Kategori arşivi: Kitaplar, İK Blogları, Linkler

Fuji Dağı’nı Nasıl Taşırsınız? – William Poundstone

Microsoft’da işe alımlarda bilmece sorulduğunu bilmeyen yoktur. Hatta bilmecelerin bazılarını da etrafınızdan duymuş olabilirsiniz. Bilmecelerin cevaplara gelince ise … işte onlar sıklıkla muamma. Biz bu tip bulmacalara/sorulara ‘impossible questions/imkansız sorular‘ diyoruz. Böylesi doğru nitelikte kesin bir cevabı olmayan soruların amacı aslında karşınızdaki kişinin akıl yürütme yolunu, yaratıcılığını, muhakeme gücünü, cesaretini, istikrarını tartabilmek, anlayabilmektir.

Beni çok heyecanlandıran imkansız sorularda insan zihin sınırlarını zorlar. Özünde çok basit olan cevapları beynimizin dehlizlerinde bir türlü bulamayız, bazen de çok basit gibi görünen cevapların doğruları atladığımız, dikkate almadığımız detaylarda gizlidir. Bir kelime, bir işaret sonucu değiştirir. Her ne olursa olsun birşey vardır ki kesindir, imkansız sorular çok eğlencelidir.

Eğer siz de hoşlanıyorsanız imkansız sorulardan işte size aradığınız kitap: Fuji Dağı’nı Nasıl Taşırsınız?

Yazar William Poundstone da imkansız sorular ve bilmece meraklısı. Ve sonunda da Microsoft’un efsanevi iş görüşmelerine giden insanlardan topladığı sorular ve bilmecelerle bir web sitesi ve bahsettiğim kitabı yazmış. Kitaba ismini veren ‘Fuji Dağı’nı Nasıl Taşırsınız?’ da bir iş görüşmesi sorusu örneğin.  Eğer verilen cevap alternatiflerini okumak istiyorsanız mutlaka kitabı alın.

Kitaptan sorular ve bilmeceler haricinde Microsoft’un işe alım süreçlerinin nasıl yürütüldüğünü, Bill Gates’in aileden gelen bulmaca çözme merakının nasıl Microsoft’un İK yapısını şekillendirdiğini, bilmece sorma merakının diğer sektörlere nasıl doğru veya yanlış yansıdığını okuyabilirsiniz.

Size kitaptan birkaç soru örneği:

“Bill Gates’e bir banyo tasarlayacak olsanız, nasıl bir banyo tasarlardınız?”

“Görme özürlü için baharat takımı tasarlayın.”

“Büyük bir kütüphanede aradığınız kitanı nasıl bulursunuz? Yardım alabileceğiniz bir liste ve kütüphane görevlisi yok.”

“Manhattan şehir rehberindeki bir telefon numarasını ortalama kaç açışta bulabilirsiniz?”

“Büyük bir karenin köşelerinde dört köpek var. Her köpek saat yönünde kendisinden bir sonra gelen köpeği kovalamaya başlıyor. Bütün köpekler aynı hızda koşuyorlar. Yüzleri daima kovaladıkları köpeğe dönük şekilde, sürekli yönlerini değiştiriyorlar. Köpekler birbirlerini ne zaman ve hangi noktada yakalar?”

 

 

 

Jack Welch Yönetimi – Jeffrey Krames

Jack Welch kimdir?

Benim aklıma ilk başta “GE’nin efsanevi CEO’su ve işletme-liderlik gurusu” tanımlaması geliyor. Sonrasında ise pek çok yerde okuduğum Welch’in “Dünyanın en iyi stratejilerine sahip olabilirsin ama doğru insanlarla çalışmıyorsan bunların pek bir değeri yoktur.” sözü.

Jack Welch’in kitapları yanında, pek çok iş kitabında onun GE’de yaptıklarından örnekler verilir. Ama bir kitap var ki, Jack Welch’in yönetim-liderlik yeteneğini haplaştırmış şekilde sunuyor: Jeffrey A. Krames’in ‘Jack Welch Yönetimi

Kitapta Welch’in GE’deki 20 yıllık CEO’luk dönemindeki yönetimi analiz ederek oluşturulmuş 24 dersi bulabilirsiniz. Derslerin sonunda ise öğrendiklerinizi hayata geçirmenizi sağlayabilecek önerilerde bulunuyor yazar. Kitaba renk veren ise Welch’in her ders içinde serpiştirilmiş ‘özlü sözleri’. Her biri altın değerinde, düşündürücü, heyecanlandııcı, ilham verici cümleler…

Yöneticiler, patronlar, “bir gün ben başarılı bir lider olacağım” diyen herkesin okuması ve başucu kitabı olarak konumlandırması gereken bir eser.

İnsan Kaynaklarına Genç Bakış

Size bu sefer tanıtacağım İK blogu bambaşka: İnsan Kaynaklarına Genç Bakış

Hemen soracaksınız “neden bambaşka?”

Çünkü mesleki bir blog ancak bu derecede başarılı bir şekilde kişisel blog kıvamında kurgulanabilir. Blogun sahibi Gülsüm Müftügil iş bilgisi ile özel hayatı, düşünceler ile eleştirileri akıcı, eğlenceli ve içten üslübuyla sanki sohbet ediyormuşsacasına size sunuyor. Her yazısını gözlerinizde gülümseme ile okuyorsunuz. Her yazıda kendinizden bir parça bulabiliyorsunuz.

Gülsüm ile diyaloğumuz özellikle onun pozitif enerjisi ve öğrenme hevesi sayesinde kısa sürede çok gelişti. Bu üretkenliğinin artarak devam etmesini diliyorum. Hayata dört elle sarılan Gülsüm’ün geleceğinin de her anlamda çok parlak olacağını biliyorum.

Düşünmeye, öğrenmeye, paylaşmaya, hayatı ve mesleği sorgulayarak yaşamaya devam sevgili Gülsüm 😀

 

 

 

Paraşüt – Richard Bolles

Son zamanlarda iş arama ve özellikle “kendini” arama konularında okuduğum en akıcı, keyifli, öğretici ve içindeki uygulamalar ile ‘zorlayıcı’ kitap: Paraşüt. Richard Bello “What Color Is Your Parachute?”, Türkçe’de piyasaya sürülen ismi ‘Paraşut’ ile gerçekten benzer konulu kitaplara göre fark yaratmış.

Kitapçıda elime geldiğinde kitabın arka yüzündeki “Amerikan Kongre Kütüphanesi tarafından okurların hayatını değiştiren 25 kitaptan biri” cümlesini okuduğumda, içimden “hadi oradan” demiştim. “Şu kitapları pazarlamak için yapmayacakları yok”. Yanılmışım. Bir İK’cı olarak kitabın potansiyel okuyucusu ile masanın aynı tarafında olmamama rağmen kitabın bana verdikleri, düşündürdükleri pek çok mesleki konuda algımı, bilgimi genişletti.

Paraşüt’te anlatılan her konu ile ilgili web adresleri bulabiliyorsunuz. Buna Türkçe web siteleri de dahil. Dolayısıyla kitabın kendisi zaten zengin bir kaynakça iken, bir de size onlarca online kaynağa ulaşmanızı sağlayacak desteği veriyor.

İş arayan, iş değiştirmek isteyen, işinden mutsuz, kendinden mutsuz, kendini arayan, becerilerini keşfedemeyen insanlar için hazırlanmış kimisi basit, kimisi uzun, kimizi zahmetli pek çok egzergiz sunuyor Richard Bello. Ben hepsini yaptım. Resimler çizdim, bol bol yazı yazdım, işaretlemeler yaptım … sonuçta işimden ve kendimden memnun ve bireysel farkındalığımın da yüksek olduğunu gördüm. Ne mutlu bana 😀

Eğer iş arıyorsanız, mülakatlarda ne yapacağınızı, nasıl hazırlanacağınızı, ne konuşacağınızı şaşırıyorsanız, becerilerim nedir, ben ne yaparsam mutlu olurum diye bunalıyorsanız veya kariyer değiştirmek istiyorsanız  bu kitabı alın. Okuyun, egzersizleri uygulayın. Pişman olmazsınız !!!

Alo SGK – Sosyal Güvenlik Konuları

Bugün sosyal güvenlik konularına dair harika bir bilgi kaynağı keşfettim: Alo SGK.

Alo SGK, sosyal güvenlik ile ilgili aklınıza gelebilecek her noktaya, her uzmana, her konuya ulaşmış. Bilgiyi başarıyla kategorize etmiş. Ayrıca sosyal güvenlik ile ilgili çeşitli hesaplama araçları ve linkler sunulan diğer faydalı hizmetlerden birkaçı.

Alo SGK sosyal güvenlik ile ilgili verebileceği bütün hizmeti bonkörce sunuyor, gerisi size de kalıyor: takip etmek.

Alo SGK aracılığı ile elinizin altına gelen birkaç kategoriyi sayayım:

– Türkiye’deki en yetkin uzmanların farklı web sitelerinde sosyal güvenlik ile ilgili yayınlanan yazıları,

– Gazeteler ve internet medyasında sosyal güvenlik ile ilgili çıkan haberler,

– Sosyal güvenlik ile ilgili yargı kararları,

– Sosyal Güvenlik Kurumu,

– Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,

– Sağlık Bakanlığı,

– İŞKUR,

– KOSGEB,

– SSS

– Sosyal güvenlik ile ilgili bölgesel haberler,

– Sosyal güvenlik ile ilgili Bakanlar Kurulu ve Danıştay kararları.

Checkster: Yeteneğinizi Keşfedin Ve Geliştirin

Yetenek Yönetimi İK’cıların son zamanlarda ana gündemi.

Yetenekleri bulmalıyız, işe almalıyız, onların yeteneklerini işleyip geliştirmeliyiz, onları elde tutabilmek için çalışma yol, yöntem, çeşitlerimizi geliştirmeliyiz, onları mutlaka memnun etmeliyiz. Bunları yapmalıyız ki, gitmesinler ve kurumumuzun vizyonunu hayata geçirebilsinler, geleceğin liderleri, sürükleyici güçleri olsunlar.

Buraya kadar yazdıklarımı onlarca yerde okudunuz. Peki, bu bahsettiğimiz yetenekli kişileri bulurken veya mevcuttaki insan kaynağınızın yetenek analizlerini yaparken hangi araçları kullanıyorsunuz?

… veya kurumları bir tarafa bırakalım.

Siz, belki iş arayışında olan bir kişisiniz, belki de hali hazırda çalışıyorsunuz. Kendinizi, yeteneğinizi analiz etmek istiyorsunuz. Etrafınızdaki yönetici, iş arkadaşı, öğretmenlerinizin sizin hakkınızda ne düşündüğünü merak ediyorsunuz. Bu bilgiye sistematik ve bilimsel bir şekilde nasıl ulaşacaksınız?

İşte sorularınızın cevabı olacak A.B.D’de son günlerdeki en popüler yetenek keşfetme ve geliştirme aracı Checkster

Checkster’a kişisel veya kurumsal olarak üye olabiliyor ve sitenin sunduğu formlar aracılığı ile arayışınıza cevap bulabiliyorsunuz. Ben 19.50 $ ödeyerek kişisel hesabımı açtım ve ilk formumu halen çalışmakta olduğum 11 çalıştığım yöneticiye gönderdim. Toplamda 60 kişiden görüş alma hakkı veriyor Checkter. Sonrasında ise analizleri yaparak üyesine detaylı raporunu gönderiyor.

Checkter’a kurumsal olarak üye olursanız işe alım süreçleri ve mevcut kadronuzun yetenek analizleri için sunulan araçları kullanabiliyorsunuz. Checkster’la çalışan kurumlara ve insanlara baktığımda etkilendiğimi söylemeden geçemeyeceğim.

Böyle uygulamalarda genelde en büyük eleştiri Amerikan ve Türk iş kültürü ve zihniyet farklılıklarıdır. Sorulan soruların pek çoğunun bizim insanımıza hitap etmediği belirtilir. Ancak ben Checkster’da böyle bir içerik görmedim. Uluslararası İK’nın ön planda olduğu günümüzde dünya ile homojen bir analiz sürecinden geçmek kişilerin ve kurumların yetenek algılarının gelişmesi adına çok daha faydalı olacaktır.

İnsana Ve İşe Değer Katan Yeni İK – Prof. Dr. Acar Baltaş

Prof. Dr. Acar Baltaş‘ın İnsana Ve İşe Değer Katan Yeni İK kitabı hakkındaki yazıma bir itiraf ile başlayacağım. Kitabı 2010 yılında kütüphaneme katmış olmama rağmen okuyabilmem 2011’in ikinci yarısını buldu. Şimdi ise çok net yazabiliyorum, bu sadece herhangi bir gecikme değil. Elimin altındaki böylesi kıymetli bir kaynağı aylarca sadece uzaktan seyretmek ciddi bir hata.

Prof. Dr. Acar Baltaş’ın on bölüme ayırdığı kitabındaki her bölüm başlığı İK zincirinin bir halkası niteliğinde. Ve biliyoruz ki, bir zincirin kuvveti zinciri oluşturan en zayıf halkanın kuvvetine eşittir. Kanımca kitabı bu derece kıymetli kılan da her bölümündeki bilgi, anlatım, örnek kuvvetlerinin birbirine denk olması. Dolayısıyla kitabın her sayfasını büyük bir istek ve merakla çeviriyorsunuz.

Üniversitelerde okutulan İK ders kitapları genellikle çok sıkıcıdır. Yeni İK, üniversitelerde okutulan İK ders kitaplarındaki hemen hemen bütün konuları ele alıyor. Tek farkı kitabın dilindeki pratiğe yatkınlık. Hele tecrübeli bir İK iseniz, sık sık ‘bunu ben de rahatça projelendirebilirim’ diyorsunuz. Kısacası kitap, size hem yol gösteriyor, hem de ilham veriyor.

Kitabın her bölümünü özetlemek istemiyorum. Sadece bölüm başlıklarını yazmam içerik zenginliğini anlatmamda yeterli olacaktır sanırım;

1. Bölüm / Krizde İnsan Kaynakları Yönetimi

2. Bölüm / İnsan Kaynaklarını Harekete Geçirmek: Motivasyon

3. Bölüm / Saygınlık ve Sürdirilebilir Karlılık İçin: Etik

4. Bölüm / İK’nın Vazgeçilmezi: Yetkinlik

5. Bölüm / Doğru İnsanı Bulmak: İşe Alım

6. Bölüm / Performansı Öngömek: Değerlendirme Merkezi

7. Bölüm / Çalışanı Geliştirme: Eğitim

8. Bölüm / Ölçerek Yçnetmek: Performans Yönetimi

9. Bölüm / Çalışanı Bir Üst Basamağa Taşımak: Koçluk

10. Bölüm / Adalet Duygusunu Yaşatmak: Kariyer Planlama ve Ücretlendirme

Yetenek Ve Kariyer

Yetenek ve Kariyer blogunun sahibi Cengiz Çatalkaya’yı sosyal medya aracılığıyla üç yıl önce tanıdım. Yetenek ve Kariyer, Türkiye’nin en eski İK bloglarından biri olarak benim sosyal medya hafızamda yerini almıştır.

Cengiz Çatalkaya’nın Yetenek ve Kariyer’de birbirinden değerli yazılar buluyor. Örneğin Kaynağım İnsan’da da yayınladığım Yeşil İşler başlıklı yazı mesleki açıdan önemli bir kaynak niteliğindedir. Yalnız son dönemde yazı yazma temposunun biraz düştüğünü görüyorum sevgili meslekdaşımın, iş yoğunluğundan olsa gerek.

Sevgili Cengiz, yazı aralıklarını çok açmaman dileğimle 🙂

İşveren Markası – Prof. Dr. Türker Baş

İşveren markası son iki yıldır benim üstünde çalıştığım bir konu. Özellikle işverenlerin sosyal medya üzerinde işveren markası uygulamalarını yakından takip ediyor, çeşitli ortamlardaki konuşmalarımda konuya yer veriyorum.

Prof. Dr. Türker Baş‘ın geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkan İşveren Markası eseri ise konu hakkındaki Türkçe bilgi açığını gerçekten doldurur nitelikte. Artık her İK’cının birer pazarlamacı olması gerektiğini ısrarla tekrarladığımız iş kolumuzda, işveren markası yönetim süreçleri adına neyin, nasıl, ne zaman, kimlerle yapılması gerektiğini Prof. Dr. Türker Baş adım adım çok net bir şekilde anlatmış. Bu derece formule edilmiş bir çalışmayı hayata geçirmek için İK’cıların tek yapması gereken şirketin her bölüm ve kademesinden insanlarla iyi bir takım kurup, organize bir şekilde çok ve istikrarlı çalışmak.

Yetenek Yönetimi bildiğimiz gibi işverenlerin strateji ve hedeflerini hayata geçirmek için gerekli yetenekli insan kaynağını işe almaları, onları geliştirmeleri ve elde tutma süreçlerini ifade ediyor. Bu noktada aslında işveren markası uygulamalarının Yetenek Yönetimi süreci ile eşgüdümlü işlediğini, birbirini tamamladığını da söyleyebiliriz.

Bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum demeyeceğim. Bu kitabı okumak zorundasınız şeklinde düşüncelerimi ifade edeceğim. Çünkü eğer bir İK’cı iseniz ‘İşveren markası benim işim değil’ demek gibi bir şansınız yok. İsteseniz de, istemeseniz de sorumluluğunu üstlendiğiniz işverenin hem çalışanlarınız, hem de yetenekli adaylarınız nezninde bir işveren imajı, işveren kimliği ve işveren marka değeri bulunuyor. Bu kavramların altlarını doldurmak elbette uzun, oldukça zahmetli, sabır isteyen bir iş. Dolayısıyla ‘erken kalkan yol alır’ 🙂

Kitabın Sunuş bölümünü yazan işveren markası konseptinin yaratıcısı Simon Barrow’un belirttiği gibi ‘İşveren Markası işverenin SÖYLEDİKLERİYLE değil, YAPTIKLARIYLA oluşturlur’. Yani, İşveren Markanızı doğru yönetmek şimdi ilk adım olarak en yakınınızdaki kitapçıda hangi kitabı arayacağınızı biliyorsunuz.

🙂

Pozitif Yönetim – İdil Türkmenoğlu

Değerli iş arkadaşım Zafer Akgün’ün hediye ettiği İdil Türkmenoğlu’nun ‘Pozitif Yönetim’ adlı eseri zengin içeriği, pozitif ve akıcı anlatımı ile bir solukta okunabilen kitaplardan.

Görünüşde iş hayatında mutlu olmak, çalıştığı her andan keyif alabilmek pek fazla insana nasip olmuyor. Bu olumsuzluğun birçok kişisel veya işyeri kaynaklı nedeni olabilir. Ama unutmamak gerekir, her ‘neden’ bir ‘sonuç’tan kaynaklanmıştır. Sonuçlar ise aslında bizlerin hayata bakışının yansımasıdır: Siz bardağa dolu tarafından mı, yoksa boş tarafından mı bakıyorsunuz?

İdil Türkmenoğlu, Pozitif Yönetim kitabında işletmelere ve özellikle de İK’cılara kurum içinde hayata geçirebilecekleri renkli, yaratıcı, orijinal uygulamalarla bardağın dolu tarafını çalışanlara nasıl gösterebileceklerini, yaşatabileceklerini anlatıyor. Kaleme aldığı örneklerin birçoğunun kendi eseri olduğunu düşünürsek kitabın ikna edicilik düzeyi yükseliyor.

Ben bugüne kadar işinden nefret edip çok başarılı olmuş insan tanımadım. Ama hayata, işine bakış açısını pozitif söylemlerle değiştirerek çizgisini farklılaştıran ve başarıyı yakalamış pek çok kişi bulunuyor. Aynı durum işverenler için de geçerli.

Yaklaşık 10 yıl önce Türkiye’nin en büyük kurumlarından birinde İK uzmanı çok ciddi ve bakışlarını önündeki kağıttan kaldırmadan bana ‘nasıl çalışırsınız?’ diye sormuştu. ‘Eğlenerek’ yanıtını verdiğimde kafasını kaldırıp bana ters ters bakmış ve beni elemişti. Belki de bu nedenle İdil Türkmenoğlu’nun kitabını kendime çok yakın buldum.

İş hayatında ‘eğlenmek’, kahkahalarla gülmek, kontrolü kaybedip coşmak değildir. İş hayatında ‘eğlenmek’ işini büyük aşkla, tutkuyla sevip, onun her anından sonsuz keyif almaktır. İdil Türkmenoğlu okuyucusuna Pozitif Yönetim ile bu keyifi başkalarına da aldırabilmenin yollarını anlatıyor.

Çalışma hayatı içindeki herkesin, özellikle de İK’cıların kesinlikle okuması gereken bir kitap. !!!