İpek Aral tarafından yazılmış tüm yazılar

Düşün, Koş Ve Coş

İnsan Kaynakları kariyerime başladığım OBEY Yönetim Danışmanlık kurucusu ve Genel Müdürü Oktay Bora Yağız’dan beraber çalıştığımız süre boyunca kariyerime yön veren pek çok özlü cümle duydum. Aradan yıllar geçse de farklı zaman, durum ve kişiler karşısında yaşadığım bambaşka olaylarda bu özlü cümleler stratejilerime, tutumlarıma yön vermiştir.

Hayatınızda birileri size özlü cümleler sarfederek ile bazı mesajlar iletmeye çalışıyor ise şanslısınız. O mesajları almaya, anlamaya ve aynaya bakarak kendinize çeki düzen vermeye çalışın. Bilin ki, karşınızdaki kişi aslında sizi yaptığınız veya yapmaya hazır olduğunuz ‘hatadan‘ dolayı çok rahat azarlayabilecekken farklı bir method izlemektedir. O sizi düşündürmeyi seçmiştir çünkü insan olmanın temeli düşünebilmektir.

İşte size bu özlü sözlerden bir tanesi:

Düşün, koş ve coş.

Bilemiyorum şu üç kelimeden oluşan dev cümle size size ne düşündürdü? Ama ben son 14 yıldır bu cümle’cik’in her gün aklımdan en az bir kere geçtiğini söyleyebilirim.

Şanslıyım 😀

.

Açıklama: Bir işi, o iş hakkında ‘nasıl olur, neler yaşarım, olası sonuçları neler olabilir, ne gibi problemler çıkar karşıma?’ diye önce bol bol planlayın yani düşünün, sonra o işi yapın yani koşun ve en son o işin olası iyi sonucuna sevinin yani coşun.

Eğer bir işe düşünmeden başlarsanız yani ilk başta koşarsanız sonrasında bu iş neden olmadı diye bol bol düşünürsünüz. Veya bir işi daha hayata geçirmeden olmamış iş için coşarsanız, sonrasında o işi yapmak için içinizde ne istek kalır, ne de enerji.

Önce düşünün, sonra koşun ve en son coşun. Bu sırayı asla şaşmayın.

Muhasebe Elemanı Arıyorum !

Arayış içindeyim.

Uluslararası başarılı bir sanayi kuruluşu için en uygun adaya ulaşmaya çalışıyorum.

Eğer bu ilanı okuyorsanız ve muhasebeci iseniz belki de aradığım kişi sizsiniz.

Belki de siz değil ama kardeşinize ulaşmalıyım.

Yok, kardeşiniz muhasebeci değil ise mutlaka arkadaşlarınız arasında iş arayanlar vardır, hem de Genel Muhasebe yapmış ve işini çok seven.

İyi bir şirket, iyi bir ekip, iyi bir mükalat vadediyorum, sizden de vaadleriniz duymak istiyorum !

E-posta adresimi tekrarlayayım: [email protected]

 

2011 Blog Ödülleri’nde İlk 10 Ve Yola Devam

Turkcell 2011 Blog Ödülleri’nde bugün kategorilerinde ilk ona girenler açıklandı.Kaynağım İnsan ilk 10’a sizlerin oyları ile girmeyi başardı.

😀

Vakitlerini ayrırarak Kaynağım İnsan’a oy veren herkese çok teşekkür ederim. Çok güçlü rakiplerin arasından ilk sınavı başarı ile geçmek beni ciddi heyecanlandırdı. Böyle zamanlarda kendimi çocuklar gibi şen hissediyorum.

Peki, bundan sonra ne olacak? Bundan sonra jurinin oylaması gerçekleşecek. Juri her kategoride yer alan on bloga birden ona kadar puan verecek ve kategorilerin sıralamasını belirleyecek. Sonuçlar da 5 Ocak 2012’de ödül töreninde açıklanacak. Ben artık o tarihe kadar hop oturur, hop kalkarım.

Şimdi ben bu enerji ile oturur beş yazı birden yazmaz mıyım? ….YAZARIM 😉

 

McKinsey 9’lu Yetenek Matrisi – 1

9’lu Yetenek Matrisi  McKinsey tarafından GE için 1970’li yılların başında tasarlanmış. Amacı farklı iş grupları ve insana yapılan yatırımı bütün iş stratejilerini göz önünde bulundurarak değerlendirmek. (The GE–McKinsey nine-box matrix) *

Yeteneği Tanımlamak ve Elde Tutmak

Çalışanları elde tutmak için herhangi bir çaba sarfetmeden önce kurumumuzda yeteneğin ne olduğunu tanımlamalıyız. Ayrıca her nitelikli çalışanın yüksek performanslı veya yüksek potansiyelli olmadığını anlamalıyız. Bir kişinin bir pozisyonda iyi iş çıkarması bir üst pozisyonda aynı derecede iyi performans çıkartacağı anlamına gelmez. Hatta, teknik iş performansları nedeniyle terfi ettirilen pek çok yönetici ve lider, yönetsel ve liderlik kapasitelerinin düşüküğü nedeniyle yerleştikleri üst pozisyonda başarısız olurlar.

Kavram 

Yatay eksen boyunca yer alan üç kutu liderlik performansını ve dikey eksen boyunca yer alan üç kutu ise lidelik potansiyelini ifade eder. Bu iki eksenin birleşimi liderin yerleştirildiği çerçevedir.

Neden 9’lu Yetenek Matrisi?

* Liderleri iki önemli boyutta direkt olarak değerlendirmeyi sağlar.

* Kidemli liderler arasında diyalog ortamı yaratacak faydalı bir araçtır. Takım, bu aracı beklenti ve derecelendirmeleri ayarlamak için kullanabilir.

* Geleceğin liderleri için sadece bir kişinin(ilk yöneticisi) görüşü üzerinden hareket edilmez, açık tartışma yolu ile birden çok bakış açısının değerlendirmesi sayesinde havuzdaki liderler hakkında daha isabetli değerlendirmeler yapılır.

* Sürecin bütün yöneticiler tarafından kullanılması organizasyonun yetenek havusunun işletilmesinde ortak sahiplenme geliştirir.

* Çalışanların gelişimini ve ihtiyaçlarını tanımlamak için etkin bir yoldur. Gelişime planlamasına geçisi sağlar.

* Yedekleme planlaması için gerekli iskeleti oluşturur.

9’lu Yetenek Matrisini Uygulamaya Almak – Yetenek Yönetimi

Her insanın kendine özgü yapabilirlikleri ve yeteneği vardır. Bir çalışanın yeteneği kendisine tanımlanan iş profili ile uyumlu etkinlikten bahsedebiliriz. Diğer türlü bir durum hem çalışan,hem de işveren için geriye gidiştir. Şirket bu durumda ya yeni bir insanı işe alacak, ya da mevcut bir insanı tekrar eğiterek kaynak israfına neden olacaktır. Bu yüzden yetenek bulmak yetenek işidir.

Organizasyonlar en iyi performans çıkartan çalışanları kendisine çekmek ve onları elde tutmak için büyük çaba sarfeder Dolayısıyla yetenek ynöetimi bu organizasyonlar için çok önemlidir. Yetenek Yönetimi, şirketin hedeflerini hayata geçirek yüksek performanslı insanları takıma katma ve elde tutma sürecidir. Doğru insanları, potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri doğru yerlere yerleştirebilmek sanatıdır. Pek çok şirket şimdi güçlü takımlar kurmak ve yetenek yönetimini iş stratejilerine katmak ihtiyacı duyuyor.

Yetenek Yönetimi’ne göre bir çalışan iki açıdan değerlendirmeye alınır: potansiyeli ve performansı. Bir çalışanın perfomans formundaki kayıtlarında belirli bir pozisyon baz alınarak oluşturulur. Yetenek Yönetimi ise bir çalışanın pozisyonundaki performansı yanında o çalışana gerekli beceriler kazandırılırsa nasıl bir potansiyeli olabileceğine bakar. 9’lu Yetenek Matrisi de farklı potansiyel ve performans seviyelerindeki çalışanların yer alabileceği kategorileri tanımlar.

Yetenek Yönetimi bir organizasyondaki yedekleme planı için anahtar girdi konumundadır.

Kaynak: http://rapidbi.com/management/nine-box-grids-for-talent-management/

Devam: 9’lu Yetenek Matrisi Uygulaması

İşveren Markası’na Guy Kawasaki Nefesi

‘Hello, I love You’

Bu slogan 7-8 Aralık 2011 tarihlerinde Management Center Türkiye’nin blogger davetlisi olarak katıldığım Pazarlama Zirvesi’ne ait. Zirve daha birinci saniyeden sloganı ile aklınıza bir gülümseme yerleştiriyor. Bravo 🙂

Diyeceksiniz ki, Pazarlama Zirvesin’de bir İK’cının ne işin var?

Cevabım basit: İşveren Markası

Biz İK’cılar artık ne diyoruz?

‘Her İK’cı bir pazarlamacı’

İşveren markamızı oluşturmak, marka değerlerimizi tanımlamak, onu farklı mecralarda konumlandırmak için adeta bir pazarlamacı gibi düşünmek, çalışmak, bilmek, yaratmak zorundayız.

Örneğin Zirve konuşmacılarından pazarlama dünyası için bir dev isim olan Guy Kawasaki ürün/hizmet markalarının hedef kitlesini büyüleyebilmesinden bahsediyor. Onun ağzından çıkan her tanımlamayı çok rahat İşveren Markası için de uyarlayabiliyoruz:

Guy Kawasaki hedef kitlenizin ayaklarını yerden kesmek için diyor ki;

1. ‘Çekici olun’

Nasıl mı?

Harika bir gülüşünüz olsun. Gülerken sadece yanak kaslarınız değil (Pan Am gülüşü), hem yanak, hem de göz kaslarınız çalışsın yani içten olun, sahteliği herkes anlar.Ve tüketicinize ‘sizin için ne yapabilirim?’ diye sorun. Onlar için her türlü hizmete hazır olduğunuzu anlasınlar.

2. ‘Güvenililir olun’

İlk başta siz karşınızdakine güvenin ki, o da size güvensin. Üretin, tüketmeyin.

3. ‘Kaliteli, harika bir şey yapın. Her ne yapacaksanız o ‘DICEE’ olsun.

D – Deep/Derin- fonksiyonalitesi kuvvetli

I – Intellegent / akıllı, tüketicisini anlayan

C – Complete / Her yönüyle eksiksiz

E – Empowering / Güç, ilham, yaratıcılık katan

E – Elegant / Seçkin, güzel, zarif

4. ‘Bir hikaye anlatın’

Tüketiciniz ile aranızdaki engelleri kaldırın,

Tüketiciniz için değer yaratın (bilgi, destek, görüş)

Çok tohum atın,

Sosyal kanıt sağlayın,

Eko sisteminizi kurun,

Etkileyici gücü olanları büyüleyin.

.

Kısaca Guy Kawasaki biz İK’cılara da diyor ki:

İşveren markanız çekici olmalı, hedef kitlenizin beğenisini kazanmalı, onlara güven vermeli. Sunduğunuz değerlerin reelde uygulanabilirliği olmalı. İşveren markanız kaliteyi temsil etmeli,  hedef kitlesini anlayabilmeli, onlara güç, ilham, yaratıcılık kaynağı olabilmeli. Duruşu seçkin ve zarif, anlattığı hikaye ise hedef kitlesi ile arasındaki engelleri kaldırmış, onlara değer katan, kendi eko sistemini kuran ve etkileme gücü olan kişileri büyüleyebilecek nitelikte olmalı.

Aslında Guy Kawasaki Zirve’deki konuşmasını 10. kitabı Enchantment üzerinden yapılandırmıştı. Kanımca benim ve yukarıdaki yazılanlarla ilgilenenlerin yapması gereken bu kitabı alıp okumak. 🙂

Düşün Taşın Dernegi’ne Scorecard Kurduk

Geçen Cumartesi gün boyu Düşün Taşın Derneği’nin merkezindeydim.

Düşün Taşın Derneği, bir avuç gencin bağlangıçta kulüp olarak kurduğu, ardından dernekleşen bir yapı. Türkiye’deki kitap okuma sevgisi ve bilincini arttırmayı misyon edinmiş olan dernek kısa sürede o kadar büyük işler yapmış, önemli projelere imza atmış ki, insan dinledikçe duyduklarına şaşırıyor:

– İstanbul ve çevresinde 58 farklı mekân ve tarihte Kitap Okuma Günleri düzenlenmesi,

– Birbirinden farklı 50 konu başlığı ile DüşünME TaşınMA Toplantıları gerçekleştirilmesi,

– 2010’da 25 bin kişinin katılımı ile Guniness Rekorlar Kitabı’na girmek üzere Ali Sami Yen Stadyumu’nda ‘Dünyanın En Yüksek Katılımlı Kitap Okuma Etkinliği’nin düzenlemesi,

– İETT ile Okubüs projesi ile TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’na kitap okurlarının taşınması,

– 2011’de Sabancı Vakfı tarafından ‘Fark Yaratanlar‘ lardan biri olarak seçilmesi derneğin etkinliklerinden sadece birkaçı.

Düşün Taşın Derneği’nin kurucusu ve başkanı Selim Çavuş ile TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’ndaki buluşmamızda eğitim vermekten başka dernek için nasıl bir artı değer yaratabileceğimi konuştuk. Böylesine etkin bir derneğin yıllık faaliyet planlanması ve iş yürütümünün daha sistemli olması için derneğe Scorecard kurmanın ve Anahtar Performans Ölçütlerini saptamanın çok faydalı olacağını söylediğimde Selim Çavuş bu teklifimi kabul etti.

3 Aralık Cumaresi günü Dernek’in kilit kadrosu ile sabahtan akşama kadar neredeyse hiç mola vermeden uzun bir toplantı yaptık. Toplantı boyunca 2012 yılına dair her iş süreci, proje konuşuldu. Derneğin istikrarlı performansı ve gelişimi için gerekli amaçlar, ölçütler ve hedefler kayıt altına alındı. Üyelerin etkinliğinin, Üniversite Temsilcilerinin performansı’nın, Üyelerin Memnuniyeti’nin nasıl ölçülüp, takip edileceği belirlendi.

2012 yılı süresince Scorecard metodolojisinin uygulanması ve bunun bir dernek kültürü unsuru haline gelmesi için aylık toplantılara katılmaya devam edeceğim.

Eğer siz de Düşün Taşın Derneği’nin faaliyetlerinde yer almak, Türkiye’deki okuma sevgisinin arttırılmasında sosyal sorumluluk üstlenmek istiyorsanız derneğin Facebook sayfasına üye olabilirsiniz. Derneğin Üniversite Temsilcisi adayı olmak için de Facebook sayfasındaki Başvuru Formu’nu doldurmanız yeterli.

Genç ‘Düşün’ürlerin Oluşturduğu Yeni Dünyalara ‘Taşın’ma Derneği sizleri bekliyor 🙂
.

Hastalanmak

Çok sık hastalanan biri değilimdir. Hastalandığımda da ilaç kullanmamak için elimden geleni yaparım. Ama bugün o günlerden biri değil. Sanki biri eline sopa almış, kemiklerime vuruyor da vuruyor. Bir kafatasımın olduğunu hiç bu şekilde net hissetmek istemezdim.

Hasta olmanın en kötü tarafı ise akılınızın durgunlaşması sanırım. Anlık hafızanız bile uçup gidiyor. Biraz önce kart şifremi yazmam için uzatılan pos cihazını adama geri verdikten sonra  “Şifremi yazmış mıyım? … hatırlamıyorum” diye sormak ve “hayır, yazmamışsınız” cevabını almak hiç de güzel bir duygu değil. Aklımın bütün pencereleri kapalı adeta.

Peki, bir insan neden böyle şahsi, iç karartıcı konuları yazar ki? İki nedeni var:

1. Kendinize iyi bakın, rüzgarda kalmayın, zihninizi ve bedeninizi çok yorup bağışıklık sisteminizi zayıflatmayın, iyi beslenin,

ve

2. Hastalığım nedeniyle birkaç gündür yazı yazamıyorum, kusuruma bakmayın.

Her şeyin başı sağlık” cümlesini yazabilmem için hasta olmayı beklememeliydim, değil mi?

Diğer taraftan, bu yazıyı yazabildiğime göre iyileşme sürecine girmiş olmalıyım, bu da çok iyi haber. 🙂

Kariyer Sitelerinin Mobille İmtihanı

Mobil, her geçen gün hayatımızda daha çok yer kaplayacak. Alışveriş yapmak, televizyon izlemek, sosyal ağlara bağlanmak derken artık iş başvurularını da mobil olarak yapar duruma geleceğiz.

Akıllı (smart) telefon kullanımının artması ve tabletlerin yaygınlaşmaya başlamasıyla her geçen gün artan hızda mobilleşiyoruz. Her an online olduğumuz bu yeni çağda “hız” yaşamımızda daha da önemli bir hale geliyor. (ABD’de 2014′e kadar her 3 internet kullanıcısından 1′i tablet sahibi olacak. Bu da yaklaşık 90 milyon ABD’linin tablet sahibi olması demek.)

Ülkemizdeki iş başvuruları dikkate alındığında henüz “mobil” pek etkin bir yol değil. Çoğu kariyer sitesinin mobile yönelik uygulaması olmamasına karşın mobile özel  bir sitesi dahi yok. Belki şuanda tam anlamıyla böyle bir talep yok diyebilirsiniz ancak işsizliğin bu denli yüksek olduğu bir ortamda iş arayan biri olsanız zaman kaybetmeden, otobüste yolculuk ettiğiniz sırada bir yandan iş ilanlarını görmek ve o anda başvurmak istemez misiniz?


Monster
, mobil kullanıcılara yönelik çalışmalarda bulunan, bu konuda en başarılı kariyer sitesi. Iphone ve Android için ayrı ayrı geliştirdikleri uygulamaları mevcut. Bu sayede cep telefonunda iş arama işlemi yapabilir ve başvurunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Monster global konumunun getirdiği avantajları hızlıca değerlendirebilirse, mobilde önemli bir avantaja sahip olacaktır. Ayrıca Monster’ın Facebook için geliştirdiği BeKnown uygulamasını da burada hatırlatmak isterim.

Secretcv‘nin mobil sayfası m.secretcv.com adresiyle cep telefonunuzla ilan arayıp, başvurunuzu gerçekleştirebiliyorsunuz. Böylelikle iş aramak cep telefonuna kadar inmiş oluyor! Secretcv’nin artan mobil kullanıcı sayısını baz alıp, bu yönde bir çalışma yapması önemli bir adım. Ayrıca Secretcv, iş yerinde çalışırken yeni bir iş için arayışta olan adayların da kişisel mobil cihazlarıyla rahatça iş arayabileceklerini vurguluyor. Bu nokta gerçekten de doğru (:

Kariyer.net ilanları Facebook’daki sayfasında zaman zaman paylaşıyor. Postun hemen altında “mobil kullanıcılar için” ibaresiyle ilan içeriği yorum olarak ekleniyor.  Ancak o anda cep telefonuyla ilan detayını okuyan ilgili aday, maalesef bu ilana o anda başvuruda bulunamıyor. Bir an önce bilgisayar bulmalısınız!

Kariyer.net’in mobile yönelik her hangi bir uygulaması bulunmuyor. Anlaşılan Facebook’u aşağıdaki şekilde kullanmak şimdilik işlerini görüyor!


Yenibiris.com
 ilan sayfasına link verecek şekilde Facebook’da ilan paylaşımı yapıyor. Bu da mobil kullanıcıların sayfayı kullanmasını imkansız hale getiriyor. Bugüne kadar yapmış olduğum araştırmalarda Yenibiris.com’un bir mobil servisi olduğu bilgisine ulaşmamıştım. Anasayfalarında dahi böyle bir bilgiye erişememiştim.

Ancak bu yazıyı yayımladıktan sonra aşağıda takip edebileceğiniz gelişmeler yaşandı ve Yenibiris.com’un 2010′un yaz aylarından bu yana mobil site üzerine çalışmalar yürüttüklerini öğrenmiş olduk. 28 Kasım tarihli basın bültenleriyle tam da benim yazıyı yazmış olduğum tarihte (büyük tesadüf) mobil sayfalarıyla ilgili yeni gelişmeleri duyurmuş oldular. Bu gelişmeler beni oldukça sevindirdi çünkü Yenibiris.com’n sahip olduğu mobil sayfalarının fonksiyonları tam da istediğim gibi olmuş.

Edit: 01.12.2011

Not-1: Detaylı inceleme ve araştırmalarda bulunarak yazıları hazırlarım. Dün Yenibiris.com’un iletişim ajansından aldığım mail ile bana Yenibiris.com’un m.yenibiris.com ve mobile.yenibiris.com adresleriyle erişilebilen mobil sayfaları olduğunu bildirdiler. Ben de kendilerine böyle bir bilginin Yenibiris.com’un sayfasında ve ve internette hiç yer almadığını bildirdim. Mail aldıktan sonra tekrar bir araştırma yaparak atlamış olduğum bir bilgi olabilir mi diye kontrol etmek istedim. Ardından

http://www.haberler.com/yenibiris-com-tum-mobil-cihazlarda-calisan-mobil-3155734-haberi/

bu linkteki haberi buldum. Haber (basın bülteni) benim yazıyı hazırladığım tarihte yani 28.11.2011 tarihinde yayına alınmış. Haberde Yenibiris.com’un mobil sitesini yenilediği geçiyor. Yenibiris.com bugüne kadar ciddi bir tanıtımda bulunmadı. Bundan sonra mobil sayfasını geliştiren Yenibiris.com mobilde daha etkin bir rol oynayacaktır. Elbette Secretcv gibi bunu iyi duyurabilirlerse…

Not-2: Yenibiris.com’dan Açıklama Geldi – 01.12.2011

“Yenibiris.com mobil sitesi 2010 yaz başında yayına açılmıştı. Ancak sadece ilan aramak üzerine kurguluydu. 2011 yaz aylarında ise eklenen yeni fonksiyonlar ile yenileyerek geçtiğimiz günlerde yayına alındı. Tüm mobil cihazlarda çalışan sitenin Iphone, Android ve Owi uygulamaları da yakın zamanda devreye alınacak.”

Sonuç olarak artık biliyoruz ki Yenibiris.com’un mobil siteleri mevcut ve özellikleri oldukça fonksiyonel. Bunlardan bazıları şu şekilde:

Bu mobil site sayesinde adaylar bulundukları her yerden mobil cihazları aracılığıyla iş arayabiliyor, ilanlar arasında detaylı arama yapabiliyor, seçtikleri ilanları detaylı olarak inceleyebiliyor ve niteliklerine uygun ilanlar yayınlandığında telefonlarına mobil uyarılar alabiliyor. Aynı zamanda adaylar ilanlara başvuru yapabiliyor

Kariyer sayfalarının her geçen gün niteliksiz, güncelliği sorgulanan ve yığın olmuş özgeçmiş havuzu, nitelikli adaylara ulaşmak isteyen şirketlerin ilk tercihi olma yolunda güç kaybedecektir. İşlevsellik açısından birçok riskle karşı karşıya olan kariyer siteleri, gelişen teknolojiyi okuyup, sistemlerine uyarlamakta geç kalmaları dahilinde bu risklerin daha hızlı ve daha etkili kendilerini etkilemelerine olanak tanımış olacaklar. Bu noktada LinkedIn’in de kariyer sitelerinin önüdeki en büyük rakip olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.

Artık sosyal ağlarda ve mobilde iş arama devrine giriyoruz…

 

Erman Akdeniz
www.ermanakdeniz.com

 

 

Sürdürülebilir Başarının 10 İlkesi

Son bir aydır kişisel gelişimim için dış kaynak kullanıyorum. Yani çeşitli eğitim programlarına katılarak kendi uzmanlık alanım dışındaki farklı disiplinleri öğrenmeye çalışıyorum. Farklı disiplinler bana ilham veriyor, düşünce açımı genişletiyor.

Son katıldığım eğitim ‘Satış Aşktır’ kitabının yazarı Özkan Kaymak‘ın Satış Yönetimi eğitimi idi. Özkan Kaymak’ın enerjisine, konuya hakimiyeti ve üslubuna hayran kalmamak elde değil. Bir gün boyunca, hiç ilgim dağılmadan, bir nefeste eğitimi geçirdim diyebilirim.

Özkan Kaymak eğitimin sonuna doğru bizimle ‘Başarılı Satıcının 7 İlkesi’ni paylaştı. Dikkatle maddeleri not ettim. Eve döndüğümde her madde üzerine düşündüm. Her biri hepimizin özünde çok iyi bildiği noktalar. Sanırım güzel olan hepsini alt alta dizili görmek. Şiir gibi akıyorlar adeta.

Şimdi bu yedi ilkeyi önüme aldığımda içeriği ‘satıcı’ tanımından çıkartarak genişletme ihtiyacı duyuyorum. Ve sizlerin önüne ‘Sürdürülebilir Başarının 10 İlkesi‘ listemi çıkartıyorum. Kırmızı ile yazılanlar Özkan Kaymak’ın paylaştığı listeye benim katkılarımdır :

1. Dürüstlük

2. Çalışkanlık

3. Planlı olmak

4. Disiplin

5. Kendini yönetmek

6. Özgüven

7. İstikrar

8. Olumlu olmak

9. Sürekli öğrenme / Kişisel gelişim

10. Hedef odaklı olmak

+1. Tutku (Gökhan’a katkısı için teşekkürler 🙂 )

+1. Sabır (Serhat Levent Kahyaoğlu’na katkısı için teşekkürler 🙂 )

+1. Etkin İletişim (gKc’ya katkısı için teşekkürler 🙂 )

+1. Kişisel Farkındalık (Aydan Çağ’a katkısı için teşekkürler 🙂 )

Belki siz de bu liste üstüne düiünerek kendi Başarı İlkeleri listenizi oluşturursunuz. Hatta bana yazarak yukadaki listeye katkıda bulunursunuz. Bekliyorum 🙂