Kategori arşivi: Kitaplar, İK Blogları, Linkler

Tatilde Ne Okuyacaksınız?

Geçen yıl yazmışım. Yine yazmayacağım. Sadece tatile çıkıyorum, Datça’ya. Bir de Yunan adaları var planda. Bir ay yokum demek isterdim ama böyle bir durum söz konusu değil. Yine buralardayım ama belki biraz daha az yazacağım, daha az paylaşacağım.

Bu yaz okumayı planladığım kitapları da saptadım, sıralayayım:

1. İknanın Psikolojisi – Robert B. Cialdini (okumaktayım)

2. The Coaching Bible – Ian McDermott & Wendy Jago

3. Soru ve Cevaplarla Günümüzde Pazarlamanın Temelleri – Philip Kotler

4. İşveren Markası –  Prof Dr. Türker Baş

5. Yeni İK – Acar Baltaş

6. Pozitif Yönetim – İdil Türkmenoğlu

7. İş Yaşamında 100 Kanguru – Ahmet Şerif İzgören

8. Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı – Alain De Button

Bu kitapları yanımda götürüyorum. Aralarından okumadıklarım olabilir veya elim bambaşka kitaplara gidebilir.

Dikkat ettiyseniz hiç edebi eser yok listemde. (Alain De Button popüler felsefe).Son yıllardaki en büyük zaaflarımdan biri oldu bu. İş kitaplarından aldığım keyifi edebi eserlerden almıyorum. “Kınadım” diyenler elini kaldırsın !!! …

HAKLISINIZ 🙁

Şirket Dedikoducusu

Friendfeed‘e düşen yeni bir site: Şirket Dedikoducusu.

Dedikodu; bir kurum içindeki resmi olmayan iletişim ağı. Onca kağıt üstünde tanımlı hiyerarşik yapı, görev ve sorumluluk zincirleri içinde bambaşka bir dünya döner onunla.  Ben bir İK’cı olarak “dedikoduya itibar etme ama her ihtimale karşı kulaklarını da kapatma” derim.

Birebir ilişkilerin yoğunluğunun azaldığı, ilişkilierin yüzeyselleştiği özellikle büyük kurumlarda dedikodu ağının boyutları ve tehlikesi artar. Dedikodu bazen mobbinge varan boyutlara ulaşabilir. Nihayetinde bir çalışanın bir iş arkadaşı, bir yöneticisi, kurumu hakkındaki gerçeklikten uzak, ‘yaratıcı’ dedikodu niteliğindeki paylaşımları gerek insanlara, gerekse kuruma büyük zarar verebilir.

Gelelim Şirket Dedikoducusu’na …

Site, kullanıcısının içerik olarak sisteme dahil ettiği kurumsal dedikodulardan oluşuyor. Mevcut dedikoduları okuduğumda aklımda iki ana konu belirdi:

1. Kurumsal İtibar Yönetimi: Bir kurumun veya kişinin bu sitede yer alan olası dedikoduları nedeniyle zarar göreceğini düşünmüyorum. Sitedeki içerik, adayları olası iş başvurularından vazgeçirebilecek veya çalışanların şirketlerine olan güvenini, bağlılığını tehdit edebilecek nitelikte değil. Zaten sitenin tanıtım yazısı “… Kim olduğunuz umrumuzda değil, biraz dedikodu yapalım, gülelim eğlenelim, xox..” diyor, amaç sadece eğlence…

2. Glassdoor örneği gibi, iş kolları ve şirketlere dair gerçek, yönlendiricisi bilgiler içeren, işveren markasının iş piyasasına doğru konumlandırılmasına hizmet edecek ve içeriği tümüyle çalışanlar tarafından üretilen bir klavuz siteye Türkiye olarak ne kadar çok ihtiyacımız var.

İnsan Kaynaklarının Eğitimi ve Geliştirilmesi – Raymond A. Noe

Raymond A. Noe’nun Beta Yayınlarından, Prof Dr. Canan Çetin’in çevirisi ile yayınlanan “İnsan Kaynaklarının Eğitimi ve Geliştirilmesi” adlı eseri benim şu ana kadar kurumsal eğitim konusunda okuduğum en bilgilendirici, yönlendirici, en başarılı kitap.

Bütün şirketlerin büyük hedefleri var: bol kar etmek, çok büyümek. Karlılığın sürdürülebilir büyümesi içinse şirketlerin aslında tek ihtiyacı olan unsur insan kaynağı; iş süreçlerini işletecek, geliştirecek, değiştirecek nitelikte insanlar. Ancak beklentilerin gerçekleşmesi sadece nitelikli insanları işe almakla bitmiyor, bitmemeli.

Şirketiniz A noktasında iken işe aldığınız bir insan, şirket büyüyerek B noktasına geldiğinde mevcut nitelikleri sizi üst noktaları taşıyamayacaktır. Dolayısıyla çalışanların şirketin büyüyen stratejik hedeflerine ulaşması yolunda, hedeflerin büyüdüğü nispette niteliklerinin de büyütülmesi, geliştirilmesi gerekir. İşte bu kitap size bir kurumda eğitim süreçlerine dair nelerin, ne zaman, neden yapılası gerektiğini, eğitim sistemin nasıl kurgulanacağını, ölçümleneceğini örnekleri ile birlikte en hassas detayına kadar anlatıyor.

Her İK’cının kütüphanesinde olması gereken ve sık sık sayfalarını karıştırmak ihtiyacı duyacağı rehber bir kitap, şiddetle tavsiye ederim.

Sürdürülebilir büyüme için sürdürülebilir eğitim !

Kitabın Kapsamı

Bölüm 1 İnsan Kaynaklarının Eğitim ve Gelişimine Giriş

Bölüm 2 Stratejik Eğitim

Bölüm 3 İhtiyaçları Belirleme

Bölüm 4 Öğrenme: Teoriler ve Program Dizaynı

Bölüm 5 Eğitim Transferi

Bölüm 6 Eğitim Değerlendirme

Bölüm 7 Geleneksel Eğitim Yöntemleri

Bölüm 8 Eğitimde Yeni Teknolojilerin Kullanımı

Bölüm 9 Personel Geliştirilmesi

Bölüm 10 Eğitim ve Personel Geliştirilmesinde Karşılaşılan Hususlar

Bölüm 11 Kariyerler ve Kariyer Yönetimi

Bölüm 12 Kariyer Yönetiminde özel Mücadeleler

Bölüm 13 Eğitim ve Gelişimin Geleceği

HR Experience

Gözde İmamoğlu, Frankfurt’da yaşayan, okuyan, çalışan genç bir İK’cı. 2009 yılında 9 Eylül Üniversitesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünden mezun olduktan sonra Avrupa’ya çıkmış. Şu an hem çalışıyor, hem de Uluslararası Yönetim üzerine master yapıyor.

Gözde ile geçen Şubat ayında diyalog kurduk. HR Experience‘ı yeni açtığının haberini mesajında. Çok sevindim ve blogunu merakla inceledim. Az yazı olmasına rağmen blog hakkında en çok hoşuma giden konulardan biri içeriğin üç dille oluşturulmuş olmasıydı. Bazı yazılar Türkçe, bazıları İngilizce, bazıları da Almancaydı.

Aradan dört ay geçti. HR Experience’ın içeriği büyüdü, her geçen gün Avrupa’dan farklı pencereleri okuyucusuna açan yazılar üretiyor Gözde.

Ellerine sağlık diyorum genç meslekdaşım 🙂

Herkese HR Experience’ı takibe almalarını tavsiye ederim.

İnsan Kaynakları Seyir Defteri

Linkedin’de Ezgi‘nin sloganı ‘Bir Y generasyon bloğu‘ olunca küçük bir taş hissettim kafamda. Ben X kuşağını temsil ettiğim ve kendimi bir parça demode hissettiğim için midir, bilemiyorum ?! 😀

Ezgi’nin blogu İnsan Kaynakları Seyir Defteri‘ni beğeniyorum. Okumaktan keyif alıyorum. Enerjisini seviyorum.

Hani X ve Y kuşak farkı deyip duruyoruz, işte size karşılaştırma imkanı. İki kuşağın temsilcisi konumunda iki blog yazarı ve mesleğe yaklaşımları:

1. Bence Kaynağım İnsan’dan daha eğlenceli ve samimi bir dile sahip İnsan Kaynakları Seyir Defteri.

2. Kaynağım İnsan, blogcunun (ben oluyorum) mesleki tecrübe birikiminden dolayı daha özgün ve zengin içeriği barındırıyor.

3. İnsan Kaynakları Seyir Defteri, İK süreçlerinin teknik taraflarına biraz daha girmeli.

4. Kaynağım İnsan, arada meslekten dışarı çıkarak fazlasıyla sadece ‘insan’ üzerinden içerik üretiyor. Bu durum bazı takipçileri rahatsız edebiliyor. Blogcunun açıklaması: ‘Apolitik bir İK’cı değilim

5. İnsan Kaynakları Seyir Defteri, Kaynağım İnsan’a blogunda yer vereli çok olmuş. Kaynağım İnsan geç kalmış. Teşekkür ederim Ezgi 🙂

6. İnsan Kaynakları Seyir Defteri’nin daha fazla içerik üretmesini istiyorum. Bu da bencilce bir istek aslında.

Sevgili Ezgi, iyi ki yazıyorsun, yola devam diyorum. Takipteyim 😀

Yöneticilik For Dummies Meraklısına – Bob Nelson, Peter Economy

Son zamanlarda yöneticilik ve liderlik üzerine kaynak okuyorum. Bob Nelson ile Peter Economy’in Yöneticilik For Dummies – Managing For Dummies de bu kaynaklardan biri. (Doğan Kitap)

Yöneticilik For Dummies’i Kaynağım İnsan’da tanıtmayı tercih etmemin ise iki nedeni var:

Birincisi, kitapta toparlanan yirmi dört başlığın hepsi çok önemli. Böylesi bir başlık derleme çalışmasının insanın elinin altında olması faydalı. Yöneticilik üzerine başarılı bir zihin haritası çalışması diyebiliriz kitap için.

Diğer neden ise her alt bölüm sonunda nispeten yüzeysel olarak aktarılan bilgilerin detaylarına ulaşılabilmesi için birçok web sitesinin linki verilmiş. Toplam sayısı yüz yirmiyi geçen bu linklerin bazılarını ben takip ediyorum ama bazılarını ilk defa gördüğümü söylemeliyim.  Dijital ortamdaki kaynakların paylaşılmış olması benim için önemli bir artı değer.

Dummies.com serisinin içine de girmeyi ihmal etmedim. Çok faydalı işler çıkartıyorlar doğrusu.

Eğer siz de yöneticilik konusunda meraklı ve belki de “aptal” olduğunuzu düşünüyorsanız, kitabı kütüphanenize katın derim 😉

İlaç Sektöründe Kariyer Yapma Kılavuzu – Tom Ruff

Aslında siz ilaç sektöründe çalışmayı aklınızın ucundan bile geçirmiyor olabilirsiniz. O nedenle de kitapçı reyonlarında rastlayabileceğiniz Tom Ruff’un “İlaç Sektöründe Kariyer Yapma Kılavuzu, Sektörde ilk adım: Tıbbi Satış Temsilcisi Olmak” isimli kitabı hiç ilginizi çekmeyebilir.

DURUN ! … ve bir kere daha düşünün, çünkü bu kitabın içeriği başlığından çok daha kapsamlı ve bilgilendirici.

İlaç sektöründe satışta kariyer yapmayı hedefleyen bir adayın adım adım nelere dikkat ederek, neleri yapıp, neleri yapmaması gerektiğini Tom Ruff o kadar güzel, örneklendirerek ve akıcı şekilde aktarmış ki, ben okurken büyük keyif aldım, notlarımı tuttum, derslerimi çıkardım.

Toplam ondokuz bölümden oluşan kitabın özellikle özgeçmiş ve mülakat aşamalarını inceleyen sayfaları bütün sektörlerdeki İK uzmanlarına ve iş arayan her yaştan adaya yol gösterebilecek nitelikte çok değerli bilgileri içeriyor.

Bu kitabı kütüphanemin kolay ulaşabileceğim bir yerine yerleştirirken, bütün mesledaşlarıma ve iş arayanlara da aynısını yapmalarını tavsiye ediyorum. 🙂

Pazarlamanın 22 Kuralı – Al Ries / Jack Trout

‘İnsan Kaynakları blogunda pazarlama kitabı tanıtımının işi nedir ki?’ diye sormayın. Kaynağım İnsan’ın pazarlamasını daha bilimsel yapabilmek, düşünce üretimimi geliştirebilmek için benim de pazarlama bilgisine şiddetle ihtiyacım var.

Doğrusu Al Ries ve Jack Trout’un 1993’de yayınladığı ve 2006’da MediaCat’den çıkan ‘Pazarlamanın 22 Kuralı’ adlı eseri arayışı içinde olduğum pazarlama bilgilerini bana derli toplu bir şekilde örnekleriyle birlikte sundu. Elbette okunması gereken tek kitap değil ancak birden yirmi ikinci maddeye kadar algoritma o kadar kolay anlaşılır kurulmuş ki, okumamak kayıp olur.

Kitapta yetersiz buluduğum, yoğun şekilde sorguladığım iki nokta da aslında eserin kaleme alınma tarihinden kaynaklı. 22 kuralı açıklamak için kullanılan örneklerin 15-20 yıl öncesine ait olması ve başarısız pazarlama örneği olarak verilen pek çok markanın bugün belki o günlerdeki konumlarından çok daha ileri seviyelerde bulunmaları kurallara olan güveni sarsıyor.

Pazarlamanın 22 Kuralına gelince;

1. Liderlik kuralı: İlk olmak, üstün olmaktan iyidir.
2. Kategori kuralı: Eğer kategoride ilk sırayı kapamadıysanız, ilk olabileceğiniz yeni bir kategori yaratın.
3. Zihin kuralı: Zihinlere ilk girmek, piyasalarda ilk olmaktan daha iyidir.
4. Algı kuralı: Pazarlama ürünlerin değil, zihinlerin savaşıdır.
5. Odak kuralı: Pazarlamada en güçlü kavram, müşterilerin zihninde yer etmiş bir kelimedir.
6. Teklik kuralı: Tüketicilerin zihnindeki bir kelimeyi birden fazla şirket sahiplenemez.
7. Merdiven kuralı: Stratejini, merdivendeki hangi basamaktaysan ona göre belirlemelisin.
8. İkilik kuralı: Uzun vadede her pazarda iki marka öne çıkar.
9. Zıtlık kuralı: İkinciliğin peşindeysen, stratejini lidere göre belirlemelisin.
10. Bölünme kuralı: Kategoriler zaman içersinde bölünerek çoğalır.
11. Perspektif kuralı: Pazarlama faaliyetlerinin etkileri, zamanla ortaya çıkar.
12. Genişlemeler kuralı: Marka özvarlığını artırmanın cazibesi, pazarlamacıyı ürün grubunu genişletmeye zorlar.
13. Fedakarlık kuralı: Bir alanda başarıyı yakalamak için bazı şeylerden vazgeçmeniz gerekebilir.
14. Nitelik kuralı: Her niteliğin karşıt bir niteliği vardır.
15. Samimiyet kuralı: Olumsuz bir yönünüzü kabullenmeniz, tüketici tarafından olumlu karşılanacaktır.
16. Tekillik kuralı: Her durum için, başarıyı getirecek tek bir hamle söz konusudur.
17. Bilinmezlik kuralı: Rakiplerinizin stratejisini siz belirlemediğinize göre, geleceği tahmin etmeniz imkansızdır.
18. Başarı kuralı: Başarı kibire, kibir de başarısızlığa yol açar.
19. Başarısızlık kuralı: Başarısızlık da olasıdır ve yeri geldiğinde başarısızlığı kabullenmek lazımdır.
20. Reklam kuralı: Çoğu zaman, basına yansıyanların aksi doğrudur.
21. İvme kuralı: Geçici heveslerin değil trendlerin üzerine inşa edilen programlar başarılı olur.
22. Kaynaklar kuralı: Kaynaklar yeterli değilse fikir de iyi bir çıkış yakalayamaz.

Kurumsal İK Blogu; Microsoft JobsBlog

Geçenlerde Linkedin’de dolaşırken Microsoft’un sosyal ağ üzerindeki kurumsal sayfasına, oradan da kurumsal İK blogu JobsBlog‘a ulaştım.  İşe alımcılar, çalışanlar ve işe alım süreçlerine dahil olmuş adayların Microsoft hikayelerini, ipuçlarını ve görüşlerini okuyabileceğiniz nefis bir İK blogu Microsoft JobsBlog.

Blogda üç ana kategori bulunuyor; ‘Microspotting‘ kategorisinde Microsoft’da çalışan profesyoneller tanıtılıyor. Çok bilgilendirici bulduğum ‘DearJobsBlog‘ kategorisinde ise işe alım süreçlerine dair okuyuculardan gelen sorulara yanıt veriliyor. Bits & Bytes kategorisinde de Microsoft’ta kariyer yapmanın ne demek olduğu, kurum kültürünü, sosyal sorumluluk, çeşitlilik gibi çok önemli İK unsurlarına vurgu yapılmış.

Ana menüde yer alan Apply – Başvuru seçimi okuyucuyu Microsoft Kariyer portalına ulaştırıyor. Şu anda global olarak açık olan pozisyonların bilgilerine erişebildiğiniz portala özgeçmişinizi bırakarak kayıt olunca da Microsoft Yetenek Ağı’na (Talent Network) dahil ediliyorsunuz.

Blogun profesyonel geçmişleri farklı toplam 16 yazarı var. Yazar bilgilerine About-Hakkında seçeneğinden ulaşabilirsiniz.

Microsoft JobsBlog’u çok beğendim, içinde ciddi emek ve bilgi var. Eğer Trükiye’de de bu emeği ve bilgiyi vermeye hazır İK profesyonelleri var ise bence durmasınlar, onlar da kurumlarına ait İK uygulamalarını paylaşabilecekleri bir blog açarak İK pazarlaması ve işveren markası adına güzel bir çalışma gerçekleştirsinler.

Aydan’ın İnsan Kaynakları Blogu

Aydan Çağ, sık sık yazıştığım, insan kaynakları mesleğine gerçekten gönül vermiş gençlerden. Akademik çalışması nedeniyle ara verdiği profesyonel insan kaynakları kariyerine şu an blogunda mesleki yazılar yayınlayarak devam ediyor. Blogunun adı da İnsan Kaynakları

Kaynağım İnsan’dan da alıntılara rastlayabileceğiniz blogda,  çok yakında eminim ağırlıklı %100 Aydan’ın üretimi olan yazıları okuyacağız.

Yazma frekansını da arttirman dileğim ile genç meslekdaşım, takipteyim 😉