Medyayı kendi iş süreçleri ile entegre etmeden önce üstüne düşünmeleri gereken bir kaç önemli soru var:

1. Sosyal Medya nedir biliyor musunuz? İK ekibiniz Sosyal Medya hakkında ne derece bilgili?

2. Sosyal Medyadaki amaç ve hedeflerinizi, hedef kitlelerinizi tespit ettiniz mi?

3. Hani sosyal ağların, hangi iş sürecinizde, nasıl çözüm ortağı olabileceğinin farkında mısınız?

4. Sosyal Medya risklerinin farkında mısınız? Kurumsal Sosyal Medya Politikanızı oluşturdunuz mu?

5. Sosyal Medya bedava değil. Yürütebileceğiniz projeler için bütçeniz var mı? Yatırımın geri dönüşü için Anahtar Performans Ölcütlerinizi çıkartınız mı?

6. Sosyal Medydaki ürün/hizmet markanızla mevcut konumunuz, itibar yönetiminiz nasıl? Kurumunuzda kim(ler) bu süreçlerin sorumluluğunu üstlenmiş durumda?

7. İşveren marka değerleriniz belli mi? Kurum ile çalışanları kurumsal değerler konusunda mutabık mı?

8. Sosyal Medyaya giriş var, çıkış yok. Sosyal Medya iş/proje sürdürülebilirlik kapasiteniz yeterli mi?

Yukarıdaki soruların cevaplarını verebilir hale gelen İK bölümlerinin ve profesyonellerinin bir an evvel Sosyal Medya’da yerlerini alarak  kurumlarına katabilecekleri artı değerlerden kendilerini mahrum bırakmamalarını dilerim.

Not: Bu yazım BRJ İstihdam Dergisi’nin 3. sayısında yayınlanmıştır.

 

İşteSosyal.com

İşteSosyal.com‘un linki Facebook hesabıma dün düştü. Teşekkürler Ömer Çelik 🙂

Derhal uygulamayı kabul ettim. Merakla kurcaladım veeee beğendim.

İşteSosyal.com en özet şekli ile iş arama sürecinizi Facebook üzerinden yürütebileceğiniz bir platform. Kariyer.net, Yenibiriş.com, Secretcv.com  gibi kariyer portallarından sistemine ilan çekiyor. Sizin tek yapmanız gereken hangi pozisyonda arama yaptığınızı “Sana Uygun İş İlanları” boşluğuna yazmanız, sonrasında yüzlercesi ekranınıza çıkıyor.

Burada önemli konu kariyer portallarından çekilen ilanlara İşteSosyal.com uygulamasındaki profiliniz ile başvuramıyor olmanız. Uygulama sizi ilanın çıktığı kariyer portalına yönlendiriyor. Sadece İşteSosyal.com üzerinden direkt çıkılmış bir ilana başvururken uygulama içindeki özgeçmişinizi kullanabiliyorsunuz.

İşteSosyal.com‘un diğer önemli artı değeri bağlantıdaki arkadaşlarınız sayesinde hangi şirket ile bağlantınız olabileceğini görebiliyorsunuz. Bu, o kişilere ulaşarak şirket hakkında bilgilenebilirsiniz anlamına geliyor. Yani işveren markası değerlerini iç kaynaklardan da sorgulayabilirsiniz.

Ben uygulamaı beğendim. Herkese uygulamayı kabul etmelerini ve iş, staj imkanlarını İşteSosyal.com üzerinden takip etmelerini tavsiye ederim. Unutmayın, gelecek bütünüyle sosyal medya üzerinden iş arama, iş bulma, iş değiştirme süreci üzerinden ilerliyor unutmayın, şimdiden alışmalıyız değişime 🙂

 

 

Yemek Sepeti’nin Yazı Kaldırtma Baskısı

Çağın İK, sevgili genç İK’cı Aydan Çağ’ın mesleki blogu. Güncel İK bilgi ve haberlerini bütün coşkusu ile paylaşıyor Aydan. Takip etmeyi seviyorum. Ellerine, aklına sağlık. 🙂

Geçen gün Aydan’dan bir mesaj aldım. Mesajında başına gelen sevimsiz ve ürkütücü bir olayı anlatıyordu. Ondan izin alarak mesajını paylaşıyorum:

“İpek Hanım Merhaba,

Sadece size sorabileceğim için sizi yine rahatsız ediyorum. :) Blogda Capital Dergisi’nin hediye olarak okuyucularına vermiş olduğu Kariyer Kavşağı adlı kitapta yer alan firmaların sosyal ve yan hakları ile ilgili bölümü 3 başlık altında paylaşmıştım. Bugün Yemek Sepeti’nden şu şekilde bir mesaj aldım.

Merhaba Aydan Hanım, sizden http://www.aydancag.com/sirketlerin-sosyal-ve-yan-haklari-3-2/ yazınızdaki Yemeksepeti.com bölümünü çıkartmanızı rica ediyoruz. Bu ricamızın sebebi; metnin direkt bir başka yerden alıntı olması ve blogunuzda kırpılmış-eksik haliyle yer almasıdır. Anlayışınız için teşekkür ederiz, iyi günler.

Açıkcası kaynak ve atıf göstermeden hiçbir şey yayınlamayan ben yazıyı olduğu gibi de eklemiştim. Kırpma sözkonusu bile değildi. Yazıyı çıkardım anlamadığım şey kitap içerisinde sunulan şeyin internette olması neden rahatsız ediyor. Bu konuları paylaşmak etik midir bunu öğrenmek istedim.

Sevgilerle

Aydan”

Etik olmayan birşey yaptığı korkusu, kaygısı ile Aydan yazının Yemek Sepeti ile ilgili bölümünü kaldırmış. Evet, Yemek Sepeti’nin Aydan’a uyguladığı baskı ilk etapta hedefine ulaşmış. Ama Yemek Sepeti İK ekibinin düşünemediği bir önemli girdi var: Netdaşların bu olaya tutumunun ne olacağı yani internet vatandaşlarının tepkisi. Lütfen linkteki yazışmaları okuyun.

Aydan Çağ’ın yazısı tümüyle uygundur. Kaynak belirtilmiştir. “Sosyal ve yan haklara” dair de hiçbir kırpma yapılmamıştır. Çarpıtılma yoktur. Dergide ne yazıyorsa o aktarılmıştır.

Aydan bana “Etik olamayan birşey mi yaptım?” diye sorduğumda cevabım “Hayır, sen değil, Yemek Sepeti sana karşı etik olmayan birşey yaptı”oldu.

Yemek Sepeti bir blogcunun yazı yazma özgürlüğünü, kendi işine gelmediği için, büyüklüğünü ortaya koyarak, hiçbir hukuki dayanağı olmadan engellemeye kalkmıştır. İnternet üzerinden kurumsal zorbalık uygulamıştır.

Bu önemli bir olay çünkü eğer blogcular kurumların işine gelmediği durumlarda böyle zorbalıkları ile uğraşmak ve savaşmak zorunda kalacaksa işveren markaları çok fazla zarar görecek. Aynen şu an Yemek Sepeti’nin yaşadığı gibi.

NOT: Yemek Sepeti İK ekibinin en kısa sürede “Sosyal Medya Kullanımı”, “Sosyal Medyada İtibar Yönetimi” ve “İşveren Markası” eğitimlerini almalarını şiddetle tavsiye ederim.

 

Jobnection


Kendi tanımlamaları ile Facebook’un ‘Yeni nesil İK’ uygulaması Jobnection

KariyerGenç tarafından geliştirilen Facebook uygulaması hizmeti kullanan firmaların ilanlarını İşkur’a akredite ilan yayınlıyor.

Ana menüde ‘Sayfam‘ seçeneğinde sol sütunde çeşitli sayılar görüyorsunuz. Örneğin ben 2562 arkadaşımla 1. dereceden bağlantıdayım. Bu arkadaşlarım sayesinde ise 213.600+ kişi ile de 2. dereceden bağlantıya geçebiliyorum. Diğer taraftan bu geniş arkadaş ağım nedeniyle 1929 şirkete ulaşabilmekteyim. Facebook arkadaş ağına dair böylesi bir istatistiksel çalışmayı görmek, bana Linkedin’i hatırlattı 🙂

Ana menüde yer ‘İş İlanları‘ndan Jobnection’dan hizmet satınalan firmaların güncel iş ilanlarını, ‘Şirketler‘ seçeneğinden ilan veren şirketlerin bilgilerini, Bağlantılarım‘dan ise 1. dereceden arkadaşlarınızı takip edebiliyorsunuz. Son seçenek olan ‘Hesabım’ da size Facebook üzerinde özgeçmiş oluşturm imkanı sağlıyor. Bu başvuru formu vasıtasıyla Jobnection’da yayınlanan ilanlara direkt başvurabiliyorsunuz.

Açıkçası ben Facebook Jobnection Yeni Nesil İK uygulamasını çok beğendim. Yapanların aklına sağlık, yolları da sonuna kadar açık olsun 🙂

İK’cıların Sosyal Medya İle Sınavı

Sosyal medya  bir değişim rüzgarı değil, baslı başına bir değişim fırtınası olarak girdi hayatımıza. Bildiklerimizi, inandıklarımızı, alıştıklarımızı bir kalemde sildi attı, yeni bakış açıları, tüketim yöntemleri, iletişim modelleri çıkardı karşımıza. Fırtınaya karşı durup ‘ben yıkılmam’ diyenler bile artık direnmeyi bırakıyorlar, fırtına yönüne dönerek değişimin parçası olmayı kabulleniyorlar.

Kelimeler, video, fotoğraf ve seslerin, kısacası içeriğin internet üzerinden sınırsız paylaşımı anlamına geliyor sosyal medya. Pazarlamacılar, iletişimciler, yaratıcı kimlik taşıyan bütün iş kolları için vaha niteliğine sahip. Bazılarına ise  kuralsızlığı çok cekici geliyor. Siz onu keşfetmeye çabalarken, o sizi beklemiyor ve hızla gelişmeye devam ediyor. İnsan beyninin sonsuz üretkenliğinin yansımalarını yaşıyor eş zamanlı bütün dünya. Her sabah gözümüzü ‘acaba bugün neler göreceğim?’ merakı ile açıyoruz. Bu teknolojiyi yaratan, geliştiren, işleten insanlara hayran kalıyoruz.

Sosyal Medyanın İş Ortağı İnsan

Sosyal medyayı bu kadar göklere çıkardıktan sonra onun varolmak için bana mecbur olduğunu yazarak bir başka gerçeğin altını çizmek istiyorum. Sosyal medya insan için, insandan kaynaklı, insanla beraber ise anlamlı ve kıymetli. Dolayısıyla sosyal medya ve İnsan Kaynakları aynı unsur üzerinden faaliyetlerini harekete geçiyor: İnsan.

Son yapılan istatistikler iş hayatındaki her dört kişiden üçünün en az bir sosyal ağının üyesi olduğunu gösteriyor. Facebook 800 milyonluk nüfusu ile dünyanın en kalabalık 3. ülkesi. Türkiye nüfusunun 1/3’ü Facebook üyesi: 28 milyon insan. Bu büyük kitlenin de %65’i, yani 18 milyonu aktif iş hayatında olan 25-55 yaş aralığındaki bireylerden oluşuyor. Böylesine büyük bir insan kaynağının, yeteneklilerin bir tuş ötede olduğunu bilmek İK uzmanı olarak doğrusu beni çok heyecanlandırıyor.

Kurum İçi Sosyal Medya Nedir? Kimin İşidir?

İş hayatında sosyal medya deyince her zaman dış dünyayı da düşünmemek gerek. Bugüne kadar pek çok kurum kendi  sosyal medya araçlarını tasarlayarak  iç iletişim sistemlerini baştan aşağı yeniledi. Dış dünyaya kapalı içsel sosyalleşme ağları, eğitim videosu paylaşımları portalları, blog toplulukları, özel amaçlı komüniteler, öneri siteleri kurum içi sosyal medya çözümlerine verebileceğimiz sadece birkaç örnek.. IBM’in Bee Hive’ı, McDonald’s StationM’i içsel sosyal ağlar için, Ak Sigorta’nın Dijital Akademi’si eğitim videoları ağı için başarılı, içsel güzel örnekler.

Sonuç olarak gerek kurum içi, gerekse kurum dışı bütün sosyal medya çözümlerinin tek hedefi var: mümkün olan en çok insana ulaşmak. Onları mutlu ve motive edebilmek, geliştirebilmek, değiştirebilmek. Kanımca işte bu noktada biz İK uzmanlarının  iç ve dış sosyal medya uygulamalarına yönelik görevlerini de netleştirmemiz gerekir.

Bir İK uzmanı işveren marka değerlerinin sosyal medyanın her çeşidinde en başarılı şekilde konumlandırılması, mevcut çalışanların sosyal medyaya kurumsal entegrasyonun sağlanması ve  potansiyel yetenekler için kurumun bir cazibe merkezi haline dönüşmesi süreçlerinin sorumluluğunu içerideki dijital pazarlamacıların eline bırakamaz, bırakmamalıdır.

Peki Ya Sosyalleşme ve Paylaşımın Getirdiği Riskler !

Sözlük risk kelimesinin karşılığını ‘zarara uğrama tehlikesi’ olarak veriyor. Peki sosyal medya insan kaynakları süreçleri bakımından kurumu ne gibi zararlara uğratabilir? İtibarınızı zedeleyecek paylaşımlarda bulunabilir çalışanlarınız veya dışarıdaki insanlar. Şirket sırlarınız dışarı sızabilir. Çalışanların mesai saatlerinde sosyal ağlarda geçirdiği fazla zaman şirketinizde verimlilik kaybına yol açabilir. Sosyal medyadaki istikrarsız varlığımız işveren markanızı  zedeleyebilir. Saydıklarım gerçekten ürkütücü. Zaten pek çok üst düzey yönetici veya patron bu nedenle yazımın başında bahsettiğim sosyal medya fırtınasına sırtını dönüyor. Oysa ki, bence büyük yanlış yapıyorlar.

21. yüzyılda sosyal medya artık iş ve özel hayatlarımızın önemli bir girdisi. Ona direnmek yerine, gerekli önlemleri alarak onu kucaklayabilmeliyiz. Kurumunuzun sosyal medya politika ve kullanım kurallarını en kısa sürede oluşturarak bütün çalışanlara duyurabilmeli, bütün çalışanlara kurumsal sosyal medya eğitimi aldırabilmeli ve iş hukuku dahilinde bu kuralları hiç geciktirmeden çalışanların iş sözleşmelerine sosyal medya başlığı altında ekleyebilmeliyiz. Eğer biz İK uzmanları bu üç adımı atarsak ancak sosyal medya kaynaklı kurumsal risklerimizi minimize edebilir, kurum içi sosyal medya yasaklarının kaldırılması hareketinin liderliğini üstlenebiliriz.

İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi Sunumu

26 Mayıs 2011 Perşembe günü gerçekeleşen ‘İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi‘ sunumumu bir parça gecikme ile Kaynağım İnsan’a aktarabildim. Benim yüklemem geç oldu, sizin inceleniz yeter ki güç olmasın 🙂

Sunumun 25. ve 30. sayfalarında yer alan videolar maalesef görüntülenememektedir. Ancak her iki vedo’da Kaynağım insan’da bulunuyor. Sayfa numaralarının üstüne tıklayarak videolara ulaşabilirsiniz.

Monster’dan Önemli Atak: BeKnown

Uzun zamandır iş ilanı yayınlayan kariyer portallarının sosyal medyaya entegrasyonundan bahsediyorum. Daha doğrusu kariyer portalları sosyal medyaya entegre olmazlarsa onları zor günlerin bekleyeceğini vurguluyorum.

Monster dünyanın ilk ve en büyük kariyer portallarından biri, hatta en büyüğü. Monster’ın Türkiye pazarına girişi ise çok parlak gitmedi. Biz İK’cılar Monster’ı kullanmayı özellikle aday veri tabanının rakiplerine kıyasla kuvvetli olmamasından dolayı tercih etmedik. Derken Monster geçen yıl itibariyle pazardaki konumlandırmasını farklı bir boyuta taşıdı ve bir ilki gerçekleştirdi. Bu farklı boyut sadece Türkiye değil, bütün dünya için de geçerli: Monster’ın Sosyal Medya faaliyetleri

Monster, kurumlara sosyal medyadaki işveren markası konumlandırması ve yetenek yönetimi süreçlerinde danışmanlık hizmeti veriyor. İK’cıların sosyal medyaya karşı ürkek tutumlarını düşünürsek aslında Monster’ın bu kılavuz duruşu çok isabetli bir strateji. Nitekim bu stratejisinin meyvelerini Türkiye’de de alıyor. Örnek Schneider Elektrik.

Derken birkaç gün önce bir başka önemli adım geldi Monster’dan: BeKnown

BeKnown bir Facebook uygulaması. BeKnown uygulamasını kabul ettiğiniz zaman özgeçmiş bilgilerinizi yüklüyor, uygulama içindeki iş ilanlarını takip edebiliyor, iş ilanı verebiliyor, iş networku oluşturabiliyorsunuz.

Ben uygulamayı kullanmaya başladığımda aklıma Facebook’daki bir başka popüler profesyonel network uygulaması Branch Out geldi. Ama Branch Out herhangi bir kariyer portalının uzantısı değil. BeKonwn ise Monster’ın ve bir kariyer portalının dünyanın en popüler sosyal ağı Facebook’u işini geliştirmek için nasıl kullandığına güzel örnek. Yerel rakiplerin dikkatine !! 😀

İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi Hürriyet İK’da

26 Mayıs 2011 Perşembe günü, Business Network Center Türkiye tarafından düzenlenen ve benim de açılış konuşmasını yaptığım ‘İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi’ ile ilgili detaylı bir yazıyı Kaynağım İnsan’a geçtiğim haftalarda yayınlamıştım. Ancak yayınlamak istediğim tek yazı benimki değil. Zirvenin katılımcıları arasında yer alan Hürriyet İK Gazetesi’nden Zeynep Mengi, zirveyi takip eden bir sonraki haftasonu pazar günü, Hürriyet İK gazetesinde güne dair güzel bir makale kaleme aldı.

Zirvede söz alan her konuşmacı İnsan Kaynaklarının sosyal medyadaki faaliyetlerini çeşitli veriler ve örnekler eşliğinde aktarmıştı, Zengi’nin makalesi bu bilgi ve verilerin en dikkat çekici olanlarını bütün meslekdaşlara ve meraklılarına ulaştırır yapıda düzenlenmiş.

Ellerine sağlık Zeynep 😀

İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi’nin Ardından

26 Mayıs 2011 Perşembe günü büyük bir heyecanla beklediğim İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi gerçekleşti. Elliye yakın katılımcının takip ettiği zirvenin kendi adıma çok verimli geçtiğini söyleyebilirim.

Business Network Center Türkiye yöneticisi Selçuk Aylar zirvenin açılışını yaptıktan sonra ilk sözü ben aldım. Bir saat sürecek olan ‘Sosyal Medya ve İK’nın Geleceği’ başlıklı açılış konuşmamın içeriğini örneklerle zengin tutmak için bayağı emek sarfettiğimi belirtmeliyim.

Sunumumu üç ana başlık üzerinden şekillendirdim:

1. İnsan Kaynakları dünyasının neden sosyal medya içinde yer almalıdır?

2. İK dünyası sosyal medya hakkında neleri tartışıyor?

3. Kurumsal İK sosyal medya uygulama örnekleri

Birkaç gün içerisinde sunumumu Kaynağım İnsan’a da yerleştireceğim.

Benden sonra söz alan Yeditepe Üniversitesitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Aykut Arıkan, ‘İK İçin Sosyal Ağlarda Değer Yaratmak: Akışkanlık Etkisi’ başlıklı paylaşımında, her şirketin zaten bir sosyal ağ olduğunu ve bu sosyal ağın 21. yüzyıl iş dinamikleri çerçevesinde yönetilmesi, yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. İK’cılar :

1. Sosyal ağlar aracılığı ile ekiplerin yeteneki yaratıcılıki işbirliği, inovasyonu desteklemelidir.

2. Şirketlerindeki çekirdek yetkinliklere odaklanmalıdır.

3. Kurumsal sosyal ağlarını yönetmeli, kullanmalı ve tanımalıdır.

4. Motivasyon 3.0 desteklenmelidir: özerk çalışma ortamı, uslaşmayı teşvik, ortaya büyük amacı koymak

Zirvenin öğle arasından önceki konuşmacısı ise Leroy Merlin Türkiye İK Direktörü Pınar Akkaya idi. Pınar Akkaya, ‘Stratejik İK İçin Sosyal Medya’ başlıklı sunumuna kendisini örneklem aralarak başladı. Bireysel olarak kullandığı sosyal medya araçlarını ve onlardan ne gibi faydalar sağladını aktardı. Ardın sosyal medyanın İK iş süreçlerini yürütmek için nasıl eşsiz bir kaynak haline geldiğini veriler ve örnekler eşliğinde aktardı.

Öğleden sonra ilk söz alan Schneider Elektrik İK Direktörü Aylin Olsun oldu. Türkiye’de sosyal medyayı aktif olarak kullanabilen sayılı İK bölümünden biri olan Schneider Elektrik’in farklı sosyal ağlarda ne gibi çalışmalar yaptığını, bu çalışmalara nasıl başladıklarını, neler hedeflediklerini, hangi durumdan ne seviyeye geldiklerini birinci ağızdan dinlemek gerçekten ilham vericiydi.

Bir sonraki konuşmacı Enocta Genel Müdürü Ahmet Murat Hançer ise benim merakla beklediğim sosyal medyanın eğitim dünyasına getirdiği yenilikleri ve eğitim fonksiyonlarının sosyal medya üzerinden nasıl işlediğini detaylandırarak aktardı. Ardından Enocta’dan kurumsal eğitim desteği alan Aksigorta’nın İK Müdür Yardımcısı Şahika Ayhan, kurum olarak yaşadıkları sosyal ağ üzerinden eğitim verme tecrübesini katılımcılar ile kapsamlı olarak paylaştı.

Günün beni en çok heyecanlandıran örneğini ise sıradaki konuşmacı, BAT – British American Tobacco Pazarlama Eğitim ve Geliştirme Yöneticisi Güvenç Altaş verdi. Altaş’ın uygulamaya soktukları ve azimle işlettikleri öneri sistemi uygulaması ‘TM&D Shareplatform’, yaratılan bir sosyal ağ üzerinden iş verimliliğinin nasıl arttırılabileceğine yönelik mükemmel bir vaka çalışması niteliginde.

Günün son konuşmacısı Ülker İK Müdürü Seçil Kılıçoğlu ise SAP üzerinden yürüyen ‘Yıldız Holding Geleceğin Yıldızını Arıyor: Yıldız Kariyer’ projelerini, projenin amaçları, aşamaları, sosyal medyaya yansıyan bölümleri ile aktardı. Bir kurumsal kariyer portalı örneği olan Yıldız Kariyer‘in gelişim sürecini veriler ile birlikte dinlemek bilgilendiriciydi.

Zirve programının sonunda moderatörlüğünü üstlendiğim panel yer alıyordu. ÖİBD- Özel İstihdam Büroları Derneği Başkan Yardımcısı Ayşe Uca, İş Hukuku Enstitüsü Başkan Yardımcısı Av. İlhan Serin ve Develor Türkiye Genel Müdürü Ali Gülüm’ün konuşmacı olarak katıldığı panelin konu başlıkları da çok zengindi.

İlk sözü alan Ayşe Uca, İşkur’un sosyal medya üzerinden iş ilanı çalışması yapılması konusunda herhangi bir cezai yaptırım gücüne sahip olmadığını, özel istihdam bürolarının sosyal medyayı bir rakip olarak görmediklerini belirtti. Av. İlhan Serin, sosyal medya üzerinde kurum hakkında uygunsuz içerik paylaşımı nedeniyle işgörenin hangi koşullar ile iş akdinin feshedilebileceğine dair hukuki açılımları aktardı. Son sözü alan Ali Gülüm ise sosyal medyanın insan psikolojisi ve karakter yapıları üzerindeki etki-tepkisi ilişkisi üzerinde durdu.

.

İK’cılar İçin Sosyal Medya Zirvesi bir ilkti. Sonbahar aylarında sosyal medya – İK ilişkisini daha detaylı inceleyecek ikinci zirvenin gerçekleşmesi planlanıyor. Yeni zirve içeriğinin işin teknik boyutu üzerinde odaklanmasının İK’cıların neyin içine girdiklerini anlamaları bakımından gerekli olduğunu düşünüyorum. Çünkü ne de olsa kurumsal olarak sosyal medyaya giriş var, çıkış yok. 😀